ilk basımı 2003 yılında olan tanıl bora'nın "ankara rüzgarı: gençlerbirliği tarihi" isimli kitabından;
"ankara'nın üvey evlâdı", finalin rövanş maçına ihtiyatı elden bırakmadan hazırlandı. eskişehir'deki buluşmadan önceki haftasonu altay maçında eyüp'ün kırmızı kart görerek oynayamayacak duruma düşmesi, metin türel'i çok kızdırmıştı. (hatta metin türel maç sonunda onun seremonide yer almasına karşı çıkacak, bu nedenle bir tartışma yaşanacaktı!)
gençlerbirliği, eyüp'ün yerine mehmet'i koyarak, bildik tertibini dizmişti sahaya: okan- mehmet, hasan, gökhan, şirin - osman (sadık), özcan (serdar), avni, zlatko -halil ibrahim, harun.
eskişehirspor şansını zorlamak üzere ttüm gücüyle bastırarak, ayrıca sertlikle sindirmeye çalışarak başladı oyuna. gençierbirligi, her zamanki gibi okan'ın yanısıra özellikle gökhan ve şirin'in mücadeleciliğiyle sağlam durdu. zlatko ve avni de iyi günlerindeydiler. 36. dakikada fuat'ın ceza sahası dışından şutuyla 1-0 öne geçen eskişehirspor, seyircisinde bir dalgalanma yarattı, "acaba mı?" diye. ancak sadece beş dakika sonra, osman'la verkaç yaparak çizgiye inen avni'nin ortasını kaleye plaseleyen özcan'ın golüyle durum 1-1 olunca, umutlar söndü. ikinci devre eskişehirspor'un nafile yüklenmesiyle geçti. 84. dakikada santrfor ahmet'in okan'la kafa topu mücadelesinden seken topu erdoğan'ın kaleye yollamasıyla 2-1 kazandı maçı es-es... ama kupa gençlerbirliği'nin olmuştu!
1946'daki türkiye futbol birinciliği'nden 41 yıl sonra, gençlerbirliği türkiye kupası şampiyonu idi.
dar imkanlarla yakalanmış büyük bir başarıydı bu, "ilk 4. büyük"ün bir yekinişiydi. ne yazık ki gençlerbirlikliler tam anlamıyla tadına varamadılar bu zaferin, mutluluğu doyasıya yaşayamadılar. kutlamaların fonunda bir burukluğu fark etmemek mümkün değildi. biraz yalnızlıktan, takımın etrafındaki "tenhalıktan" ötürü... biraz da ligdeki kötü durumdan.
nitekim kupa zaferinden hemen sonra tekrar kızılcahamam'da kampa çekildi gençlerbirliği.
o haftasonu rizespor karşısında alınan 3-0'lık net galibiyetle ligde rahat nefes alabildi nihayet.