ilk basımı 2003 yılında olan tanıl bora'nın "ankara rüzgarı: gençlerbirliği tarihi" isimli kitabından;
bu final, ligde büyük sıkıntılar yaşayan ve gerilimli günler geçiren gençlerbirliği camiası için beklenmedik bir armağan gibiydi. zeki çol'un malatyaspor-gençlerbirliği yarı final maçından sonra milliyette yazdıkları, camiadaki gerilimin boyutlarını ve kupanın alınmasıyla da sona ermeyeceğini imâ ediyordu: "finale yükselmek bu denli sorun yüklü bir takım için kuşkusuz büyük başarı. ve bu başarının gerisinde inanan insanların tüm zorluklara, tüm engellemelere göğüs gerebileceğini âdeta bas bas bağırarak vurgulamaya çalışan futbolcular var. gençlerbirliğ'nin gerçek sahibi olan bu futbolcular, bunca badireyi atlattıktan sonra, bu buruk finali de bir onur mücadelesi olarak görürlerse... işte o zaman kupa gençlerbirliği'nin değil bu oyuncuların olur."
çol'un imâları boş değildi; nitekim, teknik direktör metin türel, final maçının ardından görevinden ayrılacağını şimdiden açıklamıştı. türel, finalden sonra da, gençlerbirliği camiasının "sorunsuzluktan sıkıldığı için soran çıkartmayı seven bir camia olduğunu" söyleyecekti.