ilk basımı 2003 yılında olan tanıl bora'nın "ankara rüzgarı: gençlerbirliği tarihi" isimli kitabından;
o kayıp sezonun başlarında beslenen umutların kırılışında tayin edici bir olay, uefa kupası'ndan hemen elenmek olmuştu. galatasaray'ın başarılarından sonra, avrupa kupaları diğer türk takımları için de "eçiştirilemeyecek" bir meydan okuma haline gelmişti. gençlerbirliği de bu turnuvayı turistik bir hadise olarak değil, kulübün vizyonunu geliştirecek bir yeni hamle olarak değerlendiriyordu. kupa galipleri kupası'nı kaldıran uefa'nın yeni statüsüne göre, türkiye kupası şampiyonu olarak ön elemesiz katıldığı uefa kupası'nda gençlerbirliği, isveç'in halmstads takımıyla eşleşmişti. halmstadts önceki sezon isveç ligini şampiyon olarak bitirmişti ve şampiyonlar ligi ön elemelerine takılarak uefa'ya kalmıştı; ancak pek bir özelliği olmayan "düz" bir takımdı. ankara'daki ilk maçta bir hayli dolu tribünler önünde halmstadts'a karşı yığınla gol kaçırdı geçlerbirliği ve maç 1-1 bitti. rövanşta da yine kaçırılan bir dolu fırsat ve 1-0 mağlubiyet vardı. bu eleniş, gençlerbirliği'nin o yılki planlarını altüst etmiş, takımın tadını kaçırıvermişti. bir kayıp sezondu bu. fakat, gençlerbirliği'nin yaşama iradesinin, direncinin sınandığı bir sezon aynı zamanda... gençlerbirliği bu badireden gereken dersleri almayı bildi. kırmızı-siyahlılar, bu sezondan, hayal kırıklığı ve takımı daha gerilere düşürecek bir yılgınlıkla değil, ileri atılma azmi iyice bilenerek çıkmıştı.