karabük'te beşiktaş ruhu beşiktaş geçen sezon dahil olmak üzere 11 maçta deplasmanda ne galibiyet yüzü gördü ne de iyi futbol oynayıp taraftarının yüzünü güldürdü. ama dün gerçekten ilk 45 dakika içerisinde maçı kazanmak için mücadele eden oyuncuların hırsı adeta sahaya yansımıştı. fernandes eline sazı almış ilk yarıda orkestra şefi gibi hem kendisi oynadı, hem takımını oynattı, hem de birbirinden güzel 2 gole imza attı. uğur boral'a bakıyorum sadece bu maçta değil belki 2 yıl içerisinde en iyi futbolunu oynadı ve harika bir gole imzasını attı. 30 metreden topu aldı adeta karabük defansını halaç pamuğu gibi sıraya dizdi ve sağ ayağıyla attığı güzel golle gösterisini bitirdi. orta sahada bilhassa necip ve veli çok koşarak iyi de top kullanarak karabük'e futbol oynama şansı vermedi. dediğim gibi ilk 45 dakikada beşiktaş belki muhteşem futbol oynamadı ama deplasmanda nasıl maç kazanılır, nasıl takım olunur gözler önüne serdi. karabük takımında geçen sezondan hiç eser kalmamış. ne takım oyunu var, ne kazanma hırsı ne de heyecan. bülent korkmaz ile yakalanan kendi sahasındaki galibiyet serisi ise dün son buldu. michael skibbe'nin bu takımda işi zor. kaleci mcgregor için ise kendisine fazla top gelmediği için yorum yapamayacağım.
fernandes oynarsa! 1- fernandes oynadığı zaman rakibin şansı yok gibi. dün gece bunu bir kez daha gördük. 2- batuhan oyunda kaldığı müddetçe belki yararlı oldu ama hala kondisyonu olmaması şaşırtıcı. 3- kaptan toraman, bir kez daha gördük ki sivok ile beraber defansın emniyet sibobları...