ilk basımı 2005 yılında olan ziya adnan'nın "çünkü biz ankaragüçlüyüz!.." isimli kitabından;
artık sona gelinmişti. ankaragücü taraftarı finalin ikinci maçı için bolu'ya akarken, konvoyun bir ucu bolu'ya ulaştığında diğer ucu daha ankara'dan çıkmamıştı bile! ankaragücü rövanş maçında gerektiği gibi oynadı, maçı 0-0 bitirdi. kupa bizimdi! ankaragüçlü futbolcular maç biter bitmez tellere tırmanıp tribündeki taraftarına doğru uçuyor, o unutulmaz sahneler ortaya çıkıyordu.
o unutulmaz sahneyi, önce yine adil'le söyleşiden aktaralım:
"doğrusu maç bittikten sonra, iki-üç arkadaşımı, tel örgülere çıkıp seyircinin üzerine atlarken gördüm. çok enteresan geldi bana. seyircinin sahaya atladığı görülmüştür ama futbolcunun tribünlere atladığı hiç görülmemişti. benim de o an içimden atlamak geldi (gülüyor) ve tel örgülere çıktım. ben de atladım ama hiçbir şey düşünmeden atladım. ellerim paralel, yana açık, dümdüz bir şekilde seyircinin üzerine atladım. bolu sahasının tribünleri de o zaman betondu.
bütün seyircinin eli havada; candan, gönülden, aşkla bizi kucakladılar. daha sonra yüzü filan, kramponla çizilen arkadaşları gördüm.
ama resimde de gözüküyor o duygu gerçekten. resmi çeken arkadaşın o karesi, avrupa'da yılın fotoğrafı seçildi zaten, ödül aldı. unutulamayacak günler tabii."