gürel yurttaş'ın haziran 1995 basımlı "kartal'ın pençesi" adlı kitabından;
milne’nin beşiktaş macerası ve ilk maç...
sıcak bir gündü.
1987-88 sezonunun başlamasına az bir zaman kalmıştı. eskişehirspor kalecisi zalad beşiktaş’taydı. bergamaspor’dan alınan zeki ile vefa’dan gelen saffet, gelecek vadeden gençlerdi. ama teknik direktör yoktu. milutinoviç gönderilmiş, ama yerine henüz kimse bulunamamıştı. gazeteciler yine her transfer döneminde olduğu gibi kulüp binasının bekleme salonunda oturuyorlar, haber bekliyorlardı. işte tam o sırada kulübün kapısından içeri biri girdi. orta boyluydu. şık giyimliydi. elinde de bir bond çanta vardı. yanında bulunan beşiktaş kongre üyesi teoman bener ile hürol bilal onu yukarı çıkardılar. gazeteciler şaşırmıştı: -bu da kim? -yeni bir hoca olmasın! -hoca olsa tanırdık. -belki de başkanı ziyaret etmek isteyen biridir.
aradan kısa bir süre geçtikten sonra gazeteciler yukarı çağrıldı. -işte, dedi başkan süleyman seba ve devam etti: -günlerdir soruyordunuz, hoca kim, diye. işte hocamız. ingiliz gordon milne.
doğrusu olay sır gibi saklanmıştı. milne birkaç gün önce istanbul’a gelmiş, hilton oteli’nde amerikalı petrolcü kimliği ile konuk edilmişti. milne imzayı attı. o günlerde pek tanınmıyordu. ama ilerleyen yıllarda türkiye onun adını ezberledi.
milne’li beşiktaş, 1987-88 sezonunda şu kadroyla mücadele edecekti: zalad, hüsamettin, bünyamin, turan, samet, ulvi, cem, kadir, ismail, rıza, faruk, gökhan, zeki, metin, sinan, ali, feyyaz, saffet, bülent.
milne, antrenörlüğe getirilen bahattin baydar’a bir program verdi ve ülkesine döndü. hazırlık kamplarının ilki abant’ta yapılacak ve kondisyon depolanacaktı. sonra da bartın’a gidilecekti.
abant’taki kampta futbolcuların bir hayli hırslı oldukları görülüyordu. hedefleri kendilerini yeni hocaya hazırlamak, bartın’da gözüne girmekti.
kafile başkanı şan ökten’di. bir gün kampa iki yönetici daha geldi: metin keçeli ve ergun gökalp. beşiktaş için yollara düşmüşlerdi. ökten’i alacaklar, bartın’a giderek kamp yerine bakacaklardı. abant’tan ayrıldılar, yola çıktılar. aradan birkaç saat geçmişti. acı haber çabuk geldi. kaza geçirmişlerdi. üçü de yaralıydı. şan ökten’in durumu ağırdı. kampa bir anda sanki bomba düşmüştü. herkesin neşesi kaçmıştı. süleyman seba ise haberi aldığı anda adeta şok olmuştu.
tüm uğraşlara rağmen şan ökten kurtarılamadı. metin keçeli ile ergun gökalp ise uzun süre tedavi gördükten sonra ayağa kalkabildi. ama ikisi de kazanın izini sonsuza dek bacaklarında taşıyacaklardı.
milne, kampa bartın’da katıldı. ilk antrenmana çıktığında da elindeki bond çantanın sırrı çözüldü. çantanın içinde mini bir futbol sahası vardı. oyuncularıyla antrenmanlarda uzun uzun toplantılar yaptı. takımını 4 – 4 – 2 dizilişiyle oynatacaktı. bütün oyuncularının bunu ezberlemesini istedi. ve feyyaz’ın yanına ikinci santrafor olarak ali’yi monte etti.
sezona fırtına gibi başladı beşiktaş. uzun süre zirvedeki yerini kaybetmedi. galatasaray’la yaptığı şampiyonluk yarışında avantajlı durumdaydı. forvete alınan ali, gol üstüne gol atıyor, milne’nin ne kadar doğru bir karar verdiğini kanıtlıyordu.
milne’li beşiktaş üç sezon üstüste şampiyon olmakla kalmadı, rekorlar da kırdı.
not: beşiktaş’ın 1987-88 sezonundaki ilk maçı denizlispor maçı olduğu için bu maça yazmayı uygun gördüm.