ilk basımı 2004 yılında olan halit kıvanç'ın "futbol! bir aşk..." kitabından;
14. dünya kupası'nda iki finalist de, uzatmalı maçlardan sonra penaltı atışlarıyla belirlendi. bu, futbol tarihinde ilk kez oluyordu. napoli'deki italya-arjantin maçında heyecan yaratan noktalar çoktu. bir kere, ev sahipleri finale kalacak mıydı? ya da turnuvanın en renkli takımı olarak gösterilen maradona'lı arjantin, kupaya el uzatabilecek miydi? bu yarı final öncesi kamplarında konuştuğum italyan futbolcuları sonuçtan emin görünüyor, bir tek finalde karşılarına gelebilecek almanlardan korkuyorlardı. bu maçın başka özelliği, maradona-schillaci savaşına meydan vermesi olacaktı. kaleci zenga'nın "gol yemezlik rekoru da, merakla beklenen olaylardan biriydi. işte napoli maçına çok hızla giren italya, gole ulaşmakta da çok gecikmemişti. "golün adı, toto" diyen italyanlar, gerçekten golü schillaci ile atmış, 1-0 öne geçmişlerdi. dakikalar ilerledikçe, zenga da rekorunu yeniliyor, maier'i geçiyordu. son rekorun sahibi, alman milli takımı'nın eski kalecisi maier, iki kupada 474 dakika gol yememişti. zenga, 475. dakikaya da gol yemeden ulaştığında çok mutluydu. maier'i geride bırakmıştı. rekor büyüyordu, zenga'nın kalesinde 475 derken 480, 490, 500, 510 dakikadır gol girmiyordu. tam 517. dakikaya ulaşmıştı ki, zenga... sarışın, şirin arjantinli golcü caniggia kale önünde bitiveriyor... ve topu italyan ağlanna yollayarak zenga'ya "yeter!" diyordu. 517 dakikalık rekor yeterdi. işin ilginç yanı, o ana kadar kusursuz oynadığı için herkesin övdüğü italyan kaleci zenga, caniggia'nın attığı golde büyük hata yapmıştı. tüm otoriteler, italyan kalecinin çok hatalı bir çıkış yaptığında birleşiyordu. zenga'nın yediği gol, maçın gidişini değiştirecek, 1-1'lik durum, oyunun uzamasına neden olacaktı. sonrasında penaltı lar başlayacaktı. maça hızlı başlayan italya giderek bu temposunu kaybetmiş, arjantin ise tam aksine, ilerleyen dakikalarda bayağı iyi oynamaya başlamıştı. penaltılar öncesinde, italyanların büyük kozu schillaci'nin ayağına kramp girmişti. bir başka penaltıcı ferry'nin de lifi atmıştı az önce... bu durumda penaltı atma görevi, bu iş için pek uygun görülmeyen donadoni ile serena'ya kalmıştı. ikisi de, italyanları korktuklanna uğratacak donadoni de, serena da penaltıyı kaçırınca, italya da kupa trenini kaçırmış olacaktı. arjantin yedek kalecisi goicoechea bir anda turnuvada adı geçen kalecilerden biri oluyor, tam iki penaltı kurtararak alkış topluyordu. italya için rüya bitmişti. sonrasında sokaklardaki coşku bir anda kaybolacak, sevinçle bağırıp yürüyen kalabalıklar evlerine çekilecekti. ertesi sabah italyan gazetelerinin çok geç çıkmasının nedeni ise açıktı: italya'nın galibiyetinden emin olarak, "büyük finaldeyiz" başlıklı zafer sayfaları hazırlayan basının hevesi kursağında kalacak, nerdeyse gazeteler kupanın adını bile anmayacaktı. kaç zamandır bütün vitrinleri süsleyen italya '90 hatıra eşyası da bir anda yok olmuştu. alelacele kaldırmışlardı hepsini vitrinlerden...