kaleci fenerbahçe iyi futbol oynayarak maç kazanmadı. eğer fenerbahçe bu maçı kazandıysa yatsın kalksın kalecisi rüştü'ye dua etsin. rüştü'nün, son haftalartaki başarısına bir ilave de kayserispor karşısında yaptığını söyleyebiliriz. bir değil, iki değil, dört beş tane yüzde yüz gol olacak pozisyona izin vermeyen rüştü'yü bir kez daha kutluyorum. hem de can-ı gönülden kutluyorum. inanılmaz goller kaçıran uğur'u kayserispor'un beceriksiz ayağı olarak göstermek isteriz.
f.bahçe'nin oyun başındaki futbol anlayışı maaalesef ki maalesef olağanüstü çağdışıydı. bu inanılmaz kötü görüntüyü planlayan da monşer bariç'ti. b.saffet hiç bir zaman ilker'in önünde görevlendirilmez. bu futbolcunun fizik gücü ilker'in önünde oynamaya asla müsait değil. hangi kafa yapısına güvenerek bariç bu futbolcuyu burada oynattı anlayamadık. allah'tan ikinci yarı aklı başına geldi de sahada hiç bir işlev göstermeyen ilie'yi çıkardı, mustafa doğan'ı oyuna aldı. saffet, boliç'in yanına golcü olarak monte olurken mustafa doğan da ilker'le birlikte başlangıçtaki kötü oyun kurgusunu düzelten adam oldu.
f.bahçe saffet ve okocha'nın golleriyle kazanırken, inanın bana ortaya koyduğu futbolla bu maçı kazanmasına ancak ve ancak tanrı'nın lütfu olarak değerlendirebiliriz. eğer ki kayserispor çok kolay gol olabilecek pozisyonları beceriksiz bir şekilde hovardaca harcamamamış olsaydı fenerbahçe bu attığı gollerle bile farklı şekilde yenilen takım olurdu. ama futbolun kitabı yok. hepsi tevatür. gerçekler şansla dansettiği zaman hangi taraftan yana olursa o taraf kazanır. aynen fenerbahçe'nin kayseri'de kazandığı gibi.