arıza vural'da bugüne kadar söylenenleri kulak ardı ettim. ama galiba şimdi pirelenmeye başladım. hele maç günü gelen telefon, iyice midemi bulandırdı! neden mi? çünkü haber misse ile ilgiliydi. ve bu oyuncunun transferinde büyük komisyonlar döndüğünden bahsediliyordu. bu adam, açıkça kulübünden kovulmuş. problem yapmasın diye de bonservisini ücretsiz eline vermişler.
ve sen bu arap'a, milyonlarca mark veriyorsun. dahası da var. bu adamı her maç oyundan alıyorsun, orhan'ı savunmanın sol kanadına, abdullah'ı da orta alana çekiyorsun ve hep başarılı oluyorsun. peki ama yılmaz vural, sen bizimle dalga mı geçiyorsun? sana düşen kendini değil, trabzonspor'u kurtarmandır. hazır yeri gelmişken bir şey daha söyleyeyim. belçika'dan zaireli lembi'yi transfer edecekmişsin. peki bu adamın bir yıla yakındır top oynamadığından haberin var mı? şimdi gelelim maça.
trabzonspor her yönüyle döküldü. misse, ünal, ogün tam bir rezalet. diğerlerinin de ondan farkı yok. kamil'in golü tamamen defansın hatası. becerebilseydiler, antalya ilk yarıda 2'yi de hatta 3'ü de bulabilirdi. çünkü tipik bir şenol güneş taktiği... katı bir defans, ileride kona, bazen de cafer. ikinci yarı mı?
metin olmasaydı, trabzon 2. yarının başlarında en az üçlük olurdu. cafer ve kona'nın şutlarını akıl almaz şekilde çıkartan metin ne yazık ki nuri'nin beraberlik golüne engel olamadı. çünkü trabzonspor önce hami'yle daha sonra da oyuna giren mehmet'in mükemmel vuruşuyla öne geçmişti. şampiyonluğa oynayan bir takım, üstelik kendi evinde mağlubiyetten galibiyeti yakalamışken bir ikinci gol daha yiyorsa demek ki, burada bir arıza var. bana sorarsanız arıza da yılmaz vural'da...