biliyorsunuz, fenerbahçe'nin teknik direktörü otto bariç'e geldiği günden beri, ‘‘monşer'' ismini takmıştım. ve de samsun maçına kadar çok fazlaca tenkit eden olmuştum. ama samsun maçında fenerbahçe takımını, tüm oyuncularıyla birlikte başta monşer'i tebrik ediyorum. sahaya tam bir avrupalı sistemle takımını sürmüş ve bu sistemde dünyanın en iyi takımlarının şeklini yansıttı fenerbahçe. daha maçın ilk yarısında yüzde yüz üç dört gollü skor yakalayabilecek pozisyonlar yaratan takımdı. bu pozisyonların ikisinde orta hakem metin tokat öylesine bir tokat attı ki, penaltı pozisyonlarını bu tokatıyla yok etti.
fenerbahçe'nin en iyi oyuncusu, yıllardır özlemle beklediğimiz tarık'tı. tarık bu süper güzellikteki futbolunu bir de golle süsleyebilseydi sanırım haftanın en iyi futbolcusu seçilirdi. f.bahçe'de tarık'ın yanısıra uche ve högh iyinin ötesinde güzel. hele ki tayfun, sol kanatta inanılmaz savunma ve hücum görüntülerindeki oyun disipliniyle dünyanın en iyi takımında oynayan futbolcular gibiydi.
ilk yarıda gol bulamayan f.bahçe, ikinci yarıda oyuna k.saffet'in yerine b.saffet'i alarak en azından rakip kalenin önündeki hava topu hakimiyetini f.bahçe'nin lehine çevirdi.
atmış olduğu kafa golüyle de f.bahçe'yi iyi futboluyla galibiyete ulaştıran adam oldu. kemalettin de son dakikada farkı ikiye çıkararak tüm fenerliler'i güldürdü.
kısacası f.bahçe dünlere kadar kazanırken bile tenkit ettiğimiz takım olurken, bu maçta inanın bana abartısız beğenilen takım havasındaydı. samsun gibi iyi kadroya sahip olan bir ekibin neden f.bahçe'ye karşı ürkek oynamak istediğini anlayamadım.
gol umudu olan cenk'in acemi hareketlerle üstüste sarı kart görüp takımını 10 kişi bırakması yanlışların samsunspor adına olanları arasında gözümüze ilişti.