otuzuncu kuruluş yıldönümünün gecesinde bir takım taraftarını ancak bu denli mutlu edebilir, onlara ancak bu kadar güzel bir armağan sunabilirdi. trabzonspor, kocaeli ismetpaşa stadı'nın yarısından fazlasını dolduran, kendisi ile bu sezon peşinen barışmış seyircisini adeta mestetti.
yıldızlarına değil, kollektif oyun yapısındaki gücüne güvenen bordo mavililerde, dün bazı futbolcular değil, tüm takım yıldızdı. hangi birini diğerinden ayıracaksın? hami desen vugrinec'in, iskender desen rada'nın, metin aktaş, tolunay desen, diğer arkadaşlarının hakkını yemeyecek misin? atılan birinci gol akıl, ikinci ve üçüncüsü, estetik ile yetenek doluydu. vugrinec'in golünde, topun üzerinden atlayıp iki defans oyuncusunu saf dışı bırakan misse misse'nin de payı büyüktü. hami ve iskender'in gollerine ise şapka çıkarılır. iskender, kocaeli'nde bu röveşata gollerini adet haline getirdi. dört ay önce attığı gol, ‘‘yılın golü'' seçilmişti. bu seferki de, onu anımsattı bizlere.
kocaeli, beklenenin çok altında bir performans gösterdi. eline geçirdiği fırsatları harcarken de, çok cömertti. evren, moshoeu gibi yıldızları, sahada var mı, yok mu belli değildi.
hakem orhan erdemir, kocaeli'nden de kötüydü. maçın başından itibiren verdiği ters kararlarla oyunu çığırından çıkardı. hele, durum 0-0 iken, mustafa'nın eliyle alıp, kaleci ile karşı karşıya kaldığı bir pozisyonu es geçti ki, inanılmaz. eğer, metin aktaş, mustafa'nın ayaklarına yatarak bu yüzde yüzlük pozisyonu kurtarmasa bu maç mutlaka karakolda biterdi.