ilk basımı 1993 olan, futbol ve kültürü kitabında yer alan yaşar aksoy'un "gavur izmir'de gol sesleri: izmir'in takımları" başlıklı yazısından altay'ın kuruluş öyküsü;
ıı. meşrutiyetten 1908'e kadar türkiye'de spor yapmak hem padişah yönetiminin baskısı, hem de muhafazakârların tutumu nedeniyle hemen hemen olanaksız gibiydi. spor yapanlar o dönemde pederşahî bir zihniyetle ayıplanırdı. türkiye'de modern beden eğitiminin öncüsü selim sırrı tarcan 1919 yılında beden eğitimini geliştirmek amacıyla bir salon açmak için izmir'e geldiğinde, bu girişimi "sarıklılar" tabir edilen aşırı muhafazakârlar tarafından engellendi. selim sırrı tarcan salon açamamasma rağmen, vali rahmi bey, necati bey, vasıf çınar bey'le görüşerek telkinde bulundu. tarcan'ın spor sevgisi aşısı sonucu rum ve ermeniler ile diğer azınlığın etkenliği nedeniyle türk gençleri spor yapmaya yöneldiler. 1905 yılında amerikan koleji'nde öğrenim yapan talat erboy orada okuyan iki arkadaşı şerif remzi reyent, sabri süleymanoviç ile birlikte yabancı öğrencilerle futbol oynamaya başladı. ne yazık ki bu üç türk genci istibdat devrinin karanlık günlerinde kâmil paşa'nın baskısı sonucu amerikan koleji'nden çıkarıldı. talat erboy okumak üzere ingiltere'ye gönderildi. 2 yıl ingiltere'de kalan erboy futbolun beşiği sayılan büyük britanya'da futbolunu geliştirdi. aynı tarihte adnan menderes'in eniştesi nejat evliyazade de futbol oynyordu. o da belçika'ya 2 yıl için öğrenime gönderildi. nejat evliyazade belçika'da futbol oynayan ilk türk futbolcusudur.
belgesel kayıtlara göre 1905 yılında futbola başlayan talat erboy sabri süleymanoviç, şerif remzi reyent, nejat evliyazade ilk türk futbolcularıdır. 1908 yılında ıı. meşrutiyet ilân edilince istibdat dönemi bitti. türk gençleri futbol oynamaya başladılar. 1908 yılından sonra futbol türk okullarına da girdi. sultanî mektebinde okuyan öğrenciler okul müdürü şükrü saraçoğlu, okul müdür muavini baha esat tekant'ın daha sonra şark idadisinde (mektebinde) necati bey'in, vasıf çınarın teşviki ile futbol gelişmeye başladı. okuldan sonra öğrenciler kendi aralarında futbol oynamaya başladılar. 15-16 yaşlarında olan talat erboy, nejat evliyazade, sabri süleymanoviç, kemal tahsin soydam, hasan tahsin soydam, şimendiferci lâkabı ile anılan rıfat iyison, mazlum bey, hüsnü bey, çakır kemal bey futbolcu olarak futbol tarihine isimlerini yazdırdılar.
türkiye'de ilk futbol tüzüğünü ingilizceden tercüme edenler türkiye şeker fabrikaları genel müdürlüğünü yapan baha esat tekant bey, talat erboy bey ve nejat evliyazade bey oldular.
böylece başlayan "millici" futbol çalışmaları, rumların diğer yabancıların futboldaki egemenliğine karşı k.s.k 'da sonra ikinci bir hareketi doğurdu. 16 ocak 1914'de altay kulübü kuruldu.
kulübün renginin siyah-beyaz olmasını kurucu sporcu ve kentin ünlü simasi nejat evliyazâde istedi. kulübün ilk binası sen jozef okulunun bulunduğu binaydı. ı. dünya savaşı'nda "şark idadisi" olan bu bina şimdiki nato'nun arkasındaki gül sokağındaydı.
altay'ın ilk kurucuları şunlardı: mustafa necati (sonradan milli eğitim bakanı), vasıf çınar (sonradan adalet bakanı), şükrü saraçoğlu (sonradan başbakan), şark kumpanyası müdürü baha esat tekand, tüccar sporcu talat erboy, öğretmen esat çınar, tüccar sporcu nejat evliyazâde, emniyet umumiye müfettişi hüsnü uğural, yazar raif nezihi, şimendiferci rifat iyison, dr. kemal tahsin soydam, kemal çakırel, izmir milletvekili enver esat tekand, tayyareci mazlum, nuri sıtkı erboy, dr. fikret tahsin soydam, tüccar süreyya, öğretmen çiftçi necati, çeşme jandarma kumandanı fethi özalp, halil zeki osma, sıhhiyeci kenan, istanbullu necati. bu kişiler izmir'in en köklü simaları idiler.
ittihat ve terakki cemiyeti'nin, bizzat izmir sekreteri celal bayar vasıtası ile altay'ı desteklemesi, kulübe bina vermesi, bu sosyolojik gerçeği iyi değerlendiren ittihatçıların ileriye dönük bir yatırımı idi.