mehmet demirkol'un "tae han min guk: 2002 dünya kupası mektupları" kitabından;
ayarımızda değiller
kosta rika - çin
gwangju - kosta rika ve çin grubumuzda olmasaydı, bu maç için bu kadar yol teptiğime gerçekten çok üzülürdüm. dünya kupası ve yeryüzünün en iyi 32 takımı standartlarına asla uymayan bir karşılaşmaydı.
daha önce yazdım, tekrarlamakta fayda var... eğer güney kore ve japonya, kupaya ev sahibi oldukları için doğrudan katılmasalardı, çin kesinlikle finallere gelemezdi. 4-4-2 gibi dizilip, aslında yekpare sekizli bir blok kuruyorlar. sun jihai'nin 25. dakikada oyundan çıkması, hızlı akın isteklerini frenlemedi ama soğukkanlı gidişleri durdurdu. alan daraltmada iyiler ama her şeyi göstere göstere ve heyecandan ayakları titreyerek yapıyorlar. bu heyecanla ve bu sürprizsiz oyunla gol atmaları neredeyse imkânsız.
kosta rika ikinci yanda üç forvete dönüp, daha hızlı ve açık alanları daha çok kullanarak oynayınca, çin kontrolü tamamen kaybetti. ticolar' orta saha oyuncularını da rakip savunmanın içine sokmaya başladılar ve istediklerini aldılar. açıkçası, çin rakip değil... kosta rika bize karşı üçlü forvetle oynayamayacağına ve beraberliğin işine yaradığını düşüneceğine göre, sahaya 5-3-2 dizilişiyle çıkacaktır. böyle ol unca da avusturya'dan pek bir farkları yok. orta sahaları, çin'in ilk yandaki presiyle bile dağıldı. hâlâ medford'a ihtiyaç duyduklan düşünüldüğünde, aslında onlar da rakip sayılmaz bize... en büyük kozları olarak telaffuz edilen wanchope da sezonu sakat geçirdiği için, bitkin görünüyor. en yaratıcı oyuncuları, yunan ligi'nde oynayan gomez. ama asla bir yıldıray ya da hasan şaş değil. ancak rakiplerin güçsüz olması, bize kazandırır mı? milli takımımızın bu tip takımlara karşı en önemli sıkıntısı, onların temposuna uymak oluyor. iki rakibi de oyunu hızlandırarak, orta sahada iyi bir baskı ve yüksek tempoyla aşabiliriz. bu kalitede bir takıma sahibiz. her ne kadar kendimizi zayıf düşürmek için çok uğraşsak da!..
önceki günkü maçta yapılan değişiklikleri bir hatırlayın: brezilya'da ispanya ligi'nden bir oyuncu, denilson oyuna giriyor ve maçın şekli değişiyor. bizim onu tutacak adamımız, real sociedad'lı tayfun tatilde! onun yerine, italya'da yarım sezon sırtüstü yatan ümit davala sahada.
tamam, anladık, burası ispanya ligi değil ama neredeyiz biz? ne yapmak istiyoruz?