memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
1977-1978 sezonunun kulüp adına önemli olaylarından birisi, futbol takımının antrenmanlarım bazı eksiklerine rağmen, vakıfköy tesişieri'ndeki antrenman sahasında yapmaya başlamasıdır. bursaspor'un kuruluşundan itibaren ilk kez kendine ait bir antrenman sahası olmuştur. 1972-1978 yılları arasında bursaspor savunmasının değişmez ismi olan kemal batmaz o dönemdeki tesis ve malzeme durumunu şöyle anlatır: "biz antrenmanlardan önce statta soyunurduk. iki tane minibüs, takımı antrenman yapılacak yere götürmek için gelirdi. şartlara göre, balıklıya mı gideceğiz, acemler'e mi gideceğiz o gün karar verilirdi. antrenman merinos'ta yapılacaksa yürüyerek giderdik. bir gün çok yağmur yağmıştı. gelen minibüsçüler dedi ki 'biz bir yer biliyoruz. hiç su tutmuyor. orada çok güzel idman olur.' biz de inandık, gittik. gittiğimiz yer vakıfköy'dü ve ertesi gün bursaspor, vakıfköy'u aldı. vakıfköy'ün böyle de ilginç bir hikâyesi var. bizi taşıyan gürsulu iki minibüsçü, bize vakıfköy'ü kazandırdı. o dönemde antrenman sahası sorununun yanında başka bir sürü sıkıntı vardı. maalesef malzeme hiç yoktu. bir ayakkabıyla iki sene filan idare ediliyordu. öyle adidas'lar falan da yok. biz milli takım'la yurtdışına gittiğimiz için alabiliyorduk ama futbolcuların çoğu dinyakos'larla falan oynuyordu. çiviler ayağına girebilirdi. ayakkabı sıkıntısı var, malzeme sıkıntısı var... iki formayla bir seneyi idare ediyorduk. antrenmanlar da öyleydi, iki tane antrenman malzememiz vardı. malzemecimiz birini yıkayıp kurutuyor, diğerini veriyordu. saha zeminleri çok kötüydü. en iyi sayılan bursa atatürk stadı'nda bile birçok yerde bozukluklar vardı. maçlardan önce genç takım maçlan falan oynanıyordu. bu maçlar, a takım maçı öncesi zemini daha da bozuyordu. saha bakım bilgisi yok. zemini korumak için ne yapılması gerektiğini görevliler de bilmiyordu. stada beden terbiyesi bakıyor ve stadı bursaspor'a haftada bir kez veriyorlardı. çok kötü şartlardı açıkçası..."