memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
bursaspor, ligin 26. haftasına (son beş hafta) bir maç eksiği bulunan trabzonspor'un 1, üçüncü fenerbahçe'nin 3 puan önünde girer, ligin 26. haftasında alsancak stadı'nda altay'la oynanan ve 4-0 kaybedilen maçın sonucu, bursaspor açısından tam bir yıkımolacaktır. bahtiyar, aitay maçını değerlendiriyor: mo sonumuz oldu zaten. o gece otelin restoranında yenilen yemeklerde öyle bir ilaç kokusu vardı ki herkes yemekten kalktı. yirmi kişilik kafile kokudan yemek yiyemedi. hiç unutmam biz saat 10'da yatacağımız zaman herkes dışardan kokoreç, kumru falan getirterek yemek yedi. ama biz yemeğin yansını yemiştik. ertesi gün maçta herkesin eli ayağı tutuldu. ben de öyle; saldırmak istiyorum, saldıramıyorum. şampiyonluk stresi mi? yemeğin etkisi mi? onu çözemedik. o zamana kadar süper top oynayan kaleci talip, kapattığı köşeden iki gol yedi. olacak iş değil."22 sonraki dört hafta bursaspor son derece kötü bir performans gösterecek, dört maçtan iki mağlubiyet ve iki beraberlikle ayrılacaktır.
bursaspor, sezonu 2009-2010 sezonuna kadar elde ettiği en iyi derece olan dördüncülükle bitirir. türk futbolunda deliliğiyle ün salmış iki futbolcu da takımdadır: nezihi ve bahtiyar...
bahtiyar, nezihi'yle birlikte takımı nasıl ateşlediğini şu sözlerle ifade eder: "nezihi, bahtiyar, sedat 3. kaleci talip yaşlı olmasına rağmen bizde çok iyi top oynadı. iyi bir kadroydu. işte nezihi'nin aşırı hırsı, benim hırsım ötekileri de motive ediyordu. bir sene önce küme düşme potasında olmaktan dolayı, takım güvenini kaybetmişti. nezihi beşiktaş'tan geldi, ben eskişehirspor'dan geldim, takıma güven aşıladık. mesela biz soyunma odasından çıkarken küfrediyorduk, işte benim kadar koşmayanı, benim kadar kafaya tekme sokmayanı bilmem ne diye. onlar da afallıyordu. kötü de değil yani. takımı motive ediyorduk. koşmayan olursa küfürü yiyordu, hoca da oyundan alıyordu zaten." bahtiyar 12 golle, gol krallığını mustafa denizli ile paylaşır. boluspor'dan transfer edilen kaleci talip, çok iyi bir performans göstererek takımın başarısına önemli katkı sağlar. 1979-1980 sezonunda hasan bora-mesut şen ikilisinin çalıştırdığı bursaspor amatör genç takımı büyük bir başarı göstererek türkiye şampiyonu olur.
memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
sedat özden: bursaspor'un yaşayan efsanesi
* o sezon takım sondan beşinci haftaya lider giriyor ve izmir deplasmanında altay karşısına çıkıyor. karşılaşmadan 4-0 mağlup ayrılır, o günü konuştuğum birçok isim oteldeki yemeğe yönelik şüphe lirini dile getirdiler, siz o maça yönelik neler söyleyeceksiniz?
- o dönem takımdaki uyum müthişti. dört müsabakamız kalıyordu geriye ve galibiyete iki puan veriliyordu. benim de çok güçlü olduğum bir dönemdi. altay maçında inanın ayaklarım gitmiyordu. otelde yemek yedik. yemekte bir şey olduğundan ben de şüpheleniyorum. bu söylediklerim o günkü oyunumuza mazeret aramak için değil, yanlış da anlaşılmasın. o gün sahada hiçbir şey yapamıyorduk. devre arasında soyunma odasına girdim, bir ter boşaldı benden. dedim ne oluyor bize. hepimiz de deneyimli oyuncularız. yani heyecandan etkilenecek bir durumumuz da yok. altay maçım kaybettikten sonra kaos yaşadık. ertesi sezon iskelet kadro bozulunca da takım bir daha toparlanamadı.