logo
 
twitter
Anı/Bilgi Yazılan Tüm Maçlar
(81.167 Maç)

sayfa /3247>>

1934 Sezonu
Çukurova Ligi  Maçı
Adana İdman Yurdu 3-0 Tarsus İdman Yurdu (Hükmen)

1934 Sezonu
Çukurova Ligi  Maçı
Adana İdman Yurdu 2-1 Torosspor

1934 Sezonu
Çukurova Ligi  Maçı
Seyhanspor 3-2 Tarsus İdman Yurdu (Hükmen 4-0)

2024-2025 Sezonu
Avrupa Ligi Final Maçı
Tottenham Hotspur 1-0 Manchester United

1928-1929 (Özel Maç)
Altay-Karşıyaka Karması 1-0 İstanbul Karması

1928-1929 (Özel Maç)
Fenerbahçe 1-1 Galatasaray-Beşiktaş Karması

1928-1929 (Özel Maç)
Fenerbahçe-Beşiktaş Karması 4-2 Galatasaray

1928-1929 (Özel Maç)
Galatasaray 2P 4-3 İstanbulspor (Erteleme)

2024-2025 Sezonu
Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu 36. Hafta Maçı
Kasımpaşa 2-3 RAMS Başakşehir

2024-2025 Sezonu
Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu 36. Hafta Maçı
Çaykur Rizespor 6-3 Göztepe

2024-2025 Sezonu
Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu 36. Hafta Maçı
Onvo Antalyaspor 0-0 Gaziantep FK

2024-2025 Sezonu
Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu 36. Hafta Maçı
Corendon Alanyaspor 1-1 Beşiktaş

2024-2025 Sezonu
Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu 36. Hafta Maçı
Galatasaray 3-0 Bellona Kayserispor

2024-2025 Sezonu
Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu 36. Hafta Maçı
Sipay Bodrum FK 1-1 Trabzonspor

2024-2025 Sezonu
Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu 36. Hafta Maçı
Reeder Samsunspor 1-0 Net Global Sivasspor

2024-2025 Sezonu
Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu 36. Hafta Maçı
Fenerbahçe 2-1 İkas Eyüpspor

2024-2025 Sezonu
Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu 36. Hafta Maçı
Adana Demirspor 0-5 Atakaş Hatayspor

1928-1929 (Özel Maç)
Beşiktaş 5-1 Fenerbahçe-Galatasaray Karması

1933-1935 Central European International Cup
 Maçı
İtalya 4-2 Çekoslovakya

2024-2025 Sezonu
Ziraat Türkiye Kupası Final Maçı
Trabzonspor 0-3 Galatasaray

2024-2025 Sezonu
Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu 35. Hafta Maçı
Bellona Kayserispor 3-1 Onvo Antalyaspor

2024-2025 Sezonu
Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu 35. Hafta Maçı
Göztepe 1-1 Atakaş Hatayspor

2024-2025 Sezonu
Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu 35. Hafta Maçı
Beşiktaş 4-1 Adana Demirspor

2024-2025 Sezonu
Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu 35. Hafta Maçı
Net Global Sivasspor 0-0 Sipay Bodrum FK

2024-2025 Sezonu
Trendyol Süper Lig Şamil Ekinci Sezonu 35. Hafta Maçı
Trabzonspor 0-2 Galatasaray




Sadece Video Yüklü Maçları Göster


1994-1995 Sezonu
UEFA Kupası 1. Tur 2. Maçı
27.09.1994, Salı, 20:00
Fenerbahçe
İstanbul, Türkiye
Fenerbahce.png
Fenerbahçe
1-5ASCannes.png
AS Cannes


iki takım arasındaki tüm maçları gör...


          yazi
bu maçla ilgili
anım/bilgim var






Maçın Özeti 1 (Macanilari Youtube Kanalı)




Maçın Özeti 2 (Macanilari.com Dailymotion Kanalı)




Maçın Özeti 3 (Macanilari.com Dailymotion Kanalı)







  •  
    24
    FB
    T
    S
    A
     30  maç linki

    turu geçmek için 5 atmamız gereken ama 5 yediğimiz maç. şu anki telsim tribününde (eski okul tarafı) tribününde tam kale arkasından maçı seyrediyordum. ilk golü 22. dakikada tayfur havuççu kendi kalesine nerede ise burnumun dibinden golü atmıştı. bu aşamadan sonra 6 gol atmamız gerektiğinden maç o anda bitmiştir. diğer goller horlaville christophe(23'), micoud johan (51'), bülent uygun (60'), horlaville christophe (63'), vieira patrick (79')

    (Pele "Siyah İnci", 28-12-2007 16:44:35)

     





  •  
    15
    SAM
    A
     503

    1994-95 futbol sezonu holger osieck idaresindeki fenerbahçe açısından fevkalade iyi başlamıştı. uzun yıllar süren sessizlik döneminin bitmesi bekleniyordu. ligde sırasıyla zeytinburnu, ankaragücü, denizlispor ve kocaelispor engelleri kayıpsız geçilmiş, uefa kupası ön elemesinde ise azerbaycan temsilcisi turan iki müsabakada da mağlup ederek 1. tura çıkılmış ve rakip fransa’nın cannes takımı olmuştu. medya fener’i yere göğe koyamıyor, “bu fener’i kimse durduramaz” başlıkları manşetleri süslüyordu. fenerbahçe’li halaoğluna turun hiç de kolay olmadığını söylediğim zaman aldığım cevabı hiçbir zaman unutamam;

    -cannes mı? o da kimmiş? ben hiç adını duymadım onun. (ona göre güçlü olmanın kriteri daha evvel rakibin ismini duyup duymadığıydı.)

    -ama fransız takımı!

    -hiç fark etmez. o bizim için üzümlü kek...

    hadi, keki anlamıştım da üzümlüsü nasıl oluyordu bir türlü aklım ermemişti.

    fransa’daki ilk maçı 4-0 kaybeden fenerbahçe yurda dönmüş ve arada bir de vanspor mağlubiyeti almıştı ama medyanın gazı bitecek gibi değildi. onlar dört attıysa biz beş atacaktık. hatta unutamadığım sahnelerden birisi de bilet kuyruğunda bekleyen bir taraftara “maç ne olur?” diye sorulduğunda verdiği kısa ve net cevaptı; 7-1 alırız. muhabir golleri sorsa eminim onları da söyleyecekti.

    maç tam bir fiyasko olmuştu.

    işin asıl ilginç yanı ise ben de dahil pek çok kişinin bu iki maç sonunda cannes’ı kolay kolay yenilmeyecek bir takım olarak kabul etmemizdi. (yani sorun asla fener’de değildi. cannes’a kim olsa yenilirdi. ) uefa kupasını alır diye beklediğimiz cannes 2. turda bir polonya takımıyla eşleşti ve iki maçını da kaybederek elendi.
    bir de cannes'da kozniku diye bir hırvat forvet vardı. silindi gitti çocuk. halbuki çok iyi yerlere gelir diye bekleniyordu.

    (Nuri Asan, 06-01-2008 00:17:18)

     



  •  
    14
    BJK
    M
    A
    ilginc ani 5473

    maçı radyodan dinliyorum. show radyo olma olasılğı yüksek ilker yasin maçı anlatıyor. maç 3-0 fener gol atıyor. maç 3-1 oluyor. dakikalar 60 civarı. ilker yasin coşuyor "hadi aslanlarım, hadi yiğitlerim bastırın bu turu alalım." tabi fenerin yaklaşık turu geçebimesi için 7 gol atması lazım. ilker yasin hiç bunu hesaplamadan konuşmaya devam ediyor. "türübünler yıkılyor. hadi kanaryalar.." heralde talihsiz gecede en renkli anı buydu..

    (Zeki Rıza Sporel, 28-07-2008 16:14:39)

     



  •  
    17
    FB
    T
    MT
    A
     5805

    ilk maçı deplasmanda 4-0 kaybettikten sonra bir de vanspor'a 1-0 yenilince o sezona çok iyi bir giriş yapmamıza ve tsyd kupasını da almamıza rağmen moraller çok bozulmuştu. ancak 3-0'lık adana demirspor galibiyeti ile birçok kişi, sezona aslında fırtına gibi başlayan fenerbahçe'nin, cannes'a 5 gol atıp tur atlayacağına inanmaya başlamıştı. maçta tiribünlerin tamamen dolması ve atmosfer, bu inancı gösteriyordu. biz de karşı komşu arkadaşımla gitmiştik maça.

    maç öncesi ercan saatçi stada bir ses düzeni kurmuş ve ebabil bir kuştur şarkısının sözlerini kendisinin "sarı lacivert rengimiz fenerbahçe herşeyimiz, hiç bir şeye değişmeyiz çünkü fenerbahçeliyiz" şekilnde düzenlediği halini ilk o zaman bu ses düzeninden duymuştuk. o zamanlar ses düzeni uygulaması daha yoktu statlarda.

    maça fenerbahçe, bu atmosferin etkisi ile çok hızlı başlamış, tam önümüzde soldan ceza sahasına girilerek sıfıra yakın yapılan yakın mesafe ortayı kaleci tokatlamış ve defans boşta kalan topu son anda uzaklaştırmıştı. ardından nielsen'in üstten dışarı giden bir şutunu hatırlıyorum. ancak bu ilk dakikalardaki etkinlik uzun sürmemiş, as cannes, tehlikeli bir şekilde gelmeye başlamıştı. sonunda, soldan yapılan bir ortayı tayfur havutçu, bir forvet gibi kendi kalesine gönderdi yere yatıp uzaklaştırmak isterken.

    bu gol seyirciyi şok etse de destek bitmedi. ancak çok geçmeden gelen 2. golle artık umtların tamamen tükenmesi ile protestolar başladı. yönetim, osieck aleyhine tezahüratlar oldu. ilk yarı 2-0 bittiğinde daha fazla gol olmaz diye düşünüyordum ama micoud'un iki direğe de çarparak giren şutu ile maç 3-0'a geliverdi. 60. dakikada bülent, soldan gelen bir ortada golü atsa da artık seyirci çok kızgındı ve bu gol, yuh sesleri ile karşılanmıştı. daha sonra, dağınık fenerbahçe defansını bir anda geçen horlaville, kaleci engin'i de geçip sıfır çizgisinden kale önüne kadar gelip durmuş ve ardından rahatça topu boş kaleye yuvarlamıştı. kahrolmamak elde değildi. ardından oyuna sonradan giren, adını daha ilk kez duyduğumuz patrick viera, kafayla 5. golü atmıştı. herkes bu takımda kozniqu, horlaville gibi oyuncuların ileride çok öne çıkacağını sanarken, asıl öne çıkan oyuncu patrick viera oldu.

    aslında iyi bir kadroya sahip olmasına rağmen ve keyif veren bir futbol oynarken, cannes karşısında alınan bu 4'er farklı iki mağlubiyet, fenerbahçe'nin 1994-95 sezonunu gerçekten olumsuz etkilemiş, oyuncular taraftar baskısını sonradan üzerlerinde çok hissetmiş, sonunda devre arasında osieck'in görevine son verilmiştir.

    (Rinat Dassaev, 08-08-2008 00:00:57)

     



  •  
    15
    GS
    A
     6728

    fransa' da 4 gol yiyen fenerbahçe, o yıllarda galatasaray' dan da esinlenerek tüm taraftarları tribüne çağırdı. çare yok 5 atılacaktı cannes' a. hakikaten de doldurdu taraftar tribünleri. ancak rüya erken bitti ve cannes o maç 5 gol attı. hatta aynı hafta sonu fenerbahçe van' ı da yenemeyince gazetelerden birisinin manşeti tarihe geçti. "fenerbahçe cannes revan"

    (Milan Baros, 02-09-2008 09:14:24)

     





  •  
    16
    GB
    A
     18318

    ilk basımı 2002 olan islam çupi'nin "futbolun ölümü" kitabından;

    kupalar, acemler

    avrupa kupalan'nın ilkeleri veya rövanşları sahalarımıza düştüğünde, herkes doğumdan aldığı nüfus kâğıtlarını yutar, acem kesilir gayet olarak, acele... düşünce, bir kırmızı kart yer doğru dışarı... mantık bir degaja maruz kalır, kendini autta bulur...

    "konuşan türkiye"yi küp gibi sağır diller olanca bülbüllüğü içinde ister ama, konuşanlar da gerçeği değil yalanı, sahiciyi değil mübalağacıyı ağzının damağının tadı yapar. hele futbol denen, yuvarlanması çok sübjektif olan bir olayda gazetelerin spor sayfalarının üstüne düşen milliyetçilik ile tv camlarına inen şovenist postal sesleri, klasman basamaklarına çıkarıldığında, dünya ülkeleri arasında birinciliği hep şamarlıyoruz, galiba...

    "60 milyonun yüreği tek bir takım için atıyor."
    "vur vur inlesin, avrupa dinlesin."
    "ne büyük bir gece türkiye için yarabbi..."
    "11 türk, 11 milyar dünyalıya bedel..."

    futbolumuzun üstüne, gerek gazetelerin spor sayfalarında büyümüş hatun küpesi gibi asılan bu manşetler, tv camlarında ağızlar en uç noktaya kadar açılarak irad edilen hamasi nutuklar, bu oyunun 80 yıllık, 50 yıllık yazgısının küflerini bir parça olsun üfürebildi mi?.. fenerbahçe ilk maçta, hiçbir futbol marifetine türk kramponu süremeden, orada 4-0 kaybetti. bu genel seviye düşüklüğüne hiçbir makul metre konmadan, burada fenerbahçe'nin 5-0 galibiyeti nasıl istenebilir? bu iş, düşlenebilir, ancak... senaryoyu tersten yazmak, bize bir ibret şamarı kırmızılığı verir mi?..

    cannes maçı 4-0 kaybetse idi, bırakın gazetelerin spor sayfaları ile tv camlarının ayağa kalkma seferberliğini, acaba rövanşta stadın kapılarını açsanız "bitmiş oyun için" kaç bedavacı fransız avlayabilirdiniz, içeriye?..

    galatasaray barcelona'ya deplasmanda 2-1 yenildiği maçtan sonra, istanbul'un bazı semtlerinde uyumayan bayraklar, sabaha kadar yatmayan klaksonlar, sarı-kırmızı markalı idi.

    puanı alınmamış, uefa'nın ecu'sunun tek kuruşu tahsil edilmemiş bir maçın içinden sağlıklı mantık, hangi sevinci tutup çıkarır da, ortalıkta dolaştırır acaba?..

    bursaspor'a yenilen beşiktaş'ı, daha terleri kurumadan nabız ve yürek atışları normale dönmeden hemen helsinki destanı için, bu moral ve telkin seanslarına sokmak, hangi tutarlılığın filmi olabilir?

    tek gol avantajı ile bükreş'e uğurladığımız trabzonspor'a bir sakarya meydan savaşı bölüğü süsü vermek, hangi tarih takvimi zorunluluğudur ki...

    oysa türk takımları için, bu geceden başlayıp perşembeye kadar sürecek akşamlar, elektrik ışıkları altında futbol oynanacak saatlerdir.

    fenerbahçe, trabzonspor, galatasaray ve beşiktaş'ın hafta boyu karanlıklarında yapacakları şey, ne üçüncü dünya savaşının galiplik kavgasıdır ne de fezadaki yıldızlar avıdır... oynayacakları şey futboldur, futbol olacaktır.

    dünyanın her ülkesinde, kanununu "ben üç neticeliyim" diye bir poli yuvarlanışla çimene koyan bu oyunun, hangi sonucuna rastlanırsa rastlansın, akıbet ne ülkeler ne de takımlar için bu yuvarlaktaki "son"dur. bir fransız, bir japon, bir ingiliz ve hollandalı vatandaşlığını yaşamının her dakikasını ciddiye alır da, futbol sonuçlarını çok çok önemseyen bir saat takmaz koluna...

    türkiye'de vatandaş asgari ücret rezaletini merak etmiyorsa, türkiye'de her vatandaş fert başına düşen milli gelir adaletsizliğine bir şikâyet getirmiyorsa, türkiye'de vatandaş hastane sayısı ve hasta, okul sayısı ile talebe arasındaki oran perişanlığı karşısında hiç kılını kıpırdatmıyorsa, gazetelerin spor sayfaları ile tv camlarının evrensel konjonktürde futbola bir acem cilası sürmesi, bizi sağlıklı aydınlıklara değil, götürse götürse tahran garına ulaştırır. türkiye'de bir 50 yıldır, bir 80 yıldır futbolun bir kurum olması, bir endüstri birimine dönüşmesi için, ne bir kürek harç attık ne de bir çivi çaktık.

    bitsin artık bu basın adına mürekkeplenen, bu tv adına her gün memurlaştırılan acemistan groteskleri...

    ülkelerin ve insanların sağlıklı büyümeleri için, ana babadan başlayıp toplum refahına uzanan çok tutarlı kalorilere ihtiyacı var.

    biz, türkiye'de futbol kalabalığını, acem paro mamaları ile besleyip prematüre bir ordu (!) yaptık sonunda, çok şükür...

    27 eylül 1994

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 29-05-2009 12:05:38)

     



  •  
    16
    GB
    B
     45146

    fourfourtwo dergisi mart 2007 sayısından;

    "yakın tarihimiden en unutulmaz 20 kendi kalesine gol"

    #12
    tayfur havutçu
    27 eylül 1994
    fenerbahçe-cannes

    uefa kupası ilk turunda saffet susiç yönetimindeki fransa'nın cannes takımıyla eşleşiyor fenerbahçe. fransa'da ilk yarıyı golsüz kapatan ama ardından 4 gol yiyen sarı-lacivertliler her şeye rağmen rövanştan ümitli. tribünler dolu. televizyon başları dolu. erken gelecek bir golün turu getirebileceğini düşünüyor herkes. gol, bir fenerbahçeli'den geliyor ama kendi kalesine! 21. dakika oynanırken pozisyonu uzaklaştırmaya çalışan tayfur, ters vuruşla maçın kaderini tayin ediyor. fenerbahçe 5-1 kaybediyor ve eleniyor.

    (Hasan Cemal Polat "Hasan Polat", 27-11-2009 12:40:03)

     



  •  
    19
    FB
    B
     145834

    orta hakem: urs meier [isviçre]

    fenerbahçe: engin ipekoğlu, uche okechukwu, müjdat yetkiner, ilker yağcıoğlu, kemalettin şentürk, oğuz çetin, brian nielsen, bülent uygun, tayfur havutçu, feyyaz uçar (dk. 72 aygün taşkıran), aykut kocaman (dk. 46 mecnur çolak)

    teknik direktör: holger osieck (almanya)

    cannes: françois lemasson, william ayache (dk. 46 jean-michel capoue), philippe raschke (dk. 46 ludovic pollet), addick koot, christophe delmotte, patrick vieira, franck durix, gilles hampartzoumian, johan micoud, christophe horlaville, ardian kozniku

    teknik direktör: safet susic

    gol:
    (0-1) dk. 21 tayfur havutçu (k.k.)
    (0-2) dk. 25 christophe horlaville
    (0-3) dk. 50 johan micoud
    (1-3) dk. 60 bülent uygun
    (1-4) dk. 62 christophe horlaville
    (1-5) dk. 77 patrick vieira

    kaynak: mackolik.com


    (Hasan Gülmüş, 05-06-2013 02:58:56)

     



  •  
    19
    FB
    B
     319086

    her iki takım avrupa kupaları tarihi boyunca 2. kez karşı karşıya geldiler.

    (Hasan Gülmüş, 25-05-2022 00:24:04)

     



          yazi
bu maçla ilgili
anım/bilgim var







Kupadaki Diğer Maçları...


Fenerbahçe

1994-1995 Sezonu UEFA Kupası

1. Ön Eleme Turu 1. Maçı: Fenerbahçe 5-0 Turan Tovuz IK (6) 
1. Ön Eleme Turu 2. Maçı: Turan Tovuz IK 0-2 Fenerbahçe (4)
1. Tur 1. Maçı: AS Cannes 4-0 Fenerbahçe (7) 
1. Tur 2. Maçı: Fenerbahçe 1-5 AS Cannes (Bu maçtasınız) 

AS Cannes


1. Tur 1. Maçı: AS Cannes 4-0 Fenerbahçe (7) 
1. Tur 2. Maçı: Fenerbahçe 1-5 AS Cannes (Bu maçtasınız) 
2. Tur 1. Maçı: FC Admira Wacker 1-1 AS Cannes (3)
2. Tur 2. Maçı: AS Cannes 2-4 FC Admira Wacker (2) 

* Listedeki maçlardan birinin sayfasına gitmek için üzerine tıklayın...
* Oynanmamış maçlar listede yer almaz...

mnu_alt

basında macanilari.com ||  basılı yayınlardan alıntılar ||  Bize Ulaşın ||  teşekkürler ||