yaşadığı dönem, onun deyimiyle "en güzel" günlerdi. işte o güzelliklerden birisi de 1967 yılında yaşandı. ceyhan, avrupa kupası'nda oynadıkları anwers maçını söyle anlatıyor: "ülkemizi avrupa kupaları'nda üç takım temsil ediyordu; fenerbahçe, galatasaray ve göztepe. galatasaray ve fenerbahçe rakiplerine 5-0 yenilmişlerdi. türkiye'nin gözü bizdeydi. rakibimiz belçika şampiyonu anwers takımıydı. maçtan bir gün önce kaldığımız iki yıldızlı otelden çıktık ve gece, takım halinde brüksel sokaklarında dolaştık. yolda, son dünya kupası şampiyonu ingiltere milli takımı'nı gördük. onlar da bizim gibi dolaşıyordu. ingiltere futbol federasyonu başkanı winter boccom, adnan süvari'yi görünce hemen onun yanına geldi ve sohbet etmeye başladı. tahsil için daha önce ingiltere'de bulunan süvari ile çok eski dostlukları varmış. onlar konuşurken, bizler de ingilizler'in dünyaca ünlü futbolcuları baby ve jackie charlton kardeşler, allon baalv, baby more ve banks gibi futbolcularla tanışma fırsatı bulduk. onlar bize, biz onlara rozet ve bayraklar verdik, birbirimize başarı dileğinde bulunduk. süvari daha sonra kafile başkanı muhittin ekiz'in yanına gitti. ben de onların konuşmalarına kulak misafiri oluyordum. adnan süvari, ekiz'e "biz de ingiltere milli takımı'nın kaldığı otelde kalacağız" dedi. ekiz, "paramız yok ki" dedi. bunun üzerine "o zaman ben gidiyorum" dedi. ekiz ve nadi baba araya girdi ve biz ingiltere milli takımı'nın kaldığı brüksel hilton oteli'ne yerleştik. arada çok büyük fiyat farkı vardı. ingilizlerin futbolcularıyla bol bol sohbet ettik. onlar bize maç bileti verdiler. kağıt oyunu oynadık. adresler ve telefon numaraları aldık. ertesi gün onların maçını izledik. biz bir gün sonra oynayacaktık.
avrupa'da ilk deplasman galibiyeti ve o an geldi. 5 dakika kala adnan hoca konuşma yapardı. yapmadı. ikinci sinyal geldi, yine konuşma yapmadı. çıkış tüneline çıkarken yanımıza geldi ve şunu söyledi: "sizler benim için dünya şampiyonu olmuş ingiltere milli takımı kadar kıymetlisiniz". tüylerimiz ürperdi. çıktık, rakibimizi fevzi'nin iki güzel golleriyle 2-1 yendik ve avrupa'da ilk defa deplasmandan galibiyetle türkiye'ye döndük.
k.mehmet denilince akla göztepe'mizin avrupa'da ilk galibiyet aldığı belçika'nın anvers maçı gelir. güzel bir maç çıkartan papi mehmet, o günü şöyle anlatıyor: "belçika'daki anvers maçında sol kanatta oynayan bir siyahi futbolcuları vardı. takımın en etkili oyuncusuydu. bizi çok sıkıştırıyordu. gürsel ağabey, "aman bu adamı kaçırmayın" diyerek beni uyardı. ben de maç sırasında ertan ağabeyin yanına gidip, "senden kurtuldu mu, benim üzerime yönelt" dedim. kafaya takmıştım; onu etkisiz hale getirmeliydim. onu durdurduk mu, maçı kazanacaktık. neyse bir pozisyon sonrasında ertan ağabeyden kurtuldu. ertan ağabey onu peşinden kovalayıp üzerime doğru yöneltti. ben de ona öyle kötü vurmuşum ki, siyahi futbolcu taç çizgisinden bizim yedek kulübesinin önüne kadar uçtu. oyundan çıkmak zorunda kaldı. biz de o maçı rahatlıkla kazandık."
royal antwerp: willy coremans, maurice tillotson, willy van der wee, jozef rens, robert geens, florent bohez, raymond goris, ronny tielemans, paul marter (dk. 64 jozef van gorp), ıwan frankel, karel beyers
teknik direktörü: harry game
göztepe: ali artuner, hüseyin yazıcı (dk. 52 halil kiraz), mehmet ışıkal, çağlayan derebaşı, ali ihsan okçuoğlu, mehmet aydın, ceyhan yazar, ertan öznur, nihat yayöz, gürsel aksel, fevzi zemzem