g.saray şampiyonlar ligi'ndeki ikinci maçından da boynu bükük ayrıldı. sarı kırmızılılar, italya'nın güçlü temsilcisi parma'ya ilk yarıda yedikleri gollerle 2-0 yenildi. italyan ekibini galibiyete taşıyan gollerde sensini ve crespo'nun imzaları vardı. isviçreli hakem muhmenthaler, 88. dakikada milenase'nin ceza sahası içinde topu elle kesmesine seyirci kaldı.
25. dakikada fatih, ceza sahasının hemen önünde crespo'yu düşürdü. frikik atışını dino baggio kullandı. kaleci volkan'dan seken topu parma'nın arjantinli kaptanı sensini tamamladı: 1-0.
31. dakikada tugay, uzaktan parma kalesini yokladı. top auta çıktı.
39. dakikada g.saray'ın uzaklaştıramadığı topu strada kaptı. yerden pasında crespo'yu gördü. parma'nın diğer arjantinlisi crespo yerden bir şutla volkan'ı mağlup etti.
41. dakikada chiesa, boş kaleye topu atamadı.
44. dakikada tugay'ın vuruşu üstten farklı bir şekilde auta gitti. ilk yarı parma'nın 2-0 üstünlüğü ile sona erdi.
galatasaray ikinci yarıya ergün'ün yerine ilie ile başladı.
60. dakikada chiesa'nın vuruşu direkten döndü.
63. dakikada hakan ünsal, buffon ile karşı karşıya kaldı. kötü bir vuruşla topu dışarı attı.
72. dakikada chiesa'nın çarprazdan şutu volkan'ın eline çarptı, top üst direkten geri döndü.
88. dakikada milanese topu voleybol oynar gibi oynadı, ancak hakem penaltıyı vermedi. karşılaşma parma'nın 2-0 galibiyeti ile bitti.
stat: tardini
hakemler: sergei muhmenthaler (*), lourent rausi (*), rudolph von rohr (***) (isviçre)
parma: buffon (**)- milanese (**), cannavaro (**), thuram (****), ze maria (***) (dk.77 mussi **)- strada (***) (dk.68 fiore **), sensini (***), dino baggio (**), crippa (***)- chiesa (**) (dk.86 maniero), crespo (***)
galatasaray: volkan (*)- filipescu (*), fatih (**), bülent (**), hakan ünsal (*)- popescu (*), tugay (**), ergün (**) (dk.46 ilie *), ümit (**) (dk.80 mehmet *)- hakan şükür (*), arif (*) (dk.64 okan ***)
goller: dk.25 sensini, dk.39 crespo
sarı kartlar: okan
seyirci-hasılat: 15 bin 922 kişi, 40 milyar 905 milyon lira.
parmalı milanese, torino'dan eski takım arkadaşı hakan şükür'den övgüyle söz etti. parma'da dün galatasaray'a karşı forma giyen milanese, torino'dayken birlikte top koşturduğu eski takım arkadaşı hakan şükür'e övgüler yağdırdı. hakan'ın kamplarda oda arkadaşlığını da yapan milanese, ‘‘hakan çok iyi bir insan ve futbolcu. eğer italya'da kalsaydı, yıldız olurdu’’ dedi.
dini konularda hakan'ın çok titiz olduğuna da değinen milanese, ‘‘o kadar dindardı ki, pusula ile kıbleyi bulmaya çalışırdı’’ diye konuştu. hakan'ı yakın takibe alan avrupalı menajerler, genç futbolcuyu, hollanda maçında ve ispanya'daki ırkçılığa karşı düzenlenecek turnuvada da izleyecek.
açıkça söylüyorum ki, bu maçtan umutluydum. kazanmaktan başka hiçbir çaremiz yoktu ve bu düşüncenin fatih terim'de de yerleşmiş olduğunu sanıyordum. oysa sahada kazanmak değil, kaybetmemek amacıyla çıkarılmış bir kadro görünce umudumu yitirir gibi oldum. maç başlayınca anlaşıldı ki, takım maçı kafasında kaybetmişti. maçı kazanmak isteyen hayrettir sadece hakan şükür'dü ve üzerinde uzun süren tutukluğunu atmış, savaşıyordu. ne var ki, hakan şükür ve hakan ünsal dışında savaşan adam yoktu. yorulan filipescu ile ümit davala resmen dökülüyorlardı.
parma'nın bizden üstünlüğü fizik kondisyon ve kafa yapısından ibaretti. tüm ikili mücadeleleri kazanıyorlar ve en basit biçimde gol yollarına ulaşıyorlardı. kaleyi görür görmez şut atıyorlar ve topu yitirdikleri zaman sahaya derhal örümcek ağı örüyorlardı.
bütün bunlara rağmen ikinci yarı g.saray başabaşa yakın mücadele etti diye düşünülebilir. özellikle okan buruk eski günlerine dönmüş görünüyor ve inanılmaz biçimde savaşıyordu. ama g.saray'da teknik direktörün vermesi gereken armoni yoktu ve takım bir uyum içinde değil, sadece dar sahalarda bir şeyler yaparak sonuca gitmeye çalışıyordu.
bundan sonra takımı maçlara önce kafadan hazırlamak gerekiyordu. ama sanırım geç kaldık.