1973'te ortaköy'de başladığı futbolculuk yaşamında sırasıyla bandırma, gaziantep ve zonguldakspor formaları giyer. bandırmaspor'da oynadığı dönemlerde genç milli takıma çağrılan tek ikinci lig futbolcusu olur. futbolculuk kariyerinde 38 kez milli forma başarısını gösterir. zonguldak sonrası ise beşiktaş'a transferi gerçekleşir ve 4 sezon siyah-beyazlı formayı taşır. istanbul'un bir başka büyüğü galatasaray'da da yine 4 sezon geçirir ali çoban. 1985 yılında kocaelispor'da daha sonra sarıyer'de ve de son durak karşıyaka'da oynar. son durak karşıyaka'dır, zira bir eskişehir-karşıyaka maçında saffet sancaklı ile çarpışır ve dizinden sakatlanır. o dönem alman doktor wohlfarth'a giden ilk oyunculardandır. derwall'in yardımıyla wohlfahrt'a tedavi olur ama tedavi aşamasını ve futbolculuk yaşamını yarım bırakır.
karşıyaka'da bulunduğu dönemlerde antrenörlük kurslarına gider ve kadri aytaç'la birlikte çalıştırdığı karşıyaka'nın ligde kalmasına yardımcı olur.
ardından rıdvan dilmen ve rıza çalımbay'la birlikte başlayan iş hayatı futboldan alıkoyar ali çoban'ı.
acısıyla tatlısıyla geçirdiği futbol yaşamında unutamadığı günler de vardır ali çoban'ın. romanya ile yapılan milli maçta lacatus'un muhteşem ortasında topun ayağına çarpmasıyla topu ağlarda görür. yıkılır. ancak 1987'deki o meşhur 0-0'lık ingiltere maçındaki başarılı performansını unutamaz.
beşiktaş'ta oynadığı dönemlerde galatasaray'a bir gol atar ali çoban. sarı kırmızılı takıma geldiğinde yöneticiler o attığı golü telafi etmesini isterler. onun attığı golle galatasaray, fenerbahçe'yi 1 -0 yener ve ali çoban sözünü tutmuş olur.
ali çoban dört yıldır danone milli takımı'nın başında. geleceğin yıldızlarını keşfetmekle, onlara yön vermekle meşgul... 2006-07 sezonu başından bu yana da pendikspor'da oktay çevik'in yardımcılığını yapıyor. en büyük sıkıntılarından birisi arkadaşlarının cep telefonlarında listenin en başında olması... kendisiyle sohbet ettiğimiz bir saat içinde üç kez arkadaşı metin tekin tarafından arandı.
1978 yılında dedem emekli olunca bir beton arme ev yapmaya girişmişti ve ben o inşaat aşamasnda ortalıktaki civileri bir bidononda toplayıp daha sonrada demirci ali"dedigimiz biri vardı hurda demir alıyordu dogru demirci aliye götürüp topladıgım civileri kendisine satıyordum.
daha sonradan benim ortalıktaki civileri toplayıp sattıgımı anlayan aile fertleri çivileri ne yaptıgımı sorunca kem küm ettigim icin sattıgımı anladılar ve bu duruma başka bir cözüm bulmaya calışmışlardı.. benden çivi satın alan demirci ali"yi suclu ilan etmişlerdi aile arasında gecen ..hadi bu cocuk o civileri sana getiriyor satıyor peki sen neden satın alıyorsun nerden aldın bu çivileri diye sormuyorsun diye ailem bir biriyle sohbet ediyordu....bende kendi icimde ailemden duydugum bu sohbet karşısında demirci ali"den nefret etmeye başlamıştım..adamın sucu benden çivi satın almak...ailem beni mahsum hurdacı ali"yi suclu ilan etmişti.
daha sonra akıllarına gelen cözüm sayesinde benim çivi satma alışkanlıgımı sonlandıracagını zannederek...dedem gel oglum buraya.bundan sonra etraftaki civileri toplayacaksın daha sonra yenıma geleceksin ve bize getirip teslim edeceksin ve bize yardım etmiş olacaksın bende sana bu calışman karşılıgında emeginin karşılı olarak sana para verecegim demişti.ve dediklerinide yaptılar bu hizmetim karşılıgında dedem bana para ödemeye başlamıştı. dedem ve babam civilerin inşaat dışına cıkmasını bir şekilde engel olmuşlardı.
daha sonra karar verdim ve plan yaptım sattıgım çivileri hurdacı ali"den bir şekilde geri almaya karar verdim arkadaşım birol ile bir plan yaptık hurdacı ali"nin dükkanına girip sattıgım civileri geri alacaktım.ve bunda"da başarılı oldum yani sattıgım civileri hurdacı ali"nin dükkanından malesef calarak almıştım..öntarafta yazıhane gibi bir yer vardı kendisi orda duruyordu hurdaları ise o yazahaanenin arka tarafında acık bir arazi vardı hurdalar orda duruyordu ve arkadaşım birol ile birlikte çivileri calarak inşaatımıza geri getirmiştim.
babam ve dedem"e döndüm ve bir kahraman edasıyla sattıgım civileri geri aldım dedim sordular nasıl aldın diye...verdigim cevabı net biliyorumki şöle söylemiştim... şerefsiz yazahanesinde oturuyordu biz birol ile birlikte arka taraftan dolaştık çivileri aldık.demiştim.
babam ve dedemin cözümleri cok daha vahim sonuç dogurmuştu ve bunun adı hırsızlıktı..napsınlar buldukları carenin daha sonra hırsızlıga dönüşecegini nerden bilsinler..malesef aile icindeki o konuşma ve ailiyet duygusu beni o civileri calmaya kadar götürmüştü.
babam hemen bana döndü ve cabuk birol"u bul buraya getir dedi hemen birol"lara gittim ve cagırdım caldıgımız çivileri birol ile benim sırtıma yükledi ve hurdaci ali"nin dükkanının yolunu tuttuk.kendi elimizle caldıgımız civileri caldıgımız yere kendi ellerimizle koyduk..daha sonra babam hurdacı"ali ile oturup muhabbet etmeye başladı birol ile beni geri eve gönderdi
daha sonra inşaat bitmişti ben inşaat aşamasında gecekondu evden cıkıp bu yeni yapılan eve taşınacagımızı zannediyordum sanırım 1979 yılıydı ve inşaat bitmişti yeni yaptıgımız evi kiraya vermişti dedem yeni evde biz oturamazmayacakmışız ancak bir kac seneligine yeni evi kiraya vererek ancak evin borcunu ödeyebilirmişiz biz gecekonduda kalmıştık ve benim gözüme lüks gelen yeni beton arma evimizi şişli vergi dairesinde calışan bir memura vermiştik.
kiracımız memurur acayip derecede fenerbahçeli idi cok fanatikti bana herseferinde gel aslanım fenerbahceli ol diyordu bende her seferinde bunu red ediyordum.1981 yılı olmuştu ve hala yeni evimize taşınamamıştık biz gece konduda oturuyorduk yeni evimizde hala memur oturuyordu ulan dedim ne evmiş bu ev şu fenerli evden cıksada biz otursak şu eve diye cok düşünmüştüm.
1981 yılında oynanan bu mactan önce beni ne zaman görse sizi yenecegiz aslanın diyordu bende ona cok kızıyordum hatta bir seferinde anneme dedimki anne ben bu adamı hiç sevmiyorum.demiştm.. annemde bana o seni cok seviyor seni sevdigi icin yapıyor demişti..senin inatcı yapını cok seviyormuş gecenlerde babana dediki ben bu cocuga ne yaptıysamn fenerli yapamadım diye söylüyordu dedi.
bu maca o memur kiracımız gitmişti ve galatrasaray kazanmıştı banada bir galatasaray minderi getirmişti ve minderi bana hediye etti o kadar güzel bir minderdiki icinde galatasaray arması vardı..babamda vardı o minderi verdiginde oglum teşekkür etsene amcana dedi ve teşekkür etmiştim kendisine.ve o gün kiracımız memurun ulan bizim takım bir defans oyuncusunda gol yedi ali çoban attı golü bize demişti..çoban"dan gol yenirmi diyordu.ya bizim cobanımız bile gol atıyorsa var sen düşün gerisini demiştim kendisine.
not, hurdacı ali daha sonra kömür ticaretine girdi rusya"dan itahal kömür getiren bir şirket kurdu kendisi yaşlandı fakat ogulları tarafınan aş şirketi falyetini mahallemizde hala sürdürmektedir. kızım o şirkette bir süre calıştı.kızıma ali amca şirkete gelince benim civi mevzunu anlat demiştim..anlatmış..sonrada kızıma sen o haylazın kızımısın demiş
galatasaray"lı taraftarlar maç öncesi sarı-lacivertli renklere boyanmış ve üstüne "fener öldü" yazılı bir tabut yaptırmışlardı işte bu tabut kapalı tribünde elden ele dolaştı.
hava acık ve güneşli inönü stadı"nın zemini kum dökülerek düzeltilmiş ancak eski haftalara oranla futbol için daha elverişli.f bahçe"de cezaları nedeniyle a kemal ile isa ve sakatlıgı devam eden raşit oynamadı.karşılaşmayı 40.348 seyirci 5.166.000 lira ödeyerak izledi mac boyunca galatasaray 5 korner 12 ceza atışı fenerbahçe ise 4 korner 17 ceza atışı kullandı. galatasaray seyircisi maç sonrası bir süre tribünlere kalarak takımına sevgi gösterisinde bulundu.
galatasaray: eser özaltındere, fettah dindar, müfit erkasap, fatih terim, ali çoban, erdoğan arıca, cüneyt tanman, cengiz yazıcıoğlu, mustafa ergücü, orhan akyüz, mehmet özgül
teknik direktör: brian birch (ingiltere)
fenerbahçe: adem ibrahimoğlu, mehmet hacıoğlu. (dk. 62 sertaç olcayto), cem pamiroğlu, sedat karaoğlu, müjdat yetkiner, onur kayador, erol togay, alpaslan eratlı, hasan yıldızeli, selçuk yula, mustafa arabacıbaşı
galatasaray- fenerbahçe maçının oynanacağı istanbul'da hava bu gün parcalı bulutlu,sabah saatlerinde sisli olacaktır.yeşilköy istasyonu'dan alınan bilgiye göre rüzgar öğle saatlerinden itibaren güney batı yönünden orta kuvvetle esecektir sıcaklık 8 derece civarında olacaktır.
inönü stad'ında saat 14-30'da başlayacak maç ile ilgili görüşlerini acıklayan sarı-laçivertli takımın çalıştırıcısı rausch, "ilk devredeki 1-0'ın rövanşını alacagız" derken sarı-kırmızılı takımın teknik direktörü birch, "eksigimiz yok ikincilikdeki iddiamızı sürdürmek istiyoruz" şeklinde konuştu.
sarı-kırmızılı takım 53 dakikada bir korner kazandı...cem hamle yaptı topu bıraktı.arkasındaki sedat dokunamadı...araya giren ali çoban yerden bir vuruşla fileleri gördü.
"fenerbahçe şampiyon olacak...,efendime söyleyeyim,galatasaray'ı bu kez yeneceğiz." bütün bunları hep rauscuh söyledi. söyledi ama, galatasaray da ligde ikinci kez fenerbahçeye darbeyi indirdi. beşiktaş galatasaray kötüye gidiyor derken sarı-lacivertliler "21" puanda takıldılar kaldılar...büyük maç sonrası rausch üzgün,başı önde soyunma odalarına giderken bazı sarı-kırmızılı taraftarlar da kendisine takılıyor ve " başın öne egilmesin aldırma rausch aldırma" diye şarkı söylüyorlardı...
inönü stadı büyüsün...büyümesin...büyürse manzarayı bozar...böyle kalsın...yıllardır,bunlar konuşuluyor yazılıyor...planlar çiziliyor, projeler yapılıyor...ama hepsi lafta kalıyor...işte,geçtiğimiz pazar günü inönü stadı'nın önünde ilginç bir tablo...mevsim kış ama,ağaçlar meyve vermiş gibi dolu...kırk bin seyirci geldi,kırk binide geri döndü...stada giremeyenlerden bir kısmı,elde sarı laçivertli ve sarı kırmızılı bayraklarla kendilerini tehlikeye atarak ağactan maçı izlediler...allah korusun bir gün bir facia olacak...sonra herkes dövünecek...ama o zamanda iş işten geçmiş olacak....