trabzonspor, uefa avrupa ligi 3. ön eleme turu rövanş maçında dinamo minsk ile oynayacağı karşılaşmanın hazırlıklarına başladı.
trabzonspor, dinamo minsk ile perşembe günü sahasında oynayacağı uefa avrupa ligi 3. ön eleme turu rövanş maçının hazırlıklarına başladı.
mehmet ali yılmaz tesisleri'nde, teknik direktör mustafa akçay yönetiminde akşam saatlerinde yapılan antrenmana, sakatlığı nedeniyle salonda çalışan kaleci fatih öztürk ile izinli olan mark janko dışındaki tüm futbolcular katıldı.
akçay, antrenman öncesinde futbolcularla sohbet ederek çeşitli önerilerde bulundu. antrenmanda bordo-mavili futbolcular, gruplar halinde kondisyon çalışması yaptı. idmanın son bölümünde ise yarı sahada taktik ağırlıklı çalışma yapılırken, yeni transfer jose bosingwa da antrenmanda yer aldı.
antrenmanda malouda'yı izlemek için fransa'daki özel bir televizyon kanalından çalışanların da geldiği gözlendi.
trabzonspor’un, avrupa ligi’nde dinamo minsk ile oynadığı ilk maçta sakatlanma pahasına golü engelleyen çek futbolcu celustka, “hırslıyım, hırsımı da takımım için kullanmaktan asla çekinmem” dedi. sakatlanmasına rağmen golü engelleyen ve bu davranışıyla taktir toplayan tecrübeli oyuncu, turu geçeceklerine inandığını söyledi. celustka, ilk maçta aldıkları 1-0’lık galibiyetin önemli olduğunu belirterek, “tur için avantajlıyız ama tabii ki hiçbir şey garanti değil. sahaya çıkıp kazanmak için gerekeni yapacağız. ilk maçta pozisyon gereği yaptığım müdahaleden dolayı arkadaşlarım beni tebrik etti. hırslıyım, hırsımı da takımım için kullanmaktan asla çekinmem. önemli olan takımın kazanmasıdır” diye konuştu. biletler tükendi futbocular minsk maçında turu geçeceklerine inanmalarına karşın bordo-mavililerin teknik direktörü mustafa akçay tedbiri elden bırakmıyor, 1-0’lık galibiyetin tur için yeterli olmayacağı konusunda oyuncularını uyarıp rehavete kapılmamalarını istiyor. bordo-mavili takımın yarın dinamo minsk ile oynayacağı maça bordo-mavili taraftarlar yoğun ilgi gösterdi. karşılaşma öncesi satışa sunulan maraton tribünü biletlerinin tükendiği, kapalı tribünde ise az sayıda bilet kaldığı açıklandı.
belarus’un dinamo minsk takımıyla deplasmanda oynadığı ilk maçı 1-0 kazanarak avantaj elde eden trabzonspor, rakibiyle yarın oynayacağı rövanş karşılaşmasıyla birlikte avrupa’da 101. sınavına çıkacak. bordo-mavililer bugüne dek avrupa kupalarında yaptığı toplam 100 maçın 36’ini kazanıp, 26’sında berabere kalırken, 38 maçta yenildi. avrupa arenasında bugüne kadar rakip fileleri 130 kez havalandıran karadeniz ekibi, kalesinde ise 141 gol gördü. trabzonspor, ilk olarak 1976-1977 sezonunda başladığı avrupa serüveninde avrupa şampiyon kulüpler kupası ve uefa avrupa şampiyonlar ligi’nde 28, 2009-2010 sezonundan itibaren uefa avrupa ligi adıyla düzenlenmeye başlanan eski adıyla uefa kupası’nda 52, avrupa kupa galipleri kupası’nda 12 ve uefa intertoto kupası’nda 8 maç oynadı.
avrupa’da en farklı galibiyet vllaznia karşısında trabzonspor, avrupa kupalarında en farklı galibiyeti arnavutluk’un vllaznia takımı karşısında aldı. bordo-mavililer, 2007-2008 sezonunda uefa ıntertoto kupası’nda arnavutluk temsilcisini sahasında 6-0’lık sonuçla mağlup ederek, 99 maçtaki en farklı galibiyetine imza attı. karadeniz ekibi, avrupa kupalarında en farklı yenilgiyi ise ispanya’nın barcelona takımı karşısında almıştı. trabzonspor, avrupa kupa galipleri kupası 1. tur rövanş maçında, deplasmanda barcelona’ya 7-2’lik sonuçla mağlup olmuştu. bordo-mavili ekibin avrupa kupaları tarihinde en fazla gol atan oyuncusu ise yardımcı antrenör hami mandıralı. trabzonspor’un unutulmaz golcüsü, avrupa kupalarında toplam 23 gol attı.
devlere karşı zaferler trabzonspor, avrupa sınavlarında güçlü takımlara karşı da başarılı sonuçlar aldı. bordo-mavililer, 1976-1977 sezonunda ingiltere’nin liverpool, 1983-1984 sezonunda italya’nın inter, 1990-1991 sezonunda ispanya’nın barcelona ve 1994-1995 sezonunda ise ingiltere’nin aston villa takımını hüseyin avni aker stadı’nda 1-0’lık sonuçlarla yenmeyi başardı. karadeniz ekibi, 1983-1984 sezonunda yendiği inter’i 14 eylül 2011’de deplasmanda oynanılan şampiyonlar ligi grup maçında da 1-0 mağlup ederek avrupa’da adından söz ettirmişti.
trabzonspor teknik direktörü mustafa akçay, futbolculardan yusuf erdoğan ve emre güral ile dinamo minsk maçı öncesi hüseyin avni aker stadyumu'nda basın toplantısı düzenledi. akçay, iki ayaklı maçın ikinci ayağını oynayacaklarını belirterek, "deplasman istatistikleri yüksek bir takımla oynayacağız. en son müsabakalarını da kazanmış olmaları nedeniyle moral bulmuş bir şekilde bizimle oynayacaklar. bizim açımızdan da evimizde kazanmak istediğimiz bir maç. belki bu galibiyet bizim avrupa ligine yapacağımız yolculukta önemli bir adım olacak. oyuncu arkadaşlarımız da bu konuyu çok ciddiye alıyor. bu sevindirici bir durum. tüm camiamızla bu maçı oynayacağız. kazanmak istiyoruz ama futbolun gerçeklerini de unutmamak gerek. bir müsabaka oynanmadan kazanılmıyor" dedi. "colman'ın yerine oynayan arkadaşımız belki daha iyi oynayacak" akçay, kart cezalısı olan colman'ın yokluğunun hissedilip hissedilmeyeceği yönündeki soruya ise şöyle cevap verdi: "sonuçta biz bir takımız. eksikliklerimiz ya da oyuncumuzun ceza alması, sakatlıklarımızla ilgili oluşan her durum futbolun içerisinde var. yedekte mevcut olan ve çözüm üretebilecek oyuncularımız var. dolayısıyla bunu bir sorun olarak görmüyoruz. biz bir takımız. colman'ın yerine oynayacak arkadaşımız belki ondan daha iyi oynayabilir. burada bir şansı kullanma durumu da olabilir. biz bunu bir eksiklik olarak değil de takım içerisinde rotasyonla düzeltilebilecek bir durum olarak görüyoruz." "akıllı mücadele edeceğiz" akçay, dinamo minsk karşısında akılcı bir oyun oynayacaklarını vurgulayarak, "sonuçta karşımızda kontratağı çok iyi oynayabilen bir takım var. biraz stratejik olarak konuşuyum sadece akılcı oynayacağımızı söyleyebilirim" dedi. "taraftarlarımıza güzel bir bayram hediyesi vermek istiyoruz" bordo - mavili futbolculardan emre güral ise çok kritik bir maça çıkacaklarını belirterek, "geçen sezon avrupa ligine katılamamıştık. sahamıza avantajla geldik ama daha hiçbir şey bitmedi. hepimiz bu maçın öneminin farkındayız. yarın trabzon halkına ve kendimize çok güzel bir bayram hediyesi vermek istiyoruz. çok iyi hazırlandık. akıllı oynayacağız ama trabzonspor'uz biz ve hayatta geri çekilen bir takım olamayız. güzel bir bayram hediyesi vermek istiyoruz" dedi. "inşallah güzel bir sonuç elde ederiz ve turu geçeriz" genç futbolcu yusuf erdoğan da deplasmandan avantajlı bir skorla döndüklerini ifade ederek, "deplasmanda iyi futbol oynamıştık. takımımıza yeni oyuncular geldi ve yavaş yavaş ısınıyorlar. bende bunlara dahilim. inşallah güzel bir sonuç elde ederiz ve turu geçeriz. tüm trabzonlulara güzel bir bayram hediyesi vermek istiyoruz" diye konuştu. maaskant: "tur atlamak imkansız değil" dinamo minsk teknik direktörü robert maaskant da yarın zor bir maça çıkacaklarını belirterek, "geçen hafta oynanan maçın hatasının telafisi için buradayız. yarın maçın zor geçeceğini biliyoruz. kazanmak için her şeyi yapacağız. golü erken bulamazsak bu trabzonspor'un lehine olacak. zagreb'de olduğu gibi turu döndürmek için bir şanımız var. tur atlamak imkansız değil. atmosferin mükemmel olacağını biliyoruz. gol ve goller bulmaya çalışacağız. taraftarların maça ilgisini biliyoruz. tur için kesinlikle gol bulmamız lazım" ifadelerini kullandı.
trabzonspor'un dinamo minsk ile oynadığı maçta tribünler tamamen oldu. bordo - mavili taraftarlar maç için satışa sunulan biletleri günler öncesinden tüketirken tribünlerde büyük bir coşku yaşandı. bordo-mavili taraftarlar maç önünde futbolcuları tribünlere çağırarak alkışladılar. karşılaşmayı az sayıda dinamo minsk taraftarı da izledi. bordo - mavili taraftarlar maç öncesi kendilerine dağıtılan bayrakları sallayarak görsel bir şölen yaptı.
yabancı kontenjanını boşaltma konusunda sıkıntılar yaşayan trabzonspor'da teknik direktör mustafa akçay, minsk ile oynanan maçta mevcut 11 yabancı oyuncudan sadece adrian, henrique ve celustka'ya 11'de şans tanıdı. malouda ve alanzinho'yu yedek kulübesinde oturtan akçay, kart cezalısı olan colman'ın yanı sıra sol bamba, zokora, janko, emerson ve lisansı yetişmeyen bosingwa'yı kadroya almadı.
karşılaşmanın son dakikaları oldukça hareketli geçti. iki takım teknik direktörü de oyuncu değişiklikleriyle son hamlelerini yaparken meşin yuvarlak her iki kalede de etkili pozisyonların oluşmasına neden oldu.
maçtan dakikalar (ilk yar) 7. dakikada stasevich'in soldan ortasında, ceza alanı içindeki simovic'in kafa vuruşunda kaleci onur recep kıvrak'ı geçen topu son anda mustafa yumlu çıkararak büyük bir tehlikeyi önledi. 17. dakikada henrique'nin pasında ceza alanı çizgisi üzerindeki adrian'ın sert şutunda top üsten auta gitti. 19. dakikada trabzonspor, ilk etkili atağını geliştirdi. aykut akgün'ün ara pasında kaleci sulima'nın müdahale edemediği topu henrique sağ çaprazda yerden kaleye gönderdi ancak çizgi üzerinde danilov, yatarak meşin yuvarlağı kornere göndermeyi başardı. 26. dakikada henrique'nin pasında ceza alanı içindeki olcan adın'ın yerden şutunda, kaleci sulima topu yatarak kornere çeldi. 32. dakikada volkan şen'in pasında henrique topu ceza alanı içindeki adrian'a aktardı. bu futbolcunun yerden sert şutunda kaleci sulima'nın çeldiği topu olcan adın'dan önce araya giren savunma uzaklaştırdı. 36. dakikakada stasevich'in ceza alanı dış sol çaprazından sert şutunda kaleci onur, sol üst köşesine doğru gelen topu güçlükle kornere çeldi. maçtan dakikalar (ikinci yarı) 46. dakikada stasevch'in ceza alanı dışı sağ çaprazından çektiği şutta top az farkla üsten auta gitti. 49. dakikada yine stasevich'in ceza alanı dışında yerden şutunda kaleci onur recep kıvrak'ı geçen top direğin dibinden auta çıktı. 51. dakikada volkan şen'in soldan yerden ortasında, savunmada kontsevoi'nin müdahale ettiği topu kaleci sulima yatarak kontrol etti. 65. dakikada aykut akgün'ün ara pasında, henrique uygun durumda topu kontrol edemeyince bordo-mavililer mutlak bir golden oldu. 79. dakikada stasevich'in sol çaprazdan kullandığı serbest vuruşta, kaleci onur topu üsten kornere çeldi. 87. dakikada figueredo'nun ceza alanı içinden çektiği şutta, savunmada zeki yavru'ya çarparak kaleye giden topu kaleci onur recep kıvrak çelmeyi başardı. 90. dakikada rakiplerinden sıyrılarak ceza alanına giren olcan adın, topu ayağından açınca kaleci sulima çıkarak tehlikeyi önledi. 90+1. dakikada malouda'nın ara pasında topla ceza alanına giren henrique'nin şutunda yerden seken top yandan auta gitti. 90+4. dakikada hızlı gelişen trabzonspor atağında, topu önünde bulan yusuf erdoğan'ın şutunda meşin yuvarlak üsten auta çıktı.
maraton tribünün ortasında büyük bir pankart açan trabzonsporlu taraftarlar, "2010/11 yılı şampiyonu trabzonspor" yazısının altına bir kaplan ve elinde kupayla kükrerken simgeledi. bu çizimin altında ise "thank u uefa, the boss of european football" yani, "teşekkürler uefa, avrupa futbolunun patronu" yazıldı.
dinamo minsk'in teknik direktörü robert maaskant ise maçın ortada geçtiğini belirterek, "bir futbol savaşı gibi oldu. trabzonspor'un kendi sahasında oyunu kabul etmesi bizi zorladı. ataklar yapmaya çalıştık ama fazla pozisyona giremedik" dedi. malouda'nın ikinci yarıda oyuna girmesinin bordo-mavili takıma hücum zenginliği kazandırdığını dile getiren maaskant, "malouda mükemmel bir futbolcu. sonuca gidecek atakların paslarını verdi. her iki takım da pozisyonları değerlendiremedi ve karşılaşma beraberlikle sona erdi. bunun için üzgünüz" diye konuştu.
uefa avrupa ligi 3. ön eleme turunda belarus'un dinamo minsk takımı ile 0-0 berabere kalarak play-off turuna yükselen trabzonspor'un teknik direktörü mustafa akçay, takımlarının sahada duruşu, arzusu, istediğinin gittikçe takıma benzemeye başlamış olmasının kendileri için turdan daha önemli olduğunu söyledi. akçay, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında, karşılaşmanın düşündükleri gibi zorlu geçtiğini belirterek, "takımımızın sahadaki duruşu, arzusu, isteği, gittikçe takıma benzemeye başlamış olması turdan daha önemliydi. aynı zamanda önemli bir günde, bayramda hem bize hem taraftarımıza hem ülkemize ikinci bir bayram oldu. bu da bizi sevindiren taraftı" dedi. takım olarak problemlerinin olduğunu ifade eden akçay, "pozisyon zenginliğimiz olmasına rağmen ortak akılla birleştirip bunları gole çevirebilirdik. vuruşlarda problemler gözüküyor. eksikliklerin üzerinde çalışarak bunları gidereceğiz" diye konuştu. takımda forvet sıkıntısını kabul etmeleri gerektiğini dile getiren akçay, "üçüncü bölgedeki kalış süremizden bunu anlayabilirsiniz ama bunu çok aşırı bir problem olarak göstermek doğru değil. art arda beşiktaş ve diğer maçları oynamak zor durum değil. bunları planlayarak, bekleyerek çalışıyoruz. 28 oyuncumuz var. rotasyonla bu sorunu çözebiliriz. kulübede oturan yüksek bir kalite var. o bakımdan çok fazla problem yaşayacağımızı sanmıyorum" ifadelerini kullandı. savunmaya önem veren bir teknik adam olduğunu kaydeden akçay, "çünkü savunma sizi şampiyon yapar. bunu söylerken ofansift atakları sınırlayan birisi de değilim. kendi evimizde savruk, dağınık ofansif anlayışla oynamam" diye konuştu. akçay, malouda'nın kendini ifade etmiş, prestij kazanmış bir oyuncu olduğunu, taktik olarak takıma katkı sağladığını kaydetti. soner ve mustafa'nın açıklamaları orta alan oyuncusu soner, maç öncesi taftarlarına, camialarına bayram hediyesi vermek istediklerini belirterek, "turu geçerek de bunu başardık. avrupa'da olmak, gruplarda olmak istiyoruz. bunu yapacak gücümüz de var" dedi. mustafa ise turu geçtikleri için çok mutlu olduklarını ifade ederek, "buraya gelen taraftarlardan allah razı olsun. mübarek günde stadı doldurarak yanımızda oldular. bu turu onlara armağan ediyoruz. play-off turunu geçerek gruplara kalmak istiyoruz" diye konuştu. dinamo minsk'te üzüntü dinamo minsk teknik direktörü robert maaskant ise maçın ortada geçtiğini belirterek, "bir futbol savaşı gibi oldu. trabzonspor'un kendi sahasında oyunu kabul etmesi bizi zorladı. ataklar yapmaya çalıştık ama fazla pozisyona giremedik" dedi. malouda'nın ikinci yarıda oyuna girmesinin bordo-mavili takıma hücum zenginliği kazandırdığını dile getiren maaskant, "malouda mükemmel bir futbolcu. sonuca gidecek atakların paslarını verdi. her iki takım da pozisyonları değerlendiremedi ve karşılaşma beraberlikle sona erdi. bunun için üzgünüz" diye konuştu. bu arada trabzonspor'da 61. dakika oyundan sakatlanarak çıkan giray'ın durumunun iyi olduğu bildirildi.
beğenirsiniz, beğenmenmezsiniz. henüz süper lig deneyimi yaşamadan kendisini avrupa arenasında bulan trabzonspor teknik direktörü mustafa akçay’ın 4 maçlık karnesi aslında hiç de fena değil. rakamlar bu tespiti onaylıyor. ikisi deplasmanda üç galibiyet ve bir beraberlik. attığı sekiz gole karşılık yediği iki gol. peki, istatistikler trabzonspor’u başarılı gösteriyor da, saha içi ne diyor? işte orası pek iç açıcı değil. dün akşamki minsk maçı da dahil trabzonspor’un taktik anlayışı, takım olma ve oyun disiplinini koruma gibi konularda eksikleri var. daha ciddi rakipler karşısında bu olumsuz yanları can yakıcı olabilirdi. lakin derry city ve minsk gibi bordo-mavililerin ayarında olmayan iki takım bu açıklardan faydalanamadı. kendi evindeki ilk maçı kaybeden minsk’in ofansif oyunu tercih edeceği belli iken, trabzonspor’un özellikle çizgi halindeki rakip savunmayı açacak formül üretememesi ise düşündürücü idi. minsk tüm riskleri üstlenip maçın ikinci yarısında bu bölgede daha çok açık vermesine rağmen, olcan, henrique ve zaman zaman volkan girdikleri kolay gol pozisyonlarında bitirici vuruşları yapma becerisi gösteremedi. buna karşın minsk’in daha çok pozisyon üretmesinin nedeni, trabzonspor orta alanının oyundan düşmesi, göbeği kapatan aykut ve soner’in yorulmasıydı kuşkusuz. aynı beceriksizliği stasevich ve figueredo’nun göstermesi ise maçın trabzonspor açısından zora girmesini engelledi. kaleci onur iki kritik kurtarışı ile turun gelmesi sağlayan oyuncu oldu. mustafa akçay’ın elindeki kadro belli. geçen yılın üzerine koyacak oyuncular şimdilik ortada yok. malouda tek yeni isim. ancak o da fizik olarak hazır değil. yani kulübeden katkı beklemek için zamana gereksinim var. dolayısıyla mevcut oyuncularla play-off oynayabilmek şu aşamada yadsınamayacak bir başarı. bundan sonraki rakip elbette öncekilerden daha güçlü ve ciddi olacak. ligin başlaması ile birlikte sırıtan eksikleri gidermek ve takım oyununu oturtmak için bordo-mavili ekibin şansı var. aksi takdirde avrupa’da yola devam edebilmek oldukça zor.
dinamo ve dinamolar tanıl bora 08/08/2013 | radikal.com.tr
trabzonspor bugün dinamo minsk'le rövanş maçına çıkıyor. dinamolar görmüş geçirmiş bir beynelmilel sülaledir. memleketimizde de bir küçük yeğenleri var.
maksim gorki, sovyetlerin dinamo-romatizmini şöyle kanatlandırmış: ‘dinamolu sporculara hatırlatmak isterim ki, yunanca dina kelimesi kuvvet, dinamik hareket, dinamit ise patlayıcı madde anlamına gelir. dinamo; yeni, akılcı, saf ve aydınlık olanın önündeki her engeli, proleter sosyalist kültürün gelişmesini zorlaştıran her şeyi, eskiyi ve çürümüş olanı patlatıp toz duman edecek olan hareketin kuvvetidir.’
sosyalist gerçekçiliğin baba yazarı bu satırları, 1923’te dinamo moskova’nın kuruluşunu kutlamak üzere yazmıştı. işçiler de vardı başvuru listesinde ama esas kurucu, felix djerzinski idi. gizli siyasi polisin gaddar şefi. dinamolar, baştan itibaren ‘polisin takımı’ kimliğini taşıdılar. itibarlı sporculara emniyet ve istihbarat’tan maaşa bağlandı, onların imtiyazlarından yararlandılar.
dinamo’ların en şanlısı, 1927’de kurulan dinamo kiev’dir. ulus baker’in esas tuttuğu takımdı, ‘kiyevski dinamo’ diye anardı onları; dinamoların kievli olanı. belarus’ta dinamo minsk’in yanı sıra dinamo brest kuruldu, gürcistan’da da dinamo tiflis.
2. dünya savaşı’ndan sonra doğu avrupa ‘halk demokrasileri’ de dinamolarını tesis ettiler. yine polis ve istihbarat örgütü himayesinde kulüpler: romanya’da dinamo bükreş, arnavutluk’ta dinamo tiran... doğu almanya’da dresden dinamo’su zaten ‘alman halk polis kulübü’ adıyla kurulmuştu! dinamo berlin, meşhur gizli servis stasi’nin kulübüydü. yugoslavya’da, köklü hsk gradjanksi kulübü dinamo zagreb’e dönüştürüldü.
sadece bükreşlisi kırmızı-beyaz-siyahtır, alman dinamo’ları kırmızı-beyaz, diğer bütün dinamo’lar mavi-beyaz.
reel-sosyalizmin çöküşünden sonra, çoğu ülke futbolunun ‘amiri’ gibi olan dinamolar krize girdiler. ‘ata kulüp’ d. moskova zaten son şampiyonluğu 1976’da görmüştü. d. kiev, d. bükreş ve d. minsk başta yine kafadaydılar ama giderek kudretli rakiplerin gölgesine düştüler. d. tiflis, küçük gürcü liginde hegemonyasını korudu. 1990’dan sonra sadece iki kez şampiyon olabilen d. tirana 2012’de küme düştü. doğu almanya’nın en çok şampiyonluk kazanan iki kulübü olan dinamolar beterini yaşadı: şimdi d. dresden 2. ligde, d. berlin 4. ligde.
hırvatistan’da ‘eski rejimi hatırlatıyor’ diye d. zagreb’in adını 1993’te croatia (hırvatistan) diye değiştirmeye kalktılar. taraftarların ‘dinamo’ tezahüratını yıllarca dindirmemesi üzerine 2000’de eski ad iade edildi.
galiba en ilginci, soğuk savaş’ın son demlerinde, 1980’lerin ortalarında abd’nin muhafazakar texas eyaletinde iki futbol takımının dinamo adını almış olmasıdır! belki cehaletten, belki futbolun abd’de hele o vakit iyice ehemmiyetsiz olmasından, bu sovyetik ad kimseyi huylandırmamış. 2006’da abd’nin en yüksek futbol liginde yer alan houston takımı da törenle dinamo adını kuşandı. bu ‘komünist’ adlandırmayı ‘utanç verici’ bulan tepkilere aldırmadılar. son sezonu 2.’likle bitirdi houston dynamo.
oysa 1982’de batı almanya’da hessen eyaletinde dynamo windrad (rüzgargülü) adıyla kurulan amatör kulübün başvurusu, ‘komünist rejimleri anımsatıyor’ gerekçesiyle geri çevrilmişti! ancak duvarın yıkılmasından sonra tescil edildiler, halen yerel amatör 2. ligde oynuyorlar.
bu dinamocular elbette polis kulübü kimliğine özenmiyorlardı, gorki’nin dinamo ismine atfettiği devrimci, yenilikçi kimliğin peşindeydiler. tıpkı 1970’lerde bursa’da ertuğrulgazi gençlik ve spor kulübü’nü kuranlar gibi. dinamo kiev’den ilhamla, taraftarlarınca dinamo mesken diye anıldı bu kulüp. 12 eylül döneminde, dinamo lakabından ve solcu namlarından ötürü kapatıldı. 2008’de meskenspor adıyla yeniden kuruldu dinamo mesken. 500’e yakın amatör sporcu barındırıyor, yaz okulları, yoksul çocuklara ders yardımıyla mahallenin hayatına can katıyor. en büyük dinamo bizim dinamo!