as monaco fc (teknik direktör: didier deschamps) flavio roma, hugo benjamin ibarra, julien rodriguez, gael givet, patrice evra, ludovic giuly (hassan el-fakiri 82'), jaroslav plasil, edouard cisse, jerome rothen, fernando morientes (sheyi emmanuel adebayor 85'), dado prso (shabani nonda 61')
real madrid (teknik direktör: carlos queiroz) iker casillas, miguel angel “michel” salgado (raul bravo 85'), ivan helguera, alvaro mejia, roberto carlos da silva, luis figo, borja fernandez (santiago solari 72'), jose maria gutierrez “guti” (javier portillo 88'), zinedine zidane, raul gonzalez, ronaldo nazario
- pau gibi futboldan çok rugby ve basketbol takımlarıyla meşhur bir şehirde doğmuşsun. fransa'nın meşhur altyapılarından birinden yetişmedin yani?
hayır, neredeyse kendi kendime futbolcu oldum. 16-17 yaşındayken amatör olarak 3. ligde oynuyordum. pau'da futbolumu beğenen bir yönetici, beni psgye tavsiye etti ve onlar da beni hemen kadrolarına kattılar. daha 18,5 yaşında, çok büyük oyuncularla dolu, harika bir takıma dâhil olmuş oldum. rai, simone, paul le guen... etkileyici bir takımdı...
- paul le guen'le önce beraber oynadın, sonra antrenörün mü oldu?
evet, ben paris'e gittiğimde kariyerinin son dönemindeydi. futbolu bıraktıktan sonra hiç ara vermeden rennes'e antrenör oldu. o sıralarda ben de her maçta kadroya giremiyordum. beni aradı, "rennes'e gelirsen seni oynatırım" dedi, ben de aynen öyle yaptım.
- bir bağ var mı aranızda deschamps'la?
o benim örnek aldığım kişi. bir grubu idare etmek, maça hazırlamak, büyük bir maç öncesi futbolcuyu konsantre etmek, futbola bakış açısı konusunda her şeyi çözmüş birisi. genç futbolculardan büyük bir takım yaratmayı başardı. o geldiğinde takımın en önemli isimlen ya gitmişti, ya gidiyordu. kalanlara da sizi yedeğe alıp, gençleri lanse edeceğim dedi. patrice evra, jerome rothen, giuly, sebastien squillaci... bunların hepsi o dönemde 23, 24 yaşlannda, tecrübesi olmayan, düzenli olarak bir yerde oynamamış, tanınmayan ama yetenekli oyunculardı. bize ne yaptı bilmiyorum, bu da onun gizli sırrıydı herhalde... ama başarıya ulaştı.
- bir şey söylemiş olmalı... ne dedi?
sadece bir şey söyledi, "asla bir diktatör olmayacağım, size sadece rehberlik edeceğim, gerisi size kalmış" dedi. karşınızda sonuç olarak fransa milli takımı'nın kaptanı, juventus'ta oynamış, dünya kupası dahil kazanılacak her şeyi kazanmış birisi duruyor. mesela ben onunla aynı mevkide oynuyordum, bana "sana asla nasıl oynaman gerektiğini söylemeyeceğim. sadece yeteneklerinin ne olduğunu, neler yapabileceğini, neler yapamayacağını söyleyeceğim" dedi. bunu söyleyen didier deschamps. fransa'da o mevkiinin en iyisi. bunu yapabilmek çok büyük, çok zor bir şey... inanılmaz.
- şampiyonlar ligi finali nasıldı?
toplu halde rüya gören bir grup genç gibiydik. turnuvanın başlangıcında birkaç sürpriz yapan küçük bir takımdık. ama ilerledikçe real madrid, chelsea gibi takımları eledikçe, arkamızda bir destek oluştu. maçlarımıza japon gazeteciler felan gelmeye başladı. herkes bu kadar az yıldızı olan genç bir takımın yaptıklarına şaşırmış durumdaydı. şampiyonlar ligi finalinden bahsediyoruz... az şey değil...
- real madrid maçında zidane'ı sen tutmuştun, o nasıl bir histi?
çok karmaşık... maçtan önce didier bize, "karşınızda figo, beckham, ronaldo, zidane olacak... onlara saygı duymayın, müdahale etmekten vurmaktan kaçınmayın" dedi. tamam da zidane'a nasıl vuracaksın ki? maçta bile tek yapmak istediğin onu seyretmek! beş dakika boyunca ağzım açık zidane'a baktım. bir noktada kendi kendine, "dur ya, ben de oynuyorum" falan diyorsun. bu örnekten zidane'ın fransızlar için ne temsil ettiğini anlayabilirsin...
- sadece fransa için değil bizim için de öyle...
böyle bir aura, böyle bir karizma... ona bakmaktan maçı unutuyorsun... sadece o olsa iyi, real'in tam galacticos zamanı zidane topu beckham'a veriyor, o figo'ya aüyor, o ronaldo'ya yolluyor gibi bir durum var. "ben kimim ki?" oluyorsun...
- ama sonuçta da maçı kazanıyorsun...
onları elemek çok büyük bir şeydi. ve o büyük oyuncuların bir kısmı maçtan sonra soyunma odamıza gelip bizi tebrik ettiler, "yolunuz açık olsun, bunun tadını çıkarın" dediler. bunu yapmaya hiç mecburiyetleri yoktu, bir an önce gidebilirlerdi, sinir yapabilirlerdi... işte o zaman onların sadece büyük futbolcular değil, büyük insanlar olduğunu anlıyorsun. zaten gerçek şampiyonların farkı bu değil mi? benim için gerçekten süper bir sezondu. hem sportif açıdan, hem kişisel açıdan...
madrid felled by morientes published: wednesday 7 april 2004, 0.50cet
as monaco fc 3-1 real madrid cf (agg: 5-5, monaco win on away goals) monaco shock the spanish champions.
by matthew spiro at the stade louis ii
as monaco fc produced one of the biggest upsets of the season by recovering from a 4-2 first-leg deficit to defeat real madrid cf 3-1 and earn a place in the semi-finals of the uefa champions league on the away goals rule.
giuly double a first-half goal from raúl gonzález had further increased the visitors' overall advantage but two strikes from ludovic giuly either side of a goal from madrid's on-loan striker fernando morientes left the spanish giants stunned.
midfield movement monaco had been forced to reshuffle in midfield with lucas bernardi and akis zikos both missing, so czech international jaroslav plašil moved into the centre to partner edouard cissé while dado pršo returned alongside morientes in attack. madrid, meanwhile, were missing the suspended david beckham, meaning borja fernández joined guti in midfield.
zidane chip patrice evra and giuly both had speculative shots blocked early on but monaco nearly fell behind on 16 minutes. cissé's square pass was intercepted by zinedine zidane and the frenchman had time to steady himself before producing an exquisite chip that was clawed away by flavio roma.
casillas called upon following the scare, the home side's passing became more precise and they threatened to go ahead on 25 minutes when jérôme rothen's left-wing cross picked out giuly, but he miscued a left-foot volley wide. the opening gave monaco belief and madrid goalkeeper iker casillas was called into action three minutes later, pushing away morientes' powerful free-kick that looked destined for the top corner.
composed finish madrid struck first in the 36th minute. there appeared to be little danger when zidane sauntered forward on the left, but his low pass split the monaco defence and raúl stroked the ball into the top corner with his left foot from just inside the area.
giuly goal the capacity crowd was stunned into silence, but they were roaring again in first-half stoppage time as monaco drew level. a high ball into the box was headed down by morientes and giuly struck a superb volley into the bottom corner from 20 metres.
morientes header buoyed by the goal, monaco came out firing after the break. casillas had already made a sharp save at his near post from giuly when morientes gave monaco the lead on 48 minutes. the spanish striker scored his second of the tie by arcing an accurate header into the top corner after patrice evra's raking ball from the left, leaving monaco just one goal away from a place in the last four.
monaco momentum roma saved luís figo's free-kick at full stretch in the 57th minute but most of the action was at the other end as monaco poured forward. hugo ibarra's searching cross picked out morientes at the far post but this time the striker's finish was lacking.
flicked finish nevertheless, monaco got the goal their pressure had threatened midway through the second half when ibarra caused more problems on the right, this time cutting inside and his cross-shot was cleverly flicked in by giuly.
givet denied the nine-times european champions now needed to score to avoid elimination but monaco continued to look the more threatening on the break, and gaël givet’s header from rothen’s 81st-minute corner bounced back off the post.
raúl despair deep into added time, raúl - who earlier had a header ruled out for offside - had a golden chance to rescue madrid as he met a cross at the far post, but at full stretch he directed his effort over the bar, and the french side had a famous win and a semi-final meeting with chelsea fc.
ispanyol ekibi 4-2 yendiği maçın rövanşında monaco'ya 3-1 yenilerek havlu attı. chelsea ise arsenal'i geçerek turladı: 2-1.
şampiyonlar ligi'nde dün gece iki muhteşem maç oynandı. kupayı 9 kez kazanan real madrid 4-2 yendiği maçın rövanşında monaco'ya 3-1 yenilerek havlu attı. raul'un 36. dakikada attığı golle 1-0 öne geçen real madrid, giuly'nin 45+1'deki golüyle soyunma odasına beraberlikle gitti. 48'de monaco'da kiralık oynayan oyuncusu morientes ve yine giuly'nin 66'da attığı gollerle çaresiz kalan ispanyol ekibi kupaya veda etti.
500 milyon dolarlık real madrid, şampiyonlar ligi çeyrek finalinde ilk maçta 4-2 yendiği monaco'ya elenirken, başrolde eski golcüsü vardı.
şampiyonlar ligi'nde çeyrek finalin en büyük sürprizini yıldızlar topluluğu real madrid'i eleyen fransız ekibi monaco gerçekleştirdi. monaco bu başarıyı elde ederken, rakibinden de büyük yardım gördü. sezon başında david beckham'ı alarak kadrosundaki süper yıldız sayısını 5'e çıkaran real madrid, brezilyalı ronaldo'ya ilk 11'de yer açabilmek için morientes'i monaco'ya kiralık verdi. şampiyonlar ligi çeyrek finalinde real madrid'in rakibi monaco oldu. bernabeu'da ilk maçta 4-2 kazanıp avantaj yakalayan real, fransa'ya yarı final için gitti.
"mucize olur" demişti ancak ispanya'daki maçta real filelerini havalandıran morientes'i unutmuşlardı. maç öncesi "turu geçmemiz mucize olur" diyen ispanyol futbolcu, monaco 1-0 yenik durumdayken giuly'yi pozisyona soktu ve skora denge geldi. ikinci yarının hemen başında morientes, şampiyonlar ligi'nde bu sezonki 7.golünü atıp monaco'yu umutlandırdı. giuly'nin 66'daki golü piyasa değeri 500 milyon doları aşan real madrid'in avrupa macerasına nokta koydu. morientes içi sızlasa da profesyonelliğin ne demek olduğunu herkese gösterdi.
valdano üzerine alınmadı son altı yılda üç kez şampiyonlar ligi'ni kazanan real madrid'de teknik direktör carlos queiroz elenmenin tüm sorumluluğunu üstlendi. futbol ile cehennemin aynı şey olduğunu kaydeden portekizli teknik adam, "bu çok acı bir sonuç. bütün sorumluluk benim. mağlubiyet sonrası takım olarak kenetlenip bütün ağırlığımızı lige vereceğiz" dedi. morientes'in monaco'ya kiralanmasında başrol oynayan ispanyol ekibinin spor direktörü jorge valdano ise, "queiroz'un kalıp kalmayacağını düşünmedik. sakin kafayla belli kararlar alacağız" şeklinde konuştu.