incirlik ve madama köy delikanlılan futbol da oynıyorlar
pazar günü incirlik köyü ile madama köyü arasında bir futbol maçı vardı. bu maçın idaresi için beni davet ettiler. sabah treni ile incirlık köyüne gittim. geceden yağan pek kuvvetli yağmur futbol sahasının boş yerlerinde su birikintileri yapmıştı. kazma ve küreklerle kazılan toprakları arabalarla taşıyıp bu ufak su yığınları kurutulurken diğer taraftan da güzel bir güneş bu cevval ve ateşli köy gençlerine yardım ediyordu. bugün bu hazırlıklar ve sahanın çizgileri yapılır ken diğer taraftan davetli köye adam gönderilmiş ve yağmurdan sonra oyun hakkında fikirleri sorulmuştu. müsbet bir cevap üzerine gelenleri karşılamak için memurlar seçildi.
burada maç anlaşmaları yol parası lokanta ve otel ücretleri gibi uzun masraflarla yapılmayor. yalnız bir yemek o kadar. incirlik köyüne maça gelmek istiyen ceyhan oyuncuları yalnız bir bulgur pilâvı istemişler. incirlik köyüde mukavele haricide olsa bir tatlı ilâve edebileceğini bildirmiş. sahanın açılma merasimini ve topa vuruşu incirlik köyünün uyanık ve gençliği teşvik eden muhtarı yapdı.
civar köyden gelen bir yığın erkek, çocuk ve bunların ötesinde bir okadar da kadın seyirci var. her iki tarafda oyuncularını teşvik ediyorlardı. bilhassa topun kale önüne gelmesiyle büyüyen tehlikeye karşı teşvik ve gayret sedaları da o nisbette çoğalıyordu.
futbol ayakkabıları, formaları ile çarpışan bu iki köy takımı yarın için ümidimizi gelişdirecek kadar yüksek bir eser di. yirmi seneik oynadığım ve seyir ettiğim futbol hayatımda en büyük zevki bu ıki köy arasındaki maçı idare ettiğim gün oldu.
hyunda sarfettikleri kuvvet nihayetsiz ve hudutsuzdur. arkadaşına izrar etmek için en ufak bir hile en hafıf bir tekme yok. bütün gayeleri karşısına konulan kalenin içine topu sokmak oldu.
bu bir buçuk saat zarfında incirlik köyü bir sayı yapdı ve galip geldi. maçdan sonra bütün civar köy seyircileri ve oyuncular köylerinin yollarına yaya ve fakat büyük bir neş'e ile koyuldular.
bu umumî kaynaşma ve bu derin heyecan daima aranan ve fakat bulunmayan bir manzara idi. yukarıdan gelen direktifler kütlenin seviye ve arzusiyle birleşdiği vakit ine büyük bir kuvvet oluyor.
altı sene evvel kıbrısa yapdığımız seyahatta oradaki köy sahalarını görmüş ve bunların ancak futbolu yaratan ingiliz milleti yapar ve yapdırırmış ve bizim için hoş bir hayal olduğunu düşünmüştüm. münevverin dünkü ve olmaz hü yasını bugünkü köylü çocuğu bir hakikat yapdı.
sevinç ve göz yaşları akıtacak kadar yüksek bir hakikat, muhterem general incirlik ve madama futbolcuları formalariyle, sahalariyle kadın, çocuk, erkek yüzlerce seyircilerile türk spor kalkınmasının hudutsuz bir kaynağıdır.