dün matbaamızda bir toplantı yapılarak cuma günü başlıyacak olan maçların saatleri ve hakemleri tayin edildi
tayyare kupası maçlarına önümüzdeki cuma günü taksim stadyomunda başlanacaktır. bu münasebetle dün matbaamızda turnuva komite heyetinin ve futbol heyeti başkanı kemal rifatin ve tayyare cemiyeti mümessilinin huzurlarile bir toplantı yapılmıştır. bu toplantıda ilk hafta yapılacak maçların tarihleri, saatleri ve hakemleri tesbit edilmiş ve bazı kararlar alınmıştır.
bu kararlara göre:
1 — turnuvaya giren 12 kulübe her maç için 16 şar tane bilet verilecektir. bu biletlerden 14 ü oyuncular, ikisi idareciler içindir. biletlerin üzerinde kullanılacağı günlerin tarihleri vardır ve ancak o günlerde kullanılabilecektir.
2 — tayyare kupası maçlarına bilâistisna hiç kimse biletsiz giremiyeceği için oyuncular, hakemler, saha komiserleri, federasyon reisleri de paralı biletle girecektir. bu paralı biletler tayyare cemiyeti tarafından alâkadarlara verilecektir.
3 — takımlar, ilân edilecek saatlerde stadyomda hazır bulunacaklardır.
4 — müsabaka hakemleri, yan hakemlerini de beraber getireceklerdir.
5 — kulübler, biletlerini perşembe günü öğleden sonra matbaamıza müracaat ederek alacaklardır. kulüblerimizin, biletleri aldırmak için salâhiyetli birer delegelerini biletlerin alındığına dair bir mektubla beraber göndermelerini rica ederiz.
6 — tayyare kupası maçlarında fenerbahçenin yerine girecek olan ikinci küme muhtelitini futbol heyeti başkanı tesbit edecektir.
istanbulun en kuvvetli takımları karşı karşıya gelecek
hasılatı uçak kurumuna verilmek üzere tertib ettiğimiz futbol turnuvasının ilk maçları 30 ağustos cumaya raslıyan uçak bayramında başlıyacaktır.
bu suretle 935-936 futbol mevsimi de açılmış olacaktır.
kulüblerimiz bu turnuva için ciddî surette çalışmaktaydılar. bu itibarla hava kupası maçları çok heyecanlı olacaktır.
30 ağustosta karşılaşacak olan vefa ile süleymaniye, istanbulsporla pera takımlarının maçları çok enteresan olacaktır. bilhassa lik maçlarına girmiyen peranın istanbulspor karşısında ne netice alacağı merakla beklenmektedir. pera takımında ekseriyetle oynıyan helvacis, bambino gibi oyuncuların gene takımlarında yer alıp almıyacakları belli değildir. helvacisin galatasarayda, bambinonun güneşte oynamaları ihtimali vardır. buna karşı istanbulspor da salâhaddin ve hasanın güneş kulübüne girmesinden kuvvetinden hayli kaybetmiştir. fakat bütün bunlara rağmen pera - istanbulspor maçı herhalde zevkli bir oyun olacaktır.
31 ağustosta oynanacak maçlara gelince, fenerbahçenin türkiye şampiyonasına istanbul namına girmesi üzerine turnuvaya iştirak edememesinden yerine ikinci kümeden anadolu, topkapı, eyüb ve hilâl kulüblerinin karışık takımı alınacaktır. istanbul futbol bölgesinde bu akşam bu dört kulübün murahhasları bir toplantı yapacak ve turnuvaya girecek takımı tesbit edeceklerdir. bu takım kuvvetli rum takımlarından arnavudköylülerle oynıyacaktır.
ikinci maçı beşiktaşla süleymaniye takımları oynıyacaktır. geçen lik maçlarının ikinci devresinde beşiktaşın süleymaniye ile berabere kalması siyah beyazlıları şampiyonluktan bir puvan gibi ufak bir farkla uzaklaştırmıştı. bu defa beşiktaşlılar o beraberenin acısını çıkarmağa çalışacaklardır.
1 eylûl pazar günü oynıyacak takımlar arasında birinci kümeden yalnız galatasaray vardır. bununla beraber o gün sahada güneş, kurtuluş, şişli ermenileri gibi kuvvetli takımları görmek mümkün olacaktır.
30 ağustostan itibaren yapılacak bu maçlarda kimlerin kazanacağını tahmin etmek lâzım gelirse ilk günün galiblerini kestirmek pek mümkün değildir.
31 ağustosta ise ikinci küme karışığile beşiktaşın galibiyetleri beklenebilir.
eylûldeki maçlarda ise galatasarayla güneşin hasımlarını yenmeleri kuvvetli ihtimal dahilindedir.
hava kupası için yapılacak maçlarda hiçbir kimsenin biletsiz olarak stadyoma girmemesi için hava kurumu maçlara iştirak edecek olan takımlara paralı bilet dağıtacaktır. bu biletler yarın öğleden sonra saat üçten itibaren salâhiyettar kulüb murahaslarına matbaamızda verilmeğe başlanacaktır. alâkadar kulüblerin birer murahhas göndererek biletlerini aldırmaları ehemmiyetle rica olunur.
müsabaka hakemlerinin, yan hakemlerinin ve saha komiserlerinin biletlerini, turnuva komitesi kendilerine verecektir. takımlar sahaya çıkarken duhuliye biletlerini takım kaptanları vasıtasile kapıdaki memura vereceklerdir. bu suretle herhangi bir şahsın istisnasız olarak sahaya biletsiz girmesinin önüne geçilecektir. hakemler ve yan hakemleri de biletlerini vererek sahaya çıkacaklardır.
yarın, taksim stadyomunda hasılatı türk hava kurumuna verilmek üzere tertib ettiğimiz futbol turnuvasının ilk maçları oynanacaktır. turnuvaya iştirak edeceklerini bildiren takımlarımızın hemen hepsi bu maçlar için hazırlanmakta idiler. hatta içlerinden bazılarının kamp bile kurduklarını duyduk.
sıcaklar dolayısile durgun geçen futbol mevsimi, yuvarlak top meraklılarını hasrete düşürmüştü. bunlar, yarın iyice hazırlanmış takımların hararetli maçlarını seyretmek fırsatını bulacaklardır.
yarınki karşılaşmaların her ikisi de önemli ise de bilhassa istanbulspor - pera karşılaşmasının çok hararetli olacağı anlaşılmaktadır. istanbulsporun birinci kümede hatırı sayılır bir yeri vardır. pera ise federe olmıyan kulüblerin en kuvvetlilerinden biridir, ince ve zevkli bir oyun sistemi vardır. bu iki takımdan hangisinin kazanacağını kestirmek pek mümkün değildir. kur’a ilkağızda bu iki kuvvetli takımı karşılaştırdığından maçların daha başlangıcda hararetli olmasına sebeb olmuştur.
yarın hava kupası maçlarının birincisi beykoz ve vefa takımları arasında hakem suphinin idaresinde saat 15 te başlıyacaktır.
istanbulspor - pera maçı ise hakem nurinin idaresinde saat 16,45 te oynanacaktır.
bütün kupa maçlarında duhuliye 25, tribün 50 kuruş olarak tesbit edilmiştir.
taksim stadyomuna parasız hiç bir kimsenin girmemesini temin için hava kurumu tarafından turnuvaya iştirak etmekte olan kulüblere davetiye makamında paralı bilet dağıtılmaktadır. bunun için salâhiyettar kulüb murahhaslarının bugünden itibaren öğleden sonra saat üçle altı arasında matbaamıza gelerek biletlerini almalarını rica ederiz.
dün beşiktaş süleymaniyeyi, arnavudköy de ikinci küme muhtelitini yendiler. bugün de g. saray - şişli, güneş - kurtuluş karşılaşacak
hasılatı hava kurumuna verilmek üzere tertib ettiğimiz turnuva maçlarına dün taksim stadyomunda devam edilmiştir.
dün beşiktaş - süleymaniye, ikinci küme muhteliti - arnavudköy takımları karşılaşmışlardır. şehrimizde bulunan tüze bakanı şükrü saracoğlu da bu maçları takib etmiştir.
hava kupası maçlarına bugün taksim stadında devam edilecektir. bugün karşılaşacak olan takımların hepsinin ayrı hususiyetleri vardır.
saat on beşte hakem saminin idaresinde oynanacak güneş - kurtuluş maçı çok enteresan olacaktır. güneş takımı resmî denilebilecek bu maçlarda ilk defa oynıyacaktır. güneş kurulduğundanberi ecnebi ve yerli takımlarla birçok maç yapmış olmakla beraber hiçbirisi bugün yapacağı maç kadar önemli sayılamaz. bu itibarla güneşlilerin bu maçta iyi bir oyun çıkarıp galib gelmeğe çalışacakları şüphesizdir.
kurtuluş takımı ise son defa karşılaştığı pera takımını mağlûb ederek federe olmıyan kulüblerin en kuvvetlisi olduğunu isbat etmiştir. oyun tarzları pera takımı kadar teknik değilse de çabukluk ve enerjilerile tekniğe üstün gelmektedirler.
bu oyundan sonra hakem saim turgudun idaresinde galatasarayla şişli takımları karşılaşacaklardır.
şişli takımı da federe olmıyan kulübler arasında hatırını saydıran kulüblerdendir. bu takımın en göze çarpan hususiyeti oyuncularının yılmamaları, atılgan olmaları, çok koşmaları ve yorulmamalarıdır. şişli kulübü, hava kupası maçlarına hazırlanmak üzere takımını bir müddet evvel kampa koymuştur. bugün, bu maçlara verdikleri önem nisbetinde bir oyun çıkarmağa çalışacakları tabiidir.
galatasaray takımına gelince, muvaffakiyetle başardıkları avrupa turnesinden sonra burada yapacakları ilk karşılaşmada nasıl oynıyacakları ve ne netice alacakları merakla beklenmektedir. avrupa maçlarında bir iki oyuncunun sakatlanmasından, bunların yerine başkalarının konacağı söylenmektedir. her halde bugünkü müsabakalar turnuvanın en mühim karşılaşmalarından biri olacaktır. fiatler gene 25 ve 50 kuruştur.
dün, taksim stadyomunda güneş, kurtuluşu 6 - 1, galatasaray da şişli takımını 1 - 0 yendi
gazetemizin tertib ettiği hava kupası maçlarına dün de devam edildi. oynanacak maçların önemli olmasından stadyumda üç bine yakın seyirci toplanmıştı aralarında tüze bakanı şükrü sarac da bulunuyordu.
galatasaray - şişli maçı ise çok daha heyecanlı ve canlı olmuştur. galatasaray takımı avrupaya gitmeden uypeşt maçında yediği tekme ile sakat olan ve galatasarayın turnesinde sakat oynıyan osmandan mahrum olarak şu şekildeydi: necdet - lûtfi, kadri - ibrahim, fahir, doğan - danyal, fazıl, gündüz kılıc, münevver, necdet.
ermenilerden mürekkeb olan şişli takımı da şu şekildeydi: feruhan - alber, mıgırdiç - agob, istepan, bodos - dikran, kirkor, sulduryat, hıraç, kirkorik.
hakem beşiktaşın eski kalecisi sadri idi.
galatasaraylılar rüzgârı arkalarına alarak oyuna başladılar. daha ilk dakikalarda şişli takımının kolayca mağlûb edlebilecek kuvvetsiz bir halde olmadığı anlaşıldı. hemen hepsi iri yapılı ve atlet olan şişlililer çok atak ve cesur oynuyorlardı.
birinci devrede top ekseriyetle şişli yarı sahasında oynandı, fakat kaleleri fazla bir tehlike geçirmedi. şişlililer de fırsat buldukça sağdan soldan gayet çabuk bir surette hücum ediyorlardı. galatasarayın sağ muavini ile sağ beki kendi taraflarından yapılan hücumları bir türlü defedemiyorlardı. kadri müdafi mevkiinde muvaffak olamıyor, topa bir türlü doğru vuramıyordu. nihayet doğan oyundan çıktı. kadri, kendi yerine, tevfik te sağ beke geldi. müdafaanın o tarafındaki aksaklık ta bu suretle epey düzeltilmiş oldu. hemen şunu da söyliyelim ki kadri, altıncı bir muhacim gibi, çok ileride oynuyor ve müdafaaya hiç yardımı dokunmuyordu. vakit ilerledikçe oyun yavaşlıyacağına gittikçe sürat peyda etmeğe başladı. o kadar ki galatasaraylılar daha çabuk oynıyalım diye işi aceleye dökerek şuursuz bir surette oynamağa başladılar. muhacimler ekseriyetle on sekiz çizgisi civarında bulundukları halde içlerinden hiçbirisi rüzgârdan da istifade ederek şüt çekmeyi düşünmedi. sol açıkta danyal, sırf kendi hatası yüzünden kendine verilen bütün topları kaptırıyordu. şişli müdafaası sert bir sistem takib ediyor ve canla başla çalışarak rüzgâr altında kaldıkları bu devrede gol yememeğe çalışıyordu.
nihayet devre 0-0 berabere bir vaziyette bitti. ikinci devreye başlandığı vakit oyun süratinden hiçbir şey kaybetmemişti. yalnız galatasaraylılar daha şuurlu ve daha görerek oynuyorlardı. top mekik gibi bir kaleden öbür kaleye gidip geliyordu. seyirciler heyecan içindeydiler. galatasaraylılar artan rüzgâra rağmen daha müessir ve daha hâkim oynadıkları halde sakat olan münevverin şüt çekememesi, fazılın ralanti denilebilecek kadar yavaş ve ağır oynaması, danyalin de aklın kabul etmiyecegi kadar inad ve ısrarla çalım yapmağa çalışırken topu kaptırması ve yahud çalımla geçtiği en son oyuncuyu bir daha kıvırmak için topla geri gelmesi yüzünden gol yapamıyorlardı. fazılın ağırlığı, danyalin tamamile lüzumsuz, kendisine ve takımına muzır çalımları seyircileri sinirlendiriyordu.
ikisi de iyi ve atılgan, yani tam bir futbol oynıyan fahirle ibrahim canla başla uğraşarak kestikleri hücumlardan kaptıkları topu muhacimlerine veriyorlar, fakat biraz sonra sol tarafın mütemadiyen kaptırdığı topu almak ve yeni bir şişli akınını kesmek için canla başla uğraşıyorlardı. sol taraf topu kaptırmaktan, bunlar da durmadan geri almaktan usanmdılar.
galatasarayın golü
bu devrenin ortalarına doğru gündüz kılıc iki bek arasındayken fahirden uzun bir pas aldı ve topu stop edecekmiş gibi bir hareket yaptıktan sonra varkuvvetile bir eşape yaptı. sağında ve solunda bulunan iki bek topun stop edileceğini zannederek ona göre vaziyet aldıklarından gündüz kılıca yetişemediler. altı pas çizgisine kadar sokulan gündüz kılıc kalecile iki bekin arasından galatasarayın golünü yaptı.
1-0 mağlûb vaziyete düşen şişli takımı beraberliği temin için olanca enerjisile hücuma geçti. fakat bu devre güzel ve hâkim bir oyun çıkaran galatasaray müdafaası hücumları defetmekte birinci devredeki kadar güçlük çekmedi. şimdi nuri de çok ileri çıkmıyor ve müdafaa muvaffakiyetli çalışıyordu.
bu fırtına geçiştirildikten sonra galatasaray tekrar hücuma geçti. bu arada çok müsaid birkaç gol fırsatı da kaçtı. bunların birisinde gündüz adeta penaltik bir şekilde dolduruldise de hakem oyunu geriden takib ettiği ve koşmadığı için görmedi. kaçan fırsatlarda en ziyade sol açık danyalin kusuru vardı. bir defasında kalecile karşıkarşıya yapyalnız kalmıştı. şüt atacağına topu geri alarak gündüze pas verdi. oyun bu suretle galatasarayın 1-0 galebesile bitti.
şişli takımı oyuna başladığı gibi süratle oynıyarak bitirdi. içlerinde kaleci iki bek, merkez muavin, sol iç ve merkez muhacim güzel oynadılar. galatasaray gibi bir takıma bir tek golle yenildikleri için kendilerini tebrik ederiz. fakat, bu neticeyi danyale borçlu oldukları için ona teşekkür etsinler.
galatasaray takımında avrupadan dönüş yorgunluğu görülüyordu. kaleci iyidi. yalnız çıkışlarını biraz zayıf gördük. ihtimal bu, önünde oynıyan beklerle henüz anlaşamamasındandır.
lûtfi birinci devrede hiç iyi değildi. bir bek vuruşu topu ileri göndereceğine ayağında topu fazla tutyor ve ekseriyetle kaptırarak kalesini tehlikeye sokuyordu. kadri bek oynadığı müddetçe muvaffak olamadı. onun yerine gelen tevfik ise sağlam vücudu sayesinde sert şişli hücumlarına karşı koyabildi ve birkaç muvaffakiyetli kurtarış yaptı.
hafbek hattında fahirle ibrahim çok muvaffakiyetli bir oyun çıkardılar. her ikisi de gerek şişli hücumlarını kesmekte ve gerek galatasaray hücumlarını hazırlamakta amil oldular. kadri de bekte oynadığı oyuna, nisbetle ve daha ziyade ikinci devrede iyidi.
galatasaray hücum hattında dün en iyi oyuncu gündüz kılıcla necdetti. necdet kendisine verilen pasları ekseriya iyi kullandı.
gündüz kılıc iki bekin arasında ve ileride oynadığı müddetçe şişli kalesi için bir tehlike demiyelim de daimî bir endişeydi. canlı oynaması nazarı dikkati celbediyordu. galatasaray hücumlarını kesen şişli müdafaasının topu uzaklaştırmasına mâni olmağa çalışması da iyidi.
münevver sakat olarak oynadığından şimşek gibi şütlerinden bir tane olsun tuturamadı.
fazıl, hem yavaş, hatta çok yavaş oynuyor, hem de topu ayağında çok tutuyordu. topa vurduğu takdirde topun kendisinden daha çabuk gideceğini hiç düşünmüyormuş gibi oynuyordu. driplingleri ilerilemek ve yahud boş bir arkadaşını görüp pas vermek için değil, sırf karşısındakini kıvırmak zevkini tatmış olmak içinmiş gibi yapıyordu.
danyale gelince, dünkü oyunda yoktu. verilen pasların hiç birini iyi kullanamadı. bu oyuncuda karşısındakini muhakkak surette sağından geçmek ve bir defa kıvırdıktan sonra bir daha kıvırmak isteği, daha doğrusu hastalığı var. bunun için hasmi geçtikten sonra topla durup beklediği çok defa vaki oluyordu. zekâsını en az kullanan bir hafbek bile danyali daima dünkü oyundaki vaziyete sokabilir. önü boşken aldığı pasları yıldırım gibi hızından istifade ederek sürüp kaleye ineceğine, hasim müdafaasını kıvırmak için yerinden bile kımıldamıyordu. bu şekildeki oyunile hiçbir futbolcu takımı için nafi olamaz. danyalin yalnız bu kusuru vardır. koşoşu her futbolcuda bulunmıyacak kadar iyidir, kuvvetli şütü vardır. fakat yukarıda söylediğimiz bu tek kusuru yüzünden takımına nafi olmadıktan başka hücum hattının sol tarafını felce uğratmaktadır. bu kusurlarını düzeltmeki takdirde galatasaray takımında yerine daha az iyi fakat takımına daha faydalı bir sol açıkla değiştirilmesi gerektir.
