acı espriyi yapan mithatpaşa stadının karanlığından sıyrılıp da alelacele soyunma odasının yolunu tutan misafir futbolculardan biri hayatında belki ilk defa ayışığı altında antrenmana çıkan anderlecht'in gözlüklü kaptanı jurion'du.
kendisine soruyoruz: «yarın gece fenerbahçe'yi yenecek misiniz?»
«buradaki umum kanaat fenerbahçe'yi yeneceğimiz merkezinde galiba, öyleyse yarın gece galip geleceğiz demektir. yalnız fenerbahçe'nin çok meşhur futbolculara sahip olduğunu duydum. şeref, yaşar, birol gibi. onlar oynamıyorlar mı yoksa?» diyor jurion.
aklımıza gelmişken sormaya devam ediyoruz: «gözlük takmadan bir maça çıkabilir misiniz?»
«tabii. pek çok maça gözlük takmadan çıkarım.»
«ya maç esnasında gözlükleriniz düşüp kırılırsa?»
«gözlüklerimin motorsikletçi gözlüklerindeki gibi bağları var. düşmelerine imkân yok.»
«pekiyi hayatınızda kafa ile gol attığınız oldu mu?»
«pek çok maçta kafa ile gol attım. ve gözlüklerime de hiçbir şey olmadı.»
diğer arkadaşlarının aksine çok mütevazı görünen kaptanla soyunma odasının kapısına kadar gelmiş oluyoruz bu arada. müsaade istiyor jurion. son bir cevap diyoruz. «yarın gece fenerbahçe’ye siz da gol atacak mısınız?»
gülümseyerek cevap veriyor: «şayet ışıklar yanarsa.»