fenerbahçe, ptt maçından daha iyi oynadı, fakat bu kere gençlerbirliği'ni yenemedi. gençlerbirliği amacını oyunun başında oktay'ı geri çekilerek ilan etti. siyah-kırmızılıların çabası tek puan içindi. fenerbahçe bundan faydalanıp, zaman zaman bastırdı. ama sonuçta kazançlı çıkan gençlerbirliği oldu. çünkü siyah-kırmızılı takım amacına ulaşmış, tek puanı kurtarmıştı.
çekişmeli ve heyecanlı geçen maçın gollerini ziya ve zeynel attılar. lider sarı-lacivertlilerle beşiktaş arasındaki puan farkı da üçe indi
namık sevik ankara'dan bildiriyor
başabaş, dişediş bir mücadeleden sonra fenerbahçe - gençlerbirliği 1-1 berabere kaldı. sarı - lacivertliler namağlûp ünvanlarını koruyarak (ve 3 puanla) ankara'dan dönerken ptt maçında talihli, gençlerbirliği'ndekinde talihsizdi diyebiliriz.
hayret edilecek kadar sür'atli bir futbol maçı seyrettik. tatlı, sert hareketler gördük. ancak hakem bu armoniye ayak uyduramadı... ve f. bahçe 1-0 galip durumdayken birol'un, yüksel'e uzattığı bir pozisyonu adeta çam sökercesine acayip bir ofsayd kararıyla tecziye ediverdi.. halbuki yan hakem hemen önünde cereyan eden bu olay için herhangi bir sinyal vermemişti. o halde neden ofsayd idi? işte fenerbahçe talihsizdi derken kasdettiğimiz mana buydu...
zira sarı - lacivertliler 1-0 önde götürdükleri müsabakayı 67 nci dakikada atmaları muhtemel olan bu golle garantiye alabilirlerdi.. sür'atli, mücadelen, zevkli bir müsabakanın sonu 1-1 kapanırken zihinlere takılan «bu pozisyon gol olsaydı ne olurdu» suali hiçbir zaman gençlerbirliği'nin başarısını küçümsediğimiz anlamına gelmemektedir. ankara'nın zorlu takımı ikinci yarıda şişecek, balonlayacak ve f. bahçe'nin kondüsyon üstünlüğüne ayak uyduramıyacak denmişti. ne gezer... bilâkis dakikalar ilerledikçe, onlar açıldılar. fenerbahçe ise 1-0'lık avantajı korumak için, orta sahayı rakibine bıraktı ve müdafaya çekildi. abdullah ve zeynel sarı - lacivertli defansı hallaç pamuğu gibi atarken sadece koşmaktan başka bir meziyet gösteremeyen faruk ve orhan girdikleri her pozisyonda rakiplerine mahkûm oldular._
evet, ilk devrede g. birliği, fenerbahçe'nin süratli ve bol deplasmanlı oyunu karşısında dakikalarca bocaladı... hakemin de müsamahası ile ankaralılar hemen hemen her güç pozisyonda faul yapmak yoluna gittiler. meselâ 12 nci dakikada ziya'nın tevfik tarafından çelmelenişi, meselâ 21 inci dakikada ogün'ün üstüste yaptığı ataklarda faik'in bariz faulü... g. birliği bu tazyikten ancak kendisini 23 üncü dakikada kurtarabildi. oral'ın hiç beklenmedik anda 30 metreden patlattığı şüt pek çok f. bahçeli'nin yüreğini ağzına getiriverdi. hele 38 inci dakikada rüzgârın pğlu zeynel'in bir atağı... kaleci hazımla karşı karşıya kalmıştı zeynel. ismail geriden yetişti ve jilet gibi topu önünden taca atıverdi... tam beş dakika sonra aydın'dan gelen bir ortaya ogün'ün fevkalâde bir kafa şütünü seyrettik. kaleci selçuk fevkalâde bir süpleksle topu dışarı atıyordu. ama bir dakika sonra sağ beki avrupai bir çalımla geçen aydın'ın yaptığı orta ve ziya'nın kafa şütü selçuk'un bir evvelki başarısını gölgeleyecekti...
ikinci yarı
gerek f. bahçe ve gerekse gençlerbirliği devreye süratli bir tempo ile girdiler. her iki taraf da neticeyi lehine çevirebilmek için büyük gayret sarfediyordu. f. bahçe birol'u ve ziya'yı geriye çekerek müdafaayı kuvvetlendirmek ve neticeye kontrataklarla gitmek yolunu tuttu. 67 nci dakikada hakem yayman, birol'un çok müsait bir pasını takip eden yüksel'i ofsaydla durdurdu. işte bu andan itibaren sarı - lacivertliler, maçın insiyatifini rakiplerine kaptırdılar ve tam 75 inci dakikada da beraberlik golünü yediler. orhan'ın uzattığı topa f. bahçe'nin son adamı şeref, zeynel'le beraber girdi. top zeynel'de kaldı, zeynel'in yirmi metreden attığı sert şüt filelerde... bu golden sonra her iki takım da neticeye rıza gösterir şekilde oynadılar.