3 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
likmaçlarında son hafta: fenerbahçe galatasarayı yendi: 3=2 (1-0)
beşiktaş ist.sporu 6-0, beykoz süleymaniyeye 3-2, topkapı eyübe 3-0 galip
güneş vefa maçı yağmur ve çamur yüzünden ancak 30 dakika oynandı.
likmaçları dün son haftasını yaşadı. fakat ne yazık ki maçın biri eksik kalmak şartile...
mevsim başındanberi, yani 9 haftanın müsabakalarını takip ederken - şeytan kulağına kurşun hiç tehir yok diye seviniyorduk.
filhakika hava muhalefeti maçları geriye bıraktırmamıştı. avrupa takımı temasları da erken oynanmış, şöyle yapılmış, böyle yapılmış fakat maçların seyrine engel olmamıştı.
halbuki dün iki sahada maçlar tamamlanırken yalnız taksim stadındaki sonuncu güneş - vefa müsabakası çamurun topu yutarcasına artmasından ve yağmurun dayanılmayacak derece hızlanması yüzünden ancak 30 dakika oynanabildi. hakem nihat müsabakayı tehir mecburiyetinde kaldı.
mevsim başındanberi 44 maç arızasız oynanmıştı. fakat 45 inci maç ancak böyle yarım kalarak işi sekteledi.. ve bizi “bu sene kırk bir buçuk maşallah hiçbir maç geri kalmadı,, cümlesini kullanmaktan alıkoyuyor..
dünkü neticelerle 10 takımdan 8 i işini bitirmiş, alacağı puvanı almıştır. en başta 24 puvana sahip bulunan beşiktaşla fenerbahçeyi görüyoruz. güneş geri kalan maçta vefayı yenerse aynı puvanı tutacaktır. bugünkü vaziyette en ileri iki takımımız beşiktaşla fenerbahçe oluyor.
ikisinden birincilik sırasını beşiktaşa vermek şu iki mülâhaza ile doğru oabilir: evvelâ en fazla gol atan takımdır. sonra likin yegâne mağlûp olmayan takımıdır.
bu vaziyetten fenerbahçenin başa geçme avantajı atılan ve ynilen gol nisbetinde bulunabilir. (gol avereji) nazarı itibara alınırsa feneri üstte görmek icap eder.
futbol ajanlığı bakalım bu hususta ne karar verecek? ayni vaziyet likin sonunda 12 şer puvanla yer alan üç takım için de varittir. bu husustaki tereddütleri ortadan kaldıracak karar, fuoballe yakından, uzaktan alâkadar herkes tarafından bekleniyor..
şimdi en mühimminden başlıyarak maçları yazmağa başlıyalım:
mevsimin en mühim maçı. geçenki güneş mağlubiyetine rağmen ananevi ehemmiyetini kaybetmiyen likin en meraklı ve en iddialı mutabakatı dün şeref stadında kapanık ve yağışlı bir hava altında, çamur ve su birikintileri arasında oynandı.
fenerbahçe ile galatasarayın karşıkarşıya... likin bu en son oyunu likte artık sona eren heyecanları sanki yeniden körüklemek ve taşırmak için tam bir çekişme havası içinde yapıldı. bunun en mühim saiki iki tarafın sinirli enerjilerile beraber, gollerin karşılıklı olmasıdır.
oyuna başlayan galatasaraydır. fener muavin hattı atılgan bir oyunla bunu kesmeye çalışıyor.. ve mukabil hücumlar kendini göstermeğe başladı..
bu karşılıklı hücumlarda fenerbahçe forvetinin çamura rağmen daha düzgün, daha isabetli oynadığı farkoluyor.. haf hattının görerek ve düşünerek çalışması da bunda âmildir.
galatasaray müdafaası son oyunlarına nazaran daha şuurlu..butazyiki serin kanlılıkla çeliyor.. ileri düşen top ne yazık ki forvette ayni muvaffakiyeti bulamadığı için kayboluyor.. haşim ayağındaki arıza ile tutuk, süleyman çalım yapmakla inatçı.. bu hat işlemiyor iyi..
buna mukabil fener muhacimleri arasında göze batan tek adam ali rızadır. böylece 24 üncü dakikayı bulduk. bu anda parlayan ahenkli bir fener hücumunda niyazi, rakip kalecinin yanlış bir hareketinden zekice istifade ederek topu bülende aşırdı. ve bülent de yerinde bir kafa ile ilk golü kaydetti.
bu solden sonra galatasarayın parlayışı.. esadın güzel oyunu bu parlayıcı sol taraftan bastırıyor, geçirmiyor.. ve böylece danyal faydasız kalıyor.
oyunun bu devredeki mütebaki kısmı gene mütevazindir. fener hücumları da semeresiz kalıyor.. çamur ve su yorulan ayakların çeldiği topu tutuyor..
birinci devre bu hava içinde 1-0 fener lehine bitti.
ikinci devrede takımlar gene ayni kadro ile... yalnız galatasarayda salim biraz geç çıktı.
galatasaray fikreti tutma tabiyesini muvaffakiyetle başarıyor.. haf mustafa emirber gibi bu kıymetli oyuncunun peşinde, önünde yanında... hattâ tehlike sarı - kırmızı kale önüne intişa ettiği zaman bile fikretle mustafa yanyana geldi, konuşuyorlar..
12 inci dakikada danyal santradan aldığı topu sürerek dün en güzel oynayanlardan biri olanesadı nihayet mağlûp etti, topu aşırdı. beki geçti ve güzel bir orta yaptı.. vaziyeti kollayan haşim gelecek pasa hazırlanmış gibiydi. top yerden önüne gelince şütü salladı ve necdet yerden gelen bu goşü planjonla kesemedi.
vaziyet 1-1 olmuş, heyecan büsbütün artmıştı. fenerbahçe kaybettiği avantajı yeniden almak için gayretle çalışıyor ve muvaffak oluyor.. bu sırada oyun galatasaray haf ve müdafaa adamları arasındadır ve sık sık kale önüne yaklaşıyor..
24 üncü dakikada bülendin 18 dışından kuvvetli bir şüt çektiği biran görülüyor.. galatasaray kalecisi bunu yumrukla karşılayım derken topun içeri girmesine yardım etmiş oldu. vaziyet 2-1 fenerin lehine dönmüştür. oyunun şimdiye kadar ki cereyanına rağmen gol yapma sırası galatasarayda olması icap eder..
nitekim sarı - kırmızılı forvet bozuk oynamasına rağmen fenerbahçe müdafaasını şaşırtan bir çabukluk gösterdi. bu tazyik arasında fener müdafilerinden biri topu eliyle çeldi, hakem penaltı verdi.
bunu necdet yerden bir şütle sürerek adaşını mağlûp etti. işte gene beraberlik: 2-2
oyunun bundan sonrası ''son golü atan kazanıyor,, düşüncesine make bir cereyan içindedir. acele, asabiyet, çalışma, didinme, yağmur, çamur oyunun güzelliğini bozmağa sanki birbirile müsabaka ediyor... karşılıklı hücumlar ne taraftan gol verecek diye bakınırken 37 inci dakikada galatasaray müdafaasının 18 dışında bir favül yaptığını görüyoruz. bu kıymetli en iyi idare edecek ve gayelendirecek olan fikrettir. nitekim ustaca bir asabe ile topu başların üstünden ve galatasaray kalecisinin eline çarptırarak içeri soktu.
fenerbahçe galip vaziyete geçti. bu vaziyeti, bu kıymetli anı çok idrâk ederek avantajı kaybolmaması gayretile çalışmaya başladı. uzun toplar galatasaray forvetine fırsat veriyordu. ve sıkıştırmalar bu yüzden itabiye kullanişile boşa çıkarılıyordu ki maç bu cereyan içinde ve iyicene basan karanlık arasında 3-2 fenerin galibiyetile neticelendi.
fenerbahçeliler dünkü oyunda topa hâkimdiler. çamuru gözönünde tutatak oynuyorlardı. bu itibarla hücum faikiyetini daha fazla elde tuttular. kaleci şanslı, müdafiler ıskalarına rağmen galatasarayın beceriksiz kalan beklerinden üstün.. haf hattı iyi çalıştı. bilhassa esat. forvette bülentle muvaffakiyetli.. fikret takımına golü yaparak gene en faydalı oyuncusu oldu, naci şahsî oynuyordu, ali rıza antrenmansız ve tutkun.
galatasarayda kaleci necmi bu maç için acemidir. boyunun kısalığı da cüssesini güçleştiriyor. salim esat gibi muvaffak olan simalarından biri. vazifesini lâyikile yaptı. takımında oynayan müdafi adnan yerine ısınamamış gibiydi. mustafa fikretin gölgesinden başka bir şey değildi. nubar kuvvetli, fazıl çalım yapmadığı zaman ikinci devre sonlarına doğru yorgundu.
danyalin her inişi tehlikeli olabilirdi istifade eden olsaydı. üç iç oyuncu bozuk, gayesiz ve beceriksiz. necdet çok çalıştı. fakat çalıştığı kadar faydalı olamadı. hakem, maçın ehemmiyetini ve hususiyetini daima gözönünde tutarak iyi bir idare gösterdi. favülleri iyi takip edip hemen cezalandırarak oyunun sertleşmesine ve çığırından çıkmasına mâni oluyordu. bir fenerbahçe - galatasaray maçı için en iyi idarede bu değil midir?
3 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
likmaçları dün son haftasını yaşadı. fakat ne yazık ki maçın biri eksik kalmak şartile...
mevsim başındanberi, yani 9 haftanın müsabakalarını takip ederken - şeytan kulağına kurşun hiç tehir yok diye seviniyorduk.
filhakika hava muhalefeti maçları geriye bıraktırmamıştı. avrupa takımı temasları da erken oynanmış, şöyle yapılmış, böyle yapılmış fakat maçların seyrine engel olmamıştı.
halbuki dün iki sahada maçlar tamamlanırken yalnız taksim stadındaki sonuncu güneş - vefa müsabakası çamurun topu yutarcasına artmasından ve yağmurun dayanılmayacak derece hızlanması yüzünden ancak 30 dakika oynanabildi. hakem nihat müsabakayı tehir mecburiyetinde kaldı.
mevsim başındanberi 44 maç arızasız oynanmıştı. fakat 45 inci maç ancak böyle yarım kalarak işi sekteledi.. ve bizi “bu sene kırk bir buçuk maşallah hiçbir maç geri kalmadı,, cümlesini kullanmaktan alıkoyuyor..
dünkü neticelerle 10 takımdan 8 i işini bitirmiş, alacağı puvanı almıştır. en başta 24 puvana sahip bulunan beşiktaşla fenerbahçeyi görüyoruz. güneş geri kalan maçta vefayı yenerse aynı puvanı tutacaktır. bugünkü vaziyette en ileri iki takımımız beşiktaşla fenerbahçe oluyor.
ikisinden birincilik sırasını beşiktaşa vermek şu iki mülâhaza ile doğru oabilir: evvelâ en fazla gol atan takımdır. sonra likin yegâne mağlûp olmayan takımıdır.
bu vaziyetten fenerbahçenin başa geçme avantajı atılan ve ynilen gol nisbetinde bulunabilir. (gol avereji) nazarı itibara alınırsa feneri üstte görmek icap eder.
futbol ajanlığı bakalım bu hususta ne karar verecek? ayni vaziyet likin sonunda 12 şer puvanla yer alan üç takım için de varittir. bu husustaki tereddütleri ortadan kaldıracak karar, fuoballe yakından, uzaktan alâkadar herkes tarafından bekleniyor..
3 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
gol kralı
şeref 16 golle başta..
. . .
dün yapılan dört maçta takımlar biribirlerine 20 gol attılar. fazla gol atma rekoru beşiktaş takımının.. i. spora 7 tane yaptı. dün en çok gol atan oyuncular şeref ve hakkıdır. üçer gol yapılar.
dünkü maçta yeniden üç gol atan şeref (b.j.k.) 16 golle en baştaki yerini muhafaza ediyor.
dünkü maçta fenerin iki golünü yapan bülent 14 golle ikinci vaziyettedir.
tekrar edilecek olan güneş - vefa maçında atılacak gollerin bu vaziyeti değiştireceğini zannetmiyoruz.
güneş - vefa maçını beklemekle beraber, şerefi gol kralı olarak alkışlıyabiliriz.
gol listesinde son vaziyet şudur:
16 gol atan: şeref (b.j.k.)
14 gol atan: bülent (f.b.)
12 gol atan: melih (g.)
11 gol atan: murat (g.)
9 gol atan: haşim (g.s.), süleyman (g.s.)
8 gol atan: necdet (g.s.)
7 gol atanlar: fikret (f.b.), bülent (g.s.), hakkı (b.j.k.), şükrü (v.),
6 gol atanlar: salâhaddin (t.k.), niyazi (f.b.),
5 gol atanlar: naci (fb.), şahap (bz.),
4 gol atanlar: muhteşem (v.), orhan (f.b.), hamdi (s.), nâzım (b.j.k.), feyzi (b.j.k.), rıdvan (b.j.k.),
3 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
galatasaraydaki dünkü toplantı
galatasaray mürakabe heyeti dün saat on birde klüp merkezinde bir toplantı yapmıştır.
bu toplantının hedefi ankarada yeni açılan klübün idare tarzını tesbit içindi. bunun için nizamnamede değişiklik yapmak zaruri görülüyordu.
toplantıda bu tadilâtı yapıp heyeti umumiyeye arzetmek üzere yedi kişilik bir komite seçildi. komite şu zevattan mürekkeptir:
ali sami, abidin daver, tevfik ali, nazmi nuri, ahmet kara, sedat ziya, suat hayri.
bundan sonra kongre reisi ali sami idare heyeti istifa etmeli mi, etmemeli mi diye meseleyi reye koyması gürültülü münakaşalara yol açmış ve bu teklif bir neticeye bağlanamamıştır.
pek hararetlenen içtima idare heyetinin istifa ettiğine dair yapılan tebliğ arasında nihayet bulmuştur.
idare heyetinin bu istifasının murakebe heyetince kabul edilip edilmediği anlaşılamamıştır.
not: yukarda bahsi geçen kişilerin tam adı; ali sami yen, abidin daver, tevfik ali çınar, nazmi nuri köksal, ahmet kara, sedat ziya kantoğlu ve suat hayri dir.
10 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
. . .
takımlarımızın alacakları sıraya gelince;burada g.s. 21 puvanla dördüncü durumdadır.bu belli..fakat ondan üstteki üç takım da iş biraz çatallaşıyor.. daha doğrusu rivayet muhtelif.. futbol ajanı veya federasyom reisi de çıkıp ''bu işin doğrusu budur,, demedikleri için her gazete kayırdığı klübü başa getirecek hesap hangisi ise onu ileri sürüyor...
dünkü neticeden sonra beşiktaş, fenerbahçe ve güneş 24 er puvanla ayni sırada görünüyorlar demektir. bunlara derece vermek icap ederse ne yapılmalı?
avrupanın ekser federasyonları bunu atılan ve yenen gol nisbeti üzerine hesaplayıp çıkarıyorlar.. bazısı hangisi çok gol atmışsa onu başa geçiriyor. bazısı galibiyetin fazlalığına, bazısı mağlûbiyetin azlığına bakıyor.
bunun en doğru şekli nedir, hangisidir? bu hususta son ve kat'i sözü söyliyecek olan yukarıda işaret ettiğimiz gibi futbol federasyonudur.
onun yapacağı ilânı beklerkes üç noktai nazarı şöyle bir gözden geçirelim:
galibiyet fazlalığına bakarsak fenerbahçenin 7, güneşin 7 ve beşiktaşın 6 galebesi vardır. binaenaleyh 7 şer galibiyetli fenerle güneşi ileri görmek icap eder.
en fazla gol atma esasını ele alırsak 44 gol atan beşiktaş birinci, 40 gol sahibi fener ikinci, 34 gollü güneş üçüncü olmalıdır.
mağlûbiyet hanesine bakıp karar çıkaracak olursak beşiktaş hiç yenilmemiştir. buna mukabil fenerle güneş 1 rer mağlûbiyeti olduğu için beşiktaş başa geçmelidir.
nihayet gol averejini, bu davayı halleden esas olarak ele alırsak şu netice ile karşılaşırız:
beşiktaşın atma, yeme nisbeti (3,65), fenerinki (4), güneşinki (4,25) dir. binanenaleyh güneş birinci, fener ikinci, beşiktaş üçüncü olmalıdır.
gol averejine göre güneş baştadır diyelim ama biri çıkar da şu suali sorursa ne cevap vermeli?
— peki.. likmaçlarında hiçbir takıma yenilmemiş olan beşiktaşı 3-1 mağlûp ettiği güneşin altında nasıl olurda bırakırsınız.?.
filhakika, futbolde esas galibiyet bir tek golün bazan galibiyeti vermeğe kâfi geldiğine de bakılırsa, gol averejinin kuvveti kaybolmuyor mu?
o halde. en doğru esas, bu ikili avereja bakmıyarak hiç yenilmemiş takımı başa geçirmek, olmıyacak mıdır?
bunların cevabını federasyon verecektir. onu bekliyelim.
17 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
likmaçlarında son netice
güneş lik birincisi oldu..
bölge başkanlığı keyfiyeti klübe bildirdi..
beşiştaş itiraz ediyor ..
geçen pazar güneş takımının vefaya 4-0 galebesile neticelenen son likmaçından sonra bir evvelki sayıda da işaret ettiğimiz gibi — baştan üç, sondan üç olmak üzere altı takımımızın puvanları müsavi vaziyete geçmişti. fenerbahçe de, beşiktaş da, güneş de 14 er puvanla başta bulunuyorlardı. sonra süleymaniye, topkapı, eyüp, takımları da 12 şer puvanda sonuncu durmaktaidiler. hattâ ara yerde vefa ve beykoz takımları da 18 er puvanla biribirlerinin altında veya üstünde yer almak için tereddüt içindeydiler..
puvan puvana gelmiş takımlar içinden hangisinin üstün olduğunu tayin için istanbul futbol ajanlığı futbolde beynelmilel usul ittihaz edilen (gol averaj) ı şeklini kabul ve takımları bu usulle tasnif ederek kat'i kararı vermiş ve neticeyi bütün klüplere bildirmiştir.
bu karara göre attığı ve yediği gollerin nisbeti (4.25) ola güneş birinci, fenerbahçe (4) averajla ikinci, beşiktaş (3.66) ile üçüncü olmaktadırlar.
galatasaray 21 puvanla dördüncü vaziyettedir.
bundan sonra 18 er puvanla yanyana duran vefa ve beykozun gol averajına nazaran vaziyetleri şudur:
averaj vefa için 0.95, beykoz için 0.81 dir. bu yüzden vefa beşinci ve beykoz altıncı olmaktadırlar.
istanbulspor 15 puvanla yedincidir. ondan sonra gelen süleymaniye, topkapı ve eyüp takımlarının averaj vaziyetleri ve sıraları şu oluyor:
süleymaniye 0.30 averajla sekizinci.
topkapı 0.25 averajla dokuzuncu.
eyüp 0.18 averajla onuncu .
verimli çalışmalarla kıymetli bir varlık haline gelen güneş; fener, beşiktaş ve galatasaray sırasındaki yerini bu suretle birincilik mertebesine kadar yükseltmiş oluyor.
dört beş ay evvel klübün futbol faaliyetini tatil edeceğine dair ortaya çıkan şayialar karşısında "milli küme maçlarında ankara ve izmirden evvel derece almak muvaffakiyetini göstermiş bir spor varlığımızın ortadan kalkmasının memleket futbolunun lehine bir hareket olmıyacağını, bu takdirde hem istanbul likmaçlarının hem de milli küme müsabakalarının heyecan ve alâkasından çok şeyler kaybedeceğini,, yazmıştık.
güneş, dört ay evvelki dedikodulara şu muvaffakiyet neticesile cevap vermiş oluyor. milli küme maçları da takımı bugün, dünkünden daha kuvvetli ve daha ümitli olarak bulacaktır.
futbolcularının olduğu kadar, onları iyi çalıştırıp, iyi idare eden müsbet varlıklı bir klüp idareciliğinin de eseri olan bu muvaffakiyetten dolayı güneşi tebrik ederiz.
bu karar üzerine istanbul mıntakası reisliği güneş klübüne şu tebrik mektubunu göndermiştir:
güneş klübü başkanlığına
9-1-938 gününde yapılam maçta sona eren1937-1938 yılı istanbul futbol birincilik müsabakalarında ilişik cetvel mucibince klüplerimizin kazanmış oldukları puvanlara göre dereceniz beynelmilel usule tevfikan averaj suretile hesap edilerek klübünüzün birinciliği kazanmış olduğu anlaşılmıştır.
13-2-938 de başlanacak olan 1938 yılı milli küme maçlarına istanbuldan klübümüzün de iştirak edeceğini bildirir ve bu muvaffakiyetinizden dolayı sizleri tebrik ederim. saygılarımla.
istanbul bölgesi başkanı
adına as başkan
muhtar
bu takdirde son puvantaje vaziyeti ve takım sırası şu oluyor:
10 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
gol kralı
16 golle şeref (b.j.k.), bülent (f. b.) ikinci, melih (g. ) üçüncü ...
dünkü tek ve son likmaında dört gol var. dördü de güneşli oyuncuların...
geçen haftaki maçları yazan arkadaşımız beşiktaş - istanbulspor maçında yanlışlıkla hakkının bir golünü iki defa sayıp beşiktaşı 6-0 yerine 7-0 galip göstermişti. bu olmıyan bir golü de silince, dünkü 4 golle beraber bütün likmaçlarında atılan gollerin yekûnu (228) rakamına ulaşmış oluyor.
bu atışmada gol krallığını 16 sayı ile şeref (b.j.k.) kazanmış oluyor.. bülent (f.b.), 14 golle ikinci, melih (g.), 13 le üçüncü, oluyorlar...
istanbul likmaçlarının en çok gol atan oyuncusu şerefi tebrik ederiz.
son ve kat'i liste şudur:
16 gol atan: şeref (b.j.k.),
14 gol atan: bülent (f.b.)
13 gol atan: melih (g.),
11 gol atan: murat (g.)
9 gol atan: haşim (g.s.), süleyman (g.s.),
8 gol atan: necdet (g.s.)
7 gol atanlar: fikret (f.b.), bülent (g.s.), şükrü (v.),
6 gol atanlar: salâhaddin (t.k.), niyazi (f.b.), hakkı (b.j.k.),
5 gol atanlar: naci (fb.), şahap (bz.),
4 gol atanlar: muhteşem (v.), rebii (g.), orhan (f.b.), hamdi (s.), rıdvan (b.j.k.), nâzım (b.j.k.), feyzi (b.j.k.),
24 sonkânun (ocak) 1938 tarihli kırmızı-beyaz dergisinden;
çok enteresan bir bilânço
likmaçlarında 60 bin seyirci
fakat bir maçta değil bu mevsim oynanan 45 maçta..
maçlar hangi statlarda oynandı? - galibiyet ve berabere ne kadar? - 45 maçda 13 hakem - en güzel oynuyan oyuncu , en az gol yiyen kaleci kim?
milli kümeye istanbulun 4 takımını ayırmak üzere yapılan tek devreli likmaçları evvelki hafta bitti.
atılan golün yenen gole nisbetini esas tutan istanbul futbol ajanı güneş klübünü birinci, fenerbahçeyi ikinci, beşiktaşı üçüncü, galatasararayı dördüncü, vefayı beşinci, beykozu altıncı, istanbulsporu yedinci, süleymaniyeyi sekizinci, topkapıyı dokuzuncu ve eyübü onuncu ilân etti.
bu ilâna göre eyübün otomatikman ikinci küme birincisi ile yer değiştirmesi talimatnamenin bir maddesi mucibince lâzımgelmektedir.
maçlar hangi sahalarda oynandı
bu seneki istanbul likmaçlarında 45 maç oynanmıştır. bu maçların 20 tanesi şeref stadında, 15 tanesi taksim stadında, 10 tanesi de fenerbahçe stadında yapılmıştır. 30 dakika oynanan güneş - vefa maçı yarıda kaldığı ve sonradan oynandığı için bütün bir maç olarak nazarı itibara aldık.
bu 45 maçın 37 tanesi galebe ve 8 tanesi berabere ile bitmiştir.
bu maçlarda 228 gol atılmıştır. bu gollerden 15 tanesi penaltıdan yapılmıştır. 9 penaltı da gol olmamıştır. en çok gol atan oyuncu şeref (b.j.k.) dır. 16 gol atmıştır. penaltıdan en çok gol atan necdet (g.s.) dir. 4 gol atmıştır. bundan başka üç oyuncu da kendi kalelerine gol atmışlardır.
45 maçta yegâne yenilmiyen takım beşiktaştır. en çok gol atan takım da gene beşiktaştır. 44 gol atmıştır. en çok gol yiyen takım eyüptür. kalesine 53 gol girmiştir.
en az gol yiyen takım güneşdir. 8 gol yemiştir. en az gol atan takım da iki tanedir.
süleymaniye ve topkapı. her ikisi de 9 maçta 9 gol atmışlardır.
45 maçta 13 hakem
bu 45 maçın ancak 28 tanesi talimatnamenin istediği nizami hakem tarafından idare edilmiştir.
türk spor kurumunun hakemler hakkındaki talimatnamesinin 34 üncü maddesi ancak lisanslı olanların resmi maçlarda hakem duracağını yazar. işte diğer 17 maçta ise lisansı olmıyan hakemler durmuştur.
28 maçı idare eden lisanslı hakemler şunlardır:
nuri 5 maç; rüştü ve ahmet âdem 4 er maç; cafer, şazi, adnan 3 er maç; izzet, basri, suphi 2 er maç idare etmişlerdir.
17 maçı idare eden lisansız hakemler de şunlardır:
45 maçta en çok gol atan oyuncu herkes tarafından biliniyor. fakat en az gol yiyen kaleci kimdir? bunu hiç merak etmediniz mi?
kırmızı - beyaz uzun ve yorucu hesaplardan sonra okuyucuları için bunu da bulup çıkarmıştır.
en az gol yiyen kaleci vaziyetinde olabilmek için takımında en çok oynamış olması şartını gözönünde tuttuk.
meselâ bir kaleci takımında bir defa oynar ve o oyunda hiçbir gol yememiş olabilir. bu takdirde heriki tarafta 4 defa oynamış ve 2 gol yemiş kaleciye bunu nasıl tercih edebiliriz?
işte bunu gözönünde bulundurarak en az gol yiyeni, yediği golü oynadığı oyuna taksim ederek tayin ettik.
takımında en çok oynamış kaleciler şunlardır:
m. ali (b.j.k.), cihat (g.) safa (bz.) 8 defa; halil (e.), 7 defa; fikret (iz. s.) muvaffak (s.), tahsin (t.k.), 6 defa; necmi (g.s.), hüsameddin (f.b.), muvahhit (v.), 5 defa oynamışlardır.
bu kaleciler içinde en az gol yiyen cihat (g.) dir. 8 maçta yediği (7) gol ve (0,875) vasatisile birinci.
m. ali (b.j.k.), 8 maçta yediği (11) gol ve (1,375) vasatisile ikinci, hüsameddin (f.b.), 5 maçta yediği (7) gol ve (1,4) ile üçüncü, safa (bz.), 8 maçta yediği (14) gol ve (1,75) ile dördüncü, fikret (i.s.), 6 maçta yediği (11) gol ve (1,85) ile beşinci, muvahhit (v.) 5 maçta yediği (11) gol ve (2,2) ile altıncı, necmi (g.s.), 5 maçta yediği (13) gol ve (2,6) ile yedinci, muvaffak (s.) 6 maçta yediği (19) gol ve (3,5) ile sekizinci, tahsin (t.k.), 6 maçta yediği (23) gol ve (3,85) ile dokuzuncu, halit (k.) 7 maçta yediği (34) gol ve (4,85) ile onuncudur.