2022-2023 sezonunun ilk devresinin sondan 3. maçı olan erzurumspor maçı kaybedildikten sonra, kısaca "nasıl buraya gelindiğini" anlatan bir post atmıştım. (bkz: https://eksisozluk.com/entry/146298952)
kaldığımız yerden devam edelim...
haftalar ilerledi ve transfer yasağı olan kırmızı-siyahlılar devre arasından önceki son 2 lig maçını da kaybederek negatif anlamda profesyonel lig tarihinin en kötü rekorlarını kırmaya devam etti. ilk yarıyı 7 (yazıyla yedi) puanla sonuncu sırada bitirdi ve 1959'dan bu yana açık ara en kötü "ilk 18 maç" performansını sergilemiş oldu.
devre arasında yaşanan sessizlik ve ardından gelen, genelde yaşlı oyuncuların transfer haberleri tüm gençlerbirliklilerin sinirlerini iyice altüst etmeye yetti.
bu kaos ortamının tozu dumanı arasında ikinci devrenin ilk maçı olan altınordu karşılaşmasının seremonisinde ekrana gelen 11 oyuncudan 10'unun yeni transfer olması alkaralar tarihinin de ilkleri arasındaydı!
tüm bu bilinmezliklerin gerginliğinde başlayan maçın ilk yarısı kimsenin beklenmediği gibi kırmızı şimşeklerin istediği gibi gitti. takım hızlı hücum ediyor, güzel savunma yapıyor ve golü de buluyordu. derken kinci gol de geldi ama ofsayt kararı ile iptal edildi. ama yine de hem skor olarak hem de oynanan oyundan ötürü ilk yarı hepimiz büyülenmiştik adeta! ama…
ikinci yarının hemen başında altınordu’nun peş peşe attığı 2 gol, takımı balkabağına çevirmeye yetmişti! saat 12 olmuş bizler de uykudan uyanmıştık.
halil ve yılmaz’la [ https://www.youtube.com/watch?v=c-otvzdycag taşmektep’teki yayınımızda] maçı yorumlarken, ilk 11’in 10’unun tek hamlede değiştirilmenin yanlış olduğunu söylemiş ama eyüpspor'dan kiralık mete kaan demir'in sol kanatta harikalar yaratmasının, fas'tan gelen mohammed rhasalla'in tekniğinin, nurullah aslan'ın kalede kendinden emin hareketlerinin ve sonradan oyuna giren pendikspor'dan kiralık enes keskin'in takıma hız getirmesinin önümüzdeki maçlar için az da olsa bizlere umut verdiğini eklemiştik.
zaman hızla ilerliyordu ve 21. haftadaki rakip şampiyonluk yarışının güçlü ekiplerinden boluspor’du. bolu taraftarlarının “plaka yazmaya geliyoruz” paylaşımlarının hafızalardaki yeri tazeyken, başından sonuna kadar sürekli vites arttıran takım, rakibini ankara’da 5-1 yenerek bir anda hepimizi kendisine hayran bıraktı.
neredeyse hiç vites düşürmeyen ve ilk devreye göre bu sefer 11’de 11 yeni transferlerle sahaya çıkan kırmızı-siyahlılar nefis bir oyun sergiledi ve umutlarımızı filizlendirmeye yetti.
sezonun ikinci galibiyetini de boluspor’a karşı almamız ve ankara’da ilk kez galip gelmiş olmamız da maçla ilgili özellikle düşülmesi gereken notlar arasındaydı
bir hafta sonra rakip, bir başka zirve mücadelesi veren ekip olan pendikspor’du. ama bu sefer rakiple deplasmanda karşılaşacaktık. maç dengeli başladı. 14. dakikada ayovi’nin ceza alanı içinde akıl dolu çalım denemesinin penaltıya dönüşmesi ve oyuncunun tabelayı 0-1 yapması ile adeta çılgına dönüyorduk.
kalan dakikalarda pendikspor yüklendi, gençlerbirliği savundu, arada kontra denedi derken maç zor da olsa kırmızılar lehine sona erdi. böylece uzunca bir süredir puan cetvelinin son sırasında “demir attım yalnızlığa” şarkısını söyleyen ekibimiz bu sezon ilk kez 2’de 2 yapıp bir basamak yükselmeyi başardı!
geriye 15 maç kaldı ve gençlerbirliği an itibariyle düşme hattının 5 puan uzağında. peş peşe alınan iki galibiyet hem takımı hem de taraftarı heyecanlandırmış durumda. kalan maçlarda da benzer şekilde devam edip 100. yılda en azından kümede kalacağımızı düşünenlerden biri de benim. hatta belki de… diyerek bir açık kapı da bırakayım. :)
elbette puan silme cezaları da kümede kalma yolunda bize büyük bir güç kattığını da not düşmekte fayda var.
bunların dışında kulüple ilgili daha önemli bir bilgi daha var elimde. bu da; arda güler’in payından gelecek para ve bulunan diğer destekler sayesinde gençlerbirliği’nin şu anda borçsuz bir kulüp olması! hem de devre arasında yapılan çift haneli transferlere rağmen!
kulüp sadece başkan niyazi akdaş, eski başkan murat cavcav ve birkaç yöneticiye borçlu durumda ki onlar da almayacaklarını söylüyorlar. kısacası eğer bu yıl küme düşmezsek gelecek adına hem sportif, hem de parasal anlamda çok önemli iki iş başarılmış olacak.
dip not: kümede kalmak sadece bir sezonluk bir "iş kazasıysa" yani gelecek sezonlar çıta yükseltilecek, hedef revize edilecekse başarıdır.
gençlerbirliği: nurullah aslan, mohammed rharsalla kadfi (dk. 59 barış alıcı), alperen babacan, erkan eyibil, tiago filipe sousa da nobrega rodrigues (dk. 73 souleymane doukara), jaimen javier ayovi corozo (dk. 73 özgür çek), abdullah durak, mete kaan demir (dk. 66 sami gökhan altıparmak), uğur akdemir, andrei gabriel torje (dk. 66 enes keskin), thomas fontaine