gençlerbirliği ile rizespor son iki sezondur olduğu gibi, bu sezon da ilk hafta karşı karşıya gelecekler. tek fark ise bu sefer ilk maçın ankara’da oynanacak olması.
ayrıca iki takım, lig tarihi boyunca 4. kez ilk hafta maçında karşı karşıya gelecekler. bundan önceki üç maçta alkaralar'ın galibiyeti bulunmazken, rizespor 1 kere kazandı ve 2 maç beraberlikle sonuçlandı.
ilgili maçlar ve sonuçları şöyle;
2000-2001 sezonu 1. lig 1. hafta maçı: gençlerbirliği 0-0 çaykur rizespor 2013-2014 sezonu spor toto süper lig 1. hafta maçı: çaykur rizespor 1-0 gençlerbirliği 2014-2015 sezonu spor toto süper lig süleyman seba sezonu 1. hafta maçı: çaykur rizespor 1-1 gençlerbirliği
süper lig'in ilk maçında rizespor'u ağırlayan ekibimiz, 1-0 yenik duruma düştüğü maçta 2-1 öne geçmesine rağmen, son dakikada yediği biri penaltıdan iki golle sezona kötü başladı.
:: maçtan dakikalar ::
22. dakikada gelişen gençlerbirliği atağında ceza alanı dışında topla buluşan ahmet oğuz'un sert şutunda, kaleci ıtandje gole izin vermedi.
23. dakikada irfan can kahveci'nin aşırtma pasında ceza alanı içinde uygun durumda bulunan el kabir, topu ıskalayınca takımını öne geçirme şansını kaybetti.
39. dakikada eren albayrak'ın sağ taraftan yaptığı ortada ceza alanı içinde iyi yükselen deniz kadah'ın kafayla yaptığı vuruşta, meşin yuvarlak kaleci ferhat kaplan'da kaldı.
45+1. dakikada çaykur rizespor öne geçti. viera ile yaptığı verkaç sonrasında kaleciyle karşı karşıya kalan ahmet ilhan özek, yaptığı düzgün vuruşla takımını öne geçiren golü kaydetti: 0-1.
49. dakikada irfan can kahveci'nin ara pasıyla sol çaprazdan ceza alanına giren spelmann'ın vuruşunda, top yan filelerde kaldı.
56. dakikada latovlevici'nin sol taraftan yaptığı ortada ceza alanı içinde bulunan el kabir'in bekletmeden yaptığı vuruşta, top yandan auta gitti.
59. dakikada gençlerbirliği beraberliği yakaladı. irfan can kahveci'nin ceza alanına yaptığı ortada çaykur rizespor defansının uzaklaştıramadığı top tomic'in önünde kaldı. bu futbolcunun bekletmeden yaptığı vuruşta, meşin yuvarlak ağlarla buluştu: 1-1.
61. dakikada savunmadan atılan uzun topla kaleciyle karşı karşıya kalan kweuke, kötü bir vuruş yapınca top yandan auta gitti.
74. dakikada gençlerbirliği skor üstünlüğünü eline geçirdi. irfan can kahveci'nin pasıyla topla buluşan latovlevici'nin ortasında, ceza alanı içinde iyi yükselen dimitriadis, yaptığı şık kafa vuruşuyla meşin yuvarlağı filelere gönderdi: 2-1.
85. dakikada çaykur rizespor penaltı kazandı. sağ taraftan ceza alanına giren sercan kaya, latovlevici'yi geçmek isterken, bu futbolcu topa elle müdahale etti ve hakem alper ulusoy penaltı noktasını gösterdi. 87. dakikada penaltı atışını kullanan kweuke, topa ağlarla buluşturdu: 2-2
90+2. dakikada çaykur rizespor bir kez daha öne geçti. eren albayrak'ın kullandığı taç atışında topla buluşan kweuke, ceza alanı ön çizgisinden yaptığı şık plase vuruşuyla, takımına bir kez daha üstünlüğü getirdi: 2-3.
karşılaşma, çaykur rizespor'un 3-2 üstünlüğüyle sona erdi.
ankara'da çok konuşulacak olay! 17 ağustos 2015, 23:58 | ajansspor.com
çaykur rizespor'un gençlerbirliği'ni deplasmanda 3-2 yendiği maçta hikmet karaman ile leonard kweuke arasında ilginç bir olay yaşandı..
maç gençlerbirliği'nin 2-1 üstünlüğüyle devam ederken çaykur rizespor penaltı kazandı. çaykur rizespor teknik direktörü hikmet karaman, penaltıyı sercan kaya'nın atmasını istedi ancak leonard kweuke penaltıyı kendisi atmak istedi ve topu arkadaşına vermedi. bu olay üzerine kweuke ile hikmet karaman arasında bir tartışma yaşandı. teknik direktörünün tepkisine karşın atışı kullanmakta ısrar eden kweuke, golü attıktan sonra hikmet karaman'a tepki gösterdi. karaman'ın da sözlü karşılık vermesi üzerine kweuke, tecrübeli teknik adamın üzerine doğru yürüdü. araya giren takım arkadaşları, kweuke'nin yedek kulübesine gitmesini engelledi.
maç devam etti ve 90+2'de kweuke, bir gol daha atarak rizespor'u öne geçirdi. gol sonrası taraftarlara koşan golcü oyuncu gözyaşlarını tutamazken, hikmet karaman ise bu duruma gülümsedi.
hikmet karaman o olay için konuştu! 18 ağustos 2015, 01:00 | ajansspor.com
çaykur rizespor teknik direktörü hikmet karaman, gençlerbirliği galibiyeti ve kweuke ile yaşadığı tartışma hakkında konuştu..
hikmet karaman, deplasmanda aldıkları 3 puanın önemli olduğunu vurguladı.
maç içinde bazı gel gitler yaşadıklarını vurgulayan karaman, "oyun olarak istediğimiz seviyede değiliz. mücadele ederek oyun disiplinine sadık kalmaya çalışıyoruz. oyuna sonradan giren oyuncular, takıma önemli katkı sağladı" dedi.
hikmet karaman, kazandıkları penaltı atışından sonra kweuke ile yaşadığı tartışma ile ilgili şunları söyledi: "bizim penaltıcımız deniz, bunu daha dün konuştuk. geçen sene de buna benzer bir şey yaşadık. bugün kweuke'nin yaptığı hareket takım adına iyi bir hareket değil. 3. golü çok güzel attı ama biz bir takımız ve öyle hareket etmemiz gerekiyor. yabancı futbolcular, türkiye'ye geldiklerinde burada para kazanıyorlar ama 3 ay sonra bazı şeyleri unutuyorlar, istedikleri gibi hareket ediyorlar. takım disiplinini sağlamayan ekipler 1 maç kazanabilirler ama geride 33 hafta var. çaykur rizespor, iki senedir küme düşmemeye oynuyor. iki oyuncuya veya teknik direktöre bağlı takım olmaz. takım olmak, karakterli ve profesyonel davranan oyunculardan geçer. bu konuyu mutlaka değerlendireceğim. aynı zamanda antrenörlük dersi gerektiren bir konu."
baxter: "bize yazık oldu.." 18 ağustos 2015, 00:56 | ajansspor.com
gençlerbirliği teknik direktörü stuart baxter, "90 dakikaya bakıldığında bize yazık oldu" dedi.
baxter, 3-2 kaybettikleri çaykur rizespor maçının ardından düzenlenen basın toplantısında, karşılaşmaya iyi başladıklarını ve iyi bir futbol sergilediklerini belirterek, "maalesef yakaladığımız birkaç pozisyonu değerlendiremedik. attığı gol dışında çaykur rizespor'un ilk yarıda pozisyon bulmasına izin vermedik. öne geçmemiz gerekirken, 44. dakikada golü yedik ve devreyi 1-0 geride bitirdik. 90 dakikaya bakıldığında bize yazık oldu" diye konuştu.
ikinci yarıda futbolcularından öne doğru oynamaları istediğini ifade eden baxter, şöyle devam etti: "kabul etmemiz gerekiyor ki ikinci yarıda takımım çok iyi oynadı ve 2 gol bularak öne geçti. her maçın kritik anları var. bu maçta da hakemin verdiği penaltıyı bir daha görmem lazım ki sonrasında daha doğru bir yorum yapayım. ancak dışarıdan gördüğüm kadarıyla ucuz bir penaltıydı. 3. gole çok yorum yapmaya gerek yok, kolay bir gol yedik. bu konuda savunmamıza eleştiri getirebilirim."
yeni sezonun ilk maçında teknik direktör stuart baxter’ın, yeni transfer hopf’un yerine, bir önceki sezon oldukça kötü bir performans çizen ferhat’ı kalede başlatma kararına oldukça şaşırdık ama “vardır bir bildiği” diyerek yine de içimizi serin tutmaya çalışıyorduk.
maç başladığında gençlerbirlikli oyuncular daha istekli görünüyordu ama bir türlü en ilerdeki stancu ve el kabir’i beslemeyi başaramıyorlardı. bu yüzden top genelde orta sahada sıkışıp kalıyordu. 15’de stancu’nun şansız bir şekilde sakatlanması moralimizi oldukça bozdu. izlandalı skulason’un rakip toplarını kesişi, etiyopya/isveç’li atta’nın defansın göbeğindeki son hamleleri, irfan’ın nefis top tekniği, pasları ve sakinliği, ahmet oğuz’un bindirmeleri ve el kabir’in hırsı kırmızı-siyahlıların başarı hanesine yazılan kalemlerdi. ama bunlar “tam anlamıyla” gol pozisyonu yaratmak için kâfi gelmiyordu.
kısır geçen ilk yarıda ahmet oğuz’un uzaktan şutunu kalecinin son anda çıkartması ve spelmann’ın kaleci ve defans oyuncusunu aynı anda çalımlayayım derken harcadığı pozisyon, gençlerbirliği’nin önemli anlarıydı. buna karşılık, rizespor’un 45+’da geliştirdikleri ilk ciddi atağında ahmet ve atta’nın kademe hatası yapmaları ve ferhat’ın çıkmayarak rakibinin son vuruşunu kolaylaştırmasıyla, kırmızı-siyahlılar evlere şenlik bir golle yenik duruma düştü.
ikinci yarının başında latovlevici'nin yaptığı ortaya el kabir’in gelişine vuruşunun dışarı çıkması tribünleri heyecanlandırıyordu. üç dakika sonra bu sefer irfan’ın klas hareketler sonrası ceza alanına gönderdiği topu rakip oyuncuların uzaklaştıralım derken tomic’in önüne düşürmesi ve onunda sert vuruşu ile skora denge geldi.
74’de irfan’ın sıfıra kadar inerek yaptığı klas hareketlerin ardından topu ceza alanı içindeki latovlevici’ye çıkartması ve onun ortasında dimitriadis’in nefis kafası ile alkaralar öne geçtiğinde tribünler bayram yerine dönüyordu.
golden sonra bir süre maç rölantide giderken, “tamam bu iş!” diye aklımızdan geçiriyorduk ama 87’de yediğimiz penaltı golüyle tüm morallerimizi altüst oldu. 2-2’den hemen sonra irfan’ın yine klas hareketleriyle ceza alanında topu el kabir’le buluşturması ve onun ortasına atta’nın kafasını atamaması, rakip defansın yine tomic’in önüne topu indirmesi ama bu sefer sırp oyuncunun isabetsiz vuruşuyla saç baş yoluyorduk. 90+2’de kweuke’nun bir türlü önünün kapatılamaması ve en uzak köşeye giden topun fileleri bulmasıyla gençlerbirliği, geriden gelip öne geçtiği maçı 5 dakikada rakibine armağan ederek, tribünlerdeki bizlere adeta şaka yapıyordu!
takımın en önemli gol ayaklarından stancu’nun 15. dakikada sakatlanması büyük şanssızlıktı. takımda geçen sezona göre 5 yeni oyuncuyla başlamanın elbette bir uyum süreci olacaktır ama 90 dakikaya bakıldığında irfan’ın soğukkanlı hareketleri ve nefis pasları, el kabir’in hırsı, skulason’un top kesişleri, latovlevici ve ahmet oğuz’un bindirmeleri, spellman ve dimitriadis’in gol yollarında verdiği destek önümüzdeki günler için umut verici şeyleri.
buna karşılık, ferhat’ın tüm maç boyunca (geçen yıl olduğu gibi) yine çıkıp çıkmama tereddütleri, güvensiz hareketleri ve yenikken bile yaptığı yavaş hareketler en zayıf yerimizin yine kale olacağını ispatlar nitelikteydi. ayrıca defansın zaman zaman yaptığı kademe hataları ve uyumsuzluklar da çok kolay gol yiyeceğimizin göstergesi.
sezona mağlubiyetle başlamak moral bozucudur ama aynı zamanda hatalardan ivedi bir şekilde ders alırsak zararı hızlı bir şekilde kara çevirebiliriz.
bir dip not olarak; bu ülkede futbol, oynamaktan çok oynatmama üzerine kurgulanıyor. bu yüzden takımlar çoğu zaman “aman kontrolü elden kaçırmayalım” diye, oyunu sürekli yavaşlatmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. bir de buna hakemlerin ağızlarından bir türlü uzaklaştırmaya cesaret edemedikleri düdükleri eklenince top neredeyse hiç hızlanmıyor. maçta hakem alper ulusoy, “sıfır avantaj” kuralını başarıyla (!) uygulayarak geleneği bozmadı ve hem rize, hem de gençlerbirliği adına birçok hızlı atağın kesilmesinde ve maçın monoton bir hal almasında başrolü üstlendi.
temsilci: cem arif çetin, hakan yapan, mehmet altındağ
gençlerbirliği: ferhat kaplan, panajotis dimitriadis, sorin bogdan stancu (dk. 15 nemanja tomic), mostapha el kabir, iasmin latovlevici, martin spelmann (dk. 57 berat tosun), walid atta, olafur ingi skulason, ahmet oğuz, irfan can kahveci, ahmet yılmaz çalık
yedekler: per johannes hopf, ferhat görgülü, uğur çiftçi, atabey çiçek, doğa kaya
teknik direktör: stuart william baxter
çaykur rizespor a.ş.: charles hubert itandje, orhan ovacıklı (dk. 78 mehmet akyüz), ousmane viera diarrassouba, godfreyitama oboabona, eren albayrak, koray altınay, robin yalçın, ahmet ilhan özek, deniz kadah, teddy etienne chevalier (dk. 46 sercan kaya), leony leonard kweuke
yedekler: gökhan akkan, murat duruer, nika dzalamidze, cumali bişi
ilk 11'de kalede hopf yerine ferhat'ı görünce sezonun ilk maçı heyecanı sezonun ilk gerginliğiyle yer değiştirdi ki bu gerginlik 15. dakikada stancu'nun sakatlanıp çıkmasıyla epey pekişti. ilk yarıda ahmet oğuz ve el kabir'in birkaç pozisyonu dışında pek keyifli değildi, atta ve spelmann'ın genel olarak kendinden emin olamayan duruşlarıyla zaten 45+1'de yine saçma bir gol yedik.
ikinci yarı başlarken yanımda uzun zamandır maç izlemeyen ve ilk defa gençlerbirliği lig maçı izleyen arkadaşlarıma da söylediğim gibi gençlerbirliği gerideyken öne geçmeyi, öndeyken geriye düşmeyi gayet iyi bilir, o yüzden pek umutsuz değildim başlarda. özellikle spelmann-berat değişikliğinden sonra gol beklemeye başladım açıkçası, tomic'in 60. dakikada attığı güzel golle baya sevindim. irfan'ın şahane vuruşunun ardından latovlevici ve dimitriadis'in dokunuşu da ilaç gibi geldi ve mükemmel bir gol hasıl oldu. "haklıymışsın" diyen arkadaşlara "durun maç 90 dakika" dedim, çünkü gençlerbirlikli olmak bir yandan bunu gerektirir, maç bitmeden tam olarak sevinilmez, sevinince kursağımızda kalır. lakin yine de çaykur rizespor'un kazandığı penaltıya dek içten içe sevinmiyor da değildim, temennim maçın üstüne yatmamak yönündeydi, derken kweuke'nin bir bize, bir de hikmet karaman'a attığı gol de bir nevi tarihin cilvesiydi, üstelik yine öndeyken geriye düşmüştük.