2013-2014 sezonunun baş kahramanı atletico madrid mehmet ali çetinkaya 13 mayıs 2014 mehmetalicetinkaya.com
uzun yıllardır real madrid’in gölgesinde var olmaya çalışan ezeli rakibi atletico madrid’i daha çok erdem’in pes maçlarındaki takımı olarak biliyorum. yanlışım yoksa 2-3 sezon boyunca sürekli kırmızı-beyazlılarla karşıma çıkmıştı. gençlerbirlikli olmasının da etkisiyle sahaya sürdüğü takımda genelde birkaç tane adı sanı duyulmamış genç futbolcunun olması, onlardan birinin gol atması ya da maçı kazanması durumunda bol bol geyiğe sebebiyet veriyordu.
2009-2010 sezonunda avrupa ligi son 32 turunda galatasaray’ı elediklerinde, aynı sezon finalde fulham’a karşı kazanıp 48 yıl aradan sonra, tarihlerinde ikinci kez bir avrupa kupası’nı müzelerine götürdüklerinde, 2011-2012 sezonunda avrupa ligi son 16 turunda beşiktaş’ı elediklerinde ve finalde aynı başarıyı tekrarladıklarında da kızılderili’leri ilgiyle takip etmiştim.
bu sezon ise, şampiyonlar ligi’nin grup maçlarında beş galibiyet ve bir beraberlik alarak son 16 turuna kaldıklarında ilgimi çekmeye başladılar. sonrasında da gözüm la liga’daki şaşırtıcı performanslarına ilişti. son 18 yıldır ispanya liginde adları pek duyulmayan kırmızı-beyazlılar, ciddi ciddi şampiyonluk mücadelesi veriyorlardı. hem de ispanya ve dünya futbolunu her yönüyle kuşatan real madrid ve barcelona’ya karşı.
haliyle devamı çorap söküğü gibi geldi. atletico’nun maçlarını takip etmeye, zaman buldukça da izlemeye başladım. sahadaki tüm oyuncuların birbirlerinin eksiklerini kapatarak, birbirlerine destek vererek, inanılmaz bir uyum ve hırsla mücadele etmeleri oldukça ilgi çekiciydi. sanırım bunun zirve noktası, 9 nisan’da şampiyonlar ligi çeyrek final rövanş maçında vicente calderon’da oynadıkları barcelona maçıydı. ben de evde spiker sesini kapatarak, sadece tribün sesleriyle maçı izlemiştim. tek kelimeyle hem atmosfer, hem de ortaya koydukları futbol nefisti! ilk 18 dakikada attıkları bir gol ve direkten dönen üç top efsane bir maç izlediğimizin habercisiydi. teknik direktör diego simeone’nin heyecanı, futbolcularının yaptığı güzel bir hareketten sonra kollarını havaya kaldırıp, onları tebrik eden heyecanlı alkışlarına tribünlerin verdiği destek ve tezahüratlar yaşanmaya değerdi. hele bir de 1-0 kazanıp tur atladıklarında stadyumdaki coşku inanılmazdı. işte o an, 2008’de madrid’de santiago bernabeu’ya gidip 8km uzağındaki vicente calderon’a uğramamamın pişmanlığını yaşadım.
günler geçtikçe maçları daha bir gazla takip etmeye ve elbette atleti hakkında araştırmalar yapıyordum. bu sırada ilginç birkaç bilgiye de ulaştım. mesela, atletico’nun 1995-96 sezonunda la liga’da kazandığı son şampiyonlukta diego simeone, kırmızı-beyazlıların formasını giyiyordu.
derken, ilk maçı 1-1 sona eren ve çoğu için, “buraya kadarmış” diye adlandırılan şampiyonlar ligi yarı final rövanş maçı geldi çattı. rakip mourinho’nun “bol defansif” takımı chelsea idi. hele bir de maçın başında maviler öne geçince düşünceler pekişiyordu. ama kızılderililer, bu sezon bir sürü maçta yaptıkları gibi disiplinli ve arzulu futbollarıyla işin peşini bırakmadılar ve sahadan 3-1 galip ayrılarak, tarihlerinde dördüncü kez katıldıkları şampiyonlar ligi’nde ilk kez finale yükseldiler. işin ilgi çekici yanı ise, finalde karşılarına ezeli rakipleri olan beyazlar’ın çıkmasıydı. avrupa kupaları tarihi boyunca finalde ilk kez aynı şehrin iki takım kapışacaktı. ( http://macanilari.com/24....adrid-201320145216--.html)
maçtan sonra simeone’nin, futbolcularının annelerine, böyle büyük taşakları olan (türkiye basınına göre “yürekli”) çocuklar doğurdukları için teşekkür etmesi de ilginç bir ayrıntıydı.
atletico’nun chelsea maçının dönüşünde valencia’da oynadığı levante maçında şok bir yenilgi alması ve ardından evlerinde, 18 yıllık özleme son vermek için çıktıkları malaga maçından sadece bir puan çıkartmaları, işleri son hafta camp nou’da barça ile oynayacakları “final” maçına bıraktı.
kötü bir sezon geçiren ve gelecek haftaya kadar “gelecek sezonu düşünüyoruz” diye açıklamalar yapan barça’nın bir anda potaya girmesi son hafta oynanacak maçın değerini bir hayli yükseltti. hem sezonu kupayla kapatmak, hem de atleti’den şampiyonlar ligi intikamını almak için bordo-mavililerin maçı kazanmaları gerekiyor. ama bir yandan da bu sezon rakibine karşı oynadığı 5 maçta, 1 galibiyet ve 4 beraberlik alan atletico’nun şampiyonlar ligi çeyrek finalinde ortaya koyduğu futbolu tekrarlaması halinde kupa madrid’e gidebilir.
1994-97 yılları arasında atletico madrid’in formasını ıslatan ve bu süre zarfında bir kere de la liga şampiyonluğu yaşayan arjantin’li diego pablo simeone, 2011-12 sezonunda döşemeciler’in başına geçti. ilk sezon 56 puanla la liga’da 5. oldular, avrupa ligi ve süper kupa’yı kazandılar. 2012-13 sezonunda 76 puanla la liga’da 3. oldular ve finalde real madrid’i yenerek kral kupası’nı kazandılar. bu sezon ise bitime bir hafta kala la liga’da 89 puanla liderler. ve daha önemlisi, hem la liga, hem de şampiyonlar ligi kupalarına bir maç uzaktalar.
geçen hafta diego simeone’nin şampiyonlar ligi magazin’de söylediği gibi, atletico, 3 yıllık yatırımın ve istikrarın meyvelerini topluyor. her sezon gelen gidenler olsa da, hem teknik direktör, hem de takımın iskeleti korunarak her yıl çıta biraz daha yükseltiliyor. zaten üst paragrafta bahsi geçen başarılar da bu sezon yaşananların rastlantısal olmadığını kanıtlıyor.
futbolda istikrarın ne denli önemli olduğunu pekiştiren bu başarı hikayesi daha ne kadar sürecek bilinmez ama bir hafta arayla avrupa’nın en önemli iki kupasını kazanmak için sahaya çıkacak olan atletico madridliler, ikisinde de başarısız olsalar bile, birçoğumuz için, 2013-2014 sezonuyla ilgili yıllarca anlatılacak hikayenin baş kahramanı olacaklar. erdem’in “o günlerde” sahaya sürdüğü genç futbolculardan koke, gabi, godin ve miranda’nın bu sezonki başarıda pay sahip olmaları da, benim açımdan hikayenin en enteresan bölümü olarak dillendirilecek.
yazıda kullanılan lakaplar:
döşemeciler (los colchoneros / the mattress makers): atletico’nun kurulduğu ilk günlerde giydiği kırmızı-beyaz çubuklu formanın o günlerdeki eski moda somyaların yüzleriyle benzer olduğu için takılan bir lakap.
kırmızı-beyazlar (los rojiblancos / the red-and-whites): birçok takımda olduğu gibi renklerinden ötürü takılan bir lakap.
kızılderililer (los indios /the indians): bu lakanın nereden geldiğine dair için üç farklı teori varmış. bunlardan biri vicente calderon’un nehir kenarında yer alması. bir diğeri 1970’de çeşitli nedenlerden ötürü yabancı olarak sadece güney amerika’dan futbolcu getirmeleri. ve son olarak kızılderililerin düşmanlarının beyazlar olması. ki, ezeli rakipleri real madrid’in lakaplarından biri de “beyazlar”.
el atléti (the atléti): bizim gibi dışarıdan olanlar için daha çok atletico bilbao’nun atletic lakabıyla karıştırılan atletico madrid’in lakaplarından biri de atleti.
barcelona: jose manuel pinto, gerard pique, javier mascherano, adriano correia, dani alves, cesc fabregas (dk. 77 xavi), pedro (dk. 62 neymar), andres iniesta, sergio busquets (dk. 57 alexandre song), alexis sanchez, lionel messi
ilk 11 değeri : 405.400.000 eur
yedekler: oier olazabal paredes, marc bartra, jordi alba, cristian tello
teknik direktör: gerardo martino (arjantin)
atletico madrid: thibaut courtois, diego godin, filipe luis, juanfran, joao miranda, tiago mendes, koke, arda turan (dk. 23 raul garcia), gabi, david villa, diego costa (dk. 16 adrian lopez (dk. 72 jose sosa))
ilk 11 değeri : 192.250.000 eur
yedekler: daniel aranzubia, toby alderweireld, mario suarez, diego
şampiyon atletico... şampiyon arda... 17 mayıs 2014 20:36 ntvspor.net
ve arda turan'lı atletico madrid, la liga'da tarih yazdı... ligin son hafta maçında nou camp'ta barcelona ile şampiyonluk maçına çıkan atletico, rakibiyle 1-1 berabere kaldı ve ispanya'da şampiyonluğa ulaştı.
son olarak 1996 yılında bu sevinci yaşayan atletico madrid, 18 yıl sonra ulaştığı şampiyonlukla la liga'daki şampiyonluk sayısını 10'a çıkardı.
la liga'da şampiyonu belirleyecek maç, oldukça dengeli başlarken, atletico madrid takımı 15. dakikada diego costa'nın sakatlığı ile sarsıldı. hızlı atağa çıkarken deparını kesen costa, oyuna devam edemedi ve yerini adrian'a bıraktı.
en büyük gol silahının sakatlanmasının şokunu henüz üzerinden atamayan atletico'ya, bir darbe de 19. dakikada geldi. bu kez milli futbolcumuz arda turan, fabregas ile maçın hakemi antonio lahoz'un arasında kaldı ve sakatlık geçirdi. tedavisi sonrası oyuna dönen arda, çok fazla devam edemedi ve gözyaşlarıyla kenara geldi.
bu iki sakatlığın moral bozukluğunu hisseden atletico madrid karşısında ev sahibi barcelona, baskısını iyice artırdı. fabregas'ın sağ kanattan attığı pasla buluşan messi, alexis sanchez'in önüne indirdi. alexis'te sağ çaprazdan muhteşem bir şut çıkardı ve barcelona'yı 33. dakikada 1-0 öne geçirdi.
golden sonra toparlanan atletico madrid, devre sonuna doğru barcelona kalesinde ciddi bir baskı kurdu. fakat kaleci pinto, bu pozisyonlarda atletico madrid'li oyunculara gol şansı tanımadı ve soyunma odasına barça'nın 1-0'lık üstünlüğü ile gidildi.
ikinci yarıda ise sahada çok farklı bir atletico madrid vardı... devrenin başlama düdüğü ile beraberliği aramaya başlayan madrid ekibi, 46'ncı dakikada bu fırsatı da yakaladı. ancak barcelona savunmasının arkasına iyi sarkıp, zor pozisyonda çok da iyi dönüp vuran david villa, direğe takıldı.
katalanların kalesini ablukaya alan atletico'lu oyuncular, aradıkları golü ise 49'uncu dakikada buldu. sağ taraftan kullanılan köşe vuruşunda 3 barcelona'lı savunmacının üzerinden yükselen diego godin, etkili bir kafa vuruşuyla skoru 1-1'e getirdi.
şampiyon olabilmek için kazanmak zorunda olan barcelona, beraberlik sonrası oyunu tamamen atletico madrid yarı sahasında oynamaya başladı. 64. dakikada messi'nin ağlarla buluşturduğu top ofsayt nedeniyle gol değeri kazanmadı.
81'de dani alves'in uzaktan etkili şutunu courtois son anda çıkarırken, son dakikalarda katalanlar, şampiyonluk için büyük riskler almaya başladı. ancak diego costa ve arda turan'ı maç başında sakatlığa kurban veren atletico, büyük bir savaş verdi ve kalesini son dakikalara kadar korumayı başardı.
dev final 1-1'lik beraberlikle sonuçlandı ve atletico madrid 18 yıl sonra la liga'da şampiyonluğa ulaştı...
atletico madrid şampiyonluğu kutladı 19 mayıs 2014 pazartesi, 11:00 bloomberght.com
18 yıl aradan sonra tarihindeki 10'uncu lig şampiyonluğunu kutlayan atletico madrid, üstü açık otobüsle şehir turu atarak şampiyonluk özlemini taraftarıyla giderdi
ispanya 1. futbol ligi'nde (la liga) 2013-2014 sezonunu birinci bitiren atletico madrid, şampiyonluğu coşkulu bir kalabalıkla kutladı.
18 yıl aradan sonra gelen şampiyonluk kutlaması için vicente calderon stadı'nda toplanan atletico madridli futbolcular ve teknik heyet, üstü açık otobüsle şehir içinde turlayıp, binlerce taraftarının kendilerini beklediği neptün meydanı'na geldi.
stattan, neptün meydanı'na kadar madrid sokaklarını dolduran kırmızı beyazlı taraftarların eşliğinde gelen atletico takımının, meydana girişinde büyük bir coşku yaşandı. "şampiyonlar, şampiyonlar, oley, oley, oley", "atletico, atletico" sloganları ile alana giren takım otobüsündeki futbolcular, daha sonra teker teker neptün anıtı'nın önünde kurulan sahneye çağrıldı.
-arda türk bayrağı ile meydana çıktı-
"paslarıyla takımı yöneten, türkiye'den gelerek taraftarı fetheden, unutulmaz bir gülüşü olan" futbolcu olarak sunulan arda, sırtında türk bayrağı ile sahneye çıktı.
arda, sahne ortasına geldiği sırada ispanyol diskjokey, tarkan'ın "şımarık" şarkısını çalmaya başlarken, türk futbolcu da bir süre dansla müziğe eşlik etti.
atletico madridli futbolcuların çoğunluğu, çocuklarını da yanlarına alarak taraftarın karşısına çıkmayı tercih ederken, meydanda büyük bir aileyi andıran, görüntü oluşturdular. takım kaptanı gabi, taraftara hitaben yaptığı konuşmada, "bu başarı çalışmanın bir ödülü ama en iyisi gelmek üzere" diyerek şampiyonlar ligi finaline atıfta bulundu.
teknik direktör diego simeone de futbolculara, kulüp yönetimine ve destek veren herkese teşekkür ettikten sonra, "size sadece bir şey söyleyeceğim: bu futbolcular şampiyonluğu kazanmanın yanı sıra herkese, (eğer inanılır ve çalışılırsa başarılır sözünü) gösterdiler" şeklinde konuştu.
daha sonra atletico'nun her kupa kazanmasında olduğu gibi kaptan gabi, neptün heykeli'ne çıkarak atletico madrid kulübü bayrağını ve atkısını astı. kutlamalar sırasında geçen şubat ayında hayatını kaybeden atletico madrid'in unutulmaz ismi luis aragones de sık sık anıldı.
çalınan müziklerle dans eden atleticolu futbolcular ve taraftarlar, 24 mayıs'ta lizbon'daki luz stadı'nda, real madrid'e karşı oynanacak şampiyonlar ligi finalinde kupayı kazanma sözü vererek 2 saat süren kutlamayı noktalandırdı.
bu arada ispanyol basınının röportaj yaptığı atleticolu taraftarların, en çok sevdikleri futbolcu sorusuna ilk olarak diego costa, daha sonra arda turan cevabını vermeleri dikkat çekti.
-bütçe olarak geride-
2013-2014 sezonunda 120 milyon avro bütçeye sahip olan atletico madrid, la liga'nın dünya devleri barcelona (650 milyon avro) ve real madrid'in (580 milyon avro) beşte birinden daha az bir bütçeye sahip olurken, kadrosundaki futbolcuların bonservis değeri bakımından da rakiplerinin çok gerisinde bulunuyor.
atletico madrid'in kadrosunun değeri 231 milyon avro iken barcelona'nın 587 milyon avro, real madrid'in de 572 milyon avro değerinde kadrosu bulunuyor.
la liga'yı 28 galibiyet, 6 beraberlik ve 4 yenilgi ile tarihindeki en iyi istatistikle tamamlayarak şampiyon olan atletico madrid, 24 mayıs'ta lizbon'daki şampiyonlar ligi finalinde real madrid'e karşı oynayacak.