türkiye kupasının bir saçmalığı olarak yine grubu ilk 2 sırada bitirmenin hiçbir özelliği olmadan karışık kura çekildi ve aynı grupta yer alan iki takım bir üst turda yeniden karşı karşıya geldi... zamanında çarpazlamalarda istanbul takımları karşı karşıya geldiğinden böyle bir uygulamaya gidilmişti...
73. dakikada yasin'in ceza alanının sağından yaptığı yerden ortada zec, bucaspor defansından önce topa dokunarak gençlerbirliği'ni 1-0 öne geçirdi.
75. dakikada zec'in sol kanattan yaptığı ortaya koray, müdahale etmeye çalıştı. bu futbolcu, yaptığı ters vuruşla meşin yuvarlağı kendi ağlarına gönderdi: 2-0.
2 yaşındaki yeğenimi görmek için esat'tan çıkıp kurtuluş'a yürüdüm. kolejdeki eylem sona ermiş gibiydi. polisler yüzerli gruplar halinde köşelere dikilmiş bekliyorlardı. derken buzda kayıp yere kapaklandım. yandaki polislerden biri "aman aman" deyip elini uzattı. yarım saat önceki biber gazlarını, copları, o dondurucu soğuktaki tazyikli suları unutmuş gibi, ya da unutmamış da vicdanını rahatlatmaya çalışır bir hali vardı. "şimdi mi hatırladınız" deyip uzatmadım elimi polise. kalktım devam ettim yoluma. tam kurtuluş itfaiyesi'nin önünden geçerken, işçilerin otobüslerine bakarak "bir iki tane de otobüslere sallasaydık ya" diyen bir polis vardı.
bizim ufaklıkla oynadık ettik falan, sonra bizimki beni evden yollamamanın yolu olarak gençlerbirliği atkıma çökmeyi buldu. böylece en küçük yaşta birine atkı kaptıran taraftar olarak tarihe geçtim. içten içe sevinmedim değil hani, onu atkıya sımsıkı sarılırken görünce.
maç:
eskişehir maçında açamadığımız kosta rika bayrağını bu maçta açtı orcan ve halil. "azofeifa" tezahüratlaırmıza kayıtsız kalan azo, necdet abinin "kosta rika" tezahüratıyla anında tribünümüze dönerek bize sevgi gösterilerinde bulundu.
ilk yarıda hurşut'un ikisi sağdan kaleciyle karşı karşıya biri de yaydan vurduğu topla yakaladığımız 3 net pozisyonumuz vardı. ikinci yarıdaysa zec'in girmesi ve yasin'in hurşuttan boşalan sağ kanata geçmesiyle baskıyı kurduk ve 2 gol çıkardık oradan.
mununga'nın yetenekleri kısıtlı belki. ama eğer ki hücum planlarımız serdar'ın degajlarını indirmekle ya da dönen topları toplamakla başlayacaksa, mununga'ya ihtiyacımız var. hurşut'un ilk yarıda sağdan kaçırdığı ilk pozisyonu hazırlayan da oydu, oktay'ın hızlı kullandığı serbest vuruşta, ceza sahasına girmesini sağlayan koridoru açan da oydu. kanatlarda oynayan oyuncularımız kaleye doğru gitmenin yanında, sıfıra inip orta yapmayı da alternatifleri arasına ekledikleri zaman, skora direk etki eden hareketlerini de göreceğiz bence. adamdan "koş youla koş" taktiğini beklemek olmaz.
ayrıca hurşut ve harbuzi'nin takım içindeki rollerinin sonradan oyuna girip enerji getiren, yenik olduğumuz dakikalarda varyasyon sağlayan, önde olduğumuz dakikalarda da topu ayağımızda tutmamızı kolaylaştıracak isimler olarak belirlenmesi daha iyi olacaktır.
maç sonrası:
beer bus.. antep-gs maçı ve cenk tosun gerçeği. halil, orcan ve benim ağzımızı açık bıraktı adam. wap teknolojisinin nimetlerinden faydalanıp adamı araştırdık, 19 yaşında.. 14 yıldır frankfurt'ta oynuyormuş!! ne diyelim hayırlı olsun antep'e..
genclerbirligi set for cup semi-finals... or are we?
in temperatures below zero and snow on the ground a crowd of some 200 people showed up to watch genclerbirligi - bucaspor. obviously, i was watching at the red lion club.
turkish cup quarter-final (first leg)
genclerbirligi 2 - 0 bucaspor
a strange starting line-up with no pektemek, no jedinak and cem can and ermin zec on the substitute bench. bad selection? or perhaps resting up players for sunday's league match? who knows.
talk about domination. genclerbirligi had some 74 percent of first half possession but bugger all chances. hursut had a couple of shots, some good, some bad, but playing with a single man up front (mununga) and failing to use the wings much at all meant that us fans got to watch some finely tuned athletes, and mununga, running around in the cold seemingly without reason.
all rather frustrating especially as buca were pretty average. half time and it is amazing what a simple change makes, with zec coming on for harbuzi. we started to look a lot better and then hursut was taken off for cem can. i love hursut but last night he was pretty crap.
finally we started to use the wings well and it was from there that yasin sent a lovely ball across the ground curling away from the goal to an outstretched zec who sent it in. some 73 minutes in and we finally had a goal.
a couple of minutes later and we went two up thanks to a terrible mistake by a buca defender who attempted to send out a ball that was going to miss the goal by a mile but instead sent it in the back of the net.
it would have been a great goal if it had have been one of our guys on the end of it.
so, a 2 - 0 victory should be enough to see us through to the semi-final. i say it should be enough but with gencler you never know. we play buca in the league on sunday, and then buca for the second-leg of the quarter-final on thursday. three victories in a row would certainly do good for team morale - even if the opposition are crap.
gençlerbirliği: serdar kulbilge, aykut demir, ante kulusic, labinot harbuzi (dk. 46 ermin zec), randall azofeifa corrales, oktay delibalta, hurşut meriç (dk. 70 cem can), mehmet akgün, yasin öztekin, murat kalkan, joachim lubangwana mununga (dk. 77 erdal kılıçaslan)
yedekler: ihsan burak özsaraç, soner aydoğdu, mahmut boz, özkan karabulut
teknik direktör: ralf christoph bernard zumdick
bucaspor: pavel londak, ediz bahtiyaroğlu, musa aydın (dk. 77 andre roberto soares da silva), sercan kaya, erkan taşkıran, civar çetin, samet bülbül (dk. 59 kevin abraham jonathan pariente), cenk işler, ragıp basdağ, jose leandro gomes (dk. 46 koray çölgecen), onur tuncer
yedekler: atilla özmen, jerko leko, erman güraçar, ali kucik
gençlerbirliği ile bucaspor'un 2010-2011 sezonu türkiye kupası çeyrek final ilk maçında karşı karşıya geldikleri müsabaka.
maçı bizim için özel kılan şey; grup maçlarında aynı grupta yer alan ve grup maçlarını ilk iki sırada bitiren iki takımın bir üst turda yeniden karşı karşıya gelmeleri!
açıklayalım;
bir yandan yayıncı kuruluş için daha fazla maç yapılmasını sağlamak, bir yandan da kupayı daha cazip hale getirmek için fenerbahçe, beşiktaş ve galatasaray’ın dönem dönem tek ve dönem dönem çift maç eleminasyon sistemi şeklinde yapılan türkiye kupası turlarından elenmesinin önüne geçmek adına 2005-2006 sezonundan itibaren türkiye kupası gruplar halinde oynanmaya başladı. takımlar önce klasik olarak a-b-c-d gruplarını ayrıldılar ve karşılaşmaların ardından grupları ilk iki sırada bitirenler çaprazlama olarak çeyrek final maçları için eşleştirildiler.
buraya kadar her şey normal. fakat bu sezon a grubunu ilk sırada bitiren galatasaray ile b grubunu ikinci sırada bitiren fenerbahçe’nin “erken final” yapmasının önüne geçmek için midir bilinmez, sonraki sezonlarda acayip bir kurala imza attılar ve uzunca süre bu kuralı istikrarlı bir şekilde uyguladılar.
şöyle ki; yine gruplara kadar her şey normal seyrinde işledi. fakat grup maçları bitince bir ya da birkaç dahi arkadaşın aklına “biz neden grup maçlarından sonra kura çekmiyoruz” fikri geldi. öyle de yaptılar. sonuç; grup maçlarını ilk sırada bitiren takımlar ya da ikinci sırada bitiren takımlar çeyrek finalde eşleştiler. saçmalık! ama hadi bir nebze “neyse” denebilecek bu durumun daha absürdü, grubu ilk iki sırada bitiren ve aralarında maç yapan takımların çeyrek finalde bir kere daha eşleşmesi oldu.
bu uygulamanın ilk garip meyvesi 2006-2007 sezonunda a grubunu ilk iki sırada bitiren galatasaray ile erciyesspor’un çeyrek finalde yeniden karşı karşıya gelmeleri oldu.
sonra da devamı geldi…
2007-2008 sezonunda bu sefer aynı grupta yer alıp ilk iki sırayı paylaşan gençlerbirliği ile adana demirspor ve beşiktaş ile çaykur rizespor karşı karşıya geldiler.
2008-2009’da ise grup maçları büyük beğeni topladığından olacak (!) antalyaspor ile beşiktaş ve fenerbahçe ile bursaspor karşı karşıya geldiler.
kura çekenler 2009-2010 sezonunda grupları ilk iki sırada bitiren iki takımı eşleştirmeyi ne yazık ki (!) başaramadılar.
bu saçmalığın yapıldığı son sezon olan 2010-2011 sezonunda da grubu ilk iki sırada bitiren gençlerbirliği ile bucaspor ve beşiktaş ile şimdiki gaziantep büyükşehir belediyespor yoğun istek üzerine çeyrek finalde bir kere daha karşı karşıya geldiler.