geçen hafta içi mahkemenin ankaragücü seçimlerini iptali ve ankara bb başkanı melih gökçek'in oğlu ahmet gökçek'in görevinden düşürülmesinin ardından yaşanan kaosa rağmen hafta sonu antalyaspor deplasmanında alınan 2-2'lik beraberlik ankaragücü'nü bu maçta bir adım öne çıkarıyor. zira gençlerbirliği son 6 haftadır "forvetsiz" oynuyor ve sezon başından beri "takım oyunu" oynayamıyor...
işin garibi iki takım ligde karşılaşmadan önce de benzer bir tablo vardı ama gençlerbirliği o maçı 1-0 kazanmıştı...
hakemler : serkan çınar, uygar bebek, bahtiyar birinci
gençlerbirliği : özkan karabulut, orhan şam, ante kulusic, aykut demir, alparslan erdem, hurşut meriç, cem can, michael john jedinak "mile jedinak" (dk. 59 william mehmet "billy mehmet"), oktay delibalta, soner aydoğdu (dk. 81 patiyo tambwe), bekim balaj (dk. 46 serkan çalık)
teknik direktör : ralf zumdick
ankaragücü : bora körk, güven varol, aydın toscalı, michal zewlakow, michael klukowski, drago gabric, kağan söylemezgiller (dk. 82 jan rajnoch), adem koçak, özgür çek (dk. 77 uğur uçar), marek sapara, metin akan (dk. 63 doğan şahin)
ankaragücü taraftarlarının kendi içlerindeki husumet nedeni ile kendilerine ayrılan tribüne sadece gecekondu grubu girmiştir. bu durumda ankaragücü teraftarlarının bir bölümü sol kapalıda bir bölümü de gençlerbirliğine ayrılan maraton tribününde maçı izlemiştir.
gençlerbirliği – ankaragücü: bir taraftarın gözünden!
özet soğuk bir ankara gecesinde bir maç daha tamamlandı. başkent derbisinde sahada ve tribünlerde gerçekleşenler önceki örneklerinden farklı değildi. iki takım birer puanla sahadan ayrılırken tribünlerde yine tehlikenin sınırlarında gezildi.
hikaye dün akşam maçın ilk yarısı sona erdiğinde herkes birbirine “ilk yarıdan bir şey hatırlıyor musunuz” sorularıyla bakıyordu. neden mi? hemen herkes maç yerine tribünlerdeki olayları izledi de ondan. şöyle ki.
yine bir ankaragücü klasiği yaşadık. maç öncesi güvenlik kontrolleri her zamankinden fazla. ankaragücü forması ve atkısı takanlar bizim tribünlere alınmıyor. böyle zannediyoruz. ama içeri girinci bizim maraton tribününün ankaragücü taraftarlarıyla dolu olduğunu görüyoruz. gelsinler buyursunlar, bizim için elbette sorun yok. ama ateşle barut durumu ne olacak. her ne kadar gençler taraftarı ne ateş ne de barut olsa da sıkıntı yaşanma ihtimali yüksek.
keza dün akşam da bu tür bir olayla tribünler karıştı. iki kişi arasında sözlü tartışma başladı ve “aramızdaki” bütün anakragüçlüler bir anda üzerimize yürüyerek “oturun, bittiniz siz” gibi söylem ve el hareketlerinde bulundular. tribün liderimzi nedim hemen sakin bir şekilde olaya müdahil oldu. bu sefer de kendisine tehdit ve hareketler başladı. bütün bu olaylar yaşanırklen güvenlik görevlilerinden olaylara müdahele etmesini istedik ama “biz ne yapalım abi” dediler. güvenlik birimleri düşündüler taşındılar ve yaklaşık 15 dakika sonra iki taraftarın arasına girme kararı aldılar. poliste hiç hareket yok bile.
bu maçta gençler taraftarı alttan almasa çıkacak olayların sorumlusu kim olacak? tribünlerde bayrak ve formalarıyla açık açık gençler taraftarı arasında olduğu görülen, ayağa kalkıp ankaragücü tezahüratları yapan ankaragüçlüleri baştan ayırmayanlar mı yoksa olaylara ancak 15 dakika sonra müdahele edenler mi? kısacası kendi tribünümüzde maçımızı rahat bir şekilde izleyemiyoruz ve bu durum her ankaragücü maçında tekrar ediyor.
gelelim maça. dedim ya maçın ilk yarısını izleyemedik bile. yine hatalı bir pasla yediğimiz gol sonucu ilk yarıyı yenik kapattık. ikinci yarıda bu gol çıkmaz diye düşünüyorduk. malum takımda forvet yok. serkan, hurşut ve oktay ikinci yarıda uçta oynuyorlar. ama gençler bizi yine şaşırtıyor ve oktay kafayla bir gol buluyor.
defansımız bu maçta da evlere şenlikti. ankaragücü oyuncuları ceza sahamızda defalarca paslaşıp kaleciyi görecek pozisyonu kaç kez buldular hatırlamıyorum. her gelen orta bizim oyuncular arasından geçip gidiyor. ankaragücünün durumu bizden fena olsa gerek maçı kazanmayı bilemediler.
sonuçta yine umutsuz ama bu umutsuzluk içinde bir puan alabildiğimiz bir maçı izledik. ikinci yarıda bakalım neler olacak.
maçın adamı soner demekten yoruldum. ama bu çocuk maçları izlemeyi çekilir hale getirmeye başladı. attığı ara paslar bizim için gol kadar değerli. yıllardır izlemediğimizden midir bilinmez. oktayı da unutmayalım. bu sezonun ilk maç yorumlarıma bakarsanız 60. dakikada pili bitiyor demekteydim. artık oktay 90 dakika mücadele ediyor ve koşuyor. dün göze çarpan bir diğer oyuncumuz da alparslan oldu. deparları, oyuna katkısı ve istekliliğiyle bizleri umutlandırdı.
ankaragücünde gabrici çok beğendim. sağ açıkta inanılmaz hareketliydi. takımından daha iyi destek alsa harika işler yapabilecek bir oyuncu.
taraftarın güzelliği gençler taraftarını bir kez daha tebrik ediyorum. dünkü sıcak ve gerilimli tribün olaylarını alttan aldı, serinkanlılıkla süreci idare etti. nedime ise defalarca teşekkür. tüm tribün liderlerine örnek olması dileklerimle.
haftanın önerisi haftanın önerisi emniyete, güvenlik şirketine. bu yazıyı okuyun, dünkü olayları ve tehlikeyi görmezden gelmeyin. bir dahaki maça tedbir alarak gelin.
a perfect night for football. the weather was a little chilly but the recent snowfalls haven't done much to bugger up the pitch at the 19 mayis stadium (anyone remember the bogs that we had to play in usually at this time of year?).
i'm getting ahead of myself. as usual for derby matches the ankaragucu and gencler kankas joined up for pre-match drinks at the beer bus with neither set of supporters feeling all that confident; after all, this was 13th versus 14th.
so for genclerbirligi was myself, little oz kanka, flying dutchman, dan the man and daughter delia in tow. for gucu there was, of course, sir eski along with german exchange student fabio, maniac kanka and caricature kanka.
we went our separate ways and the match was on.
genclerbirligi 1 - 1 ankaragucu
this wasn't a match of two halves, it was a match of 10 minute periods, where one side seemed to be in total control and then seemingly give the ball to the other and say "your turn".
it didn't take long for the ankaragucu fans to start itching for a fight. a group of around 150 gucu supporters were sitting next to us in maraton and it was about the 10th minute that insults started flying at us. nothing kicked off but i did move little oz kanka away from the scene for a few minutes. i should add that this is the first time i've ever had to do this.
later on it was clear that the ankaragucu lot near us were gokcek supporters when they started shouting anti-cemal aydin chants.
gencler started out better taking control of the match but they seemed to be content to pass it around themselves until finally someone got bored and had a shot. needless to say these sorts of shots from orhan and hursut from 30 metres out either went flying away or straight to the keeper.
it was testing stuff for us supporters and then right at the death of half time ankaragucu pulled it off. some bad defence left sapara unmarked on the edge of the box. he struck it well and left the gencler keeper ozkan with no chance.
even if they hadn't scored i would have given higher marks to ankaragucu for the half. they just seemed a a couple of paces faster and our defence was... mmm... just a bit slow. for those aussies following here, jedinak came back from injury and started the match but seemed a bit out of sorts.
second half was similiar to the first except that this time both teams had great chances denied, or stuffed up.
but first was a wonderful goal in the 61st from oktay who headed in a perfect cross from hursut.
ankaragucu really should have gone ahead not long later but managed to fluff some quite basic stuff. i particularly remember the ankaragucu no. 7 in front of goal and completely missing the ball. this was hair-pulling stuff.
patiyo, who came on the jedinak, had a great shot stopped by the gucu keeper and then in stoppage time oktay had a shot that missed by this much.
not a bad match. not a brilliant match and with it the standing in the group stage of the turkish cup are:
buca: played 2 - 6 points gucu: played 2 - 4 points gencler: played 1 - 1 point yeni malatayaspor: played 1 - 0 points fenerbahce:: played 2 - 0 points
the top two go through to the knockout stage
so into a taxi, dropped off the other gencler kankas in kizilay and then the bloody thing breaks down on a hill. little oz kanka and i had to walk the last 15 minutes or so. i'll never catch a tofas taxi again.
gençlerbirliği: özkan karabulut, alparslan erdem, aykut demir, ante kulusic, oktay delibalta, michael john jedinak (dk. 59 mehmet akgün), hurşut meriç, bekim balaj (dk. 46 serkan çalık), soner aydoğdu (dk. 80 patiyo tambwe), cem can, orhan şam
yedekler: ramazan köse, emre balak, uğur çiftçi
teknik direktör: ralf christoph bernard zumdick
mke ankaragücü: bora körk, michael wladyslaw klukowski, kağan söylemezgiller (dk. 82 jan rajnoch), metin akan (dk. 63 turgut doğan şahin), michal ryczard zewlakow, güven varol, aydın toscalı, marek sapara, özgür çek (dk. 77 uğur uçar), adem koçak, drago gabric
yedekler: stefan senecky, muhammet hanifi yoldaş, mehmet çakır, murat duruer