iki takım arasında daha önce eylül ayında oynanan tüm lig maçları(sonuçlar bursaspor takımına göredir) : g / 1977-78 / 11.09.1977 / bursaspor 3-1 diyarbakırspor g / 2001-02 / 15.09.2001 / bursaspor 2-1 diyarbakırspor g / 2002-03 / 21.09.2002 / bursaspor 4-1 diyarbakırspor
bursaspor ve diyarbakırspor arasında ligde en fazla maç yapılan ay:4 kez ile mart ayında olmuş
bu maça kadar bursaspor takımının eylül ayında yaptığı tüm lig maçlarına göre puan durumu: o-g-b-m-a-y 139-44-46-49-156-161
bu maça kadar diyarbakırspor takımının eylül ayında yaptığı tüm lig maçlarına göre puan durumu: o-g-b-m-a-y 35-6-11-18-30-52
bursaspor takımının daha önce maçın oynanacağı 26 eylül tarihinde oynadığı tüm lig maçları; b / 26.09.1976 / 1976-77 / bursaspor 1-1 eskişehirspor m / 26.09.1982 / 1982-83 / mke ankaragücü 3-1 bursaspor b / 26.09.1993 / 1993-94 / altay 0-0 bursaspor g / 26.09.1999 / 1999-00 / bursaspor 3-1 mke ankaragücü
diyarbakırspor takımının daha önce maçın oynanacağı 26 eylül tarihinde oynadığı tüm lig maçları; b / 26.09.2004 / 2004-05 / gaziantepspor 1-1 diyarbakırspor
bursaspor takımının daha önce maçın oynanacağı 26 eylül tarihinde oynadığı tüm lig maçları; b / 26.09.1976 / 1976-77 / bursaspor 1-1 eskişehirspor m / 26.09.1982 / 1982-83 / mke ankaragücü 3-1 bursaspor b / 26.09.1993 / 1993-94 / altay 0-0 bursaspor g / 26.09.1999 / 1999-00 / bursaspor 3-1 mke ankaragücü
diyarbakırspor takımının daha önce maçın oynanacağı 26 eylül tarihinde oynadığı tüm lig maçları; b / 26.09.2004 / 2004-05 / gaziantepspor 1-1 diyarbakırspor
özgüç türkalp 'ın bu maç öncesi yönettiği tüm bursaspor lig maçları : m / 2006-07 / 20.05.2007 / trabzonspor 3-1 bursaspor g / 2007-08 / 19.04.2008 / bursaspor 1-0 kasımpaşa m / 2008-09 / 21.12.2008 / gaziantepspor 2-0 bursaspor g / 2008-09 / 25.01.2009 / bursaspor 2-0 istanbul büyükşehir bld
özgüç türkalp 'ın bu maç öncesi yönettiği tüm diyarbakırspor lig maçları : b / 2005-06 / 25.03.2006 / diyarbakırspor 1-1 sivasspor
çok gergin geçen maçın ardından soyunma odasına giderken koridorda hakeme, ''rahmetli baban çok saygı duyduğum insandı ama sana yazıklar olsun'' dediğini bildiren ziya doğan, şöyle konuştu:
''daha sonra soyunma odamızın önüne geldiğimde masörümüz ve malzemecimizin, hakemin maçta anons yaptırmaması nedeniyle küfür ettiğini duydum. ben küfür edenlere tepki göstererek soyunma odasına aldım. bu şekilde davranış sergilerken gözlemci keyfi bir rapor düzenleyerek beni ceza kurulan sevk etti. birisinin babasına saygı duyup, anasına küfür etmek hiç bir insanın kabul edemeyeceği biri şeydir. bu beni inanılmaz şekilde üzdü. her söylediğimin arkasında oldum. küfür etsem çıkıp özür dilerim. tff'deki büyüklerimize durumu izah ettim. yanlış anlaşılma olduğunu ilettim. buna rağmen ceza kuruluna sevk edilmem beni çok üzdü. inanılmaz şekilde üzgünüm. küfürü söyleyen ben değildim. bu olay dün beni antrenörlük hayatımı noktalama kararına kadar getirmişti. sayın başkanım ve dostlarım beni geceden beri telkinlerle, ikna ettiler. haksız yere ceza kuruluna sevk edilmem beni çok üzdü.''
diyarbakırspor sportif direktörü mehmet budakın da bursaspor maçı öncesi başlayan siyasi söylemlerin yoğunlaşması üzerine ilgilileri uyardıklarını, buna rağmen maç boyunca söylemlerin devam ettiğini belirterek, ''maçın 30-32. dakikalarında diyarbakırspor bayrağı indirilerek, yakılmak istendi. bunlar basından gizlendi. bunun üzerine hakeme gidip anons yaptırmasını istedim. ancak, suçlu ilan edildim. olaylar nedeniyle hakemin yanlı tutumu arka planda kaldı'' dedi.
profesyonel futbol disiplin kurulu (pfdk), süper lig'de geçtiğimiz hafta oynanan bursaspor - diyarbakırspor maçında bursasporlu taraftarların sloganlarıyla ilgili konuyu karara bağladı.
kurul, taraftarların çıkardığı saha olayları nedeniyle bursaspor kulübü'ne 100 bin, diyarbakırspor kulübü'ne ise 20 bin tl para cezası verdi.
kurul ayrıca aynı karşılaşmada bursaspor kulübü'ne, stadyuma biletsiz seyirci alınmasından dolayı ve merdiven boşluklarının boş bırakılmamasından dolayı 10 bin tl daha para cezası verdi. diyarbakırspor kulübü ise, antrenörünün başkasına ait akreditasyon kartı kullanmasından dolayı takdiren 20 tl daha para cezası ile cezalandırıldı. toplamda bursaspor kulübü 110 bin, diyarbakırspor kulübü ise 40 bin tl para cezası aldı.
alınan kararlar şu şekilde:
- bursaspor kulübünün, 26.09.2009 tarihinde oynanan bursaspor - diyarbakırspor turkcell süper lig futbol müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 100.000.- tl para cezası ile cezalandırılmasına,
- aynı müsabakada bursaspor kulübünün, stadyuma biletsiz seyirci alınmasından dolayı takdiren 5.000.- tl para cezası ile cezalandırılmasına,
- aynı müsabakada bursaspor kulübünün, merdiven boşluklarının boş bırakılmamasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle takdiren 5.000.- tl para cezası ile cezalandırılmasına,
- cezaların birleştirilmesi suretiyle bursaspor kulübünün, toplam 110.000.-tl para cezası ile cezalandırılmasına,
- diyarbakırspor kulübünün, 26.09.2009 tarihinde oynanan bursaspor - diyarbakırspor turkcell süper lig futbol müsabakasında, taraftarlarının neden olduğu saha olayları nedeniyle takdiren 20.000.- tl para cezası ile cezalandırılmasına,
- aynı müsabakada diyarbakırspor kulübünün, antrenörünün başkasına ait akreditasyon kartı kullanmasından dolayı takdiren 20.000.- tl para cezası ile cezalandırılmasına,
- cezaların birleştirilmesi suretiyle diyarbakırspor kulübünün, toplam 40.000.-tl para cezası ile cezalandırılmasına,
- aynı müsabakada diyarbakırspor kulübü idarecisi bülent fidan'ın, kendisine ait akreditasyon kartını başkasına kullandırmasından dolayı takdiren 90 gün hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılmasına,
- aynı müsabakada diyarbakırspor kulübü antrenörü mehmet budakın'ın, başkasına ait akreditasyon kartını kullanmasından dolayı ve müsabaka hakemine yönelik sportmenliğe aykırı hareketi nedeniyle takdiren 105 gün resmi müsabakalarda soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı cezası ile cezalandırılmasına,
- aynı müsabakada diyarbakırspor kulübü teknik sorumlusu ziyaettin doğan'ın, müsabaka hakemine yönelik hakareti nedeniyle takdiren 3 resmi müsabakada soyunma odasına ve yedek kulübesine giriş yasağı cezası ile cezalandırılmasına karar verilmişti.
bursa'da, geçtiğimiz hafta oynanan bursaspor ile diyarbakırspor arasındaki karşılaşmada çıkan olaylardan sonra diyarbakırspor kulübü başkanı çetin sümer'in “bu tür olayların devam etmesi halinde takımı ligden çekeceğim” şeklindeki açıklaması büyük yankı bulmuştu. star haber grup başkanı uğur dündar, dün akşam (2 ekim 2009) sunduğu star ana haber bülteni'nin bir bölümünde diyarbakırspor forması giyerek çıkan olaylar hakkında önemli açıklamalarda bulundu. uğur dündar, “diyarbakırsporlulara pkk'lıdır, demek bölgedeki kürt kardeşlerimi pkk'lı görmek, insafsızlık olduğu kadar inanın bölücü terör örgütünün ekmeğine de yağ süren bir davranıştır'dedi
‘40 yıldır bölgenin sorunlarını anlatmaya çalışıyorum’
star ana haber bülteni'nin son bölümlerinde, diyarbakırspor forması giyen uğur dündar, “ben 40 yıldır güneydoğu ve doğu anadolu bölgesi'nin büyük sorunları ve bunları çözmesi gerekenleri anlatmaya çalışıyorum. karış karış dolaştığım bu güzel topraklarda işsizliğin, gelir dağılımı dengesizliğinin, yoksulluğun, geri kalmışlığın, eğitimde fırsat eşitsizliğini ve bunların beslediği terörün en acı örneklerini gördüm. bölgenin kalkınması için aktarılan paraların işsizlere iş ve aş sağlayacak yatırımlara dönüşmek yerine siyasetçilerin eliyle hortumcuların cebine naasıl gittiğni , kamu bankalarının yine yandaşlar tarafından nasıl yağmalandığını tehlikesine rağmen gözler önüne sermeye çalıştım” dedi.
‘terör en büyük acıyı bölgede bayrağına sahip çıkan kürt kardeşlerimize de yaşattı’
bölücü terör örgütünün yakıp yıktığı mezralarda evlatlarının cansız bedenlerine kapaklanmış anaların çığlıkları kulaklarında aylarca çınladığını söyleyen uğur dündar, “üç aylık bir bebeğin bileğinden kopmuş minicik ayağının görüntüsü, uykusuz gecelerimin kabusu oldu. inanıyorum ki, acımasız terör, en büyük acıyı şehitlerimizin yakınlarıyla birlikte bu bölgede vatana bayrağına sahip çıkan kürt kardeşlerimize yaşattı. ateş düştüğü yeri yaktı” dedi.
‘kürt kardeşlerimizi pkk'lı görmek terörün ekmeğine yağ sürer’
uğur dündar, “diyarbakırsporlular, pkk'lıdır’ demek, bölgedeki kürt kardeşlerimizin tümünü pkk'lı görmek insafsızlık olduğu kadar inanın bölücü terör örgütünün ekmeğine de yağ süren bir davranışıtır. onların emellerine hizmet eden bu tür davranıştır. üstelik spor birbirine düşman milletleri bile dostuluk, barış, sevgi ve kardeşlik köprüsünde buluştururken bizi niye birbirimize düşürsün. niçin diyarbakır'ın bursa'nın veya bir başka kentimizin güzel insanları birbirlerine düşman olsun?” dedi.
‘üzerimdeki formayı kritik dönemde kardeşliğin simgesi olarak giydim’
uğur dündar, “koyu bir fenerbahçe taraftarı olmama rağmen diyarbakırspor formasını bu inançla giydim. bu formayı bursaspor ya da süper lig'deki herhangi bir takımımızın forması olarak da görebilirsiniz. hiç farketmez. çünkü üzerimdeki formayı içinden geçtiğimiz şu kritik süreçte, birlik ve beraberliğin, barış ve sevginin, kardeşliğin simgesi olarak giydim. diyarbakırspor yarın adana'da istanbul büyükşehir belediyespor ile oynuyor. çok istememe rağmen üzerinde çalıştığım bir haber nedeniyle bu maça gidemeyeceğim. buradan her iki takıma da başarılar diliyorum. ‘yaşasın ebedi dostluk, yaşayın barış ve kardeşlik, yaşasın büyük önder atatürk'ün kurduğu türkiye cumhuriyeti’ diyorum. bursa'nın güzel insanlarına da sevgiler saygılar gönderiyorum. terör şehitlerimizin aziz hatırası önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum.'dedi.
memet zencirkıran'ın "beşinci şampiyon bursaspor" kitabından;
bursaspor-diyarbakırspor: politik gerilim ortamında oynanan iki karşılaşma
türkiye'de tribün ortamında milliyetçilik değişmez bir unsurdur. gerek türkiye'yle ilgili uluslararası krizler söz konusu olduğunda, gerek "terör gündeminin" yüklü olduğu dönemlerde statlarda türk bayrakları, milliyetçi tezahüratlar görülür. çok zaman resmi makamlarca da teşvik edilen bu gösteriler ve tezahüratların oluşturduğu ortam, provokasyona gayet açıktır.
2009-2010 sezonunda bursaspor'la diyarbakırspor maçlarında yaşanan gerçekten üzücü olayların da kökünde, "milliyetçi hassasiyetler"e davanan bu provokasyon ortamı vardı. 27 eylül 2009'da süper lig'in 7. haftasında bursa'da oynanan bursaspor-diyarbakırspor karşılaşması kritik bir döneme denk geldi. her şeyden önce, hükümetin "kürt sorununda açılım" girişimini başlattığı günlerdi. "açılım" gündeme gelirken, bir yandan da güneydoğumda çatışmalar tırmanıyor, gencecik canlar kınlıyordu. bursa tribünlerini tanıyanlar, böylesi dönemlerde statta milliyetçi nümayişlerin rutin hale geldiğini bilirler. tribünlerin türk bayraklanyla kaplanması, "bu vatan türk'tür türk kalacak", "kahrolsun pkk", "şehitler ölmez vatan bölünmez" vb. tezahürattarı, böylesi konjonktürlerin alışılmış rimellerdir.
bursaspor-diyarbakırspor maçında da benzer görüntüler vardı. her yer neredeyse yeşil-beyaz kadar kırmızı-beyazla donatılmıştı.
maçtan önce tribünlerde kırmızı beyaz kartonlarla "ne mutlu türküm diyene" yazısının oluşturulduğu bir koreografi hazırlanmıştı. ancak, bursaspor başkam ibrahim yazıcı'yı iki gün sonra "bu sefer olaylar biraz daha farklı bir şekilde, biraz provoke edilerek yapıldı"demeye sevk edecek bir "ekstra" ajitasyon havası söz konusuydu. örneğin, normalde maçlara gelmeyen, futbolla ilgisi olmayan ülkücü bir grup özel olarak o maçta, rakip takım taraftarının yanında yer alan açık kale arkası tribününde yer almıştı. diyarbakırsporlulara ayrılan tribüne yönelik ilk sataşma ve taş atmalar bu tribünden başladı. diyarbakırsporlu taraftarlar bu tribünden gelen sataşmalara tepki olarak koltukları söküp diğer tribünlere atmaya başladılar. bunun üzerine diğer tribünler de koltuk atma savaşına katıldı. başta diyarbakırspor taraftarları bu sırada yaralandı; aralarında bir çocuk da vardı. bu arada diyarbakırspor tribününde bir taraftar küçük bir gaflar okan resmi açtı; bu da bursa tribünlerinde bir anda -muhtemelen kötü niyetli kişilerin de katkısıyla- "abdullah öcalan resmini açtılar" söylentisinin yayılmasına yol açtı. diyarbakır tribünlerinin milliyetçi tezahüratlara iştirak etmemesini de onların "hainliğine" bir kanıt sayarak tahrik unsuru olarak kullananlar oldu; oysa bu sloganlar zaten diyarbakırsporlulara yönelik bir "meydan okuma" ve tehdit havasında bağırılıyordu. gerilim, emniyet güçlerinin bursa açık kale arkası tribününe sert müdahalesiyle daha da yükseldi. bursaspor tribünleri dakikalarca diyarbakırspor taraftarlarına yönelik "kahrolsun pkk", "pkk dışarı" tezahüratları yaptılar. bu tezahüratlar ve oluşan linç atmosferi diyarbakırsporlu taraftarların ve diyarbakırspor yönetiminin büyük tepkisini çekti. hatta diyarbakırspor başkanı çetin sümer maçtan sonra yaptığı açıklamada ligden çekileceklerini açıkladı. futbol federasyonunun çabasıyla diyarbakıspor bu kararından vazgeçti. ibrahim yazıcı ve çetin sümer bir araya gelerek barış mesajları verdiler.
türkiye futbol federasyonu, maçta yaşanan olaylar nedeniyle bursaspor'u 110 bin tl, diyarbakırspor'u ise 80 bin tl para cezasına çarptırdı. bu süreçte yaptıkları bazı açıklamalar nedeniyle iki kulüpten bazı yöneticiler hak mahrumiyeti cezası aldı. türkiye futbol federasyonu, yaşanan gelişmeler sonrasında yönetmeli-
ğinde değişiklik yaparak ırkçı söylemler yapılması durumunda para cezası yanında, saha kapatma, puan silme ve seyircisiz oynama gibi cezalan içeren maddeleri de yönetmeliğine koydu. ancak bursaspor'a verilen cezanın hafifliği ve bursaspor yönetiminin özür dilemeyerek aldığı cezadan ötürü kendisini mağdur sayan bir tutum alması, diyarbakır camiasında büyük bir öfke yarattı. bu öfke birikimi , diyarbakır'daki rövanş maçının gerçekten bir "rövanş" (intikam) havasına bürünmesine yol açacaktı.
diyarbakır: öfkenin akıl ve sağduyuyu yok etmesi
nitekim 6 mart 2010 talihinde ligin 24. haftasında diyarbakır'da oynanan diyarbakırspor-bursaspor maçının oldukça gerilimli geçeceği aylarca öncesinde kestirilebiliyordu. diyarbakır'da futbolla ilgisi olmayan kesimlerin de bu maça bir intikam ve "kimlik" gösterisi için hazırlandığına ilişkin işaretler vardı. kısacası, zemin yine provokasyona elverişliydi. nitekim güvenlik gerekçesiyle bursaspor taraftarlarının maça alınmamasına karar verildi bursaspor yönetimi, maçtan bir süre önce diyarbakır'da hiçbir otelin takımın konaklamasını kabul ermediğim kamuoyuna açıkladı,
bursaspor kafilesi uçaktan indiği andan itibaren çok yoğun güvenlik önlemleriyle korundu. otele gidişte havaalanı önünde bekleyen taraftarlardan kurtulmak için, şaşırtma yapılarak ters bir güzergah izlendi. maç gecesinde ise bursaspor'un kaldığı dedeman oteli önünde diyarbakırsporlu taraftarlar korna sesleri, davul-zurna, havai fişekler ve yapılan tezahüratlarla bursasporlu futbolcuları uyutmadılar. (1970'li 1980'li yıllarda ülkenin her yanında görülen bir taraftar numarasıydı bu!) stada yine yoğun güvenlik tedbirleri altında getirilen bursasporlu futbolcuların üzerine, ısınmak için sahaya çıktıkları anda yabancı maddeler yağdı. seremonide istiklal marşı esnasında tribünlerin bir kısmı ayağa kalkmazken, protesto ıslıkları da duyuldu. tribünlerden yağan taşlardan birisinin bursaspor kalecisi ıvankov'a isabet etmesi üzerine maç altı dakika gecikmeli başladı. sahaya atılan taş, madeni para, çakmak, pet su şişelerinden diyarbakırsporlu futbolcular ve basın mensupları da nasibini alıyorlardı. ajans habertürk muhabiri mehmet kayahan gözüne gelen taş nedeniyle ameliyat olmak zorunda kalacaktı. taçlar, kornerler polis kalkanları altında zorla kullanılabiliyordu, ilk 10 dakikada iki kez uyan anonsu yaptıran hakem mustafa kamil abitoğlu, büyük bir gayretle maçı oynatmaya çalıştı. iki takım futbolculan da gerilimi düşürmek için ellerinden geleni yaptılar. ne var ki 17. dakikada bir köşe atışı kullanılacağı sırada tribünlerden atılan bir taşın yardımcı hakem kemal yılmaz'ın ensesine gelmesi üzerine film koptu. hakem abitoğlu, yardımcılarıyla birlikte soyunma odasına gitti.
abitoğlu maçın tatil edildiğini önce bursaspor kulübüne bildirerek, bursaspor takımının stattan erken ayrılmasını sağladı. bursa-sporlu futbolcular polis midibüsünde, başlarına polis kaskları takarak stattan ayrıklılar ama yine de taş yağmuru altında havaalanına ulaştılar. maç öncesinden başlayarak stat çevresinde, stat içinde, soyunma koridorlarında çok büyük önlemler alınması, muhtemelen ciddi yaralanmalar olmasının önüne geçmişti.
bu olaylar tartışılırken, birçok yorumcu, bu öfke birikiminde, futbol federasyonunun bursa'daki ilk maçtaki olayları göstermelik bir cezayla "geçiştiren" tutumunun başrolü oynadığını dikkat çekti. bazı yorumcular, bursaspor kulüp yönetimini, gönül alıcı bir girişimde bulunmaması yanındı, maçtan önceki açıklamalarıyla atmosferin gerilmesine katkıda bulunmakla eleştirdiler. hatta trabzonspor başkanı sadri şener, kendilerinin diyarbakırspor'la maçlarından önce diyarbakır büyükşehlr belediye başkanını ziyaret ederek atmosferi yumuşatıcı girişimlerde bulunmuş olmalarını örnek gösterdi, bu arada, 2009-2010 aezonunun bu gerilimli karşılaşmalarında toplamda diyarbakırspor'u mağdur ve haklı gören kalemler bile, futbol emekçilerine yönelen ve onların canını tehlikeye atan saldırganlığı kınadılar.
iki maç sonraaında ortaya çıkan gerilimi azaltmak amacıyla anadolu spor gazetecileri cemiyeti (merkezi bursa'da), güneydoğu gazeteciler cemiyeti ve türkiye gazeteciler federasyonu'nun çabalarıyla "diyarbakır-bursa doatluk projesi" oluşturuldu, ligin 30. haftasında bursaspor'un gaziantepapor ile oynayacağı maç öncelinde proje kapsamında diyarbakır'dan gelen kafile bursa'da ağırlandı. içinde gazeteciler ve işadamlarının da bulunduğu kafile bursaspor maçını izledi. iki dernek üyeleri bursaspor başkanı ibrahim yazıcı'nın da katıldığı bir yemekte buluşarak, geleceğe yönelik neler yapılabileceğini konuştular ve diyalogun sürdürülmesine yönelik mesajlar verdiler. proje'nin ikinci ayağında ise bursa'dan aralarında medya mensupları, sivil toplum örgütü temsilcileri, işadamı ve hukukçuların da bulunduğu bir kafile 26 mayıs 2010 tarihinde diyarbakır'a giderek büyükşehir belediye başkanı dahil kentin bürokrasi, iş ve spor dünyasından temsilcilerle görüşmelerde bulundu. gecikmiş bir girişimdi; insan "geç olsun güç olmasın" demek istiyor...
diyarbakırspor, 2001’de zirve lige yükseldiğinde sadece diyarıbakır’da değil, bölgenin diğer illerinde de sevinç gösterileri düzenlenmişti.
diyarbakırspor’un bölgede böyle geniş bir coğrafyada sevilip geniş taraftar kitlesine sahip olması elbette sadece başarıyla açıklanamazdı. diyarbakırspor, hiç kuşkusuz türkiye’de yaşayan neredeyse bütün kürtlerin yeşil sahalardaki temsilcisiydi.
26 eylül 2009’da oynanan bursaspor-diyarbakırspor maçı, ankara-diyarbakır-brüksel-lmralı-kandil odaklı açılım sürecinin en hararetli zamanlarına denk geldi. diyarbakırspor taraftan bursasporlulann ırkçı tepkisine maruz kaldı.
maç öncesinde, stadyuma olağanüstü bir hazırlık göze çarpıyordu. tribünler türk bayraklanyla donatılmıştı, durmaksızın “şehitler ölmez vatan bölünmez” ve “kahrolsun pkk” sloganları atılıyor, araya toplu halde söylenen galiz küfürler de karışıyordu. gerçi bursa tribünleri zaten “milliyetçi hassasiyetiyle” biliniyordu, özellikle çatışmalarda hayatını kaybeden askerlerle ilgili haberlerin geldiği günlerde böylesi tezahüratlar ve gösteriler, alışıldık uygulamaydı. ancak bu defa, olağanın ötesinde bir gerilim, bir öfke vardı. nitekim bursaspor başkanı ibrahim yazıcı, maçtan iki gün sonra yaptığı açıklamada: “bu sefer olaylar biraz daha farklı bir şekilde, biraz provoke edilerek yapıldı,” diyecekti muhtemelen bazı odaklar, bursaspor-diyarbakırspor maçını, “kürt açılımına” yönelik milliyetçi tepkiyi sahnelemenin bir fırsatı olarak değerlendirmişlerdi. bu atmosferde, az sayıdaki diyarbakırspor taraftarlarının kendi sloganlarına katılmaması, bursa tribünlerinde “tahrik unsuru” olarak yorumlandı ve saldırgan bir tepkinin kabarmasına yol açtı. bu maçla ilgili bir söyleşide bir genç taraftarın söyledikleri, bu “tahrik” algısının örneğidir: “şehitleri vuran futbolcular değil bunu biliyoruz, ama onlar madem ki pkk’lı değiller, türkler, neden biz istiklâl marşı’nı söylediğimizde ve ‘şehitler ölmez’ dediğimizde alkışlamadılar? geçen hafta manisa’daydık, hep beraber ‘kırmızı beyaz en büyük türkiye’ diye bağırdık. onlar da bizimle birlikte bağırsalardı, alkışlasalardı. (...) buraya gelen insanların en az 250 tanesi dtp’ye oyunu veriyordur, yani buraya gelenler de pkk’lıydı. sütten çıkmış ak kaşık değillerdi. dağa çıkıp şehitlerimizi vurmasalar da, düşüncede hepsi pkk'lıydı. bence masum değiller, az bile yaptık, ağabeylerimizi dinlemeyip, onlara iyi bir uğurlama yapabilirdik texas’ın yüzde 90’ı milliyetçidir ama siyasi görüşümüzü ön plana almıyoruz. bizi sinirlendiren türk bayrağından rahatsız olmalarıydı. maçtan sonra kendi web sitelerinde bir açıklama yaptılar, neden başka maçlarda o kadar büyük bayrak açmıyormu-şuz ve pkk’ya küfrediyormuşuz diye. belki biraz daha fazla küfretmiş olabiliriz ama neden gocunuyorlar?”
diyarbakırspor tribününde açılan gaffar okkan posterinin “öcalan’ın resmini açıyorlar,” diye yorumlanmasıyla provokasyon doruğa ulaştı. diyarbakırspor tribünlerine taşlar, koltuklar yağdı. on kişi yaralandı, bunlardan biri de babasıyla maça gelmiş bir çocuktu.
aynı bursaspor taraftarları, 5 aralık 2010’da beşiktaş ile deplasmanda oynanan maçta, siyah-beyazlı takım taraftarlarına “ermeni köpekler, beşiktaş’ı destekler!” diye bağırmıştı. bu maçın ardından, “ırkçılığa dur de” girişimi bursaspor taraftarım aralık ayının ırkçısına aday gösterdi. bursaspor taraftarı, oylamaya katılanların yüzde 51 oyuyla aralık ayının ırkçısı seçildi.
maçtan sonra milliyet yazarı can dündar, köşesinde ırkçı saldırıda birinci sorumluluğun devlet’e ait olduğunu yazıyordu:
“tribünleri bu ölçüde politikleştiren, şimdi o politikleşmeden yakınır görünen devlet’in bizzat kendisidir.
dolayısıyla şovenizmin durması da tribündekilerin insafına değil, devlet’in tavrına bağlı...
italya’da zoro’nun tepkisinden sonra uefa duruma el koymuş, uyarılan italyan futbol federasyonu da artan ırkçılığa karşı önlem almak zorunda kalmıştı.
ırkçı tezahüratta hakeme maçı tatil etme yetkisi verilmesi, taraftan ırkçılık yapan kulüplere yaptırım uygulanması, maçların 5 dakika geç başlatılması o dönem gündeme gelmişti.
caydırıcı önlemler, ırkçı tezahüratı bitiremedi, ama azalttı.
şimdi top, bizim futbol federasyonu’ndadır.
bu rezaletin sürüp sürmeyeceğine onlar karar verecek.
derhal ve çok sert önlemler alınmazsa statlardaki ırkçılık daha da büyüyecek ve korkanm sonunda şiddete bulanacaktır.”
sevindirici yan, bu ırkçı saldırganlığa yönelik oldukça fazla tepkinin gelmesiydi. milliyetçi ve “vur kurtul” cu yorumlarıyla tanınan dönemin ünlü ligtv yorumcusu erman toroğlu bile bursasporluları kınadı. hatta seyirciler toroğlu’nun, öcalan’a küfredilmesini bile uygunsuz bir tepki gösterme biçimi olarak eleştirdiğini duydular. star ana haber sunucusu uğur dündar, diyarbakırspor aleyhine statlarda yapılan tezahüratlara tepki göstermek için diyarbakır formasıyla haber sundu. bu tutumda muhtemelen, o aralar hükümetin ve devlet’in resmî politikası olarak sürdürülen “kürt açılımı” çizgisine riayet etme eğiliminin medyada, hâkim olmasının etkisi vardı. buna karşılık örneğin yılmaz özdil, bursasporlulara yönelik tepkileri protesto amacıyla sembolik olarak bursaspor forması giymişti!
maçtan sonra diyarbakırspor’a bazı takımlardan da destek mesajları geldi. en ilginç destek akp’nin kalelerinden ve cumhurbaşkanı abdullah gül’ün memleketi kayserispor’dan gelmişti. kayserililer, bursaspor maçında yaşanılanları sert bir dille eleştiriyordu. bazı kayserisporlu taraftar dernekleri ise 24 kasım günü oynanacak maç öncesi diyarbakırsporlu futbolcuları kamp yaptıkları otelde ziyaret etmiş, her iki takımın taraftarları maç öncesi kahvaltıda bir araya gelmişti. diyarbakırspor’a yönelik deplasmanlardaki olumsuz tezahüratlara tepki gösteren kayserili futbolseverler, maç sırasında da diyarbakırspor’a dostluk mesajları vermişti.
ama asıl önemlisi, futbol federasyonunun bu olay üzerine nasıl bir tavır alacağı, nasıl bir yaptırım uygulayacağı idi. türkiye futbol federasyonu'nun istinye’deki merkezinde diyarbakırspor ve bursaspor kulüplerinin başkanları ile tff başkanı mahmut özgener’in katıldığı bir basın toplantısı düzenlendi.
toplantıda konuşan özgener, türk futbol kamuoyuna çağrıda bulunarak, bursa’da oynanan bursaspor-diyarbakırspor karşılaşması sırasında yaşanan olayların tüm spor ailesini derinden yaraladığını belirterek, sporun ve dolayısıyla futbolun, türkiye’de ve tüm dünyada “kardeşliği, fair-play’i ve birliği” öne çıkarması gereken olgular olduğunu ifade etti. “futbol, ülkemizin göz bebeği olan bir spor dalı olduğu gibi üzüntüde ve sevinçte tüm ülkemizi birleştiren, kenetleyen en önemli değerlerimizden bir tanesidir,” diyen özgener açıklamasını şöyle sürdürür:
“futbol, bu birleştirici özellikleri içinde barındırmadığı ve bu değerlerden uzaklaştığı takdirde, başta gençlerimiz olmak üzere, hiç kimseye, hiçbir yarar sağlamaz. şiddete yol açabilecek her türlü davranış, küfür gibi olayların yanı sıra siyaset ve siyasi nedenlerden dolayı gösterilen tüm tepkiler, futbolla asla bir araya gelmemesi gereken olgulardır. siyasi konulan, amacı ne olursa olsun statlarımıza ve tribünlerimize taşımak hem futbolumuzda, hem de ülkemizde onarılması çok zor tahribatlara yol açma tehlikesi taşımaktadır. siyasi konulan, rekabetin, adrenalinin, mücadelenin en yüksek seviyelerde yaşandığı spor sahalarına taşımak, istenmeyen olayların yaşanmasına yol açabilir. ülkemiz bu konuda geçmişte de birçok tatsız tecrübe yaşamıştır. ülkemiz liglerinde yıllardır mücadele eden güzide bir kulübümüzün ismini siyaset bir yana bir terör örgütü ile birlikte anmak, kulübümüze bu yönde ithamlarda bulunmak hiçbir koşulda kabul edilebilir bir durum değildir. bu ithamların sadece bir kulüp taraftan tarafından değil, zaman zaman birçok statta tekrarlandığını üzülerek gözlemlemekteyiz. statüsü veya ligi her ne olursa olsun, hiçbir kulübümüzün bu ve benzeri bir yaklaşımla karşılaşmaması için gerekli her türlü önlemi alma konusunda kararlıyız.”
özgener’den sonra söz alan diyarbakırspor kulübü başkanı çetin sümer, bursaspor maçında, bursasporlu taraftarların nahoş tezahüratlarına maruz kaldıklarını ifade ederek, şunları söyler:
“bursaspor kulübü, bize idman sahalarını kullandırdı. lâkin maç esnasında çok kötü, nahoş siyasi oyunlara alet olduk. biz, türkiye’nin bir takımıyız. diyarbakır, türkiye’nin bir ilidir, diyarbakırspor da futbol federasyonu’na bağlı bir takımdır. bizler, statlarda siyasi provokasyonlara alet olmamalıyız. diyarbakırspor, hiçbir siyasi örgüt veya partiye bağlı bir kulüp değildir. diyarbakırspor, diyarbakır halkının takımıdır. siyaset yapmak isteyenler tbmm’ye gidip siyaset yapmalıdır.”
bursaspor kulübü başkanı ibrahim yazıcı ise birçok şeyin yanlış anlaşıldığını dile getirerek, takımı adına şöyle konuşur:
“diyarbakırspor, bursa’ya geldiği zaman kendi tesislerimizde idman yapmalarını sağladık. şeref tribününde sayın başkanla beraber olduk. maçı da sayın başkanla birlikte seyrettik. şeref tribününde tek laf olmadı. ben yaşamadım. ama maalesef hiç arzu edilmeyen bazı olaylar oldu. bu sefer olaylar biraz daha farklı bir şekilde, biraz provoke edilerek yapıldı. bunda bursaspor’un dahli yoktur. bizim diyarbakırspor’a karşı bir tavrımız yoktur. hatta geçmiş yönetimimizde diyarbakır doğumlu arkadaşlarımız vardı. bu olayların gündem oluşturmasını da doğru bulmuyorum. böyle kritik dönemde sağduyu ile hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. spora siyasetin girmemesi gerektiğine inanıyorum.”
bu toplantıdan sonra basına açıklamalarda bulunan diyarbakırspor basın sözcüsü suat önen ise bursa’da bursaspor’la diyarbakırspor arasında oynanan futbol maçı sırasında “pkk dışarı” sloganlarıyla başlayan ve şiddetle süren olayları açıkça “ırkçı tavır” olarak niteler ve sert mesajlar verir.
önen, “ilk değildi, daha önce de yaşandı,” dediği bu tür olayların tekrarlanmaması için türkiye futbol federasyonu’ndan (tff) ve kulüp yönetimlerinden somut ve acil önlem beklediklerini, ancak tekrarlanması halinde, süper lig’den çekileceklerini açıklar. tff başkanı özgener’in açıklamalarını samimi bulduklarını ve önlemleri görmeyi beklediklerini söyler ve şunları ekler:
“şartlar değişmezse, her gittiğimiz yerde bu ülkenin takımı olarak değil de, farklı bir şekilde karşılanırsak, ligden çekiliriz. çünkü insan kanı akıyor. taraftarlar birbirine giriyor. hangi takımdan olursa olsun bunlar türkiye futbolseverleri. buna sebep olacaksak, bu ligde olmayacağız. bütün tribün, maçın başlamasından önce spordan bağımsız marşlar okudu, ilahiler söyledi. kendimizi yabancı bir ülkede hissettik. böyle bir şeyi anlamak çok zor.
türkiye’de gelişen bir süreç var. demokratik açılımdan bahsediyoruz. yaşananlar bunun yansıması da olabilir. ama spor sahaları siyasete alet edilmemelidir. üstelik türkiye bir mozaik. kürtler de türkler de yaşıyor. insanları futbol adına birbirine düşman kılamayız. bütün kulüp yöneticileri, federasyon, hep birlikte bunun üstesinden gelmek zorundayız. geçiştirilecek bir durum yok. biz, taşları geri atan kendi taraftarımızdaki küçük grubu eleştirdik."
önen, ırkçı tezahürat ve şiddetin kesin olarak cezalandırılması gerektiğini, kulübe de, kamerayla tespit edilecek izleyicilere de ceza verilebileceğini, avrupa’da ırkçılıkla ilgili cezaların gayet ağır olduğunu söyler.
bursa maçından sonra diyarbakırspor’da “ligden çekilelim” görüşü hâkim olur. özellikle diyarbakırlı akp’li bakan mehdi eker’in bilgisi dahilinde kulüp içerisinde yaşanan tartışmalar, son olarak profesyonel futbol disiplin kurulu’nun (pfdk) vereceği cezaların beklenmesi şartıyla son bulur. pfdk şayet bursaspor’a gerekli ve tatmin edici cezalan vermezse kulüp ligden çekilecektir. pfdk’nın bursa’daki maçla ilgili verdiği cezalar diyarbakırspor yönetimi ve taraftarını tatmin etmez. kulüp yeniden karışmaya başlar fakat gizli bir elin devreye girmesiyle tartışmalar son bulur. takım ligden çekilmez, maçlarına devam eder. ancak takımda ve taraftarlar arasında lig konsantrasyonu bozulmuştur. kötü sonuçlar gelmeye başlar.
bursa’da oynanan maçtan 10 gün sonra amerika’nın sesi radyosu’na konuşan kulüp başkanı çetin sümer, “diyarbakırspor kürt halkının takımıdır,” diye başladığı konuşmasında önemli noktalara dikkat çeker:
“bursa’da oynanan bursaspor-diyarbakırspor maçında bizlere büyük hakaretler yapıldı. bizim kürt olduğumuzu biliyorlar. siyasi ve kötü sloganlar attılar. diyarbakır’dan gelen seyircilerimizi taşladılar. kimse bize bu zulmü yapamaz. biz de çıkıp takımı ligden çekeceğimizi federasyon’a söyledik. bundan dolayı türk basını da olaya çok fazla yer verdi. çünkü, gördüğümüz zulüm ve mağduriyet ortadadır. bursa’daki maç öncesi sporun kardeşlik olduğunu, sporda siyasetin yerinin olmadığı yönünde beyanlar ve açıklamalar yaptık. fakat, onlar organize bir şekilde üzerimize geldiler. türk bayrağını açtılar. sanki biz başka bir devlet’ten gelmişiz. bize büyük bir zulüm yaptılar. akp hükümetinin yetkilileri meydana gelen olayı tasvip etmediklerini, yanımızda ve diyarbakırsporlu olduklarını söylediler. altyapı ve parasal anlamda büyük sıkıntılarımız var. kimse bize sahip çıkmıyor. bugün büyükşehir belediye başkanı osman baydemir’i ziyaret ettik. bazılarının diyarbakırspor üzerinden oyunlar oynadığını, kısıtlı imkânlarla bugünlere geldiğimizi söyledim. baydemir bize destek olacağını söyledi. ama bugüne kadar bir desteğini görmedik. biz devlet’ten yardım isteyemiyoruz, istesek ‘devlet’in takımıdır,’ diyorlar. biz diyarbakır’ın takımıyız. biz kürt halkının takımıyız. 20 milyon kürt insanımız var bu ülkede. insanlarımızın kulüplerine destek çıkmasını istiyoruz. bu destek ile kulübümüzün dünyada tanınmasını istiyoruz.”
medyadaki kimi olumlu tutumlara rağmen asıl önemlisi, federasyon bursa’daki olaylarla ilgili caydırıcı bir ceza vermemişti. bu durum, futbolda ırkçılığın teşhisine ve vahim bir suç olarak damgalanmasına engel oldu. bursaspor-diyarbakırspor maçından 74 gün sonra 11 aralık 2009 tarihinde dtp’nin kapatılmasıyla birlikte, diyarbakır’da, futboldaki hayal kırıklığının üzerine daha büyük bir hayal kırıklığı eklenmiş oldu. kapatılan dtp’nin yerine barış ve demokrasi partisi (bdp) kuruldu.
bir yandan mali sorunlarla da boğuşan diyarbakırspor’un ligdeki düşüşü devam etmekteydi.
yardımcı hakemler: ömer faruk yeşil, mustafa sönmez
4. hakem: erbay aldemir
gözlemci: yahya diker
temsilci: atilla ferah, bayram koman
bursaspor: dimitar ivanov ivankov, ömer erdoğan, hüseyin çimşir, sercan yıldırım (dk. 64 young rok shin), ivan ergic (dk. 82 kirita giani stelian), veli acar, turgay bahadır, yenal tuncer, tomas zapotocny, volkan şen (dk. 64 ozan ipek), ali tandoğan
yedekler: yavuz özkan, jose tadeu mouro junior, pablo martın batalla, ayhan tuna üzümcü
teknik direktör: ertuğrul sağlam
diyarbakırspor: rorys andres aragon espinoza, ayman mohamed abdelaziz, barış ataş, adnan güngör, andres augusto mendoza acevedo, erdinç yavuz [sakatlandı] (dk. 46 erdal güneş), tolga doğantez, ümit bozkurt, basem a. gatea al-ogaili, abdullah çetin (dk. 66 mikkel vanger rask larsen), job joseph-desire (dk. 66 erhan şentürk)
yedekler: fevzi tuncay, amir azmy mohamed megahed, musa büyük, mamadou alimmou diallo
karşılaşmaya iyi başlayan bursaspor, daha birinci dakika dolmadan rakip kalede tehlikeli atak oluşturdu. volkan, aldığı pasla sağ kanattan ceza sahasına girdi, çaprazdan sert şutunda, kaleye giden topu espinoza, son anda tokatlayarak kornere çeldi.
17. dakikada bursaspor`un sağ kanattan kazandığı serbest atışı kullanan ali, topu penaltı noktasına doğru ortaladı. pozisyonu iyi takip eden turgay`ın kafa vuruşunda kaleye giden topa espinoza, iki hamlede sahip olabildi.
24. dakikada bursaspor atağında, turgay, diyarbakırspor defansından kaptığı topu bekletmeden sercan`ın önüne aktardı. sercan`ın yakın mesafeden sert şutunda, top kaleci espinoza`dan döndü. diyarbakırspor defansı topu uzaklaştırdı.
30. dakikada bursaspor aradığı golü buldu. ali tandoğan, sağdan kazandığı topu bekletmeden arka direğe ortaladı. kafalardan seken top volkan`ın önüne düştü. volkan, yakın mesafeden düzgün bir vuruşla topu filelere gönderdi: 1-0.
36. dakikada bursaspor atağında, sercan, sol çaprazda önünde bulduğu topu bekletmeden kaleye gönderdi. kaleci espinoza, topa iki hamlede yakaladı.
41. dakikada diyarbakırspor`un sol çaprazdan kazandığı serbest atışı kullanan gatea, topu doğrudan kaleye gönderdi. yerden gelen top ıvankov`da kaldı.
45. dakikada diyarbakırspor`un sol çaprazdan kazandığı serbest atışı mendoza kullandı. bu oyuncunun vuruşunda, köşeden kaleye giden topu ıvankov, son anda tokatlayarak kornere çeldi.
ilk yarı 1-0 bursaspor`un üstünlüğüyle sona erdi.
bursaspor, ikinci yarının hemen başında ikinci golü buldu. sol kanattan hareketlenen volkan, topu ceza sahası içine ortalamak istedi. top, rakip oyuncu abdullah`ın koluna çarptı. hakem özgür türkalp, penaltı noktasını gösterdi. atışı kullanan ıvankov, topu filelere gönderdi: 2-0.
bursaspor, skoru 2-0 yaptıktan sonra oyunu rolantiye almaya başladı. orta alan hakimiyetini elinde tutmayı başaran yeşil-beyazlı takım, rakip forveti önde tuttuğu defansın arkasına sızma girişimlerini de boş bıraktı.
65. dakikada sağ kanattan kazanılan serbest atışı kullanan ali, topu kale alanı içine ortaladı. pozisyonu iyi takip eden ergiç, düzgün bir vuruşla durumu 3-0 yaptı.
71. dakikada bursaspor`un 4`üncü golü geldi. sağ kanattan hareketlenen turgay`ın orta şut karışımı vuruşunda arka direğe doğru giden topu ozan ipek son anda tamamladı.
75. dakikada diyarbakırspor atağında, mendoza orta alandan aldığı pasla hızla ceza sahası içine hareketlendi. ıvankov, zamanında yatarak topu mendoza`nın ayaklarından aldı.
78. dakikada diyarbakırspor`un sol çaprazdan kazandığı serbest atışı kullanan erhan, topu köşeye doğru gönderdi. ıvankov, 90 diye tabir edilen bölgeye giden topu son anda tokatlayarak kornere çeldi.
90 artı 1. dakikada sağ kanattan hareketlenen turgay, topu ön direğe doğru ortaladı. shin`in uçarak kafa vuruşunda top ön direkten döndü.
dimitar ivankov, bu sezonki ilk penaltı golünü dün diyarbakırspor’a atarak gol sayısını 39’a yükseltti. dünyanın en çok gol atan kalecileri sıralamasında 5. sırada yer alan bulgar kaleci, ligdeki en son golünü geçen sezon yine atatürk stadı’nda bursaspor’un fenerbahçe’yi 2-1 yendiği maçta atmıştı.
bursaspor, sezonun en farklı galibiyetini diyarbakırspor karşısında aldı. volkan şen`in 30. dakikada attığı golle başlayan gol yağmuru, 47`de penaltıdan ıvankov, 66`da ergiç, 72`de de ozan ipek`le son buldu.
bursaspor, ligin flaş takımlarından diyarbakırspor`u rahat geçti çıkışını sürdürdü: 4-0. geçen hafta sivasspor`u deplasmanda ilk kez yenip taraftarlarına çifte bayram yaşatan yeşil beyazlılar, diyarbakırspor karşısında da adeta gol şov yapıp üst sıralara yelken açtı. teknik direktör ertuğrul sağlam, geçen haftaki kadroyu sahaya sürerken, timsah daha ilk dakikadan golü aramaya başladı.
espinoza direndi ama...
35. saniyede süratle ceza sahasına giren volkan şen`in yakın mesafeden şutunu kaleci espinoza kornere çeldi. 18. dakikada ali tandoğan`ın ortasına yükselen turgay`ın kafa vuruşunu kaleci bu kez iki hamlede kontrol etti. sezon başından bu yana ilk kez bu kadar istekli ve arzulu gözüken, rakibe pres yapıp çıkmasını engelleyen bursaspor, 24`te sercan`la net bir fırsat daha kaçırsa da 30. dakikada aradığı gole ulaştı.
volkan açılışı yaptı
organize gelişen atakta top en son ali tandoğan`da kaldı. bu oyuncunun sağdan ortasına turgay yükseldi. turgay`ın kafasından arkaya seken topa kaleciden önce dokunan volkan şen, takımını 1-0 öne geçirdi. 36`da bu kez hüseyin ile kaleyi yoklayan ancak espinoza`ya takılan yeşil beyazlılar, 40. dakikadan sonra üst üste tehlikeler yaşadı. diyarbakırspor, ceza sahasının sağ tarafından üst üste 3 kez frikik kazandı.
ıvankov kurtardı, attı!
gatea, abdullah ve mendoza`nın etkili vuruşlarını ıvankov önlemeyi başarınca devre 1-0 tamamlandı. bursaspor, ikinci yarıya da fırtına gibi başladı. maçın 35. saniyesinde mutlak bir gol kaçıran volkan, bu kez ikinci yarının 35. saniyesinde penaltı yaptırdı. abdullah`ın ceza sahası içinde meşin yuvarlağa koluyla temas etmesi sonrası hakem beyaz noktayı gösterdi. atışı kullanan bursaspor`un penaltıcısı kaleci ıvankov, 48`de topu ağlarla buluşturdu: 2-0.
ergiç golle tanıştı
bursaspor baskısı ve golleri bununla da sınırlı kalmadı. 66. dakikada kaleci espinoza`nın ceza sahası içinde geri pasını elle tutmasıyla bursaspor, sağ tarafta çift vuruş kazandı. atışı kullanan ali tandoğan boşa kaçan ergiç`e topu aktardı. sırp oyuncunun gelişine vuruşunda meşin yuvarlak yerden direğe çarpıp filelere gitti: 3-0. gol perdesi 72`de kapandı. turgay`ın sağdan kaleye gönderdiği topa son olarak çizgide ozan dokundu ve bursaspor sahadan 4-0 galip ayrıldı.
geçen sezon bursaspor’un ara transferde bucaspor`dan transfer ettiği 23 yaşındaki oyuncu ozan ipek ve bu sezon basel takımından kadroya katılan tecrübeli orta saha oyuncusu ivan ergiç, bursaspor forması altındaki ilk gollerini diyarbakırspor ağlarına gönderdiler. ivan 65. dakikada ali tandoğan’ın pasını ağlara gönderirken, 6 dakika sonra sağdan turgay`ın şık pasında da genç yetenek ozan ipek gol atarak yeşil beyazlı forma altındaki ilk gollerini bursa’da taraftarları önünde atmış oldular.