uefa kupası grup amaçları başladığından beri sadece 2004-05 sezonunda glasgow rangers 6 puanla gruptan çıkamamıştı.7 puana ulaşan her takım ise gruptan çıkmayı başardı. hertha ve galatasaray 1999-2000 şampiyonlar liginde aynı grupta yeralmışlar ve istanbulda 2-2 berabere kaldıktan sonra berlindeki maçı 4-1 galatasaray kazanmıştı. galatasaray en son geçen sene uefa kupasında round of 32 turunda istanbulda alman bayer 04 leverkusen takımı ile 0-0 berabere kalmış ve almanyadaki maçı 5-1 kaybedip elenmişti. eşleşmede leverkusen teknik direktörü olan michael skibbe şimdi galatasaray teknik direktörü. hertha berlin teknik direktörü lucien favre ise 2001-02 sezonunda servette takımını çalıştırırken uefa kupasında 3.turda şimdi çalıştırdığı hertha berlin takımını cenevre de 0-0 biten maçtan sonra berlinde 3-0 yendi ve eledi. favre ilk defa bir türk takımına karşı teknik direktör olarak mücadele edecek. galatasarayda pekçok futbolcunun bundesliga tecrübesi var. fernando meira vfb stuttgart ta 2002 - 2008 arası lincoln 1. fc kaiserslautern de 2001 - 2004 ve fc schalke 04 de 2004 – 2007 arası top oynadı. barış özbek ve serkan çalik alman u-21 milli takımında oynadılar galatasarayda ayrıca 5 tanede almanya doğumlu futbolcu var.bunlar; aykut erçetin goppingen doğumlu ve stuttgartta futbola başladı. erdem alparslan vechta doğumlu ve werder bremen de futbola başladı. volkan yaman munich doğumlu ve tsv 1860 münchen de futbola başladı. almanya doğumlu 5 futbolcudan kalan ikisi ise maçın oynanacağı yer olan berlin doğumlu bunlar, hakan balta futbola hertha alt yapısında başlayıp vestel manisaspor a 2003 de geldi ve and galatasaray a 2007 de katıldı. ümit karan futbolz türkiyemspor berlin de başladı, gençlerbirliğine 1996 da gelip,2001 de de galatasaray a geldi. hertha avrupa kupalarında evinde oynadığı son 6 maçta mağlup olmadı.son mağlup olduğu maç ve sonrası şöyle; m/hertha berlin bsc 0-1 rapid bukarest / 15.02.2006 / 2005-06 - uefa - round of 32 g/hertha berlin bsc 1-0 ameri tbilisi fc / 10.08.2006 / 2006-07 - uefa - 2.tur öneleme maçı b/hertha berlin bsc 2-2 ob odense / 14.09.2006 / 2006-07 - uefa - 1.tur g/hertha berlin bsc 8-1 nistru otaci / 17.07.2008 / 2008-09 - uefa - 1.tur öneleme maçı g/hertha berlin bsc 1-0 ljubljana nk / 28.08.2008 / 2008-09 - uefa - 2.tur öneleme maçı g/hertha berlin bsc 2-0 st. patrick's / 16.09.2008 / 2008-09 - uefa - 1.tur b/hertha berlin bsc 1-1 benfica sl / 23.10.2008 / 2008-09 - uefa - grup maçı
bu maçın öncesindeki lig maçında orta alanda 9 kere top sektirdiği için tepkileri üzerine alan lincolnün terbiyesizliğine devam ettiği maç olmuştur.
milliyet gazetesi yazarı ercan güven maç sonrası gazetesinde şöyle bir yazı yayınladı.
lincoln ‘terbiyesizliğini’ avrupa’ya taşıdı! lincoln’ün hacettepe maçında topu sektirerek mesafe kat etmesi(dikkat edin; eğlencesine değil, bir yandan rakip kaleye yaklaşıyor sektirerek) bazılarını deli etti. neden?.. hacettepe futbolcularıyla empati kurup “kendileriyle” dalga geçildiğini mi düşündüler acaba?.. bu doğruysa, türk futbol yorumculuğu adına büyük bir adımdır ve her ne kadar sonuçları “linç girişimine” benzese de olaya “empati” gibi insani bir boyut katılmıştır. darısı o yorumların muhataplarının, o yorumları dinleyenlerin başına. yorumcunun empati sırası bir gün onlara da gelir umalım. * * * ikinci şık... teknik direktör arıca’nın lincoln’ü ayağının altına almak amaçlı hamlesini “verimli bir yol” olarak görmüş olabilirler. malum; ipsiz recep, kurtlar vadisi, adanalı, silahlı külahlı türünden maço modeller her daim revaçta bu ülkede. reyting ve tiraj meselesi... lincoln de henüz fanatikleri oluşmamış bir futbolcu... sıfır risk... vurun abalıya! milleti manyak kabul edip ayak uydurmaya mı çalışıyorlar yoksa? her ne haltsa... lincoln, “toplum düşmanı bir şımarık” ilan ediliverdi top sektirdiği için. bazıları halı sahada üstüne para vererek ter dökerken, seyir zevki adına milyonlarca euro ödenen futbolcuyu “şov yaptığı” için parçalamak ne kadar akıl kârıdır bilemem. bildiğim; varsa rakibi rencide edecek bir durum, “centilmenlik dışı harekete karşı kart” kuralı işler be sevgili yorumcum... bu hiddet ve şiddette, aynı sahadan şov bile yapamadan geçenlerin kıskançlığı tetikleyici olabilir mi acaba? * * * neyse... bunlar fikir cimnastiği. benim asıl iddiam, lincoln’ün o sektirmeleri şov olsun diye yapmadığı!.. evet... kasıt yok, içsel coşku varmış lincoln’de!... oynama keyfinin dışavurumu. zihin tarafından engellenemeyen fiziksel patlama ve onun yarattığı sıra dışı görsellik... özel bir yeteneğin kaynama noktası. ispatı?.. hertha berlin maçı. hacettepe karşısında kaynadı, berlin’de fokurdadı lincoln! son günlerde coşmuş kısacası... hacettepe ilk işaretleriymiş. var mı şimdi asabı bozulan? beni şaşırtan, rakip bile kızmadı lincoln’e... daha da garibi, bir tane yorumcumuz çıkıp “adamları kendi sahasında ezmek ayıp değil mi... nedir öyle ot yoldurmalar, kesmeler, topuklar, bacak araları falan” demedi. hacettepe’ye ayıp, hertha berlin’e müstahak öyle mi? sizin zamanınızda, eski işinizde belki!.. * * * sahi nerede bu empati sahibi yorumcular?.. neden “bu lincoln’ün berlin’de yaptıkları yüzünden eşek sudan gelinceye kadar dayak yemesi gerekirdi” gibi bir cümle kurmuyorlar? bütün takıma bulaştırıyor “terbiyesizliğini”! bakın... eski futbolcuların, hakemlerin futbolu yorumlamasına karşı değilim. ama futbolu düşünce sistematiği ile değil günlük hatta anlık hezeyanlarla rötuşlamaya kalkışmamalılar... orasını burasını kendi kafalarına göre yontmasınlar... inananlar çıkar. çünkü yazmaya/konuşmaya başladıkları andan itibaren başka bir mesleğin kapsama alanına giriyorlar ki, o mesleğin kendine göre kuralları var. yaparlarsa, ortaya çıkacak “eser”, en çok kendi devirlerindeki kadar güzel ve başarılı olur... bunun adı ilerleme değil gerilemedir.
lincolnün ayhan hasan ve ümit karan gibi oyuncuların yokluğunda ilk defa kaptan olarak sahaya çıktığı ve bu sezon gösterdiği permormanslardan en iyisi gösterdiği gösterdiği maçtır.
dün gruptaki son maçında benfica'yı 85. dakikada olexandr rykun'un golüyle 1-0 yenen metalist grubu lider olarak tamamladı ve galatasaray 2. duruma düştü. böylece galatasaray bir üst turda şampiyonlar ligi gruplarında 3. olup uefa'ya katılma hakkı kazanan bir takımla eşleşecek.
uefa kupası'nda bir hafta önce bitmesi gereken bir iş için berlin'deyiz. metalist kharkiv karşısında hak etmediğimiz bir mağlubiyet sonrasında, gruptan çıkmayı garantilemek için berlin'de beraberlik yetiyor fakat galibiyetin anlamı gruptan lider çıkmak demek. hertha berlin için bundesliga'nın üçüncüsü sıfatını, bir de 75 bin kişilik olimpiyat stadı heybetini ekleyelim... nereden bakarsak bakalım kağıt üstünde, saha iiçinde her yerde can sıkıcı. metalist karşısında alınan mağlubiyet, avrupa kupalarında beş maç, üst üste galip gelme rekorunu engellemişti. fakat berlin'de kazanmak gruptan çıkmanın yanında avrupa kupalarında deplasmanda üç maç üst üste kazanmak anlamına da geliyordu. takım berlin'e indiğinde havaalanındaki karşılama, bir gün sonra olimpiyat stadı'ndaki hakim olacak renklerin işaretini verdi. maçtan bir gün önce almanya'nın en yüksek tirajlı gazetelerinden bild'de yer alan yoruma da pas atalım... "bir düşünün evinize geliyorsunuz ve evinizde tanımadığınız kişiler oturuyor. hertha için yarın böyle olacak." hertha için durum aynen böyleydi. fakat havanın soğuğu, bir de üstüne kar yağışı; 15 dereceyi bırakıp gelen bu - yabancı yerde olduğumuzu fısıldıyordu.
maluma ilana hacet yok ama söyleyelim, berlin, avrupa'da türklerin en yoğunluklu olduğu şehir. berlin sokaklarında dolaşırken bunu fazlasıyla hissediyoruz. maç günü ise kar, şehre beyaz bir örtü örüyor. stada yaklaşırken, sarı-kırmızının hakim olduğu yoğunluk içinde, mavi-beyaza az da olsa rastlıyoruz. kar yağışının da etkisiyle 1991 yılında ali sami yen'de oynanmış olan bremen maçını hatırlatıyor dışarıdaki ortam bize. maç saati yaklaşırken olimpiyat stadı'na giriyoruz. tribünlerde 45 bin galatasaray taraftarı ve 20 bin kadar da hertha taraftarı yerini alıyor. bu kez de 1988 yılında köln müngersdorf'ta oynanmış yarı final aklımıza geliyor. onbirler önümüze geldiğinde alman ekibinde dört isim dikkatimide alman ekibinde dört isim dikkatimizi çekiyor. birkaç sezon önce galatasarayla anılan macar oyuncu darda ve brezilyalı oyuncusu raffael, orta sahanın göze batan isimleri. sırp oyuncu pantelic ve ukraynalı voronin ise forvetteki ikilisi oluyor hertha'nın. galatasaray ise son haftalarda yer alan kadrosuna yakın bir onbirle sahada. cezalı ayhan yok fakat sakatlıktan dönen mehmet topal ve barış özbek görev başında. maç başlıyor, ikinci dakika gole ilk kez yaklaşılan dakika oluyor. arda soldan girerken yerden baros'u görmek istiyor, baros, 20 santim kısa kalınca gol için biraz daha beklemek zorunda kalıyoruz. 12'de ise daha net bir pozisyon kaçırıyoruz. lincoln orta sahanın gerisinden uzun bir pasla, hareketlenen baros'u görüyor. baros topla buluşurken, kaleciyle de karşı karşıya kalıyor. ancak son hareketi yapacak açıyı bulamayınca yumruklar yine havaya kalkamıyor. ilk yarım saat içinde hertha kalemize gelemiyor. bundesliga üçüncüsü ile oynadığımızı kendimize hatırlatıyoruz. lisbon'da son yılların en iyi deplasman maçını oynadığımızı düşünmüştük ki, berlin'de üstüne biraz daha koyuyoruz. lincoln uzaktan vuruyor, kaleci drobny çıkarıyor. bu pozisyondan beş dakika içinde iki tane izliyoruz. 1.90 boyundaki drobny'nin iyi oyunu canımızı sıkan tek ayrıntı oluyor, bu dakikalarda. 40'da lincoln ceza sahasına girerken, kendini yerde buluyor hakem devam diyor. buraya kadar her şey tamam fakat bir gün sonrasının alman gazetelerinde kimse lincoln'ü hedef göstermiyor. ilk yarı maç başladığı gibi kapanıyor. 51'de ilk aksiyon oluyor. simuniç'in baros'a insafı aşan sert hareketini, hakem sarı kartla geçiyor. 59'da hertha en büyük tehlikelisini yaratıyor. voronin ile panteliç'in başrolünü oynadığı atakta günün başarılı ismi barış araya giriyor. 69'da kewell soldan ortalıyor. friedrich topu ancak eliyle kesebiliyor ve penaltı. topun başına gelen baros en iyi bildiği şeyi yapıyor: 1-0. kalan dakikalarda ise skoru koruma anlayışı sarıyor her yanımızı. tribünlerde ise bir alman klasiği yaşanıyor. fakat bu kez "auf wiedersehen" yani görüşmek üzere diye hertha taraftarını selamlayan galatasaraylılar oluyor. kalan dakikalarda başka gol gelmiyor.
biz uefa'da maçlarımızı tamamlıyoruz ve üst tura çıkıyoruz. otele dönerken almananya'da yaşayan türk şoför arkadaşımızın söylediklerini bu maça dair son notumuz oluyor. "yarın bütün türkler işe giderken göğüslerini gerecek, yüzleri gülecek ve gururlanacaklar."
yardımcı hakemler: andrea stefani (ita), giuseppe de santis (ita)
4. hakem: luca marelli (ita)
hertha: jaroslav drobný (gk), sofian chahed (dk. 46 steve von bergen), arne friedrich (c), josip šimunić, marc stein, patrick ebert (dk. 71 valeri domovchiyski), pál dárdai, gojko kačar, raffael, andriy voronin, marko pantelić (dk. 65 cícero)
yedekler: christopher gäng (gk), kaká, amine chermiti, fabian lustenberger
teknik direktör: lucien favre (sui)
galatasaray: morgan de sanctis(gk), sabri sarıoğlu (dk. 79 emre güngör), fernando meira, servet çetin, hakan balta, harry kewell, lincoln (c), barış özbek, mehmet topal, arda turan (dk. 90+2 volkan yaman), milan baroš (dk. 85 shabani nonda)
yedekler: aykut erçetin (gk), yaser yıldız, emre aşık, mehmet güven
teknik direktör: michael skibbe (ger)
goller: (0-1) [penaltıdan] milan baroš dk. 69
sari kartlar: dk. 30 sofian chahed, dk. 52 josip šimunić, dk. 68 arne friedrich (c), dk. 86 pál dárdai, dk. 90+4 jaroslav drobný (gk), dk. 90+6 cícero, dk. 90+7 andriy voronin (hertha) dk. 41 lincoln (c), dk. 89 shabani nonda, dk. 90+4 fernando meira (galatasaray)
baroš makes breakthrough for galatasaray published: wednesday 3 december 2008, 23.49cet
the german capital's turkish community turned out in force to watch milan baroš score the penalty that rubber-stamped galatasaray's last-32 berth.
milan baroš scored from the penalty spot to confirm galatasaray aş's place in the last 32 of the uefa cup with the german capital's turkish community turning out in force to watch them win 1-0 at hertha bsc berlin.
final reckoning the czech forward made no mistake from the spot after 69 minutes, beating jaroslav drobný in the hertha goal after steve von bergen had handled harry kewell's cross in the area. a nine-point haul guarantees galatasaray a top-two finish in group b, with lucien favre's side now needing a victory at olympiacos cfp on matchday 5 to book their place in the knockout stage.
pantelić strike hertha had the first real chance of the game in the fifth minute as raffael played in marko pantelić, who got past sabrı sarıoğlu and delivered a fine shot on goal, but morgan de sanctis was perfectly placed. however, buoyed by a healthy support, former fc schalke 04 playmaker lincoln helped bring the visitors into the match, his strike from distance drawing a good save from drobný. the goalkeeper was to deny lincoln twice more before the interval and also blocked an attempt from baroš .
profligacy punished hertha improved after the restart and should have scored when pantelić and andriy voronin failed to make the most of a two-on-one situation on the hour mark, while gojko kačar's long-range effort was fended away by de sanctis. galatasaray then struck from the spot, but hertha did not give in. de sanctis tipped josip šimunić's header over his bar and then defender servet çetin kept out kačar's shot. as hertha poured forward, valeri domovchiyski squirmed his way through the galatasaray defence but could not get a strike on goal, and time eventually ran out for the bundesliga outfit.