3 nisan 2005'te kayseri'de oynanan galatasaray maçında topa inanılmaz yükselerek türkiye'ye adını o gün duyurmuştu. gökhan şimdi türk futbolunda tırmanışta... o golleri sıralayıp attıkça hem çıkışını sürdürüyor hem de istanbul'un zengin çocukları daha da iştahlanıyor...
- galatasaray'a o iki golü, özellikle maçın sonundaki seni meşhur eden kafa golünü attıktan sonra, "tamam ben yırttım, artık her şey yoluna girecek" dedin mi?
gökhan ünal: evet, o gol benim hayat akışımı tamamen değiştirdi. yeteneklerimin farkındaydım ama güven eksikliği yaşıyordum. bu nedenle maç içinde vuracağım yerde pas veriyor, pas vereceğim yerde vuruyordum. bir patlama noktası gerekiyordu ve o gol o anlama geliyordu. bildiğiniz gibi o sezon kümede kalma mücadelesi veriyorduk ve ondan sonraki haftalar için gerekli özgüveni elde etmiştim. sonraki haftalarda denizlispor ve sakaryaspor karşısında da oyuna sonradan girip maç kazandıran golleri attım. artık takımdakiler, 'gökhan girse de rahatlasak' demeye başlamışlardı.
- daha önce çok konuşuldu ama bir kere daha cevaplamanda yarar var. ilhan cavcav nasıl oldu da sendeki cevheri göremeyip başka takıma gitmene izin verdi?
gökhan ünal: beni gençlerbirliği'nde a takıma çıkartan kişi samet hoca (aybaba) oldu. 17 yaşımda a takımda oynamaya başladım. ama o gittikten sonra gelen hocalar gereken şansı bana hiç tanımadılar. belçikalı teknik adam walter meeuws'un gelişiyle takım bir anda yaşlandı. ligdeki birçok yaşı ilerlemiş oyuncu gençlerbirliği'ne geldi. beni de pilot takım olan o zamanki adıyla gençlerbirliği asaş'ta oynamak üzere üçüncü lig'e gönderdiler. devre arasında kendi çabalarımla ikinci ıig'de ankaraspor'a kiralık olarak gittim. ertesi sezon takımın başına ersun hoca (yanal) geldi. hazırlık kampında beni dördüncü, beşinci opsiyon olarak düşündüğünü gördüm ve takımdan ayrılmak istediğimi açıkladım. ersun hoca bu görüşüme karşı çıkmadı. ilhan cavcav önce satmak istemedi ama sonra kayserispor'un teklifini kabul etti. gençlerbirliği'nde sadece hocaların değil yöneticilerin de destek çıkmadığını belirtmem gerek. belçikalı hocanın geldiği sezon çok formda olduğumu da söyleyeyim. eğer şans tanınsaydı belki de patlamayı daha o z man yapacaktım.
#17 gökhan ünal 3 nisan 2005 kayserispor-galatasaray: 2-2
2004-05 sezonunun kaderini çizen maçlardan biri. taraftarlar ilk 79 dakika boyunca bir hayli sıkılıyor. tribündekilerin kimi gazete okuyor kimisi de maçı terk etme hazırlığına başlıyor. işte tam o anda gökhan ünal kornerden gelen topa voleyi vurup kayseri'yi 1-0 öne geçiriyor. galatasaray önce ayhan akman'in golüyle umutlanıyor sonra da hasan kabze ile öne geçiyor. akabinde yaşananlar ise uzun süre unutulmayacak türden: uzatmaların ikinci dakikası oynanırken ilk gol gibi soldan kazanılan korneri aynı ilk goldeki gibi ergün teber ceza sahasına yolluyor. gökhan ünal, hidayet türkoğlu misali zıplayıp topu ağlara, galatasaray'ın umutlarını da erciyes dağı'na gönderiyor. aynı gökhan bir sezon sonra fenerbahçe'ye de bir son dakika golü atıp bu sefer belki de 2005-2006 sezonunun kaderini çizecek, o ayrı...
kayserispor: metin aktaş, samuel johnson, müslim can, mehmet topuz, cem karaca, erich brabec, tomas pesir, rastislav michalik (dk. 58 gökhan ünal), kamber arslan, ergün teber, bülent bölükbaşı (dk. 50 mithat yavaş)
yedekler: mehmet ali tunç, serkan damla, ilhan parlak, hakan çimen, köksal yedek
teknik direktör: ?
galatasaray a.ş.: faryd camilo mondragon aly, stjepan tomas, bülent korkmaz, orhan ak, flavio da silva da conceiçao (dk. 76 hasan salih kabze), hakan şükür, hasan gökhan şaş (dk. 65 ergün penbe), ayhan akman, cihan haspolatlı, necati ateş, frank françois piere ribery (dk. 57 sabri sarıoğlu)
yedekler: aykut erçetin, arif erdem, volkan arslan, uğur uçar
hakan şükür, g.saray formasıyla 300. lig maçında kayseri önünde bir gol attı. bu golle hakan lig tarihindeki gol sayısını 223'e çıkararak tanju çolak'a yaklaştı.
f.bahçe, g.saray ve beşiktaşlu futbolcular bu hafta rakip kalelere toplam 61 şut çektiler. bu şutlardan 20'si isabetliydi ancak sadece 4 tanesi golle sonuçlandı.