iki takım arasındaki ikinci maç 3 aralık 2000 günü diyarbakır’da oynanır. elazığ bağımsız milletvekili mehmet ağar, maçtan önce gaffar okkan ile irtibata girecek ve elazığspor’a puan verilmesini isteyecektir. diyarbakırspor, grupta play-off a yükselmeyi garantilemiştir. diğer adaylar batman petrolspor ve elazığspor arasında kıyasıya bir mücadele vardır. elazığspor, diyarbakır deplasmanından 1 puan çıkarabilirse büyük bir şans elde etmiş olacak ve avantajlı taraf haline gelecektir. gaffar okkan, başta adnan öktüren olmak üzere görüştüğü diyarbakırspor yöneticilerine, elazığ’a 1 puan verilmesini ister. önceki maçta deplasmanda ( http://macanilari.com/get...d=200020011710&aid=182378) kendilerine yapılan kışkırtıcı tezahüratları unutmayan taraftarlar ise takımlarını var güçleriyle destekleyerek elazığ’ı bol golle yenip onlara derslerini vermek arzusundadır. bu düşüncelerle tribünlerde yerini alan taraftarlar sık sık batman petrolspor lehine tezahüratlarda bulunur.
ancak sahada çok tuhaf şeyler yaşanır. maç taraftarın istediği gibi değil yöneticilerin “anlaştığı” gibi sonuçlanır.
maç bitiminde bir grup taraftar, yönetici ve futbolcuları yuhalar. stat çıkışında hıncını alamayan bazı taraftarlar futbolculara saldırır. bir grup taraftar anıt park’a doğru yürüyüşe geçer. ofis-ekinciler caddesi girişinde futbolcuların içinde bulunduğu kulüp otobüsü taşlanır.
bilindiği gibi ünal erkan’ın olağanüstü hal bölge valiliği yaptığı dönemden itibaren statlarda istiklal marşı okutulması zorunlu hale getirilmişti. konu, içişleri bakanlığı aracılığıyla türkiye futbol federasyonu’na iletilmiş ve federasyon da böyle bir karara destek vermişti. sonrasında da statlardaki bu uygulamaya özellikle diyarbakır atatürk stadyumu’nda özen gösterilmişti.
karardan sonra statlarda istiklal marşı hoparlörden okutulurken, diyarbakır’da seyirciler bu uygulamaya sıcak bakmadılar. istiklal marşı’na sessiz kalan seyirciler, marşın bitmesinin ardından tribünlerden açılan, yeşil-kırmızı renklerdeki bayrağın dalgalanmasıyla birlikte, “diyarbakır aşkına herkes ayağa” çağrısına uyarak hemepeş’i (ileri) söylemeye başlarlar. önceleri sözlü olarak okunan marş, daha sonra polisin seyircileri 50 kişilik gruplar halinde bölmesinin ardından, o günden bu yana bir gelenek halinde, ıslıkla söylenir oldu.
o dönem bu gelişmelere yabancı kalmayan hadep’liler, diyarbakırspor içinde kendilerine yakın unsurların çağrısıyla maçları izlemeye başlarlar. diyarbakır’da 3 aralık 2000 günü yapılan ve unutulmaz diyarbakırspor-elazığspor maçında şeref tribününde yerini alan feridun çelik lehine seyirciler sevgi gösterisinde bulunurlar. yaklaşık 15 bin seyirci 15 dakika ayakta önce alkışlarla, ardından da “en büyük başkan bizim başkan”, “diyarbakır seninle gurur duyuyor” şeklinde sloganlar atar. gaffar okkan, seyircilerin feridun çelik’e olan bu özel ilgisinden ve sloganların mesaj olarak gittiği yerden oldukça rahatsız olur. şeref tribününde herkese çay ısmarlayan okkan, çaycıya feridun çelik’e çay verilmemesi talimatını verir. şeref tribününde ilk defa böyle bir spor karşılaşmasında seyircilerin coşkusuna tanık olan çelik, çevresine, “bana çay vermeyerek kızıyorlar, peki o halka ne yapacaklar?” der.