barcelona macindan sonraki ilk macti aldik formamizi atkimizi kostuk 19 mayis stadina maraton tribunundeyiz. ankaragucu taraftari feci coskulu gelmis ve ikinci golu atana kadar susturdular bizi ikinci gol gelince sustular, biz de onlar aleyhine kufurlu tezahuratta bulunduk (..neler sustu (ben bagirmadim hic :( )). sonra 2-1 oldu bunlar tekrar basladi 3-1 4-1 olunca biz yine ayni tezahurati yaptik. tabi mac bitince yaptigimiz tezahurata icerlemis olan cincin gencleri besiktasli avina cikmisti. bizi de metroda kistirdilar ustumuzde bir sey yok her seyi saklamisiz yalniz bizim arkadas tebessum etti bunlara ve bicakli bir arkadas saldirdi bizim cocuga allahtan guvenlik gorevlisi vardi metroda da adami zor zaptetti yoksa totoyu kaybediyorduk.
dakika 6: beşiktaş'ın soldan kazandığı serbest atışı münch kullandı. alman futbolcunun ceza sahasına yaptığı ortada altıpas üzerinde topla buluşan karhan, sert bir vuruşla beşiktaş'ı öne geçirdi: 1-0.
dakika 31: tayfur'un pasıyla buluşan khlestov sol kanattan ceza alanına sokuldu ve ortaladı. nouma topu boş kale yerine auta gönderdi.
dakika 40: karhan beşiktaş yarı alanından atak başlattı. a.gücü ceza alanı içine yaptığı ortada nihat topu kontrol etti ve penaltı noktası üzerindeki nouma'ya verdi. fransız futbolcu da topa ağlara gönderdi: 2-0.
dakika 43: sahanın yıldız ismi nihat sağ kanatta koşan ahmet'e pas çıkardı. bu futbolcu ise topu karşı karşıya kaldığı kaleciye nişanladı. ilk yarı beşiktaş'ın 2-0 üstünlüğüyle sona erdi.
dakika 49: ismet'in pasıyla buluşan rogerio sağ kanatta ümit'i geçti ve bekletmeden vurdu. top üstten auta gitti.
dakika 57: hakan keleş sağ kanattan seri çalımlarla ceza sahasına sokuldu ve ortaladı. kennedy ön direk dibinde vurdu. fevzi'ye çarpan top ağlarda kaldı: 1-2.
dakika 49: nihat'ın pasıyla buluşan karhan kaleci da silva ile karşı karşıya kaldı. ancak bu futbolcunun sert şutunda araya giren a.gücü defansı tehlikeyi kornerle geçiştirdi.
dakika 64: münch'ün pasıyla hareketlenen ibrahim, sol kanatta hakan kutlu ve ismet'i geçip vurdu. top kaleci da silva'nın ayaklarından döndü.
dakika 80: mehmet ceza alanına girdiğinde karşı karşıya kaldığı kaleci da silva'nın yatarak müdahalesiyle yere indirildi. hakem penaltı noktasını gösterdi. atışı kullanan mehmet topu filelere gönderdi: 1-3.
dakika 84: soldan karhan'ı ortasında a.gücü ceza sahasının sağında ümit topu kale ağzına ortaladı. da silva'nın çelmek istediği topla altıpas içinde buluşan mehmet meşin yuvarlağı ağlara gönderdi: 1-4.
dakika 88: nihat sağdan ceza sahasına girerken, faruk'un müdahalesiyle yerde kaldı. hakem bir kez daha penaltı noktasını gösterdi. atışı kullanan fazlı topu filelere gönderdi: 1-5. ve karşılaşmada başka gol olmayınca beşiktaş sahadan 5-1 galip ayrıldı.
beşiktaş a.ş.: ike ibrahim shorunmu (dk. 53 fevzi tuncay), miroslav karhan, tayfur havutcu, ahmet dursun (dk. 65 mehmet özdilek), nihat kahveci, markus armin münch, ümit bozkurt, dmitry khlestov, erman güraçar, ibrahim üzülmez, pascal olivier nouma (dk. 46 fazlı ulusal)
yedekler: rahim zafer, turan tunç kip, ilhan şahin, yasin sülün
teknik direktör: ?
goller: (0-1) dk. 6 miroslav karhan (ayakla) (0-2) dk. 40 pascal olivier nouma (ayakla) (1-2) dk. 57 ohene kennedy (ayakla) (1-3) dk. 80 [penaltıdan] mehmet özdilek (1-4) dk. 84 mehmet özdilek (ayakla) (1-5) dk. 88 [penaltıdan] fazlı ulusal
babam bjklidir. bende futbola ilk ilgi duymaya başladığım zamanlar 2 sene kadar bjk yi tutmuştum, malum babam tutuyor ya bana da etkisi olmuştu. bunda babamın baskıcı ve fanatik olmayan tavrı da etkili olmuştu ama bu aynı tavır benim daha sonra sıkıntısız bir biçimde o dönem çocukları arasında popüler olan galatasaray ı tutmama da yol açacaktı. beşiktaş barcelona yı 3-0 yenmişti ve haliyle babam çok coşkuluydu. benim de hala bjk ye olan sempatim taa o döneme dayanır. 3-0 ın gazıyla bir sonraki maçın ankara da olması sebebiyle hadi gidelim demiştik. taraftar coşmuş tabi barcelona yı 3-0 eze eze yenmişsin kolay mı ? bende nouma yı çok seven bir adam olarak onu izlemek için sabırsızlanıyorum. daha önce hep gençlerbirliği ile olan maçlara gitmiştik ama rahmetli cavcav başkanının büyük takımları ve seyircilerini yolunacak kaz gibi görmesiyle sebebiyle taa o zamandan bilet fiyatlarından şikayetçiydik. ankaragücü nispeten daha norma fiyatlara bilet satıyordu. maç başladı ve bjk nin ezici üstünlüğyüle bitti. aklımda kalanlar şifo mehmet in müthiş oynaması, penaltı olunca onun atmasını istemişti taraftar fazlı isimli kazmalığı hala aklımda olan ve o dönem ki ülke futbolunun vehametini gösteren 5 milyon dolar gibi bonservisle gelen adama attırmışlardı penaltıyı. hatırladığım kadarıyla şifo hat-trick yapsın diye penaltının onun atmasını istemiştik. neyse buraya kadar her şey normal. maç çıkışı nda mutluyuz tabi son 2 maçta 8 gol atmışız 1 tane yemişiz falan. metro çıkışına yönelirken yanımızda küçük kızı ya da hanımıyla kısacası ailesiyle gelmiş insanlarla beraberiz. karşıdan tahminen en az 50 kişi elinde meşaleler sopalarla gelmiş gözünü kan bürümüş ağzından tükürükler salyalar akan maganda a. gücü taraftarları geldi, artık bali mi çekmişler esrar mı bilmem ama normal olmadıkları kesindi. iki kulübün gerek genel olsun gerek özel olsun gerek güç dengesi gerek camiası açısından rakip olacak düzeyde olmadıklarını biliyoruz. bjk den 5 yiyince bu kadar alınacakları ne olabilir. kaldı ki maçta ne bjk taraftarı ne oyuncuları ne de hakem durumu provoke edecek hiçbir yanlış ve çirkef davranışta bulunmamıştı. en öndeki formalı maganda bizlere doğru gelirken arkasındaki azgın kalabalığın sözcülüğünü yaptı. meşalelerin dumanları ve renklri birbirine karışmıştı. sanki savaşa giden bir milis grubu gibiydi. "hanginiz bjklisiniz lan söyleyin bakayım o. çocukları dediğini unutmuyorum. "kimimizde atkılar var kimimizde forma. adam hani konuşunda linç edelim diyor. biliyor bizim onunla renkdaş olmadığımızı. şükür ki bizim üstümüzde bjk ye ait bir ibare yoktu. yaşım 11 nasıl korktuğumu anlatamam. babamla hafiften sıvışarak kurtulmuştuk. ama o günden sonra a. gücüne ve taraftarına karşı olan düşüncelerim hep olumsuzdur. aynısını 2006-2007 sezonunda da yapınca notlarını sonsuza kadar vermiştim. sonra zaten bursa ile birlik olup alenen bjk düşmanlığı da yaptılar. sözün kısası fanatizmin insanı ne hale soktuğunu ve bomboş hayatlarını futbolla dolduran basit insanların şiddet başta olmak üzere hangi yollara başvurduğunu görmek açısından benim için çarpıcı bir gece olmuştu. hiçbir zaman takım için kimseyle küsmedim, kavga etmedim edeni de hoş karşılamadım belki de hep bu gece yüzünden. bir takım için hele hiç tanımadığın bir insana zorbalık yapmanın mantığını da hiçbir zaman anlayamadım. maç 5-1 bitmiş tertemiz maç bjk doludizgin giden ülkenin 3 büyük kulübünden biri ne alıp veremediğin var da rakip taraftarın önünü kesiyorsun. 2006 da yaşadığımız olayla birlikte zaten bir daha a. gücü deplasmanına gitmemeye karar vermiştik zaten sonra küme düştüler de holiganlıklarını daha az görür olduk. takımını düzgün destekleyenlere lafım yok ama çoğunuluğu böyle olunca insanı o camiadan da soğutuyorlar