clarence seedorf, avrupa şampiyonlar ligi kupasını 3 farklı takımla kazanan tek oyuncu. seedorf, 1995’te ajax, 1998’de rel madrid, 2003’te de milan formasıyla kupayı kaldırdı.
10 ekim 2008'de madrid'de santiago bernabeu turuna katıldım. 15 euro ödeyerek katıldığım bu turda tüm stadı kat kat dolaşabiliyorsunuz. şeref tribününe, yedek kulübelerine, soyunma odasına, basın toplantısı odasına, müzeye ve real madrid shop'una gidebiliyorsunuz...
benim en çok ilgimi elbette tribünler ve müze çekti. müzede o kadar çok materyal var ki dolaş dolaş bitmiyor... ama müzede en çok önem verilen koleksiyon real madrid'in şampiyon kulüpler kupası / şampiyonlar ligi'ni kazandığı kupaların sergilendiği bölüm...
benim gibi birçok şeyin koleksiyonu olan insanlar için gerçekten görülmeye değer bir kısım bu. çünkü her kazandıkları aşk/şl kupası için bir camlı bölme yapmışlar. bu camlı bölmenin sağ üstünde kaçıncı kupa olduğu, tarihi ve finalin oynandığı yer yazıyor... bu yazının hemen altında bir televizyonda final maçı ve o sezonki aşk/şl kupa maçları dönüyor... solunda büyük bir takım fotoğrafı ve en altta da yine büyük bir kupalı takım fotoğrafı yer alıyor...
asıl ilginç olan ise camlı bölmenin tam ortasında yer alan final maçına dair materyallerin sergilendiği alan... bu alanda ufak maç fotoları, rakip takım ve real madrid'in o gün giydiği forma, maç bileti, alınan madalya, maçın topu, futbolculardan birinin kramponu, gazete küpürü, rakip takım flaması varsa alınan şilt ödül vs yer alıyor... haliyle inanılmaz şeyler bunlar... çünkü o yıllardaki topu, kramponu vs vs görmek nefis bir duygu...
bu maçtaki juventus'un forması siyah-beyaz v yakalı. göğüsteki sony minidisc reklamının üstü ve altından siyah çubuklar var... real madrid'in forması ise mor v yakalı. yakanın hemen altında "kelme" yazıyor. onun altında formanın tam ortasında real madrid arması var. göğüs reklamı da "teka"...
şunu da belirtmek gerekir ki; o günkü formaları sakın bugünkü formalar gibi düşünmeyin çünkü bugünkü formalardan çok o günkü formalar switshirt gibi. çok kalın görünüyorlar...
avrupa'nın en prestijli kupası şampiyonlar ligi'nde sadece oynamak için can atan futbolcular varken, onlar oynamakla kalmayıp kupa da kaldırdı. üstelik bunu sadece tek takımla yapmadılar. huzurlarınızda devler ligi'nin altı özel oyuncusu.
-caner eler
clarence seedorf (ajax/1994-95, real madrid/1997-98, milan/2002-03,2006-07)
2003 yılının 28 mayıs akşamıydı... geçmişte birçok kez penaltı kaçırma sabıkası bulunan seedorf un bir başka takımla şampiyonlar ligi'ni kazanma rüyası penaltı atışlarına kalmıştı. seedorf, penaltı atışında kaleci buffon'u geçemeyince rüyasının kabusa dönüştüğünü hissediyordu. ama juventus'ta da zalayeta ve montero kullandıkları penaltıları kaçırdılar ve shevchenko'nun atışıyla seedorf, şampiyonlar ligi'ni üç farklı takımla kazanan ilk oyuncu olma onuruna erişti. artık o şampiyonlar ligi'nin simgelerinden biriydi ve henüz daha 27 yaşındaydı.
seedorf 19 yaşına geldiğinde altyapıdan birçok arkadaşıyla beraber ajax'ın altın jenerasyonunu oluşturmuştu. 1994-95 sezonunda şampiyonlar ligi'ni kasıp kavurmuş, hiç mağlup olmamışlardı. orta alanda davids, litmanen, overmars, ronald de boer ve finidi gibi isimlerle oynayan sev-dorf takımın kilit oyuncularından biriydi daha o yıllarda genç yaşına rağmen son derece olgun futboluyla dikkat çekiyordu. ama ajax, viyana'daki finalde milan'ı uzatmalarda kluivert'ın golüyle geçerken, verimsiz oyunu nedeniyle 54. dakikada van gaal tarafından dışarı alman seedorf un bu zaferdeki payı bir anda gölgeleniyordu. ancak tüm bir sezona baktığımızdaşampiyonluktaki katkısı yadsınamayacak düzeydeydi.
ertesi sezonu sampdoria'da geçirdikten sonra yeni teknik direktör fabio capello'nun isteği üzerine 5.5 milyon pounda real madrid'e transfer oldu. los merengues ile ilk yılında avrupa kupalarında oynayamadıkları sezonda, la liga'yı kazandı. capello gelen şampiyonluğa rağmen sezon sonunda ispanya'dan ayrılıyordu. ama yeni teknik direktör jupp heynckes de surinamlı oyuncunun futbolunu beğeniyordu. orta sahadaki çok yönlü oyunu onu takımın vazgeçilmezlerinden biri haline getirmişti ve seedorf o sezon şampiyonlar ligi aran madalyasını ikinci kez boynuna geçirecekti. ne zaman ne yapacağı belli olmayan, çok akıllı aynı zamanda çok kuvvetli bir orta saha elemanı olarak tribünlerin de gözdesiydi. redondo ve karembeu ile oluşturdukları üçlü orta saha makine gibi işliyordu.
1999 yılının aralık ayında seedorf artık real'de mutlu olmadığını dile getiriyordu. bunun üzerine ara transferde yaklaşık 25 milyon dolara ınter'in yolunu tutacaktı. ınter'in futbolcu öğütücü düzeni içinde istediği ortamı yakalayamayan seedorf iki buçuk sezonun sonunda ezeli rakip milan'a geçerek büyük olay yarattı. milan'daki daha ilk sezonunda gattuso, pirlo ve rui costa ile oluşturdukları orta alan onları yazının girişinde anlattığımız zafere taşıdı. 2006-07 sezonunda ise sadece finalde liverpool karşısındaki değil, oraya gelene dek oynadıkları bayern münih ve manchester united eşleşmelerinde gösterdiği performanslar ve kaka ile yakaladığı uyum şampiyonluğa giden yolun anahtarı oldu. ancelotti'nin 4-3-2-1 sistemindeki kritik ikiliden biri olan seedorf orta sahanın her pozisyonunda aldığı görevin hakkını vermesi sonucunda uefa tarafından geçtiğimiz yılın en iyi orta saha oyuncusu seçildi. eşinin brezilyalı olmasının da etkisi olduğu söylenen muazzam tekniği (!), yaratıcılığı ve buna mukabil saha görüşü, güçlü fiziği ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle profesyonel futbolda geçirdiği onca senenin ardından zihinsel ve fiziksel olarak yorulmuş olması beklenirken o her zamankinden de iyi durumda olduğunu göstererek herkesi şaşırtıyor. gittiği her yere başarıyı ve refahı götüren bir tılsıma sahip olan futbolcu geçtiğimiz aylarda kendisini 2011'e kadar milan'da tutacak olan sözleşmeye imza attı.
avrupa'nın en prestijli kupası şampiyonlar ligi'nde sadece oynamak için can atan futbolcular varken, onlar oynamakla kalmayıp kupa da kaldırdı. üstelik bunu sadece tek takımla yapmadılar. huzurlarınızda devler ligi'nin altı özel oyuncusu.
-caner eler
christian panucci (milan/1993-94, real madrid /1997-98)
franco baresi ve alessandro costacurta cezaları nedeniyle maçta oynayamıyordu. savunmada olmayan iki büyük ismin boşluğunu doldurma görevlerinden biri de onundu. genoa'dan daha o sezon alınan 21 yaşındaki gencecik futbolcu sağ koridorda bir körük gibi ileri geri çalışıyordu. enerjisi hiç tükenmiyor, tam tersine maç sona yaklaştıkça o daha çok koşuyordu. atina olimpiyat stadı'nı dolduran binlerce milanlı, barcelona karşısında alınan 4-0'lık tarihi zaferin keyfini çıkartırken o da yıldız oyuncu olmak için ilk büyük adımı atıyordu. kutlamalar sırasında forma ve şortu kaptırınca kupa seremonisinde sadece iç çamaşırıyla kalması da hafızalardaki yerini hâlâ koruyor. fabio capello yine sihrini konuşturmuş, christian panucci adlı genci dünyanın en iyi sağ beklerinden biri olma yoluna çoktan sokmuştu. milan ile geçen başanlı sezonlardan sonra real madrid'e giden capello, panueci'yi de yanında götürüyordu. panucci böylelikle real madrid tarihinin italyan futbolcusu oluyordu. fabio capeilo milan'ın acil çağrısına cevap verip italya'ya dönünce panucci'nin hizmetlerinden yararlanmak alman jupp heynckes'e kalıyordu. çok yönlü oyunuyla dikkat çeken christian panucci, zaman zaman savunmada kritik hatalar yapsa da bindirmeleri ve tatlı sert oyunuyla sağbek pozisyonunda çok etkiliydi. solda roberto carlos, sağda panucci ile müthiş bir kanat gücüne kavuşan real madrid 1997-98 sezonunda fırtına gibi esti ve amsterdam'daki final de juventus'u mağlup etmeyi başardı. böylelikle italyan oyuncu milan'dan sonra real madrid formasıyla da şampiyonlar ligi formasını kazanmış oldu. 1999'da ülkesine inter formasıyla döndükten sonra burada istediği ortamı bulamayınca chelsea ve monaco gibi takımlarda kiralık olarak oynadı. 2001 yılında manevi babası fabio capello'nun yanına roma'ya gitti ve halen bu takımda forma giymekte...
avrupa'nın en prestijli kupası şampiyonlar ligi'nde sadece oynamak için can atan futbolcular varken, onlar oynamakla kalmayıp kupa da kaldırdı. üstelik bunu sadece tek takımla yapmadılar. huzurlarınızda devler ligi'nin altı özel oyuncusu.
-caner eler
fernando redondo (real madrid /1997-98, 1999-2000, milan / 2002-03)
norveçli savunma oyuncusu henning berg, çalımı yiyip beli kırılınca şaşkına döndü! hatta tüm manchester united takımı, yılmaz savaşçı roy keane dahil dona kalmıştı. redondo dışında herkes hareket kabiliyetini yitirmişti sanki o anda. kimse o topuk çalımının bir dünyalı tarafından yapılabileceğine inanmıyordu belki de. manchester donarken, madrid'i ısıtan ise, redondo'nun yaptığı inanılmaz hareket sonrası verdiği pasa sadece dokunmak kalan raul'un attığı gol oluyordu. real madrid 2000 şampiyonlar ligi yan finaline yükselirken son şampiyon unvanlı kırmızı şeytanlar arjantinli'nin harikulade oyununa teslim oluyorlardı. fernando redondo ise bu müthiş futbol yeteneklerini ilk defa sergilemiyordu. bunun öncesi de vardı.
kariyerinin başlarında real madrid'e hayatı zindan eden bir futbolcuydu aslında o. jorge valdano yönetiminde tenerife'de oynarken iki kez son haftada madrid'e çelme takıp şampiyonluğun barcelona'ya gitmesini sağlayanların başını çekiyordu. 1994 yazında vatandaşı valdano onu beraberinde real'e getirince los blancos sonunda rahat bir nefes almıştı. 25 yaşında geldiği bernabeu'da hemen farkım yaratan arjantinli futbolcu, saha içinde yetenekleri saha dışında da karakteriyle taraftarın sevgilisi haline gelmişti. 1995 ve 1997'de gelen iki la liga şampiyonluğundan sonra 1997-98 sezonunda orta alanın savunma ve hücum bağlantılarını yöneten, ileri oynamasını bilen çalışkan orta saha olarak futbolda devrim yaratıyordu.
futbol zekası, top tekniği, devamlılığı, takım liderliği gibi özellikleriyle önlibero/ oyun kurucu kırmalarının en iyilerinden-di. onun için rahatlıkla "futbol dünyasında önlibero pozisyonunda devrimi başlatan futbolcuydu" diyebiliriz. bu pozisyonun önemini hücuma katkısıyla çok yukarılara taşımıştı. eşsiz bir sol ayağa, kusursuz bir top tekniğine sahip olan ve bunları futbol zekasıyla bir sanatçı gibi birleştirip oyuna hükmeden özel bir futbolcuydu. redondo 1998'in ardından 2000'de de şampiyonlar ligi'nde zafere ulaşan real madrid'in en etkili isimlerinden biriydi. toshack ile başlanan travmatik sezonun ortasında del bosque'nin gelmesiyle şahlanan madrid'de saha içindeki teknik direktördü adeta. bunun sonucunda uefa tarafından yılın en değerli oyuncusu seçildi.
bu başarının ardından çok tartışılan bir karar vererek rotasını italya'ya çevirecekti. büyük gürültü kopartan bu transfer sonrası herkes dört gözle milan'ın futbolunu beklerken, redondo'dan hep acı haberler geldi teknik bir futbolcu olarak yülardır aldığı darbelere vücudu artık dayanmıyor ve dizi sürekü arıza çıkarıyordu. milan'da kaldığı dört sezon boyunca toplamda 20 maça bile çıkamadığını söylememiz boğuştuğu sakatlık sorunlarının büyüklüğünü anlatır herhalde. dolayısıyla redondo, real madrid'in zaferlerinin aksine, milan'ın 2003 yılındaki şampiyonluğunda fazla katkı yapamadı, şampiyonlar ligi serüveni boyunca üç maça ilk onbirde başladı, ikisine de son dakikalarda girdi. ama o maçlardan birinin aynı grupta bulundukları real madrid'le deplasmanda yaptıkları karşılaşma olması ve redondo'nun santiago bernabeu'da oyundan alınırken taraftarlar tarafından ayakta alkışlanması futbol adına çok hoş bir andı.
juventus artık gelenekselleşen finalini oynuyordu amsterdam'da. açıkçası real madrid'in jupp heync-kes yönetiminde finale kadar gelmesi sürprizdi. tamam çok iyi bir kadroları vardı ama ispanya ligi'nde sürünüyorlardı. 66. dakikada predrag mijatoviç'in attığı gol real'i 32 yıl aradan sonra avrupa şampiyonu yapıyordu. ancak bu bile heynckes'in birkaç gün sonra kovulmasını engelleyemedi.
kupaya damga vuran adam: fernando hierro.
kimileri bu çok yönlü futbolcunun katkısını tartışabilir ama hierro, 1998 takımının yönlendiricisiydi. çok iyi oyuncuları saha içinde yönetebilmek de bir sanat ve hierro bunu gayet akıllıca başardı. gerektiğinde savunmanın belkemiği, gerektiğinde gol yollarında sıkışan takımın kurtarıcısıydı.
amsterdam (cumhuriyet) - hollanda'nın başkenti amsterdam'da 20 mayıs çarşamba günü juventus ile real madrid arasında oynanması planlanan avrupa şampiyonlar ligi finali uçak seferleri nedeniyle tehlikeye girdi. hollanda yetkili makamlarının schipol havaalanı'na ekstra uçak seferi taleplerine olumsuz cevap vermesi üzerine uefa genel sekreteri gerhard aigner "gerekirse maçı amsterdam'da oynatmayız" dedi.
spor servisi - avrupa'nın en büyük kupası bu akşam 21.45'te juventus'la real madrid arasında oynanacak şampiyonlar ligi finaliyle sahibini buluyor. interstar'dan naklen yayımlanacak karşılaşma hollanda'nın başkenti amsterdam'ın ünlü arena stadı'nda oynanacak.
1956 yılında şampiyon kulüpler kupası adı altında başlayan, 1992 yılında şampiyonlar ligi olarak değişik bir statüde oynanmaya başlanan kupada real madrid 9 kez final oynayıp 6'sında mutlu sona ulaştı. ve bu kupayı en çok kazanan ekip unvanını elinde bulunduruyor. ispanyol temsilcisi 17 yıl aradan sonra finale çıkma başarısını da bu yıl gösterdi.
juventus 5 final oynadı
bu akşam 43'üncü sahibini bulacak kupada juventus 5 final oynadı, 2'sinde kazanan taraf oldu. italyan takımı, son 3 yılda finale adını yazdırmayı da başarmasıyla dikkat çekiyor.
kupa 1 olarak da adlandırılan şampiyonlar ligi'nde 9 şampiyonlukla italyan takımlarının üstünlüğü bulunuyor. ingiliz takımlarının 8, ispanyol takımlarının ise 7 şampiyonluğu var.
spor servisi - real madrid, şampiyonlar şampiyonu. amsterdam kentinin arena stadı'nda italyan juventus'u yugoslav yıldızı mijatoviç 'in attığı golle yenen beyaz şimşekler, 32 yıldır hasret kaldıkları kupaya 7. kez kavuştular.
ilk yarısı golsüz biten karşılaşmanın ikinci yarısında 66. dakikada mijatoviç, kaleci peruzzi 'yi çalımlayıp topu filelere gönderdiğinde stadyumda bulunan 20 bini aşkın ispanyol taraftarı, şampiyonluğu kutlamaya başlamışlardı. karşılaşmada çok kötü bir yönetim gösteren alman krug 'un bitiş düdüğünden sonra ise tüm futbolcular teknik direktör jupp hynckes ve golün kahramanı mijatoviç'e koştu. ve son olarak da şampiyonlar ligi kupası, arena stadı'nda kaptan sanchis'in ellerinde yükseldi. juventus ise kötü talihine bir kez daha yenik düştü. geçen yıl almanya'nın dortmund takımına finalde kaybeden torino takımı, önceki gün de aynı akıbete uğramaktan kurtulamayınca umutlarını önümüzdeki yıla taşıdı.
real madrid: bodo ıllgner, sanchis, fernando hierro, christian panucci, roberto carlos, clarence seedorf, christian karembeu, fernando redondo, fernando morientes (dk. 81 jaime sanchez), raul gonzalez (dk. 90 amavisca), predrag mijatovic (dk. 89 davor suker)
teknik direktör: jupp heynckes
juventus: angelo peruzzi, didier deschamps (dk. 78 antonio conte), paolo montero, gianluca pessotto (dk. 71 daniel fonseca), moreno torricelli, mark ıuliano, zinedine zidane, angelo di livio (dk. 46 alessio tacchinardi), edgar davids, filippo ınzaghi, alessandro del piero
real madrid: bodo illgner, roberto carlos, fernando hierro, manuel sanchís (c), fernando redondo, raúl gonzález (dk. 90 josé emilio amavisca), predrag mijatović (dk. 89 davor šuker), clarence seedorf, fernando morientes (dk. 81 sánchez jaime), christian panucci, christian karembeu
yedekler: santiago cañizares, sánchez víctor, fernando sanz, sávio
teknik direktör: jupp heynckes (ger)
goller: (0-1) dk. 66 predrag mijatović
sarı kartlar: dk. 34 edgar davids, dk. 79 paolo montero (juventus) dk. 23 fernando hierro, dk. 37 roberto carlos, dk. 56 christian karembeu, dk. 90+4 clarence seedorf (real madrid)
laszlo darvasi'nin santrforun rüyası adlı kitabından;
taraftar
(...)
1998'de amsterdam arenası'na doğru metroda real madrid taraftarları yalnızca tek bir adı yaşa sesleriyle alkışladılar ve onun için bestelenmiş kafiyeli şarkılar söylediler: predrag mijatoviç. o da kendisini putlaştıran taraftarların bu jestine hemen karşılık verecek ve attığı golle juventus'u yıkacaktı. iki yıl sonra real tekrar finale çıktığında, ispanyol taraftarlar, bu kez paris'te, halâ mijatovic'in adını bağırıyorlardı, üstelik oynamadığı halde.
maç anı 1997-98 sezonu içerisinde şampiyonlar ligi'nde başarıyı hedefleyen real madrid, 32 yıllık özlemi de dindirmek istiyordu. grup maçlarında rosenborg, olympiakos ve porto'nun arasından lider olarak sıyrılan real madrid, çeyrek finalde bayer leverkusen, yarı finalde ise borussia dortmund ile karşılaşmış ve rakibini geçmişti.
finaldeki rakip ise italyan devi juventus'tu. juventus ise üst üste üçüncü finalini oynayacaktı. 1995-96'de ajax'a karşı kazanmış ama 1996-97'de borussia dortmund'a kaybetmişti. grup elemelerinde manchester united, kosice ve feyenoord'u, çeyrek finalde dinamo kiev'i, yarı finalde ise monaco'yu eleyerek finale kalmışlardı.
tüm basının dikkatle takip ettiği bu maç hollanda'nın amsterdam arena stadında yapılacaktı. stadyum neredeyse yüzde 50'ye yüzde 50 italyan ve ispanyol taraftarlardan oluşuyordu. iki taraf da takımının kupayı almasını bekliyordu tabiî ki.
iki takımda da önemli yıldızlar vardı. real madrid'te mijatovic, seedorf, redondo ve raul; juventus'ta zidane, deschamps, del piero ve inzaghi gibi yıldızlar forma giyiyordu.
real madrid'in alman teknik direktörü jupp heynckes, juventus'a göre daha ofansif bir kadro kurmuştu. üçlü forvetten oluşan ileri uca (morientes, raul, mijatovic) bir de geriden seedorf yardım edecekti. defansı dörtlü kurmuştu ve beklerini de hücuma çıkarmaya niyetliydi. roberto carlos bunu iyi yaptıysa da, panucci zaman zaman hucümlara katılamadı. redondo ise orta sahanın defansif yükünü çekecekti. kaleci illgner ise zaten güven veriyordu.
marcello lippi ise biraz daha defansif bir juventus dizayn etmişti. kalede peruzzi vardı. defansı ise beşli kurmuştu neredeyse. toricelli, montero ve ıuliano göbek üçlüsü olacak, pessotto ve di livio ise açılarak oynayacak iki beki oluşturacaklardı. davids ve deschamps ise orta sahada koşacaklardı. yani tam yedi tane defansif adam vardı kadroda. forvet ikilisi del piero ve inzaghi'nin yanı sıra zidane ofansa katkı yapabilecek üçüncü oyuncuydu.
maçın hakemi hellmut krugg maçı başlattığı andan itibaren iki taraf da çok koştu ama kontrollü olmaya çalıştı. juventus uzaktan attığı şutlar ve frikiklerle etkili oldu. 20'inci dakikadan sonra real madrid dengeyi kurdu ve 33. dakikada raul ile çok önemli bir pozisyondan yararlanamadı. ilk yarı az pozisyon oldu ama mücadelesi yüksek ve güzel bir futbol izledi. kupa her iki takıma da eşit uzaklıktaydı. ikinci yarının hemen başında inzaghi'nin güzel şutunda kaleci illgner başarılı oldu. juventus'un daha iyi oynamaya başladığı dakikalar geçiyordu. kronometre 6. dakikayı gösterirken real madrid sağ kanattan atak geliştirdi ve defansın uzaklaştıramadığı top sert vuruşlarıyla ünlü roberto carlos'un ayağına geldi. carlos'un sert şutu defanstan sekip yugoslav forvet mijatovic'in önüne düştü. mijatovic kaleciyi de çalımlayıp golü buldu. bunun üzerine açılan juventus inzaghi ve davids ile bir-iki önemli pozisyon bulsa da, real madrid iyi mücadele etti ve maçı galip bitirdi. bu galibiyetle 32 yıl sonra 7. kez şampiyonlar ligi kupası'nı real madrid'in müzesine gitti.
maç sonrasında kupayı uefa başkanı johansson'un elinden alan kaptan manuel santchis ve arkadaşlarının sevinci görülmeye değerdi.
maçın adamı: predrag mijatovic yugoslav futbolcu galibiyeti getiren kaleciyi çalımlayarak attığı golün yanı sıra çok da iyi futbol oynamıştı. müthiş tekniği ve süratiyle, yatıran kaldıran çalımlarıyla yugoslav ekolünün son altın jenerasyonundan geliyordu. özellikle tecrübeli defans oyuncusu montero'yu inanılmaz zorladığını net hatırlıyorum. attığı paslar çok yerindeydi. fazla defansa yardımcı olmadı ama top almak için orta sahaya kadar geldi zaman zaman. hep topu istedi ve aldığı topları iyi kullandı. zaman zaman markajda sertliklerle karşılaştı ama yılmadı. raul ve morientes'e iyi pozisyonlar aradı. etkili olmaya başladığı anlarda üstüne defans adamı çekerek bu iki oyuncunun boş kalmasını sağladı. seedorf, raul ve roberto carlos da çok iyi oynamıştı ama mijatovic resmen maçı çalmış ve real madrid'e teslim etmişti.
hollanda'nın başkenti amsterdam'da oynanan şampiyon kulüpler kupası finalinde, juventus'u mijatoviç'in golüyle 1-0 yenen real madrid, büyük kupayı 7'nci kez müzesine götürdü.
43. avrupa şampiyon kulüpler kupası, finalde juventus'u 1-0 yenen real madrid'in oldu. hollanda'nın başkenti amsterdam'da dün gece oynanan final maçında ilk yarı golsüz kapandı. karşılaşmanın 67'nci dakikasında yugoslav futbolcu predrag mijatoviç'in attığı gol kupayı ispanyol ekibi real madrid'e kazandırdı.
böylece, şampiyon kulüpler kupası'nda 17 yıl aradan sonra finale çıkan real madrid, geçtiğimiz yıl da finalist olan italyan rakibini yenerek 7'nci kez bu kupayı müzesine götürdü.
200 yayın kuruluşunun canlı yayın yaptığı karşılaşmada 50 bine yakın futbolsever tribündeki yerlerini aldı.
maçı statta izleyen isimler arasında türkiye'den de fenerbahçe başkanı aziz yıldırım, galatasaray teknik direktörü fatih terim, uefa asbaşkanı, futbol federasyonu eski başkanı şenes erzik, milli takımlar eski sorumlusu ayhan bermek gibi ünlü isimler vardı.
seedorf 90+4'te yaptığı faulün ardından hakem tarafından önce sarı ardından kırmızı kartla cezalandırıldı. oyuncu kırmızıyı görünce maçta ilk kez sarı kart gördüğü için şaşkınlığını belirtti. hakem oyuncunun formasında yazan isme baktı ardından elindeki isimlere ve sadece sarı kart göstermek için elini cebine attığında sarı ile beraber kırmızı kart da çıktı. sonrasında sadece sarıyı gösterip oyunu devam ettirdi.