uzatmada yediğimiz golle yıkıldığımız, maçta rakip teknik direktörün diktiği bayrak sonrası eski numaralı tribünde 1 saniye içersinde 5 sıra öne gidip akabinde eski yerimize geldiğimiz maç. bayrak dikme olayı seneler sonra ali sami yende oynanan sulu(!) maçta, maç sonrası orta yuvarlakta rakip takım futbolcularının 21-23 nöbeti tutmasına sebep olmuştur.
bu tarz hareketlerin nelere sebebiyet verdiğine güzel bir örnek olsa gerek.
fenerbahçe'nn çok üstün oynayıp bir türlü friedel'i geçemediği ve 116. dakikada saunders'ın müthiş golüyle galatasaray'ın çok kötü bir sezonu türkiye kupası'yla kapatmasını sağlayan maçtır.
aston villa'dan galatasaray'a gelen galli oyuncu dean saunders'in hafızalara kazınmasını sağlayan maç. maçın normal süresi 1-0 fenerbahçe'nin üstünlüğü ile sonuçlanmış ve ilk maç 1-0 galatasaray'ın üstünlüğü ile sonuçlandığı için uzatma dakikalarına geçilmiş, bir türlü gelmeyen gol 116. dakikada saunders'den gelmiş ve bu gol galatasaray'a kupayı getirmiştir.
futbolu 2001 yılında bradford city'de bırakan dean saunders, halen galler milli takımı'nda, beşiktaş'ın eski çalıştırıcısı john toshack'ın yardımcılığını yapıyor...
futbola çok geç yaşta başlamasına rağmen amerikan milli takımının ve galatasaray’ın efsane kalecisi olan brad friedel 15 yıllık futbol yaşantısında başından geçen ilginç anılara yer verdiği bir kitap yazdı. 38 yaşındaki kaleci, kitabında galatasaray’a da geniş yer ayırdı. friedel'ın kitabında "türkiye’de 20 saniye içinde nasıl iç savaş çıkarırsınız" başlıklı bir de bölüm bulunuyor. amerikalı kaleci "iç savaş çıkarmak istiyorsanız fenerbahçe stadı'nın ortasına galatasaray bayrağı dikin yeter" diyor. halen blackburn rovers'ın kalesini koruşan tecrübeli file bekçisi, 1995-96 sezonunda galatasaray’da geçirdiği günleri şöyle anlatıyor:
"istanbul'da geçirdiğim günleri hiç unutamıyorum. kültür, kalabalık ve gürültü inanılmazdı. en unutmadığım anı ise fenerbahçe ile oynadığımız türkiye kupası finaliydi. sabah kalktım yatağımda keyif yapıyordum. televizyonu açtım ve stadın 3'te ikisinin dolu olduğunu gördüm. "bu nasıl bir çılgınlık?" diye söylendim. uzatmalarda maçı kazandığımız zaman statta tam bir kargaşa vardı. menajerimiz souness bir taraftarın elinden bayrağı aldı. ve sahanın ortasına dikti. o an stattan çıkan ses inanılmazdı. en büyük provokasyonu yapmıştı. maçtan sonraki 3 saat boyunca otobüsümüz fenerbahçe taraftarları tarafından takip edildi. ama tüm bu olanlardan büyük keyif aldım. her şey muhteşemdi."
dean saunders kariyeri çok ilginç bir futbolcudur. türkiye'de oynadığı tek sezonda galatasaray ile türkiye kupasını kazanmıştır. bunun haricinde liverpool ile ingiltere federasyon kupasını, aston villa ile de lig kupasını kazanmıştır. kariyerini ilginç kılan ise kazandığı kupalar değildir.
iyi bir golcü olarak hatırlanan saunders, kariyeri boyunca 200'ün üzerinde gol atmıştır. ancak bu gollerin ne kadar işe yaradığı ise tartışılabilir.
profesyonel kariyerine 1982'de swansea city'de başlayan saunders, bu kulüp ile iki sezon üst üste küme düşmüştür. takip eden üç yılda üç takım değiştiren futbolcu transfer olduğu oxford united ile ilk sezonunda kümede kalmış, ancak ertesi sezon tekrar küme düşmüştür. 1990-1991 sezonunda ingiltere birinci ligi'nde (şimdiki premier league) derby county forması ile 17 gol atan saunders, takımının ligden sonuncu olarak küme düşmesini engelleyememiştir. 1994-1995 sezonunda aston villa forması ile 15 gol atan futbolcunun takımı bu sefer ligi düşme hattının bir üstünde bitirmeyi başarmıştır. galatasaray macerasından sonra adaya dönen oyuncu 1996-1997 sezonunda da nottingham forest ile küme düşmüştür. son olarak bradford city forması giyen saunders, kariyerinin son sezonu olan 2000 - 2001 sezonunda da bu takımla birlikte küme düşmüştür.
1982 - 2001 yılları arasında 19 sezon faal futbol yaşamını sürdüren dean saunders, bu süre içinde 12 takımın formasını giymiş, bu takımlardan 5 tanesi ile toplamda 6 defa küme düşmüştür.
edinburgh'da doğan bir insana ulubatlı unvanı verilmesine de vesile olur türkiye kupası. dean saunders'ın penaltı golüyle biten ilk maçın rövanşı 24 nisan 1996 günü kadıköy de oynanır. fenerbahçe aykut kocaman'la öne geçer maç uzatmalara kalır saunders'ın uzatmalarda attığı gol maçın skorunu 1-1'e getirir ve kupayı taraf.
galatasaray olur. maç sonrası galatasaray'ın hocası graeme souness, sarı-kırmızılı bayrağı fenerbahçe stadı'nın santrasına diker ve giderayak bir efsanenin doğuşuna neden olur.
bild gazetesi, almanya ikinci ligi'nde st.pauli'deki türk futbolcusu deniz naki'nin hansa rostock'lu seyircilere yaptığı gol sevincinden yola çıkarak, taraftarları çıldırtıp futbol tarihine geçen 5 sevinci seçti.
21 haziran 1988'de hollanda, avrupa şampiyonası'nda almanya'yı 2-1 yenip finale çıkarken, ronald koeman almanya formasını poposuna sürerek tribünleri çılgına çeviriyordu.
20 şubat 2007'de eski barcelona mark van bommel, bayern münih'le şampiyonlar ligi çeyrek finalinde real madrid'le oynadıkları maçta skoru 3-2'ye getiren golü attıktan sonra madridlilere kol hareketi yaparak sevincini yaşadı.
Geçtiğimiz sezon werder bremen'in hamburg'u 2-0 yendiği maçta galibiyeti eline aldığı megafonla kutlayan tim wiese kendi taraftarları ile hamburg'a ağır küfürler ederek coşkusunu paylaştı.
ocak 2005'te oynanan roma derbisinde lazio, roma'yı 3-1 yendikten sonra italyanların hırçın çocuğu paolo di canio, sevincini nazi selamı ile kendi seyircilerinin yanlarına giderek gösterdi.
tarih 24 nisan 1996, yer kadıköy. galatasaray, türkiye kupası'nda f.bahçe'yi uzatmalarda eleyip kupayı aldı. iskoç teknik adam souness elinde galatasaray bayrağıyla kendini orta sahada buldu.
1995-96 sezonuna graeme souness önderliğinde ve ada'dan venison, marsh ve saunders transferleriyle giren galatasaray, avrupa'da sparta prag'a elenince iki ingiliz venison ve marsh'ı gönderdi. 1996'nın ocak ayında feyenoord'dan ulrich van gobbel transfer edildi. hollanda milli takım formasını 8 kez giyen oyuncu iki ingiliz ve sedat balkanlı ile cihat arsl an'dan boşalan yeri doldurdu. özellikle takımının türkiye kupası'nı alışında önemli rol oynadı. aynı van gobbel, ertesi sezon devre arasında knup ile birlikte gönderilen oyunculardan biri oldu. onların yerine sarı-kırmızılı takıma imza atan filipescu ve adrian ilie ise şüphesiz o sezonun en faydalı ara transferleri oldular. ancak o dönemlerde galatasaray'da yaşanan kaleci sorununu azaltmak için fortuna düsseldorf'dan transfer edilen pierre esser, diğer adıyla cengiz dülgeroğlu daha ilk maçında vansporlu yusuf tepekule'den son dakika golü yiyince istanbul'a erken veda etti. hagi, popescu, ilie ve filipescu'dan beklediği verimi alan galatasaray, 1997-98 sezonu ortalarında bu kez ion lutu'yu getirdi. ancak çok geçmeden geri gönderdi. 1999-0'de galatasaray'ın ara transferi bu kez sergen yalçın oldu. kupa maçında trabzon'a attığı goller dışında takıma yeterli katkıyı sağlayamayan sergen, leeds united deplasmanına gitmek istemediği için takımdan erken uzaklaştı. zira aylar sonra fatih terim onun için, "leeds'e o gelmek istemedi, kopenhag'a da biz götürmedik" ifadesini kullandı.
- dean saunders denince türkiye'de herkes sizi 116. dakikada fenerbahçe'ye attığınız gol ve maçtan sonraki bayrak dikme olayıyla hatırlıyor. peki siz o maça dair neler hatırlıyorsunuz?
dean saunders: o güne dair neredeyse her şeyi hatırlıyorum... ben taraftarımıza koşarken, souness da önümden bayrakla geçerek orta sahada koşuyordu. maçın ardından soyunma odasında şampanya patlatmıştık. başkan aşağı inmişti ve bazı futbolcular onu omuzlarına aldılar. soyunma odasında bir köşede oturan souness'ı hatırlıyorum. suratı bembeyazdı...
- graeme souness'ın fenerbahçe stadı'nın ortasına galatasaray bayrağı dikmesiyle ilgili neler hissediyorsunuz? o sırada ne yapıyordunuz?
bülent korkmaz: insanların, özellikle de galatasaraylıların o anı hayatları boyunca unutamaycağını daha o anda hissetmiştim. ben souness'ın elindeki bayrağı ve koşmaya başladığını görümüştüm. ama bunu önceden düşünüp planlamış mıydı yoksa bir anda mu aklına esip yaptı, orasını bilemiyorum. ne olursa olsun asla hafızalardan silinmeyecek müthiş bir olaydı. yüz sene sonra bile hatırlanacaktır.
ilk maç galli yıldız dean saundres'ın, kadıköy'deki rövanş da aykut kocaman'ın golleriyle 1-0'lık skorlarla bitince türkiye kupası'nı kazanan takımı belirlemek için uzatmalara gidildi. herkes penaltıları beklerken 116. dakikada saunders takımına beraberliği ve kupayı getirdi. ev sahibi taraftarlar yıkılmış ve üzüntü içinde tribündeki yerlerine oturmuşken galatasaray teknik direktörü graeme souness dev bir galatasaray bayrağıyla koşarak santraya geldi ve şaşkın bakışlar arasında onu orta yuvarlağa dikiverdi. üzgün fenerbahçeli taraftarlar öfkeden çılgına dönerken kupa töreni şeref tribününde yapılamaz hale geldi.
'bayrak dikme' ada'da taklit edildi bir dönem galatasaray forması giyen galli futbolcu dean saunders, türkiye'deki günlerini, euro 2020 adaylık şansını ve bayrak dikme olayı hakkında konuştu.
galatasaray'ın fenerbahçe'yi geçip 1996 türkiye kupası'na uzanması sonrasında graeme souness'in sahaya diktiği bayrakla ilgili dean saunders, "ingiltere'de taklit bile edildi" dedi.
işte eski galatasaraylı futbolcunun radikal'e verdiği röportaj...
-tekrar türkiye'desiniz neler hissediyorsunuz, geçmişe dair neleri hatırlamayı tercih ediyorsunuz? ( iç geçirerek..) bir kere şunu söyleyerek başlayayım, tekrar burada olduğum için çok mutluyum. öncelikle oğlum callum burada doğdu. şimdi 16 yaşında ve buraya dair çok şey biliyor. kendisi galler için milli formayı alt yaş grupları için giydi. crewe alexandra'da oynuyor. milli takım olarak hala türkiye 'yi seçebilir. türkiye bizim aile için bu kadar özel. şu an röportajı yaptığımız bu otel callum'un doğduğu hastaneye çok yakın. içimde garip bir kıpırtı oluyor burada konuşurken dahi. türkiye ile ilgili tüm anılar güzel anılar. o yüzden başka bir anı hatırlamayı tercih etmeme gerek kalmıyor.
-deneyim olarak nasıldı? benim için baştan aşağı yepyeni bir maceraydı. tamamen farklı bir deneyimdi. aston villa'da oynuyordum. orada kalabilirdim. ancak graeme souness beni isteyince, hayatımda yeni bir sayfa açmam gerektiğini düşündüm. istanbul 'a önce görüşmek için geldim. daha sözleşme imzalamamıştım. atatürk havalimanına indim. taraftarları görmüştüm. pasaport kontrolüne dahi girmeden beni ülkeye soktular. büyük bir lüks arabaya bindirdiler. polat renaissance otele gittik. orada adnan polat ile buluştum. graeme souness ve polat beni ikna etmeye çalıştılar.
-nasıl ikna ettiler? eğer imzalamazsam benim gitmeme izin vermeyeceklerini söylediler. (gülerek) beni boğazda bir eve götürdüler. manzarası nefisti. eşim sarah'ı orada ikna ettiler. bu, eş onayı önemlidir biliyorsun. 8 aylık hamile olduğu için onu ikna etmek kolay değildi. sonra akşam stadyuma götürdüler. sadece tribünde oturacaktım. maçı izleyecektim. akabinde souness ve yöneticiler beni sahaya doğru götürdüler ne olduğunu anlamadan binlerce seyircinin karşısında çim üzerinde kaldım. adnan polat bana gs bayrağı verdi. sonra da “eğer sözleşmeyi imzalamazsan büyük problem olur” dedi ali sami yen seyircisinin önünde. (gülerek anlatıyor) ben de imzaladım tabii ki. don carleone stili. hakikaten her manada özel bir deneyimdi. asıl önemlisi çok güzel bir tecrübe oldu benim için.
-daha uzun kalmak ister miydin? kesinlikle daha uzun kalmak isterdim. ancak o zaman şartlar oluşmadı. bosman davası patlamıştı. yeni kurallar gereği ben bir sene sonra bedelsiz serbest kalabilirdim. kulüp, benden bonservis kazanamayabilirdi. o zaman bu konuda kulüpleri bir ürperti kaplamıştı. kurallar yeni diye tedirgin olmuşlardı. beni de 1.5 milyon sterline satarak para kazanmayı tercih ettiler. ben de teklifi kabul ettiler. belki kalabilsem ki uzun yıllar devam etmeyi istiyordum, uefa kupası yolunda giden takımın bir üyesi olabilirdim bunu da çok isterdim. sonuçta bizim takım kupa zaferiyle yetindi gibi gözükse de o takımın gençleri sonrasında hegemonya kuran galatasaray'ın omurgasını oluşturuyordu.
-takımı hatırlıyor musun? ben gerçekten şanslıydım, türkiye'ye gelip içinde yer alınabilecek en güzel kadrolardan birinde futbol oynadım. friedel, bülent, tugay, suat, ufuk, arif, hakan, hayro ( hayrettin ), hakan şükür, mert; bülent'in kardeşi ve tüm takımı çok net hatırlıyorum. o yerli oyuncu grubu çok özeldi. uzun yıllar da aynı takımda buluşması zor bir yerli oyuncu grubuydu. bu takıma alpay ve sergen'i ekleyince milli takım oluyordu neredeyse. ingiltere'ye döndüğümde ve sonrasında galatasaray uefa kupası'nı kazandığında özellikle şunu düşündüm; bu takım uzun yıllardır alt yaş grubu milli takımlarından ve galatasaray altyapısından birbirini tanıyan ve çok uzun süredir beraber oynayan oyuncular. bu, nadir bir durumdur. bunu da sadece üç yabancıyla başardılar. genç türk futbolcularla oynamak zorundaydılar ve bunu da harika başardılar. küçük hakan'ın oynaması gerekiyordu oynadı. böylece gelişim sağlayıp, beraber oynamayı çok önceden öğrendiler. (bu arada tüm takımı pozisyonlarıyla ezbere sayıyor, yedekleriyle..) yabancı oyuncular fark yaratacak yerlerde olabilir. mesela, kaleci ve golcü, belki bir de orta saha. ama bekler ve diğer orta sahalar türk olmalı. türkiye'de ve yurtdışındaki göçmen genç türklerde müthiş yetenek potansiyeli var. onların gelişebilmesi için oynamaları lazım. hem mental hem de fiziksel eşikleri aşabilmeleri için bu gerekiyor. saydığım kritik saha içi pozisyonlarında yerli oyuncular çoğaldıkça göreceksiniz, milli takım çok daha farklı bir yere gelecek. zaten türkiye artık milli takımlarda daha farklı bir algıya sahip. bunun kimlik tanımı olup daha istikrarlı bir ekol haline dönüşebilmesi için oyuncularınıza şans tanımalısınız. mesela oğuz çetin o dönemden en hayran olduğum oyunculardan biriydi. oynayarak yeteneğini üst düzeye taşımış çok özel bir oyuncuydu bence. yeni oğuzlar için bu şansı tanımanız lazım.
-ingiltere'nin durumu daha problemli değil mi o zaman? ingiltere takımına bakıyorum, onlar aynı durumdan müzdarip, hatta belki de zirve noktası.... üst düzey yerli oyuncu anlamında alt yaş gruplarındaki gençleri aktarma konusunda sıkıntı yaşıyorlar. ancak everton ve west ham gibi takımlar biraz nefes aldırıyor. genel olarak zorluk çekiyorlar.
-peki ingiltere 'nin euro 2012'de şansını nasıl değerlendiriyorsunuz? bildiğiniz gibi ben galler'liyim. ingiltere , galler, iskoçya, irlanda hepsi zorluk çekiyor. çünkü, yerli oyuncular kulüplerde çok fazla yabancı futbolcu bulunduğu için oynama fırsatı bulamıyorlar. özellikle galler, irlanda ve iskoçya bu sıkıntıyı daha fazla yaşıyorlar. iskoçya veya irlanda bir kadro oluşturduğunda, kadroda kulüplerinde şans bulabilen dört veya beş oyuncu oluyor. yakın zamanda bellamy ve giggs vardı sadece neyse ki durum son dönemde düzeldi biraz daha galliler olarak. ama hala çok parlak değil. örneğin; ingiltere için de bir örnek vereyim. peter crouch, ingiltere milli takımı'nın santraforuyken liverpool'da fernando torres forma şansı buluyor, crouch kenarda oturuyordu. sonra da insanlar bütün sezon dört-beş hafta oynamış crouch'un neden iyi oynayamadığını merak ediyorlardı... aynı sorun şimdi rooney'in sakatlığında iyice zirve yapmış durumda. şimdi de sezonu pek de iyi geçirmeyen carroll'a dönmek zorunda kalındı.
-mesela swansea'de şu an kaç galli futbolcu oynuyor? savunmada ashley williams ve neil taylor var. çok fazla oynayan oyuncu yok ama galler olarak şanslıyız. john toshack döneminde ben de yardımcı antrenörlük yapıyordum. (şu an doncaster rovers'ın başındayım) çok iyi bir oyuncu grubumuz var, tottenham'dan gareth bale, nottingham'dan chris gunter, west ham'dan jack collison, sheffield united'dan ched evans, bristol city'den lewin nyatanga, arsenal'dan aaron ramsey, celtic'ten joe ledley, wolves'dan sam vokes ve david edwards... aynı türkiye'de olduğu gibi biz de iyi bir grup yakaladık ve iki-üç sene sonra çok iyi bir takım olacağız. fransa'da da böyle olmuştu, henry, pires gibi oyuncuların bulunduğu iyi bir çember oluşturmuşlardı. ve birkaç sene sonra başarı geldi. fransa ve ispanya gibi takımlar gençlerinin şans bulması sayesinde, üst düzey futbolu erken oynamaya başlayarak hep yeni jenerasyonlar çıkarmayı başarıyorlar. bizim gibi türkiye de aynı durumda. türkiye 'de de iyi futbolcular var ama önemli olan kulüplerinde oynama şansı bulabilmeleri. gençlerinize şans verin ama henüz gençken. sözde değil pratikte... sonrasında beraber yıllar süren bir omurga devamlılığı asıl başarıyı getiriyor. almanya o yolda. ispanya o yoldan geçiyor. hep benzer durumlar. reçete belli.
-galler, iskoçya ve irlanda ortaklığının euro 2020 adaylığı şansını nasıl görüyorsunuz? şansımızın yüksek olduğunu düşünüyorum. güçlü bir adaylığımız var bence. ekonomik olarak zor günler yaşanıyor ama bu o bölgelerde tekrar canlanmayı sağlayabilir. bu sene olimpiyatları da, özellikle britanya'yı izleyeceğim. ada ülkelerini nasıl etkileyeceğini merak ediyorum. sanırım giggs kadroda olacak. bale ve bellamy katılır mı bilemiyorum. geleceği nasıl etkileyeceğini merak ediyorum, geçmişte böyle bir şey olmamıştı ilginç bir deneyim bizi bekliyor. tarihte önemli bir turnuva olacak olimpiyat oyunları da... tabii akabinde de euro 2020 seçim dönemi var. türkiye 'deki durumlar özellikle de olimpiyat oyunları adaylığı etkin rol oynayacak. yine bu şike davası süreci kararı etkileyebilir. ama iş sonuç olarak bu turnuvayı maddi olarak yapabilme yetisine de geliyor. hep beraber göreceğiz karar sürecini.
-sizin de dahil olduğunuz pek çok başarılı futbolcu, dünya kupası, avrupa şampiyonası, olimpiyatlar gibi büyük organizasyonlarda mücadele edememişlerdi. evet, bir keresinde çok yaklaşmıştık. 1994 dünya kupası elemelerinde son maçta cardiff'te romanya ile karşılaşmıştık. yenmemiz gerekiyordu. son beş dakikada bir penaltı şansı elde ettik ama değerlendiremedik. fırsat gelmişti, golü atsak gidecektik ama olmadı. ilk kez bu kadar yaklaşmıştım. ama geçmişe bakamıyorsunuz. geçmişi fazla irdelemeden, düşünmeden sadece güzel anıları hatırlayıp diğerlerinden ders çıkararak yeni yollar oluşturmak gerekiyor. her zaman umutlar korunmalıdır. george best, ryan giggs gibi özel futbolcuların da bu konuda pek fırsatı olmadı. ancak gelecekte hep farklı hatırlanacaklar. belki gelecek nesiller bizden güç alıp bu duruma son verecekler. her zaman söylediğim gibi dünle yaşanmaz, geleceğe dair dersler çıkarmak gerekir.
-son olarak bayrak dikme olayını hatırlıyor musunuz? hatırlamaz olur muyum... hayatımda tanık olduğum en acayip olaylardan biriydi. herkes zaten ingiltere 'de de fenerbahçe ile oynadığımız kupa finalini sorar. çünkü souness'in bayrak dikme olayı büyük patırtı koparmıştı o zaman ada'da da... ingiltere 'de bile zaman zaman taklitleri yapılıp kullanıldı bu kutlama... türkiye'deki etkisi tabii ki daha fazla olmuştu. unutulmaz bir olay. ingiltere basını bile hala o bayrak dikme resimlerini kullanır. çok şaşırdığım ve souness'ın her ne kadar çılgın bir galli olduğunu bilsem de benim için dahi sürpriz olan bir hareketti. fakat o sezon boyunca yaşananların bir patlamasıydı adeta. sezonun sembolü oldu adeta. bir anda bayrağı kaptı ve gidip sahanın ortasına dikiverdi. her saniyesi hala aklımdadır o olayın. biz galliler bazen duygularımızı fazla dışa vururuz. onunla da alakalı. hala hatırlayıp gülümserim o olayı. o dönemden antalyaspor'a 40 metreden attığım golü de unutmamam. hep söylüyorum o bir yıl kariyerimin belki de keyif ve anı anlamında 10 yılına bedel.
-önemli bir golcü olarak günümüzden bir kaç isim saymanı istesek? günümüzde golcü tanımı biraz farklılaştı tabii ki. forvetler farklılaştı. ronaldo ve messi santrafor olmayan oyuncular gol sıralamalarında öne çıkıyor. futbol evrildi ve forvetlerin artık daha çok yönlü olması gerekiyor. bu yüzden benim sevdiğim tarzda ceza sahası içinde tel vuruşta etkili golcü sayısı çok fazla kalmadı. bu aralar falcao dikkatimi çekiyor. rooney tabii özel bir hücum silahı. diego milito yine klas bir golcü. van persie evrilen oyunculardan biri ancak çok iyi dönüşüm yaşadı. fakat ibrahimoviç pozisyon alma ve uygulama konusunda en özel golcülerden biri.
sevgili arkadaşım olcay ile birlikte mecidiyeköyde birahanede izledigimiz maçtır olcay"ın biz ne zaman gol diye ayagı fırlayacagız dedigi ve galatasaray"ın golünden sonra ayaga gol diye bir hışımla kalkıp masadaki biraları döktügü maçtır.
souness kupaya bagli g.saray'da teknik direktor souness'in onumuzdeki sezon takimin basina kalmasi kupaya bagli. sari-karmizili yonetim souness'in turkiye kupasi'ni almasi halinde 1 yil daha takimin basinda kalmasindan yana.
souness'in, g.saray'da bir yil gorev yapmasina ragmen ozellikle kupada aldigi sonuclarin yabana atilmamasi gerektigini belirten yoneticiler, "g.saray'a ve turkiye'ye alisan souness'le onumuzdeki sezon daha basarili oluruz" degerlendirmesini yapiyorlar. sari-kirmizililarin kupayi kaybetmeleri durumunda sari-kirmizili yonetim yeni teknik direktor arayislarina girecek.
souness: kupaya hazırız teknik direktor souness, g.antepspor karsisinda ortaya koyduklari futbolla f.bahce ile oynayacaklari kupa macina hazir olduklarini soyledi. ıskoc calistirici, "g.antepspor macinda sahanin oldukca kotu olmasina ragmen futbolcularim iyi mucadele ettiler. saunders ve tugay'in attiklari guzel gollerlede uc puani alarak kupa finalinin ikinci maci icin moral bulduk. simdi de hedefimiz kupa macinda tur atlayacak sonucu elde etmektir" seklinde konustu.
yonetım kesenın agzını actı g.saray yonetimi futbolcularin turkiye kupasi'ni kazanmalari icin kesenin agzini acti. yonetim daha once belirlenen 25 milyarlik primi artiracak. yoneticiler, "futbolcularimiz bizi sevindirmelerinin karsiligi fazlasiyla gorecekler. turkiye kupasi'nin kazanilmasi halinde bizde futbolcularimizi prim zengini yapacagiz" ifadesini kullandilar.
kupa hazırlıkları basladı sari-kirmizililar, carsamba gunu turkiye kupasi finalinin ikinci ayaginda karsilacaklari f.bahce macinin hazirliklarina bugun yaptiklari antremanla basladilar. teknik direktor souness yonetiminde yapilan calismada g.antepspor macinda forma giyen futbolcular kultur fizik hareketleri yapip antremani erken birakirken yedek futbolcular cift kale mac yaptilar. g.saray'in genc futbolcusu ceyhun, ciftkale macta sakatlanarak calismayi yarida birakti.
g.saray'de herkes kupa icin pusuda lıge erken havlu atan g.saray'in tek tutunagi kupa. sari-kirmizili futbolcular, butun hazirliklarini tamamlayip mac saatini beklemeye cekildiler. firtina oncesi sessizligi andiran bu bekleyisin sonunda gulen tarafin kendileri olacaginin belirten g.sarayli futbolcular, ilk macta aldiklari 1-0'in avantajini cok iyi kullanacaklarini belirterek, "su anda kupaya en yakin ekip biziz. ali sami yen'de aldigimiz 1-0'lik galibiyetin avantaji ile f.bahce stadi'na cikacagiz. taraftarlarimizin hic kuskusu olmasin. bu mactan da galibiyetle ayrilip kupayi onlara hediye edecegiz" dediler.
frıedel: fener'e kalem kapalı g.saray'in amerikali file bekcisi bred friedel, f.bahce forvetlerine kalesini kapatacagini belirterek, "ben turkiye'ye ve turk futboluna yeni yeni alistim. uzerimdeki tutuklugumu da nisbeten attim. f.bahce forvet elemanlarina bu macta kalem kapali. taraftarlar hic endiselenmesin, kale emin ellerde. kupa da bizim olacak" seklinde konustu.
arıf: f.bahce macları benım ıcın ayrı bır onem arzeder koyu g.sarayliligi ile bilinen sari-kirmizililar'in sag kanttaki etkili silahi arif, ilk macta oldugu gibi bu macta da patlama yapacagini ve f.bahce defans elemanlarinin kendisini durduramayacagini ifade etti. golcu futbolcu, "hakan ve saunders'la guclenen forvetimize bir de ben eklenince gol patlamasi olcak. f.bahce maclari benim icin her zaman ayri bir onem arzeder. kupayi alan taraf biz olacagiz" diye iddiali konustu.
dun aksam oynanan turkiye kupasini, fenerbahce ile 1 - 1 berabere kalan galatasaray kazandi. macin basinda arif'le etkili olmaya calisan galatasaray ilk yari iyi oynamasina ragmen kaleci friedel'in hatasi sonucu 35. dakikada aykut'un golune engel olamadi. ılk yarisi 1-0 biten macin ikinci yarisinda fenerbahcenin ustunlugunu kabul eden galatasaray macin 1-0 bitirerek uzatmaya goturdu.
uzatmalarda galatasaray hakimiyeti ele aldi. saunders 115'inci dakikada skoru ilan eden golu atti 1-1. bu skorla ilk maci 1-0 kazanan galatasaray turkiyekupasini 11. kez kazandi.
gursoy, 'kazanilan kupa tamamen sahada butun gucleriyle mucadele eden futbolcularimizin basarisidir. kimse bu basariya yeni goreve gelen yonetime mal etmesin. cunku biz daha goreve yeni geldik. bu kupanin yonetime mal edilmesi futbolcularimiza buyuk saygisizlik olur. halbuki futbolcularimiz sahaya cikip butun gucleriyle mucadele ederek kupaya uzandilar' diye konustu.
macin ikinci yarisinin ortalarina dogru bir ara kupaya gitti gozuyle baktigini itiraf eden gursoy, 'f.bahce kendi sahasinda oynamanin vermis oldugu avantajla hucum futbolu oynadi. uzerimize tehlikeli ataklarla geldiler. bir ara kupa gidecek diye umitsizlige kapildigim anlar oldu. ancak ozellikle friedel'in mukemmel kurtarislari takimi rahatlatti. kalecimizin guzel oyunundan sonra penaltilara gidilse bile rahatlikla kupaya uzanan takim olacaktik. cunku friedel bircok penaltiyi kurtaracakti' dedi.
ergun gursoy ve genel sekreter ve basin sozcusu ates unal erzen, souness'in, fenerbahce stadi'nin ortasina galatasaray bayragi dikmesini, teknik adamin mactan sonra yasadigi buyuk heyecana bagladilar. gursoy ve erzen, 'bu hareket ıskoc calistiricinin, kazanilan bir zaferden sonra meydana gelen sevinc seklidir. f.bahce taraftarlarinin bu olaya cok tepki gostermesini anlayamadik. tabii ki bu hareketi yuzde yuz centilmence bir davranis olarak goremeyiz. ancak, bunu iki kulup arasinda dusmanlik meydana getirecek kadar buyuk bir olay olarak gormuyoruz' seklinde gorus belirttiler.
kupa galıplerı'nde fınal ates unal erzen, turkiye kupasi'ndan sonra simdi gozlerini avrupa kupa galipleri kupasi'na diktiklerini ve bu kupada final oynamayi hedeflediklerini soyledi. erzen, 'bugune kadar avrupa'da bircok basarilara imza atan g.saray onumuzdeki sezon kupa galipleri kupasi'nda final oynamayi hedefliyor' dedi.
ates unal erzen, yeni sezonda teknik direktorler konusunda, fatih terim ve souness ile goruserek kararlarini vereceklerini ifade etti.
erzen, 'terim'in kulup takimlarinda da ayni basariyi elde etmesini istiyoruz. bu yuzden ilk once kendisine teklifte bulunacagiz. kabul etmesi halinde gelecek sezon teknik direktorumuz olacak. ancak, anlasamazsak oncelikle souness olmak uzere diger teknik adamlarla gorusuruz' diye konustu. oteyandan erzen, ic ve dis transfer gorusmelerini kurban bayrami'ndan sonraya biraktiklarini acikladi. bu arada ali sami yen stadi'nin tamiri icin bugun ilk calisma ırfan karakas tarafindan baslatilacak.
fener'e yine husran fener'e yine hasret turkıye kupasi umudunu onceki gece g.saray karsisinda son dakikada yedigi golle kadikoy'un cimlerine gomen f.bahce camiasinda huzun ve hasret ruzgarlari esmeye basladi.
12 yillik kupa ozlemini gidermek ve sampiyonluk yolunda yine g.saray karsisinda kaybettikleri morali bulmak icin ciktiklari macta iyi futbol sergilemelerine ragmen sok bir golle kupaya veda eden sari-lacivertliler kupa hasretlerini 13 yila cikararak huzun yasarken gozlerini yeniden kendilerine teselli olabilecek lig sampiyonluguna cevirdiler.
sans bızden yana degıldı futbol sube sorumlusu sadan kalkavan, g.saray karsisinda son haftalarin en iyi futbolunu sergilemelerine ragmen sans faktorunun kendilerinden yana olmadigindan yakinarak, besiktas galibiyetinden bu yana ilk kez bu kadar iyi bir futbol sergilediklerini soyledi. kalkavan, 'f.bahce'ye yakisir bir bicimde oynadik. ama futbolda sonucu birazda sans faktoru belirler. friedel'i gecemeyinci sok bir gol yiyerek kupaya veda ettik. ancak herseye ragmen ellerinden geleni yapan futbolcularimizi kutluyorum. kupayi alan g.saray'i da tebrik ediyorum. bundan sonra artik butun gucumuzu lige yansitacagiz' aciklamasini yapti.
demırel'e ozur sadan kalkavan, mactan sonra yapilan kupa toreni sirasinda meydana gelen istenmeyen olaylar sebebi ile cumhurbaskani suleyman demirel'den ozur diledi.
kalkavan, nazik davetlerini kirmayarak kulup binalarinin acilisini yapan ve maci izleyen demirel'e boyle olaylar yasatmamalari gerektigini ve vuku bulan olaylarin tek sorumlusunun sounness oldugunu soyledi. souness'ın yaptıgı cok ayıp f.bahce kulup baskani ali sen, dun yaptigi aciklamada g.saray'i kutladigini belirterek, 'eger oyunun sonucunu juri karar vermis olsaydi. kupayi biz alirdik. cunku f.bahce daha iyi futbol oynadi. souness yapmis oldugu hareket ise ıngiltere'de yapilmis olsaydi katliam olurdu. souness, turkiye'yi britanya'nin bir somurgesi zannetti herhalde fakat turk insani terbiyelidir. onun icin sadece ayiplamakla kaldilar. bu yapilan edepsizce bir hareket. g.saray yonetiminin bu edepsizlige nasil bir tavir alacagini merak ediyorum. hayat devam ediyor. kalan dort maci galibiyetle bitirmenin hesaplarini yapiyoruz. bu da f.bahce'nin sampiyonlugu demektir' diye konusan sen, parreira'nin g.saray macinda yaptigi oyuncu degisikliklerinde ise hakli oldugunu soyledi.
bu arada sari-lacivertliler hafta sonu oynayacaklari samsunspor maci hazirliklarina dun yaptiklari idman ile baslarken dun idmana yedek futbolcular cikti.. samsunspor macinda sari kart cezalisi olan bolic yer alamayacak.