yeni teknik direktörümüz mehmet özdilekle birlikte ikinci maçımıza çıkıyorduk. rakibimiz eskişehirspor bizden önceki iki karşılaşmasını kazanmıştı ve ankara'ya 3 puan için gelmişti. henüz 8. dakikada serkan'ın sol çizgiden yaptığı ortaya stancu çok güzel hazırlanmış ve gelişine bir voleyle topu filelerle buluşturmuştu. erken gelen gole sevinmiştik ve keyfimiz yerindeydi. ilk yarının son dakikalarında kalemizde tehlikeli bir pozisyon görmüştük. kamara'nın penaltı noktasından vuruşu kalenin üstünden auta çıkmıştı. hepimiz derin bir oh çekmiştik. ilk yarıyı 1-0 önde bitirmiştik. ikinci yarının 53. dakikasında gosso'nun attığı güzel pası stancu aynı güzellikte önüne almış ve yine aynı güzellikte kaleye göndermişti ve skoru 2-0 yapmıştı. geri kalan zamanda eskişehirspor hücumlarını izledik ancak bu hücumlar skoru değiştirmeye yetmedi. 10. haftada ilk kez iki maç üstüste galip gelmenin sevincini yaşıyorduk. şimdi gözler haftaya oynayacağımız trabzonspor maçındaydı. bense içimden "umarım o maçı da tribünden izleyebilirim" diye geçiriyordum.
fc tirol innsbruck: milan oraze, harald schneider, kurt russ (dk. 36 jürgen hartmann), andrzej lesiak, robert wazinger, michael baur, oliver prudlo, marcelo carracedo, christoph westerthaler, václav daněk, thomas janeschitz (dk. 46 roland kirchler)
antrenör: horst köppel
ferencvárosi tc: józsef szeiler, andrás telek, tamás szekeres, tibor simon, józsef kovács (dk. 75 sorin cigan), józsef keller, flórián albert, lajos détári, zsolt páling, péter lipcsei, lászló wukovics