3 şubat 1992, fenerbahçe, kupa maçında, çamur kaplı sahada güvenç kurtar yönetimindeki kocaelispor’a 1-0 yenilerek elenir. gerson’un dışında çok kötü bir oyun oynayan fenerbahçe karşısında kocaeslipor, galibiyete daha yakın olan taraftır ama tanju’nun şutunda kaleciyi de geçen top gol çizgisi üzerinde çamura takılır. kocaelispor’un golünde yaklaşık 2 metre ofsayt pozisyonunda olan saffet’i göremez
tanju ; “boş kaleye çok sert vurdum ve gol diye yüzümü santraya döndüm. topun çizgi üzerinde çamurasaplandığını görünce şaşırdım. dünyanın her sahasında benim bu vuruşumda top kaleye girer ve gol olurdu.”
karlı, buz kesen bir hava. babam sabah maça gitmek ister misin diye geldi yanıma. istemez miyim. çıktık gebze' den yola kocaeli' ye. yolda babamın telkinlerini dinliyorum sürekli. "oğlum sadece maç izleyeceğiz, sonuca üzülme sakın. onlar büyük takım, biz ikinci ligde oynuyoruz. tanju' yu, gerson' u izler döneriz". "tamam baba" diyorum ama içten içe de kızıyorum daha sahaya çıkmadan kaybedicez demesine. babam hakem, hakem tribününden izliyoruz ismetpaşa stadının. o zamanın il hakemlerinden ismini vermeyeceğim birisinin ilk devre boyu küfür edip devre arasında ben bir namazı kılıp geleyim demesi ayrı komikti.
maç başladı muhteşem oynuyoruz. mücadele hat safhada. derken golü bulduk, körfez yıkılacak sanki. hava buz gibi, körfezden deli gibi rüzgar esiyor, ayaklarımı artık hissetmiyorum ama saffet sancaklı' nın şovu içimizi ısıtıyor adeta. derken o kara dakika. gerson' un uzun topunda tanju hep yaptığını yapıyor ve savunmanın arkasına sarkıyor. biliyoruz bu pozisyonu, tanju bunları atar. aynısını xamax ağlarına gönderdi çünkü 4. gol olarak. nitekim kaçırmıyor tanju ve kalesini terkeden kalecinin yanından harika bir plase. klasik bir tanju golü. rahatlıyor fenerbahçe, tanju dönüyor ve koşuyor az sayıda fenerbahçe taraftarının olduğu tribüne. içim yüksekten düşer gibi kalkıyor adeta. ne güzel olacaktı diyorum o an yenseydik. o gün körfezin mücadelesini herkes takdir ediyor. buna ilahlar da dahil olmalı ki, müdahele ediyorlar sahaya. top gidiyor ve tam kale ağzındaki su birikintisine takılıp kalıyor. kaptan osman koşuyor topa, yanında sağ açık hakan. hangisi önce yetişecek die bekliyoruz merak ve korkuyla. osman koşmuyor, uçuyor adeta ve çıkarıyor topu minik gölden. maç bitiyor, kazanıyoruz. 2. lig takımı kocaeli, eliyor koca fenerbahçe' yi. dönüyoruz gebze2 ye huzurla içi kadıköy' e dönen fener taraftarlarıyla dolu otobüsle. babam bir küfür savuruyor tanju' ya. tüm öfkeli yüzler dönüyor üzerimize. "o gol kaçar mı" diyor babam. arabadan iniyoruz ve babam hiç unutmadığım şu cümleyi kuruyor. "nasıl küfür ettim ama fenerlilerin içinde fenerli futbolculara" :)
bu maçta kocaelispor'un hocası adnan dinçer'di. bütün körfez bu maçtan ümitliydi. takım 2.ligde fırtına gibi esiyordu. her maç güzel futbol oynuyordu. kısaca küçük değil bayağı bir ümitliydi kocaelispor. ulusal basında da tam tersi bir hava vardı. fenerbahçe "golshow"a geliyordu dönemin moda deyimiyle. buz gibi bir hava vardı. hafta içi ve soğuk olmasında rağmen tribünler doluydu. benim yaşlarımdaki çocuklar için inanılmaz birşeydi. 1.ligedeki adamları, zenci gerson'u görmek.dünya bu kadar küçülmediği, her hafta avrupadan 30 maç yayınlanmadığı dönemlerdi. bu maçı uzun süre beklemiştik. sonuçla beraber futbola olan aşkımız, küçük takımın büyüğü alt etmesine olan tutkumuz depreşti. bu sevdanın peşine, bu güzel oyuna küçücük kalplerimiz ayrılmacasına tutuldu. eşşek kadar adam oldum. hala daha ismetpaşa'da, izmit'te orta yaş gurubundan biriyle bu maçın muhabbetini çevirebilirim. sanki koca izmit'te kimse unutmamış bu maçı. hele yukarda da belirttikleri gibi tanju'nun gol diye sevindiği vuruşu sonunda çamura takılan top. "kızgın kumlardan,serin sulara" reklam metnini yazan adam herhalde bu maçta ismetpaşa'daydı. çünkü yaşadığımız tam onun gibi bişeydi.
(yoğun kar yağışının sahada futbol oynamayı olanaksız kılması nedeniyle 2 şubat günü oynanması gereken karşılaşma hakem bülent yavuz tarafından bir gün sonraya ertelendi. karlardan temizlenmesine rağmen batağa dönen zeminde tanju çolak'ın 76. dakikada kalecinin üzerinden aşırdığı top gol olacakken çizgi üzerinde batağa saplandı. 83.dakikada saffet sancaklı'nın bulduğu galibiyet golü ise ofsayt tartışması yarattı.)