ümit aktan'ın gazeteport.com'daki köşesinde yayınlanan maçla ilgili anısı şöyle;
bugün sizleri başka bir yere, tarih içerisindeki başka bir sayfaya götürüceğim. yakın tarih yayıncılığının zamana karşı rekorunu anlatacağım. bu rekoru kırabilmek için yayıncılığı kalbinde hissedenlerin hayatları pahasına yapmaya çalıştıkları yayından söz edeceğim.
kendi rekorumuzu kırmaya çalışıyorduk. avrupa kupaları’nda trabzonspor’la barcelona saat 14.00’te hüseyin avni aker stadı’nda karşılaşacak, maç 16.00 sularında bitecek. 16.20 uçağına yetişilecek. 18.10 gibi yeşilköy’deki atatürk havalimanı’na inmesi beklenen uçaktan inönü stadı’na yetişilip fenerbahçe-vitoria guimares maçının yayını canlı olarak yapılacak. ve ben ümit aktan bu iki maçı da canlı canlı anlatacağım…
zamana karşı değil saniyelere karşı bir savaş… imkansızı mümkün kılma savaşı bu... iki maçında uzatmaya kalma riski var üstelik ikisi de ikinci tur maçları bunların... trabzon’daki yayın biterken ekibin bir kısmı trabzon havaalanına yola çıkartılmıştı bile... son 10 dakikaya 3 kameraya düşürerek girdik yayını… teknik ekibin bir kısmı da son 5 dakika da çıkartıldı. ben maçın son 5 dakikasını anlatmaya çalışırken sesçi atilla kabloyu makaraya sarmış, kulaklığımın 1 karış ötesinde koca metal bir makarayla bekliyordu. ben veda edeceğim ve o anda kulaklığı çekip alacaktı...
bitiş düdüğüyle birlikte yayını kapatıyorum ve fırlıyorum. kapının önünde bekleyen trabzon emniyetine ait sirenli ve ışıklı bir polis aracına bindiriliyorum yakapaça. yönetmen aydoğan ergezer, iki asistanı şule bekrioğlu ve selma kıhravancı çoktan yerlerini almışlar. kapıyı kapatamadan fırlıyor araba… sirenleri çalarak havaalanına geldiğimizde, uçağın merdivenlerinde bizi karşılayan ekip arkadaşlarım, uçak kalkmasın diye kuyruğuna yapışmış bekliyorlar sanki... polis aracı da doğrudan uçağın merdivenlerine yanaşıyor. kapı kapatılırken uçak pistte yürümeye başlamıştı bile… havada ne kadar yavaş gidildiğini o gün öğrendim ben. herkes 10 dakikada bir hostese soruyor: ne kadar kaldı? ibrahim talu; bir yayın cengaveri, kokpite saldırıp duruyor: daha hızlı gidemez miyiz? bir ara aydoğan tartışıyor uçuş ekibiyle: kastamonu üstünden gitseydiniz en az 10 dakika kazanırdık. siz kırıkkale’ye kadar indiniz o yüzden geç kalıyoruz!
mübarek rahmetli aydoğan sanki uçuş mühendisi… “ben bu pilotu tanırım. bu zaten yavaştır ama güvenli inişleri vardır” şeklinde devamlı müşteri pozisyonundan gelen yorumlarda cabası... günün tek ihtiyaç molası uçakta yapılabiliyor. 18.20’de iniyoruz. fırlıyoruz kapılardan, elimize çantalar… 18.31: 3 araç yola çıkıyoruz yeşilköy’den… ben ortadaki araçtayım. zeytinburnu kavşağı’nda önümüzde bulunan aracın hızla kayıp takla attığını gözlerimle görüyorum. “eyvah!” diye bağırıyoruz aydoğan ergezer’le… o araçta 2 yönetmen yardımcımız var. “bir şeyleri yok galiba” yorumlarıyla yanlarından geçerken bizim arabada kaymaz mı!..
biz takla atmadan kurtuluyoruz ama aracın tekerlekleri refüje çarptığından aks kırılıyor. o anda az gerimizde takla atan aracın içinden çıkanların sağ ama kanlar içinde olduğunu görüyorum. şoför kemal alnı kanlar içinde bize taksi çeviriyor. biniyoruz ve 18.47’de 160 kilometre ortalama hızla hızla sahilden dolmabahçe’ye ulaşıyoruz. 2 ayrı yayın ekibi kullandığımızdan fenerbahçe-vitoria guimares maçı 3 kamerayla başlamış ve yorumcu olarak anlaştığımız hıncal yayına açmış bile...
bizim, insan vücudunun bir erkeğin en büyük takviyesi olan levitrayı sanki avuç avuç yutmuş gibi ortaya koyduğumuz bu büyük performans sonunda yayına yetişmemizi sağlıyor ama dakikalar farkıyla...
ahmet ağabey bana kötü haberi veriyor: merak etme, hıncal anlatmayı başladı maçı. “nasıl merak et miyim ahmet ağabey, nasıl? türk halkına bu eziyeti 3-5 dakika daha çektirirsem beni ayağımdan asarlar… gurmemiz, siyasi yorumcumuz, sanat danışmanımız, manken uzmanımız, spor ve sinema yorumcumuz ve otoritemiz, çok değerli saygıdeğer ağabeyim, türkiye’nin en büyük bilirkişisi hıncal uluç’un maç anlatması kalmıştı zaten…”
kulağından kaptım kulaklığına bağlı olan mikrofonu, kaçıncı dakikadayız işareti yaptım hıncal uluç’a… o da 3 bilemedin 4 dakika olmuştur deyiverince camı tıkladım, saati sordum akın göksu’ya… 5 dakika 40 saniye olduğunu belirtti, maça girdim. anlatmaya başladım, bir yandan da kronometremi ayarlıyorum, atilla 2. kulaklığı hıncal’a takıyor... ben de iki koca adam camdan bir fanusun içinde sevişiyor zannedilmekten kulaklıklar takılınca kurtuluyorum... çünkü hıncal’ı her konuşturduğumda,benim kulağıma bağlı ve ağzıma yönelen mikrofonu ona kullandırdığımdan her an öpüştük öpüşeceğiz…
hıncal uluç’un 5 dakika gevrek gevrek gülmekten başka bir ses çıkartamadığı anlatım bana geçiyor… devrede öğrendim ki 3 arkadaşımız kafaları yarık ve birçok yanı şiş olarak hastaneden alınıp evlerine götürülmüşler. can kaybı yok kendi rekorumuzu kırdık ama 3 hafif yaralı verip 2 aracı telef ederek...
burada adı geçen herkesin heykelinin dikilmesi gerekmez mi, sizce sevgili okurlar?
fenerbahçe teknik direktörü guus hiddink bu maçta cezalı olduğu için maçı tribünden izlemişti. onun yerine kulübede yardımcı antrenör erol togay yer almıştı.
avrupa kupalarında rakiplerimiz bugün belli oluyor
torbada şans arıyoruz
şampiyon kulüpler kupası’nda mücadele edecek olan beşiktaş'ın olası rakipleri arasında bayern münih (f. almanya), real madrid (ispanya), napoli - milan (italya), marsilya (fransa), porto (portekiz) brugges (belçika) gibi güçlü rakipler var.
kupa galipleri kupası’na katılma hakkını elde eden trabzonspor’u da avrupa sınavında güçlü rakipler bekliyor. bordo-mavililerin eşleşmesi olası rakipleri şöyle: juventus sampdoria (italya), s. bükreş (romanya) barcelona (ispanya), psv(hollanda).
kupa 3 olarak anılan uefa kupası’nda ise fenerbahçe avrupa'nın ünlü takımları arasında şans arayacak. sarı - lacivertliler f. almanya'dan köln, frankfurt, leverkusen, ispanyol, a. madrid, r. sociedad, valencia, fransız bordeaux, italya ,nter ile eşleşebilir.
spor servisi — futbolda dünya kupası heyecanının arkasından şimdi de avrupa kupaları heyecanı başlıyor. yeni heyecan fırtınasının içinde bu kez bu de bulunacağız. zira beşiktaş, fenerbahçe ve trabzonspor'un avrupa kupalarındaki rakipleri buğun belli oluyor. uefa tarafından saptanan seri başı takımları içinde türk takımları olmadığından takımla-rımızı ünlü ve güçlü rakipler bekliyor.
cenevre hilton oteli'nde türkiye saatiyle 1.00'te çekilecek olan kuralara katılacak olan kulüp temsilcilerimiz dün isviçre'ye gittiler. kura çekimlerinde beşiktaş’ı 2. başkan arif ertunga, fenerbahçe'yi başkan metin aşık ile birlikte yusuf duru ve teknik direktör hiddink, trabzonspor’u ise 2. başkan bedri şener teslim edecekler.
seri başı
ilk kez "seri başı" uygulamasının yapılacağı avrupa kupalarında türk takunlarının çetin sınavlar bekliyor.
beşiktaş isveç'in malmö, trabzon s. irlanda'nın wanderers, fenerbahçe portekiz'in guimaraes takımı ile eşleşti
kupalarda bu kez şanslıyız
şanslı bir kura çektiklerini söyleyen fenerbahçe kulübü basın sözcüsü mesut dizdar, portekiz ekibini kupadan eleyeceklerini söyledi. ilk maç istanbul'da oynanacak.
spor servisi — futbolda avrupa kupaları birinci tur kuraları dün isviçre'nin cenevre kentinde çekildi. avrupa şampiyon kulüpler kupası'nda beşiktaş, isveç şampiyonu malmö ile, kupa galipleri kupası'nda trabzonspor birinci tur öncesi s. irlanda'nın bray wanderers takımı ile, uefa kupas'ında ise fenerbahçe portekiz'in vittoria guimares takımı ile eşleşti.
cenevre'nin noga hilton oteli'nde türkiye saatiyle 14.00'te yapılan kura çekiminde beşiktaş'ı ikinci başkan arif ertunga, fenerbahçeli başkan metin aşık, yusuf duru ve teknik direktör hiddinki trabronspor'u da ikinci başkan sadri şener temsil etti.
uefa kupası'nda fenerbahçe, portekiz’in victoria guimaraes takımıyla karşı karşıya gelecek. portekiz'in uefa kupasına katılan üçüncü takımı olan guimaraes, ilk maçı istanbul'da oynayacak.
kupalarda tüm ilk maçlar 19 eylülde, tüm ikinci maçlar ise 3 ekimde oynanacak.
ne dediler?
eşleşmeler konusunda beşiktaş, trabzonspor ve fenarbahçe kulübü yönetici ve teknik adamlarının görüşleri şöyle:
mesut dizdar (fenerbahçe basın sözcüsü): şanslı bir kura çektik diyebilirim. portekiz ekibini kupadan eleyecek güçteyiz. kura çekintinden hemen sonra portekiz takımı hakkında kısa bir araştırma yaptım. v. guimares'in kadrosunda bir ya da iki brezilyalı futbolcu var. fenerbahçe'den üstün bir tarafı yok. uefa kupası’nda bize rakip olacak çok güçlü rakipler vardı. v. guimares tam bize göre. ayrıca ilk maçın istanbul'da olması da bizim için avantaj. ben fenerbahçe'yi şimdiden tur atlamış olarak görüyorum.
rıdvan korkusu
bu arada dün fenerbahçe kulübe'nü arayan portekizli bir gazeteci yönetici eral pars’tan bilgi istedi. schumacher ve rıdvan’ı soran gazeteciye eral pars, ikisinin de oynadığını ve rıdvan’ın halen milli takım kampında bulunduğunu söyledi. gazeteci görüşmede v. guimares’in kadrosunda 5 brezilyalı, 2 de zaireli futbolcu bulunduğunu ve çok güçlü olduğunu belirtti.
avrupa kupalarında kuralar çekildi. rakiplerimiz için çeşitli yorumlar yapıldı ve yapılıyor da beşiktaş'ın rakibinin daha dişli olduğu ortada. dünya kupasına katılan milli takımına 4 futbolcu veren malmö için 'sert ceviz" diyenler de var. ama bizim beşiktaş'ın da taş gibi bir takım olduğunu biliyoruz. isveç futbolu avrupa kupalarında her zaman söz sahibidir. ama malmö için aynı şeyi söylemek olası değil. beşiktaş'ın malmö karşısında kazanmak ve elemek için oynayacağını söylemek olası. şanslar bizce yarı yarıya. istanbul'da beşiktaş, orada ise belki malmö.
trabzonspor'un rakibi britanyalı sert bir futbolları var. trabzonspor'un wanderers engelini aşacağına ise her ne kadar inanmak istesek de bu biraz zor. biraz değil, hatta bir hayli zor. ama futbolun neler getireceğine, 90 dakikanın ne sürprizlere gebe olduğuna son dünya kupasında bir kez daha tanık olmadık mı?
fenerbahçe'nin rakibi ise portekiz'in pek ses sedası çıkmayan bir ekibi guimares tur için fenerbahçe'nin diğer takımlarımıza göre daha fazla şansı var. bu tahminlerin hep-si kâğıt üzerinde. sahada neler olup biteceğini ise kimse bilemez.
ancak tüm bunlara rağmen genelde rakiplerimiz yenilmeyecek takımlar değil. eğer biz de avrupa futbolunda bir yerimiz olduğuna inanıyor ve bunu düşünüyorsak bu rakipleri yenip elemek durumundayız. torbada daha çok güçlü ve daha ağır toplar olduğunu biliyoruz. ve bu nedenle inançlı ve güçlü olmanın yanı sıra şanslı olduğumuzu da kabul etmeliyiz. ve tabii şansımızı da kuru lafla değil, sahaya inançla çıkıp futbol oynayarak kanıtlamak zorunda olduğumuzu da bilmeliyiz.