1990 dünya kupası elemelerine evimizde oynadığımız maçlardan gidemediğim tek maç olup,arkadaşlarla evde tvden seyretmiştik.
maçta feyyazın ceza sahası dışında sırtı kaleye dönükken önüne alıp attığı muhteşem gol sonrası taç çizgisine doğru golün sevinci ile yumruğunu sallayarak koşarken ne söylediği hala merakıma mucip olmaktadır.ilk gol rıdvanın kafa golü ile olduğunu,2.golde ise avusturyalıların ofsayt diye durakladıklarını da hatırlıyorum
maçın künyesine gelince;
hakem:jozef marko - çekoslavakya
türkiye;engin ipekoğlu ( beşiktaş ) , rıza çalımbay ( beşiktaş ) , semih yuvakuran ( galatasaray ) ,cüneyt tanman ( galatasaray ) , gökhan keskin ( beşiktaş ) , ünal karaman (malatyaspor ) ,uğur tütüneker ( galatasaray )(80') -tanju çolak ( galatasaray ) , rıdvan dilmen ( fenerbahçe ) , mustafa yücedağ ( sarıyer ) , oğuz çetin ( fenerbahçe ) , feyyaz uçar ( beşiktaş )(87' -metin tekin ( beşiktaş )
feyyaz uçar maçın oynandığı dönemde askerdi.o zamanlar profosyonel sporcular için tecil hakkı yoktu.gerçi feyyaz üniversite okuduğu için geç gitmişti askere ama onun ki eğitim teciliydi.
türk futbolu, yönetim kargaşasının tüm kıstırıcılığına rağmen sahada patladı mı? yeni bir zihniyet, inançla birleşince "önümüze gelene beş tane" aşamasına mı ulaşıldı? 1988-89 sezonunun havası, bu sorulara yüksek perdeden bir "evet" şarkısıyla karşılık veriyordu.
hemen ertesi sezonun başında, milli takım izlanda'ya yenilip, türk milli takımları avrupa kupalarına ilk turdan veda edince, bu kez "klasik müzik" girdi devreye. uzun hava değil, upuzun sonsuz hava: "bize kapıkule'nin ötesinde yokuz." ama bir öneki yılın başarıları, böyle başarısızlık ortamlarını düşünerek yedek parçalar hazırlamıştı. onlar da dinlendi: "köylülere elendik, güçsüz takımlara elendik, aslında finale çıkacak güçteydik, inanmadık, inanmadık..." 3-0'lık avusturya galibiyetinin ardından, yine tornistan...
gelenek böyle çünkü, ya kapıkule'nin ötesine geçilmez ya avrupa fethedilir. şöyle adam gibi bir yurtdışı gezisi yapılmaz. "yeni olan nedir, ilk defa yaşanan nedir? eski dönemlerle yapılan karşılaştırmalarda ne sonuç alınıyor? mevcut tabloyu hangi etkenler yaratıyor?" orta zeka ürünü olan bu sorular, hakkıyla sorulmaz, hakkıyla tartışılmaz...
türkiye avusturya arasında oynanacak dünya kupası eleme maçının ali sami yen stadı"na alınması,avusturya"da tepkiyle karşılandı.
avusturya milli takımı teknik direktörü josep hickersberger,istanbula gittiğinde,türk federasyonu yetkgililerinin kendisine"maçın inönü stadı"nda oynanacagını belirtdiklerini ve takımın kalacagı otelide bu bölğede bulunduğunu belirterek,"stadın son anda değiştirilmesi,mide bulandırmaktan başka bir şey değil"dedi.
1977 yılında izmir"de oynanan türkiye-avusturya maçında da türkiye"nin "forma sorunu" çıkardığını ileri süren hickersberger "istanbul tafiğini bilen herkes maçın ali sami stadı"nda alınmasının avusturya"ya verilmiş en büyük ceza şeklinde konuştu.
türkiye futbol federasyonunun stat değiştirme yetkisini tüm yasal yolları kullanarak gercekleştirdiğini bu yüzden itiraz etmeninde sonucu değiştirmeyeceğini söyleyen josep hickersberger,"türkiye"nin avusturya milli takımının maç öncesi sinirlerini bozarak yenmeyi hesapladığını iddia etti.
stat değiştilmesine kurier gazeteside geniş yer verdi.gazetenin yazarı wolfgang winheim yazısında"ali samiyen stadı"nda 1983 yılında avusturya"nın 1-3 mağlup oldugunu,inönü stadı"nda ise 1973 yılında 1-0 galip geldigini hatırlattı..ve 1977 yılında hickersberger apantisit ameleyatı olduğu için türklere karşı oynamamıştı.1989"da yine türkler"le oynuyoruz ama bu kez apantisit ağrısı olmayan hickersberger"in "karnı ağrıyor" yorumunu yaptı.
austria: klaus lindenberger, anton pfeffer, michael streiter, peter artner(dk. 46 gerhard rodax), manfred zsak, andreas herzog(dk. 57 gerald glatzmayer), manfred linzmaier, kurt russ, andreas ogris, anton polster, heribert weber