"federasyon bilet fiyatlarını serbest bıraktı" savunmasının devreye girdiği zamanlar. kulüpler stadların kirasını tıkır tıkır ödedikten sonra zaten fiyatları beden terbiyesi bölge müdürlüğü'ne soracak değiller... değiller de, yüksek bilet fiyatları da seyirci kaçırıyor. başlıbaşına bir dert. fenerbahçe-kuşadasıspor maçı, yıl 1989, aylardan şubat, günlerden çarşamba, karla karışık yağmur yağıyor, federasyon kupası'nın henüz başı... ve fenerbahçe-beşiktaş maçı, yine 1989, yine günlerden çarşamba ama bu kez yazın henüz gaddarlaşmadığı ılık bir haziran günü, federasyon kupası'nda finalin ilk ayağı... iki maça da aşağı yukarı eşit sayıda seyirci geliyor. çünkü arada bir fark daha var. fenerbahçe-kuşadası maçında kapalı tribün altı bin lira, fenerbahçe-beşiktaş maçında otuz bin lira... (kulak asmayın "seyirciyi itler köpekler korkuttu, o yüzden kaçtılar" tantanalarına. aynı statta birbuçuk ay önce oynanan fenerbahçe-beşiktaş maçında otuz bin seyirci vardı. o zaman, it köpek diye aşağılanan insanlar yok muydu? bilet fiyatları beş katına çıkınca mı milletin içine hooligan korkusu yerleşti? 1989-90 sezonunun pahalı biletleri değil de itler köpekler mi yarattı ani seyirci kaybını?)
not: bu maçın oynandığı zaman asgari ücret 150 bin lira idi.
hasan vezir bu maçtan önce fenerbahçeden galatasaraya kaçmıştı.kendi ağzından olayın hikayesi şöyle;
-olaylı transfer dedin. bir de bunun filmlik bir kaçırma hikayesi var fenerbahçeden galatasaraya bunu anlatır mısın?
1988-89 sezonunda 103 golle rekor kırarak fenerbahçede şampiyonluk yaşadım sezon bitmişti ancak beşiktaş ile türkiye kupası final maçımız vardı. ben fenerbahçede kiralık oynuyordum, bonservisim ise rizespordaydı. fenerbahçede kalmak istiyordum ama galatasaraydan da çok yoğun ve ısrarlı üstelik çok da cazip bir teklif vardı. ağabeyimle o zaman fenerbahçe futbol şube sorumlusu olan metin aşıkın kızıltopraktaki ofisine gittik, ben kalmak istediğimi karşılığında da 650 milyon lira talep ettiğimi söyledim. galatasaray ise 1 milyon 50 bin lira artı düğün masraflarımı ödeyecekti. metin aşık ile defalarca görüştük ancak 550 milyondan fazla bir kuruş veremeyeceklerini söyledi o günde aynı şeyi söyleyince dışarı çıktım. ergun gürsoy aradı ve gazetecileri atlatıp küçükyalıda buluşalım dedi. o zaman küçükyalı yolu üzerinde tünel vardı, arabayla tünelin içine girdi abim de yanımdaydı. birkaç dakika sonra bir araba geldi, ergun abi ile yurdaşen karahasan vardı hemen atla arabaya, abin gelmesin dediler, bindim, arabayı yurdaşen abi kullanıyordu abi nereye gidiyoruz dedim, seni kaçırıyoruz dediler.
-güpe gündüz kaçırıldın yani.
kaçırma derken kendi isteğimle ama gazetecilerden ve fenerbahçeli yöneticilerden kaçıyorduk çünkü fenerli yöneticilerin de beni kaçırma planları vardı hatta ergun abi, arkadan gelen falan var mı deyip sık sık etrafı kolaçan ediyordu çünkü seni elimizden kaçırırsak prestijimiz sarsılır diyorlardı. neyse izmit üzerinden bursaya geldik akşam olmuştu, saat 23.00 gibi bursada o dönem galatasarayda yöneticilik yapan özhan canaydının tekstil fabrikasına geldik, fabrikada gizlendik, 3-4 saat orada kaldıktan sonra ergun abi, yurdaşen karahasan ve ben araç değiştirerek tekrar izmir yolu üzerinden yola çıktık.
-gece uzun sen hala kaçırılıyorsun.
hayatımın en uzun gecesiydi diyebilirim orada olduğumu ailemden ya da yakınlarımdan bilen tek kişi yoktu, sabah fethiyeye geldik orada galatasaraylı yöneticilerin villalarının da olduğu letonya tatil köyüne gittik. ben tatil köyünde 4 gün gizlendim ve imzayı orada attım tabi fethiyedeki ilk günün ardından gazeteler beni arıyordu hasan kayıp, galatasaray kaçırdı diye haberler çıkıyordu. transfer bittikten sonra istanbula döndük ortalık yatışmıştı sanıyordum ancak çok yanılmıştım. başına gelmeyen kalmadı
-neler oldu sonra?
ne olmadı ki herkes bana vatan haini gözüyle bakıyordu, fenerbahçenin kupa finalinde beşiktaş ile oynadığı maçta da yoktum ve fener yenilmişti ortalık çok karışıktı, evim kozyatağındaydı, fenerbahçeli taraftarlar defalarca yolumu kesti, transferden birkaç hafta sonra galatasaray kuruçeşme adasında düğünüm oldu tabi fenerbahçeden hiçbir takım arkadaşım tepkiler nedeni ile düğüne gelemediler ancak telefon edip, çiçek gönderdiler.
-düğünde de mevzu olmuştu değil mi?
adanın etrafında birkaç tekne yanaştı, bir grup fenerbahçeli taraftar teknelerle galatasaray adasının çevresinde dönüp gece boyu benim alehimde tezahürat yaptı.
bir maçta var, diğerinde yok. tabii ki hasan vezir. 1988-89 sezonu sonunda fenerbahçe 103 golle şampiyon olur. sıra federasyon kupası final maçlarındadır. fenerbahçe ile beşiktaş karşı karşıya gelir. maç öncesi galatasaray'a gitmesi gündemde olan hasan vezir, tribünleri selamlar. fenerbahçe formasını öper. taraftara "kalacağım" diyerek söz verir. maçı fenerbahçe, les ferdinand'ın golüyle 1-0 kaybeder. daha bir gün geçmeden hasan vezir, galatasaraylı yönetici ergun gürsoy'la buluşur. yıldız posta caddesi'nde, yurdaşen karahasan'ın ofisinin önünde arabanın içinde transfer pazarlığı yapılır. görüşme biter. hasan vezir, tahsin kaya'ya ait aden otel'e giderek eşyalarını toplar. 1 milyar 50 milyon lira ya galatasaray'a imza atar. dört gün sonra oynanan finalin rövanş maçına hasan vezirsiz çıkan fenerbahçe bu kez de 2-1 yenilerek kupayı beşiktaş'a kaptırır.
#10 les ferdinand fenerbahçe-beşiktaş 21 haziran 1989
1988-89 sezonu üç büyüklerin tiimünün mutlu geçirdiği belki de tek sezondur. o yıl fenerbahçe gol rekoru kırarak şampiyonluğu kazanırken, galatasaray şampiyon kulüpler kııpası'nda yarı final oynadı. beşiktaş'ın payına ise türkiye kupası düştü. kartal, o dönem çift ayaklı olarak oynanan finalde fenerbahçe'ye rakip olmuştu. ilk maçta beşiktaş sahadan 1-0 galip ayrılırken türkiye'de bir yıl kalmasına rağmen saygıyla hatırlanan les ferdinand kariyerinin belki de en güzel golünü attı. ceza alanı dışında topla buluşan ferdi, müjdat'lı, nezihi'li fener savunmasını ipe dizer gibi geçti. müdahalelere rağmen yıkılmayan siyahi golcü slalomunu sağ ayağının dışıyla yaptığı usta işi vuruşla tamamlayarak schumacher'i mağlup etti.
15. dakikada f.bahçe defansından dönen topu şenol kafayla mehmet’e verdi. topu önce göğsüyle durduran mehmet direkt ferdinand’ı gördü. ceza yayının 5-10 metre gerisinde olan ferdinand önce müjdat’ı çalımla geçti. ardından da ceza yayının üzerinde 2 f.bahçeli oyuncuyu geçti. ceza alanına girdikten sonra da bir f.bahçeli oyuncuya ters çalım attıktan sonra sağ ayağının dışıyla kaleci schumacher’in altından topu filelere gönderdi.