ilk basımı 2000 olan ahmet çakır'ın "o bir imparator" kitabından;
fatih terim, futbolu bıraktıktan sonra sudan çıkmış balığa döner. futbol sonrası yaşamı hemen hiç düşünmemiş gibidir. o şaşkınlıkla içinde olmayacaj bir, iki işe girer. önce mobikyacılığı dener. böyle bir işin kendisi için asla uygun olmadığını anlaması sadece birkaç ay sürer. ardından, bir spor malzemeleri satan dükkan açar o da pek iyi gitmez. tek çare, yeniden futbola dönmesidir ama bunun nasıl olaolacağı bnelirsizidir. gerçir daha bıraktığı günden itibaren futbol yorumculuğu yapması için büyük bir ısrar ve parlak öneriler vardır. ancak imparator bunu istememektedir. yine de sonunda bundan daha uygun bir iş olmadığını görür ancak kafasındaki asıl iş teknik adamlıktır.
daha önce kursa gidip antrenörlük diploması almıştır. ancak o dönemde bu konudaki bürokratik sayılabilecek engeller fazlaydı. imdadına eski başkanı prof.dr. ali uras yetişir. turgut özal'ın başbakanlığı döneminde futbol federasyonu başkanlığına getirilen uras, kısa zamanda radikal kararlar alıp imparator gibi büyük futbolcuların teknik adam olmalarını kolaylaştırır. yine de bazı engellere takılmasının söz konusu olduğu dönemde federasyondan çıkan özel izinle ankaragücü'nün başına geçer. bu konuda mehmet ağar ve bülent öztürkmen adları da mutlaka anılmalıdır. çünkü imparatır'a inanan bu iki adam, onun yeniden kendi alanına dönmesini sağlamışlardır.
bundan sonra imparator, gelecekte olacakların ilk ışıklarını göstermeye başlar. ankaragücü'nde ilk 3 maçını (*) kazanır, ki bu pek sık rastlanan bir durum değildir. ancak dördüncü maçında yenilir ve bir gazeteci kendisine "istifa etmeyi düşünüp düşünmediğini" sorar. başka bir durumda imparator bu soruya epeyce sıkıntı yaratabilecek şekilde karşılık verebilecektir. ancak şimdi farklı bir noktadadır. sabırlı olması gereklidir. bir an için oradan ayrılıp başka bir odaya geçer. içinden 100'e kadar sayar, kendisine yatıştırıcı telkinlerde bulunup geri döner ve o gazeteciyi sakin biçimde yanıtlar. daha sonra, o anda hayatında bir dönemin kapanıp yeni bir dönemin açıldığını anladığını söylecektir.
galatasaray'ın 90 puanla şampiyon olduğu 1987-88 sezeonunda ankaragücü 46 puan toplayıp ortanın biraz altında yer alır. küme düşen takımlar 34, 30 ve 27 puana sahip olduklarına göre, imparatır'un takımını böyle bir sıkıntının epeyce uzağında tutmayı başardığı söylenebilir.
(*): anıda ilk 3 hafta ankaragücü kazanır diyor ama ankaragücü ligdeki ilk üç maçında 1 beraberlik ve 2 mağlubiyet almıştır. bu 3 maçın ardından oynadığı 3 maçı kazanmış ve ardından bu maçı kaybetmiştir. bu nedenle anıyı bu maça ekledim.