kısa süren profesyonel futbolculuk hayatımın enteresan ve önemli maçlarından birisiydi. hava kapalı, saha önceden yağan yağmurdan dolayı hafif ağırdı. böyle bir sahada top oynamak benim için sorun yaratmazdı. aynen ankaragücü'lü halil ibrahim abimin dediği gibi.. o zamanlarda meşhur olan ve ankara istanbul arasında sefer yapan ''mavi tren'' gibi giderdim. gelelim maça.
normal bir ikinci lig müsabakasi gibi başladı.beni marke eden rakip oyuncu çok ileri geri konuşuyordu.
ona tatlı bir dille gerekli uyarılarımı yapmama rağmen o bildiğinden şaşmadı.maç devam ederken uygun bir zamanda sol bek arkadaşım raci can'a durumu anlattım.ondan defansın arkasına korner köşesine doğru uzun toplar atmasını istedim.raci can sol bekimizdi. teknik kaliteli bir futbolcuydu. bir iki dakika sonra tam istediğim gibi bir top atmıştı. ben sahayı terkedip yarış pistine çıktım. sanki futbol değil de atletizmde 100m koşuyordum. topu korner köşesine yakın bir yerde yakaladım. ceza sahasına sol çarprazdan girerek sağ açık arkadaşım cengiz aydın'a asist yaparak golü attırdım. herkes şaşırdı ne yaptığıma bakıyordu. trübünde ankaragücü ve trabzonspor yöneticileri ile futbolcularıda vardı. günlerden cumartesiydi ve pazar günü onların 1.lig maçları vardı. o hızla coştum, asistlerimle maçı 3-0 a getirmiştim. maçın devre arasında soyunma odasında hocam doğan yiğit yanıma yaklaştı. şaka ile karışık tebessümle bana bir tokat atarak ''ali oğlum sen ne yapıyorsun. adamın lisansını iptal mi ettireceksin'' demişti. küfürbaz arkadaşa boy ölçüsünü vermiştim. maç 3-1 bitmiş soyunma odasına dönüyordum ki, trabzonspor yöneticisi olduğunu belirterek yanıma gelen kişi benimle görüşmek istediğini söylemişti. bana sol açıkları iskender abiminde şekerspordan geldiğini söyleyerek ''onun veliahtı olarak seni almak istiyoruz, trabzonspor'a gelir misin?'' demişti. bende ''insan kendi memleketinin takımına gitmezmi?'' demiştim. nerelisin dedi, trabzonluyum deyince biz sahada yaptığın hareket için bunu ancak bir karadenizli yapar diye düşündüklerini söylemişti. ayak üstü herşeyi ile 5 dakikada sözleşmiştik.. gel görki müessese takımı olan şekerspor yöneticileri ile anlaşma sağlanamadığından transferim gerçekleşmemişti. benim için takasa tuncay'ı istediklerini duymuştum. tuncay'da haklı olarak ''attan inip eşşege mi binecegim, karşılığı olması lazım'' deyip şekerspor'la anlaşamayınca transferin yattığı şeklinde duyum almıştım. bu yaşadıklarımıda asla unutamam. selam ve sevgilerimle