hele sporda, özellikle futbolda dış temaslarımızda çoğu kez bu duygu ile başbaşa kalıyoruz...
dün de şenol'un inatla takip ettiği topun gol olması ile farklı bir galibiyetle özlemimizi gidereceğimizi sandık. ümit millî takımımız bulgaristan önünde kollektif oyun anlayışından ziyade geride ismail ve levent, ilerde de şenol'un akıllı ve mücedeleyi sonuna dek devam ettirme çabası dışında planlı gözükmedi...
futbolcular topu oldukları yerde beklemeyi tercih ettiler...
boş alana kaçarak oyunun akışını değiştirmediler... pek çok pas hatası yaptılar...
bütün bu faktörlere, kendilerinden büyük ümit beklenen ziya'nın anlaşılmayan oyunu ve iskender'in şahsi futbolu eklenince ortaya amaçsız ve bilinçsiz futbol çıktı...
bugün ismini türk futboluna kabul ettirmiş iskender'in bir millî maçta sanki antrenmana çıkmış gibi lakayt oynaması ümit millî takımımızı hücumda etkisiz bıraktı...
sahada inancını ortaya koyduğu futbol ve mücadele ile süsleyebilen kaleci malik, ismail, levent ve şenol seyircinin ve bizlerin takdirini kazandı.