milli takım teknik direktörü fethi demircan,"bu bir prestij maçıdır, izmir"de yüzümüzü ağartaçak bir sonuç için müçadele edeceğiz " dedi.
sovyet milli takımı teknik direktörü beskov,"ispanya ya gitmek için iki puana ihtiyacımız var.bir puan kaybı dahi bize ispanya yolunu kapar" şeklinde konuştu.
tv maçı renkli olarak naklen veriyor.
türkiye ile sovyetler birliği arasında oynanacak dünya kupası grup eleme maçının tv 17.55 den itibaren renkli olarak naklen verecektir
notlar-- hava açık..ısı 27 derece saha çim ve futbol için mükemmel...maçı gallar milli takım meneceri mike england da izledi...karşılaşmayı gişelere 1.865.200 lira bırakan 6.215 biletli seyirci izledi...kaptan fatih terim,57.kez milli formayı giydi.karşılaşmanın 70 dakikalık bölümü ışıklar altında oynandı.türk milli takımı oyun boyunca 3 korner 7 faul sovyetler birligi ise 5 korner 9 faul kullandı.
dünkü maç bir maç değildi benim için...bir bitiş noktası idi...hiç bir kişi yada kurum kendi üstüne alınmadılar,ama türk futbolu yanlız o dedigimiz depremle kurtulacaktır...
kahraman bapçum izmir'den bildiriyor.
türk futbolunun kurtulması için tek yol kalmıştır; deprem...futbol dünyamızın tüm kurumlarını ve kişilerini,anıtlarını ve gölgelerini,parazitlerini ve bütün varlıklarını yerle bir edecek bir büyük deprem...işte türk futbolunu o depremin bıraktığı boşlukla yeniden filizlenen doğanın eserleri ile,ya da bilimsel insan güçüne dayanan yapıtlarla yeniden doğacaktır.
bügün türk futbol dünyasında bir fethi demircan'ı bir şenol'u feda ederek kurtarılacak hiç bir şey kalmamıştır. federasyonumuzu kuruluş biçiminden,kulüplerimizin yönetiliş şeklinden,futbolcularımızın yetişdikleri ilk tarladan, hepsinden umutlar kesilmeli ve yeni bir dünya yaratmak için depremin çöküntüsü üstüne gece - gündüz çalışılmalıdır.cünkü türkiye'de yanlız milli takımın değil futbolun asıl temeli olan kulüp takımlarının da artık ne güvenilir,ne gelecek için umutlanılır bir hal kalmamıştır.
dünkü maç bir maç değildi benim için, bir bitiş noktası idi...hiçbir kişi yada kurum kendi üstüne alınmamalıdır,ama türk futbolu yanlız o dediğimiz depremle kurtulacaktır.ne varki depremin tanrı'dan beklemek yerine,düşüne,düşüne, bile bile cesaretle kendi eli ile yapacak insanlar lazım bize...
işte ben o insanları göremiyorum ortada...öyleyse bu bir yeniden başlayışın değil,korkarım ki kesin bir bitişin habercisi olmasın...
milli takımda görev başındayken elinden geleni yapmaya çabalayan fethi demircan’ın yaşadığı bir olay da tam anlamıyla ibretlik bir manzara sunuyor bize. 7 ekim 1981 tarihinde oynanacak olan sovyetler birliği milli maçı öncesi hazırlık kampı yapılıyor, çalışmalara başlanıyor ama bilin bakalım kaç kişiyle? milli takım tam dört futbolcuyla hazırlanıyor o milli müsabakaya. çeşitli nedenlerle, takımlar, futbolcularını geciktirebildikleri kadar geciktiriyorlar.
elbette kaçınılmaz son, milli takıma hoca dayanmıyor. sistem yok, altyapı yok, tesis yok, plan ve program yok. avrupa kupalarında tutunamayan kulüpler, ülkedeki kupa başarılarıyla yetinmeyi seviyor. uluslararası tecrübe hiç yok. o halde kaçınılmaz olarak birileri kurban edilecek. en başta da futbolcular ve teknik adamlar. bakın o dönemlerde hem harcanan milli takım hocalarına hem de kısa sürede gönderilen kulüp hocalarına vurgu yapan yazar islam çupi nasıl çarpıcı bir sözle bu durumu dile getirmiş: “iran’da şahçıları, türkiye’de ise antrenörleri asıyorlar.”
ussr: rinat dasayev, anatoli demianenko, vladimir bessonov, vitaly daraselia, sergei baltacha (dk. 76 yuri susloparov), oleg blokhin, ramaz shengelia (dk. 46 sergei andreyev), leonid buriak, yuri gavrilov, vladimir lozinski, aleksandr chivadze