halit kıvanç'ın 1983 basımlı "gool diye diye" kitabından;
ali sami yen stadı'nda peşpeşe güzel goller anlatıyorum. bir milli maç.. bayağı korkuyorum mikrofon başına geçerken. çünkü yine buradaydık. yine çekoslovakya vardı karşımızda. 6-0'lık bozgunda... almanya'dan bu maç için getirilen ilyas tüfekçi ile erhan önal da var kadromuzda, fakat hiç başarılı değiliz. doğru dürüst futbol oynayamıyoruz. böylece 3-0'lık yenilgiye "niçin" demiyor, "şükür" le geçiştiriyoruz. üstelik çekoslovakya'dan 3 tane yemiş olmak, hiç de ağır gelmiyor. izlanda'dan bile 3 gol yedikten sonra... böylece dünya kupası eleme grubundaki puan cetvelinde hazin bir görünüşümüz var: 5 maç oynamışız. galibiyetimiz yok. beraberliğimiz yok. yenilgimiz ise 5... attığımız gol: sadece 1... yediğimiz gol... tam 13. puanımız mı? sıfıra sıfır... elde var sıfır!...
ilk basımı 2004 yılında olan hakan kulaçoğlu'nun "fırtına, ihtilal, efsane... trabzonspor" kitabından;
mehmet tan'ın "suat ile özkan" başlıklı yazısından;
özkan sümer, hem trabzonspor'un hem de millî takımın teknik direktörüdür.
çekoslovakya ile oynayacağımız maçın aday kadrosunu, ziya bey sahasındaki trabzonspor kulüp binasında açıklar. açıklar açıklamasına da, millî takım kaptanı fatih terim'in adını saymayı unutur. bir saat sonra düzeltir ama iş işten geçmiştir.
maçtan önce fatih terim'in trt spikerine yaptığı açıklama;
"hem ben hem takım olarak kötü oynadığımız ve kupadan elendiğimiz bolu maçı hariç kendimi iyi hissediyorum. milli maçın havası farklıdır ve benim milli maçlarda hiç kötü oyunum yoktur. çekoslovakya maçı, milli takımımızın içeride oynayacağı ve de şahsiyetle, onurla mücadele edeceği bir maç. milli takımımızın grupta pek şansının olduğu söylenemez ancak kazanmamız futbolumuz ve milli takımımız adına prestij yönünden iyi olacaktır."