fenerbahçe : adem ibrahimoğlu, alpaslan eratlı, müjdat yetkiner, erol togay, cem pamiroğlu, ibrahim tok, önder mustafaoğlu, mustafa arabacıbaşı, raşit çetiner (selçuk yula), cemil turan, tuna güneysu (emin ilhan)
galatasaray : eser özaltındere, fatih terim, cüneyt tanman, erdoğan arıca, gürcan aday, hasan moralı, b.metin (yıldız), k.metin (çekiçler), turgay inan, kemal yıldırım (mustafa dil), orhan akyüz (gökmen özdenak)
adem ibrahimoğlu, müjdat yetkiner, erol togay, alpaslan eratlı, cem pamiroğlu, ibrahim tok, önder mustafaoğlu, cemil turan, mustafa arabacıbaşı, raşit çetiner (selçuk yula 72), tuna güneysu (emin ilhan 26)
coach: ziya şengül
galatasaray - losing finalist at 1979-1980 türkiye kupası
eser özaltındere, fatih terim, erdoğan arıca, cüneyt tanman, hasan moralı, gürcan aday, orhan akyüz (gökmen özdenak 46), metin yıldız "b.metin", metin çekiçler "k.metin", turgay inal, kemal yıldırım (mustafa dil 102)
futbol federasyonu,hakem yılmaz önen'i bulamayınca fenerbahçe - galatasaray maçını talat tokat'a verdi.
futbol federasyonu merkez hakem komitesi bugün yapılacak fenerbahçe - galatasaray başbakanlık kupsaı maçının orta hakemini değiştirmiş,yılmaz önenin yerine talat tokat'a görev vermiştir.
istanbul'da yapılan beşikataş - zonguldakspor maçından sonra ankara'ya dönmeyen yılmaz önen, merkez hakem komitesi tarafından çeşitli illere telefon edilerek 3 gün süreyle aramış ancak bulamamıştır.
merkez hakem komitesi üyelerinden cezmi başar bu nedenle fenerbahçe - galatasaray maçına fifa kokartı hakemlerimizden talat'ın verildiğini söylemiştir.
inönü stadı yıkılamadan önce son lig maçı olması sebebiyle bildigimiz halindeki son maçıydı bu yüzden maça çok talep vardı mali'nin o gün yaşadıklarını okuyunca benim 1980 yılı mayıs'ın daki anım arasında tam bir zıtlıklar vardı mali anısında beşiktaş'tan inönü stadına nasıl ve ne zorluklarla geldiklerini yazarken.bende 1980 mayıs'ndaki tam tersi sakin boş bir inönü stadı anımı hatırladım...hele hele mali'nin inönü stadı'nın karşısındaki yeşil alanda gümüşsuyu parkında çektigi resmi görünce ağlamamak için kendimi zor tuttum...sen cok yaşa hemi sevgili dostum mali....
bundan tam 33 yıl önce 1 haziran 1980. bir grup arkadaş gezmeye çıkyoruz harbiye taksim derken gümüşsuydan aşagı inönü stadın karşısındaki yeşillik alan geliyoru..ortalık yemyeşil ve deniz manzarası karşımızda inönü stadı. elimizde bir pilastik top var...yeşil alanda kaleler kurup iki gruba ayrılıp maç yapıyoruz.
18 - 22 yaşlarında biri motosikletle top oynadığımız alana giriş yaptı arkasına kız arkadaşını atmış kız arkadaşı sarışın uzun saçları var mavi gözlü..bizler yaşları 11 ile 15 arasında olan çocuklarız motosikleti ile gelen abi ve kız arkadaşı bize cok büyük geliyor abi haliyle abi kız arkadaşınada abla diyoruz.
top oynadığımız yeşil alan biraz rampa olduğundan top oynarken zorluk çekiyoruz top bazen yola gidiyor tam randımanlı oynayamıyoruz motosikletli abi bize..oooo böyle topmu oynaır çocuklar diyor stad karşınızda girin stadın içnde oynayın bomboş stad neden bu çileyi çekiyorsunuz ki diyordu.
bizde abi bizi stada alırlarmı ki dedigimizde oda bize bu gün galatasaray fenerbahçe maçı burada olsaydı burası tam bir kargaşa ve insan seli olurdu bakın bugün cok sakin galatasaray- fenerbahçe başbakanlık kupası maçı var ankara'da bu gün o maç ankarada değilde burada olsaydı.dediginiz dogru demişti.
evet abinin dedikleri çok dogruydu inönü stadı ve stadın civarı çok sakin nerdeyse hiç insan yoktu bizden başka sadece ve sadece önümüzden taksime cıkan yokuştan araclar geçiyordu o kadar.
topu bizden isteyen abi kız arkadaşıyla top oynamaya başladı abinin yanındaki kız arkadaşını seyrediyorduk uzun sarı saçları sağa sola dalğalanıyor top oynuyordu bize cok hoş gelen hareketler karşısında... istisnasız "ögretmenine aşık olan ögrenciler gibiydik" güzel bayanı seyretip duryorduk.her birimizde o bayana şirin gözükmek için çaba gözteriyorduk.
daha sonra abi gelin bakalım çocuklar dedi bizi peşine taktı inönü stadı'nın ana kapasına dayandı kapıya vurmaya başladı.
alo alo kimse yokmuuuuu....olooo hey size diyorum kimse yokumu...sesini içeriye duyuramyan abi...kapıyı bu sefer tekmelemeye başlıyor.....yokmu ulannn bir görevli...alooooo..
abi ne etti etti içeriden birini çıkarmayı başardı..üzerinede işçi tulumo olan biri çıktı..hayordır hemşerim dedi.
abi cocuklar içeride top oynayaçak dedi..adam önce bize bir baktı daha sonra gardaşım burası böyle bir yer değil inönü stadı dedi.
içeriden çıkan adam gardaşım benimle alakası yok ben kapı sesini duyunca geldim buranın amiri vardır memuru vardır.ben buna karışamam sen buranın amiri memuru kimse onu bul ona söyle dedi.
abi açık olan kapıdan girdi kız arkadaşı bizim yanımzad kaldı biz abinin kız arkadaşıyla sohbet etmeye başladık fakat içeri giren abi uzun bir zaman geçmesine rağmen dönmedi abinin kız arkadaşı bize cocuklar gelin oturalım dedi ve yeşil alan geri döndük.
abla ile uzun bir muhabbete girdik..nerede oturduğumuzdan tutunda babamızın ne iş yaptığına kadar anlattık.
daha sonra abi geri geldi.küfürler ediyordu inönü stadı'nın o anki sorumlusunu bulmuş fakat onu ikna edememişti anlaşılan.pezevengin agzını burnunu dağatacaktım diyordu.belliki bayağı bir müçadele etmişti bizim inönü stadı girip top oynamamız için.
daha sonra bizler çimlerin üzerinde uzanıp muhabbetler yaptık abi galatasaray fenerbahçe maçından bahsetti başbakanlık kupası maçı var diyordu fenerbahçe^nin galatasaray'ı yeneceginden bahsediyordu anlaşılan fenerbahçeliydi.
daha sonra 4 -5 kişilik bir turist kafilesi gözümüze çarptı geziyorlardı turistlerin çok ilgisini çekmiş olacagız ki turistler gülümseyerek yanımıza geldi fotograflarımızı çekti her birimizin hali cok enteresandı kiminin gömleği yırdık kimimizin yamalı pantolonu en dikkati çeken ise birol'un kadife pantolanonun arkasında kocaman deriden yama olmasıydı turistler birol ile özel olarak ilgilenmişlerdi ve birol'un poposunun resminide özel olarak çekmişlerdi.
bende bir felekettim benim sorunum ise burnumlaydı çok sümüklüydüm burnuma hakim olamazdım.burnumdan sürekli sümük aktıgı için bende sümügümü kazağımın koluna sürerdem ve kazağımın sağ kolu leş gibi ve çok deforme vaziyete gelirdi.
ankaralı dostum mehmet ali çetinkaya'nın(mali) 11 mayıs 2013 benim bu anımın gerçekleştigi yerdeki çektigi resmi görünce benim aklım bundan tam 33 yıl önceki anıma gitii..o gün turistlerin bize çektiği resimlere ulaşacagımı bilsem neler yaparım neler bir bilseniz...
selçuk yula ankara’da yetişti. 20 yaşında iken 1979 yılında takım arkadaşı yaşar yiğit ile birlikte şekerspor’dan fenerbahçe’ye transfer olduğunda belki geleceği olan ama henüz tanınmamış bir futbolcuydu.
hiç unutmuyorum, basında selçuk’tan çok yaşar yiğit’in üzerinde duruluyor, onun çok iyi bir transfer olduğu söyleniyordu. ancak yaşar yiğit iki sezon sonra fenerbahçe’den ayrılmak kaldı ve 1981/82’de zonguldaskspor’a gitti. selçuk ise kısa sürede fenerbahçeli taraftarların sevgilisi oldu. kasım 1979’da şükrü ersoy teknik direktörlükten ayrılmak zorunda kalınca yerine ziya şengül getirilmişti. fenerbahçe sezonu onunla bitirdi ve ikinci oldu. bir sonraki sezon (1980/81) için fenerbahçe alman friedel rausch ile anlaşmıştı. ankara’da galatasaray ile oynanacak “başbakanlık kupası” final maçına hazırlanan fenerbahçe antrenmanını başkan ali şen ile birlikte izleyen rausch antrenmanda dikkatini çeken bir futbolcuyu sorar, “bu çocuk kim?” yanlarında oturan semih bayülken’in elinde ziya şengül’ün yeni sezonda fenerbahçe’de oynayacak yetenekte olmayan ve satılması gereken futbolcularla ilgili yönetime verdiği liste vardır. semih bayülken elindeki listeye bakar ve şunları söyler. “o satılsın diye listeye alınmış bulunan selçuk yula” 20-21 yaşındaki bu futbolcunun o sezon fenerbahçe’ye yeni geldiğini, takıma pek fazla giremediğini öğrenen rausch ali şen’den şengül ile konuşup selçuk yula’nın ankara’daki final maçında oynatılmasını rica eder. final maçında selçuk sonradan oyuna girdiği maçın final dakikalarında (dk. 103) golü atarak fenerbahçe’nin maçı ve kupa’yı kazanmasını sağlar.
alp bacıoğlu.nun tribün tarihi yazılarından alıntıdır.