ilk basımı 2007 yılında olan reşat güngör'ün "40 yıldır mor beyaz" kitabından;
30 mart 1977 çarşamba günü 19 eylül stadyumu'nda oynandı rövanç karşılaşması. maçın hakem triosu talat tokat, hüseyin karaca ve orhan ergin'den oluşuyordu. orduspor sahaya; öner - erdoğan - erol - salih - güven - turgay - üstün - cihan - tuna - orhan - ismail (derya) on biriyle çıkarken, galatasaray ise nihat - fatih - rıdvan - k.mehmet - güngör - b.mehmet - öner (zafer) - gökmen - şevki on biriyle sahadaydı. maçı milliyet gazetesi adına izleyen devrim sağıroğlu, ertesi gün gazetesinin spor sayfasında şunları yazmıştı. "türkiye kupası'ndan bir "büyük" daha devrildi. iyiydi, hırslıydı ama bütün bunlar "istanbul'daki günahının" kefaretini ödemek için yeterli değildi."
türkiye kupası'nda yarı finale yükselen orduspor soyunma odası görülmeye değerdi o gün. soyunma odasına giden koridor ve soyunma odası ana - baba yerine dönmüştü. stat dışındaki mor - beyazlı taraftarlar da kulüp binası önünde büyük kalabalıklar oluşturmuştu. soyunma odasındaki en mutlu kişi ise şüphesiz takımın hocası gürsel aksel'dı. teker teker öğrencilerini kutlayan aksel hoca, bir yandan kaçan galibiyete hayıflanırken diğer yandan takımının yarı finale yükselmesinden büyük bir mutluluk duyuyordu.
rahmetli gürsel aksel'in işte o günkü duyguları. "tur atlamamız doğaldı. zaten istanbul'da büyük bir avantaj yakalamıştık. galatasaray'ın hiç olmazsa kupaya sarılmak isteyeceğini gayet iyi biliyorduk. bu nedenle, avantajlı olmamıza rağmen, mutlak galip gelmek için oyunumuzu planlamıştık. böyle bir 90 dakikada inanılmaz goller kaçırdık. son 15 dakikadaki telaşımızdan dolayı zor anlar da yaşadık. ancak sonuçta başardık."
o maçları yorumlayan ibrahim kurtuldu'nun kaleminden de şöyle yansıyordu galatasaray-orduspor çeyrek final mücadelesi. "türkiye kupası çeyrek final ilk maçında istanbul'da galatasaray'la 1-1 berabere kalan orduspor'un antrenörü gürsel akse! maçtan sonra 'biz artık kupanın bir kulpuna yapıştık.. .artık amacımız galatasaray'ı eledikten sonra kupada daha da ileri giderek final oynamak. çünkü artık orduspor bu sezon oynadığı futbolla bunu gerçekleştireceği kanısını uyandırmıştır" diyordu. gerçekten de öyleydi. orduspor geçtiğimiz günlerde yapılan rövanş maçında galatasaray'ı elemiş ve bu kupada en azından diğer takımlar kadar iddialı olduğunu ortaya koymuştu. esasen mevsim başından bu yana ligde en istikrarlı futbolu orduspor oynuyordu. üst üste alınan başarılı sonuçlar karadeniz'in bu güçlü takımını üst sıralara tırmandırmış kupada da yarı finale kadar çıkartmıştı. ümitliydi gürsel aksel... konuşmalarında, "kupayı alabilecek güçteyiz, lig'de de amacımız ilk beş arasında yer almak' derken sakat olan birkaç futbolcusunun takımdaki yokluğunu şu anda daha iyi bir yerde bulunmadıklarına bağlıyordu. gerçekten de öyleydi... lig boyunca attığı gollerle kalecilerin korkulu rüyası haline gelen arifin ayağı kırılmış ve bu futbolcu sezon sonuna kadar futbol oynayamayacaktı. ama ne olursa olsun şu anda orduspor'da tek düşünce hakimdi. 0 da kupada finali oynamak.
o sezon yarı finale çıkma başarısını gösteren "kupa beyleri" eşlerini bulmuştu. yarı final karşılaşmaları trabzonspor-kocaelispor ve beşiktaş-orduspor arasında oynandı.
hava açık, güneşli. ısı 15 derece. tribünler dolu. zemin toprak, futbol oynamaya elverişli. hakem talat tokat, 60. dakikada salih’e sert giren gökmen’i oyundan attı. orduspor, maç boyunca 16 faul, 9 korner, galatasaray 17 faul, 8 korner kullandı. maçtan sonra ordulu seyirciler futbolcuları omuzlarına aldılar.